İçtihatlar

Tutuklanma, Gözaltı ve Tahliye Tarihlerinin Gösterilmemesi Bozma Sebebidir

Gerekçeli kararın başlığında sanığın tutuklanma, gözaltı ve tahliye tarihlerinin gösterilmemesi bozma sebebidir.

Yargıtay 10. Ceza Dairesi 

Esas: 2020/5433 Karar: 2020/3901 Tarihi: 21.09.2020

Gerekçeli karar, bir mahkeme veya yargı organı tarafından verilen bir hukuki kararın veya mahkeme kararının dayandığı hukuki gerekçelerin ve mantıklı açıklamaların yazılı olarak sunulduğu belgedir. Bu kararlar, mahkeme tarafından bir davada verilen hükümlerin ve nihai kararın arkasındaki düşünce sürecini ve hukuki dayanakları açıklayarak, kararın neye dayandığını ve nasıl oluştuğunu anlama amacını taşır.

Gerekçeli kararın ana unsurları şu şekilde sayılabilir;

  • Dava Bilgileri: Kararın başında, davanın türü, dosya numarası, tarih ve mahkeme bilgileri gibi temel bilgiler bulunur.
  • Taraflar: Davacılar, davalılar ve varsa müdahil tarafların kimlik bilgileri ve avukatları gibi bilgiler sunulur.
  • Dava Özeti: Davanın temel konusu ve taraflar arasındaki anlaşmazlık özetlenir.
  • Hukuki İnceleme: Mahkeme, ilgili hukuk kurallarını ve yasaları gözden geçirir ve bu kuralların davayla nasıl ilişkilendirildiğini açıklar.
  • Kanıtların Değerlendirilmesi: Sunulan kanıtların türü ve mahkeme tarafından nasıl değerlendirildiği belirtilir.
  • Hüküm: Mahkeme kararı ile sonuca varılır. Tarafların haklarını ve yükümlülüklerini açıklar.
  • Gerekçe: En önemli bölüm, mahkemenin kararını destekleyen hukuki gerekçeleri ve mantıklı açıklamaları içerir. Bu, mahkemenin nasıl bir sonuca vardığını ve neden bu sonuca ulaştığını açıklar.
  • İçtihatlar ve Hukuki Kaynaklar: Kararın dayandığı içtihatlar ve hukuki kaynaklar listelenir.
  • Kararın Hükümleri: Mahkemenin sonuçları ve hükümleri özetlenir.

Gerekçeli kararlar, hukukun şeffaflığını ve adaletin sağlanmasını temin etmek amacıyla yazılır ve genellikle bir dava veya yargı sürecinin sonucunu ve mantığını anlamak için önemli bir kaynak olarak kullanılır. Ayrıca, itiraz veya temyiz durumlarında üst mahkemeler tarafından incelenirken de kritik bir rol oynarlar.

Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/5433 Esas, 2020/3901 Karar sayılı ve 21.09.2020 tarihli ilamında; gerekçeli kararın başlığında sanığın tutuklanma gözaltı ve tahliye tarihlerinin gösterilmemesi bozma sebebi olduğu içtihat edilmiştir.

 Yargıtay 10. Ceza Dairesi  

Esas: 2020/5433 Karar: 2020/3901 Tarihi: 21.09.2020

Mahkeme : İSTANBUL Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi

Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma

Hükümler : 1)Beraat; Bakırköy 1. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi’nin 01/03/2018 tarihli, 2017/326 esas ve 2018/63 karar sayılı kararı ile

2)İlk derece mahkemesinin beraat hükmünün CMK’nın 280/2-son cümlesi uyarınca kaldırılması ve mahkûmiyet; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi’nin 13/12/2018 tarihli, 2018/758 esas ve 2018/2903 karar sayılı kararı ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi.

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

5271 sayılı CMK’nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile CMK’nın 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak, sanık müdafiinin temyiz dilekçesindeki temyiz sebeplerinin hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu değerlendirilerek yapılan incelemede,

1)Kendisinde uyuşturucu veya uyarıcı madde ele geçmeyen sanık …’ın, inkara yönelik savunmasının aksine, yakalandığı yere 40-50 metre uzaklıktaki boş araziye gizlenmiş halde ele geçen 21 fişek sentetik kannabinoid ile ilgisi olduğuna ilişkin, somut olayla örtüşmeyen 05/07/2017 tarihli olay tutanağı ve fiziki takibe katılan tutanak düzenleyici polis memurlarının olay tutanağı ile çelişen tanıklık beyanları dışında, kuşku sınırlarını aşan kesin ve yeterli delil bulunmadığı gözetilmeden, atılı suçtan beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi,

2)Bölge Adliye Mahkemesince verilen gerekçeli kararın başlık kısmında, sanığın gözaltı (05/07/2017-06/07/2017), tutuklama tahliye (06/07/2017-14/11/2017) tarihlerinin, CMK’nın 232/2-d maddesine aykırı olacak şekilde gösterilmemesi,

3)İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı’nca ele geçen uyuşturucu maddelerden alınan tanık numulerin TCK’nın 54/4. maddesi uyarınca müsaderesi hususunda olumlu veya olumsuz karar verilmemesi,

4)Dosya kapsamında yer alan olay tutanağının içeriğine ve sanık savunmalarına göre; olay sonrasında yapılan kaba üst aramasında, sanık …’ta ele geçen 5 TL paranın, hakkında verilen “beraat” hükmü kesinleşen diğer sanık …’a iadesine karar verilmesi,

Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olup, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi’nin 13/12/2018 tarihli, 2018/758 esas ve 2018/2903 karar sayılı hükmü hukuka aykırı bulunduğundan, 5271 sayılı CMK’nın 302/2. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 5271 sayılı CMK’nın 304. maddesi uyarınca dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmesine, 21/09/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu