Telefonuyla İlgilenen İşçinin İşten Çıkarılması
Mesai saatleri içerisinde telefonu ile meşgul olan işçinin işten çıkarılması, kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmasına engel değildir. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi Esas: 2017/25172, Karar: 2020/18264, K. Tarihi: 14.12.2020 |
Fesih, iş sözleşmesinin işçi ya da işveren tarafından tek taraflı irade beyanı ile sona erdirilmesidir.
Genel kural, feshin geçerli bir nedene dayandırılmasıdır. Bir işletmede otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işveren, en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanarak feshedebilir.
Geçerli sebeple feshi, bir haklı fesih nedeni oluşturacak ağırlıkta olmamakla birlikte, işverene bildirim sürelerine uyarak belirsiz süreli iş sözleşmesine son verme olanağı tanıyan hak olarak tanımlayabiliriz.
Haklı nedenle fesih, işverenin İş Kanunu m. 25 hallerinden birine dayanarak iş sözleşmesini fesih etmesidir. Haklı nedenle fesih halinde, işçinin kural olarak kıdem ve ihbar tazminatı gibi haklarını kullanması mümkün değildir.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 2017/25172 Esas, 2020/18264 Karar sayılı ve 14.12.2020 tarihli ilamında; işçinin mesai saatleri içerisinde sürekli telefon ile meşgul olması işveren bakımından geçerli fesih sebebi olsa da söz konusu durum işçinin kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmasına engel olmadığı içtihat edilmiştir.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi Esas: 2017/25172, Karar: 2020/18264, K. Tarihi: 14.12.2020 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili özetle, davacının 01/12/2009 tarihinde davalı işyerinde çalışmaya başladığını ve 01/04/2015 tarihine kadar kesintisiz çalıştığını, enjeksiyon operatörü olarak en son aylık 1.500,00 TL ücret aldığını, iş akdinin davalı işveren tarafından haksız nedenlerle feshedildiğini, fesih ihtarnamesindeki olayların doğru olmadığını, insanların hiç hasta olmamasının düşünülemeyeceğini, alınan raporun 18 gün olmadığını, tüm işten çıkarma nedenlerinin gerçeğe aykırı olduğunu savunarak bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili özetle, davacının iş akdinin davalı işveren tarafından haklı nedenle 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II-ı bendi uyarınca feshedildiğini, davacının çok kez devamsızlık yaptığını, hatalı üretime sebebiyet verdiğini, amirlerinin talimatlarını yerine getirmediğini, defalarca sözlü ve yazılı uyarılara rağmen kapalı alanlarda sigara içtiğini, defalarca sözlü ve yazılı uyarıya rağmen mesai saatleri içinde telefonla konuştuğunu, sosyal paylaşım sitelerine girerek ve işyerinde çektiği fotoğrafları paylaşarak iş güvenliği kurallarını ihlal ettiğini, bu durumu alışkanlık haline getirdiğini, davacının mesai saatleri içerisinde devamlı olarak telefonuyla meşgul olduğunun tespiti üzerine konuyla ilgili olarak yazılı savunmasının talep edildiğini, davacının savunma talebine yanıt verme gereği dahi duymadan işyerini terk ettiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın reddine karar verilmiştir. Temyiz: Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Gerekçe: 1-Davacı işçi iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı neden olmaksızın feshedildiğini ileri sürerek ihbar ve kıdem tazminatı isteklerinde bulunmuş, davalı işveren davacı hakkında tutulan tutanaklar sebebi ile haklı sebeple sözleşmenin feshedildiğini savunmuştur. Mahkemece savunmaya değer verilerek tutulan tutanaklara göre haklı nedenlerle feshin gerçekleştiği gerekçesi ile tazminat isteklerinin reddine karar verilmiştir. Davacı işçi hakkında işveren tarafından çeşitli tutanaklar düzenlenmişse de tutanakların işçinin yapmakla yükümlü olduğu görevlerinin hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar şeklinde bir bütünlük arz etmediği görülmüştür. Feshe konu edilen son eylem 2015 yılı 4. aya ait olup davacının işyerinde çalışırken kendi fotoğrafını çekip sosyal medya hesabında paylaştığı belirtilmiştir. Davacının daha önce de 2014 yılında cep telefonu ile oynadığı yönünde bir tutanak düzenlenmişse de davacının sözü edilen davranışının iş güvenliğini tehlikeye düşürdüğü yönünde herhangi bir iddiada bulunulmamış ve bu yönde bir delil ileri sürülmemiştir. Davacının tutanağa konu davranışları geçerli feshin sebebini oluşturabilir ise de 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II. maddesi kapsamında haklı fesih neden varlığı yöntemince kanıtlanamadığından davacının kıdem ve ihbar tazminatı isteklerinin kabulü gerekirken yazılı şekilde her iki isteğin reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 14/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi. |