İçtihatlar

Tahliye Kararına Rağmen Taşınmazda Oturmaya Devam Etmek

Mahkemeden alınan tahliye kararına rağmen taşınmazda oturmaya devam etmek hakkı olmayan yere tecavüz suçunu oluşturur.

Yargıtay 8. Ceza Dairesi

Esas: 2021/4228 Karar: 2023/162, K. Tarihi: 23.01.2023 

Hakkı olmayan yere tecavüz suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 154. maddesinde düzenlenen bir malvarlığı suçudur. Söz konusu maddeye göre, “Bir hakka dayanmaksızın başkasına ait taşınmaz mal veya eklentilerini malikmiş gibi tamamen veya kısmen işgal eden veya sınırlarını değiştiren veya bozan veya hak sahibinin bunlardan kısmen de olsa yararlanmasına engel olan kimseye, suçtan zarar görenin şikâyeti üzerine altı aydan üç yıla kadar hapis ve bin güne kadar adlî para cezası verilir.”

Hakkı olmayan yere tecavüz suçu, bir hakka dayanmaksızın başkasına ait bir taşınmaz mal veya eklentisine, köy merası, yayla, sulak gibi ortak kullanıma ayrılmış yerlere veya suların mecrasına tecavüz etmek suretiyle işlenir. Bu suçun cezası, altı aydan üç yıla kadar hapis ve bin güne kadar adli para cezasıdır.

Hakkı olmayan yere tecavüz suçunun işlenmesi için, failin haksız bir davranışla taşınmaza tecavüz etmesi, taşınmazın malikiymiş gibi tasarruflarda bulunması, taşınmazın sınırlarını değiştirmesi, bozması veya hak sahibinin taşınmazdan yararlanmasına engel olması gerekir.

Bu suç, suçtan zarar görenin şikayeti üzerine takip edilir.

Bu suçla korunan hukuki yarar, taşınmaz malın mülkiyet hakkı ve ortak kullanım hakkının korunmasıdır. Bu suçun işlenmesi halinde, mağdurun bir avukatla temasa geçmesi ve hukuki haklarını araması tavsiye edilir.

Yargıtay 8. Ceza Dairesi’nin 2021/4228 Esas, 2023/162 Karar sayılı ve 23.01.2023 tarihli ilamında;  mahkemeden alınan tahliye kararına rağmen taşınmazda oturmaya devam etmek hakkı olmayan yere tecavüz suçunu oluşturduğu içtihat edilmiştir.

Yargıtay 8. Ceza Dairesi

Esas: 2021/4228 Karar: 2023/162, K. Tarihi: 23.01.2023

 Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 … maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 … maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ

1. Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 25.08.2015 tarihli iddianamesiyle sanık hakkında hakkı olmayan yere tecavüz suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanun’un 154 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle dava açılmıştır.

2. Mersin 12. Asliye Ceza Mahkemesinin, 27.01.2016 tarihli kararı ile sanık hakkında hakkı olmayan yere tecavüz etme suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca beraat kararı verilmiştir. 

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

Katılan vekilinin temyiz istemi katılanın suça konu taşınmazı 31.10.2011 tarihinde satın alıp taşınmazı tahliyesi için noterden sanığa ihtarname göndermelerine rağmen taşınmazı tahliye etmediğine bu sebeple sanık hakkında Müdahalenin meni davası açtıklarına, sanığın müdahalesinin menine karar verildiğine, haksız işgaline devam eden sanığın icraya verilmesine rağmen taşınmazı işgale devam ettiğine,taşınmazı işgal için hiçbir haklı nedeni olmadığına, atılı suçun unsurlarının oluştuğuna ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR

1. Dava konusu olay, katılanın sanığın oturmuş olduğu taşınmazı satın aldıktan sonra sanığın taşınmazdan tahliyesi için müdahalenin meni davası açıp davanın katılan lehine sonuçlanmasına rağmen sanığın işgaline devam ederek hakkı olmayan yere tecavüz suçunu işlediği iddiasına ilişkindir.

2. Mahkemece suça konu taşınmaz hakkında açılan Mersin 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/214 Esas 2014/263 karar sayılı dosyası ve Mersin 6. İcra Müdürlüğü’nün 2014/9309 Esas sayılı dosyası getirtilmiş, söz konusu dosyalar incelenerek 18.08.2015 tarihli dosya inceleme tutanağı tutulmuştur.

3. Mahkemece tutulan inceleme tutanağına göre, katılanın suça konu taşınmazı … … isimli şahıstan 30.10.2011 tarihinde satın aldığı … ilçesi … Köyün 916 numaralı parselde oturan sanığın müdahalesinin meni için 09.11.2012 tarihinde dava açtığı 16.07.2014 tarihinde davanın kabulü ile sanığın müdahalesinin menine karar verildiği kararın 09.09.2014 tarihinde kesinleştiği,

Mersin 6.İcra Müdürlüğünün 2014/9306 Esas sayılı dosyasıyla sanık hakkında taşınmaz tahliye ve teslimine ilişkin katılan vekilince icra takibine geçildiği, 27.01.2015 tarihinde hacze gidilip alacaklar için haciz yapılıp müdahalenin meni için sanığa 10 … süre verildiği görülmüştür.

4. Sanık savunmasında suça konu taşınmazın kendisine ait olup vekaletini amcasının oğlu …’e verdiğini, onunda katılana verdiğini, sorunun parayı ödeyebilmesi için süre istemesinden kaynaklandığını, eve sahiplenme kastı olmadığını, gidecek yeri olmadığını beyan etmiştir.

5. Tanık D.Ş sanığın piyasaya borcu olduğunu, borçları ödemek için evini katılana sattığını, borcu geri ödeyip evi birkaç yıl içinde geri almak için tarafların anlaştığını ancak sanığın borcu ödemediğini, evden de çıkmadığını beyan etmiştir. 

IV. GEREKÇE

Katılanın suça konu sanığın oturmuş olduğu taşınmazı … … isimli kişiden satın alıp, taşınmazı tahliye etmesi için sanık aleyhine müdahalenin meni davası açtığı, davanın katılan lehine sonuçlanıp kesinleşmesine rağmen, sanığın taşınmazı işgale devam ettiği belirlenmiştir. Mahkemece “… taraflar arasında hukuki ihtilaf bulunduğu…” gerekçesine dayanılmış ise de dava dosyası kapsamında taraflar arasında herhangi bir hukuki ilişkinin bulunduğuna dair bir delil yer almamaktadır. Bu itibarla, sanığın katılanın taşınmazını işgalinin bir hakka dayanmadığı anlaşılmakla yerinde olmayan gerekçeyle kurulan beraat hükmü hukuka aykırıdır.

V. KARAR

Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle, Mersin 12. Asliye Ceza Mahkemesinin, 27.01.2016 tarihli kararına yönelik katılan vekilinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 … maddesi gereği, Tebliğnameye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA, 

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 23.01.2023 tarihinde karar verildi.

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu