Tahkim Yargısı
Tahkim, taraflar arasında doğan uyuşmazlıkların mahkemeler yerine tarafsız ve bağımsız hakemler tarafından çözümlenmesini sağlayan alternatif bir yargılama yöntemidir. Türk Hukukunda, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 407. maddesi uyarınca, tahkim yargılamasına konu olabilecek uyuşmazlıklar, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği nitelikteki konulardır.
Ticari uyuşmazlıklar, iş hukuku uyuşmazlıkları, fikri mülkiyet haklarına dair uyuşmazlıklar ve inşaat sözleşmeleri tahkime konu olabilecek uyuşmazlık türleri arasında yer alır. Ancak, HMK m. 408’de belirtildiği gibi, kamu düzenine ilişkin konular, ceza davaları, kişisel statüye ilişkin davalar ve bazı aile hukuku uyuşmazlıkları tahkime elverişli değildir. Bu tür uyuşmazlıklar, tahkimin doğasına aykırı olarak kabul edilir ve devlet yargısının yetkisine tabidir.
Hakem Sözleşmesi
Hakem sözleşmesi, tarafların aralarındaki uyuşmazlıkların tahkim yoluyla çözümlenmesi konusunda anlaşmaya vardıklarını belirten sözleşmedir. Bu sözleşme, tahkime konu olacak uyuşmazlığın niteliğini, hakemlerin seçilme usulünü, tahkim sürecine ilişkin kuralları ve tarafların haklarını düzenler.
HMK m. 412 uyarınca, hakem sözleşmesinin geçerli olabilmesi için yazılı olarak yapılması ve taraflarca imzalanmış olması zorunludur. Ayrıca, sözleşmede hakemlerin belirlenme usulü, tahkim sürecinin yargılaması ve tahkim kararının icrası gibi önemli hususlar açıkça düzenlenmelidir. Hakem sözleşmesi, uyuşmazlıkların tahkim yoluyla çözülmesi konusunda tarafların iradelerini ve anlaşmalarını ortaya koyan temel belgedir.
Hakemlik Statüsü
Hakemlerin bağımsızlığı ve tarafsızlığı, tahkim yargısının en temel unsurlarından biridir. HMK m. 413 ve 415’e göre, hakemlerin tarafsız ve bağımsız olmaları zorunludur.
Hakemler, herhangi bir tarafla olan ilişkileri veya çıkar çatışması nedeniyle kararlarında tarafsızlıklarını yitirebilecekleri durumlarda reddedilebilir veya kendiliklerinden çekilebilirler. Hakemlerin bu bağımsız ve tarafsız statüsü, yargılamanın adil ve dürüst bir şekilde yürütülmesini sağlamak amacıyla düzenlenmiştir. HMK m. 416’ya göre, tarafların hakemlerin bağımsızlığı ve tarafsızlığı konusunda herhangi bir şüphesi varsa, hakemin reddi talebinde bulunabilirler. Bu düzenlemeler, tahkim yargılamasının güvenilirliğini ve tarafsızlığını sağlamak için kritik öneme sahiptir.
Hakemlerin Reddi ve Çekinmesi
HMK m. 417-418 hükümleri çerçevesinde, hakemler belirli durumlarda reddedilebilir veya çekinebilir. Bir hakemin reddi, tarafsızlığını ve bağımsızlığını etkileyebilecek durumların varlığı halinde, taraflarca talep edilebilir.
Örneğin, hakemin taraflardan biriyle kişisel ilişkisi, daha önce aynı konu hakkında görüş beyan etmesi veya çıkar çatışması bulunması gibi durumlar hakemin reddine sebep olabilir. Hakemler aynı zamanda taraflardan biriyle olan ilişkileri veya herhangi bir sebeple tarafsız hareket edemeyeceklerini düşündüklerinde kendiliğinden de çekilebilirler. HMK m. 418, hakemlerin bu tür durumlarda çekinmelerine olanak tanır, bu da tarafsız bir yargılama sürecinin temin edilmesi açısından büyük önem taşır.
Tahkim Sözleşmesi Nedir?
Tahkim sözleşmesi, tarafların aralarındaki mevcut veya doğabilecek uyuşmazlıkların tahkim yoluyla çözümlenmesi konusunda anlaşmaya vardıklarını belirten yazılı bir anlaşmadır. HMK m. 412 uyarınca, tahkim sözleşmesinin geçerli olabilmesi için yazılı olarak yapılması şarttır.
Tahkim sözleşmesi, tahkim sürecinin temelini oluşturur ve taraflarca imzalanmış olmalıdır. Bu sözleşmede, tahkim sürecine ilişkin esaslar, hakemlerin belirlenme şekli, tahkim yargılamasının uygulanacak kuralları ve tahkim kararının icrası gibi hususlar yer alır. Tahkim sözleşmesi, HMK m. 413-414 hükümleri çerçevesinde tarafları bağlar ve mahkemeye başvurma hakkını ortadan kaldırır.
Tahkim Sözleşmesi Türleri
Tahkim sözleşmesi, iki şekilde yapılabilir: tahkim şartı ve tahkimname.
Tahkim şartı, esas sözleşmeye eklenen bir hüküm olarak, taraflar arasında doğabilecek uyuşmazlıkların tahkim yoluyla çözüleceğini öngörür. Bu şart, taraflar arasında yapılacak esas sözleşmeye eklenir ve sözleşmede öngörülen tüm uyuşmazlıkların tahkime götürülmesini sağlar.
Tahkimname ise, uyuşmazlık ortaya çıktıktan sonra taraflar arasında yapılan tahkim anlaşmasıdır. Tahkimname, tarafların mevcut bir uyuşmazlığın tahkim yoluyla çözülmesi konusunda anlaştıklarını belirtir. Her iki tahkim sözleşmesi türü de HMK m. 412’ye göre yazılı olarak yapılmalı ve tarafların açık iradesini yansıtmalıdır.
Tahkim Şartı
Tahkim şartı, esas sözleşmeye dahil edilen ve tarafların olası bir uyuşmazlık durumunda mahkemeye gitmek yerine tahkime başvuracaklarını belirten bir hükümdür. HMK m. 412 uyarınca, tahkim şartı, taraflar arasında ileriye dönük olarak doğabilecek tüm uyuşmazlıkların tahkim yoluyla çözüleceğini öngörür.
Bu tür tahkim koşulları, genellikle ticari sözleşmelerde yer alır ve tarafların olası uyuşmazlıklar konusunda tahkim yoluyla çözüm sağlama niyetini ortaya koyar. Tahkim şartı, taraflarca imzalanmış esas sözleşmenin bir parçası olarak değerlendirilir ve bağlayıcıdır.
Tahkimname
Tahkimname, taraflar arasında uyuşmazlık çıktıktan sonra yapılan bir tahkim anlaşmasıdır. Bu anlaşma, tarafların mevcut uyuşmazlığın tahkim yoluyla çözülmesi konusunda mutabık kaldıklarını gösterir.
HMK m. 412 uyarınca, tahkimnamenin geçerli olabilmesi için yazılı olarak yapılması ve tarafların tahkim yoluyla çözüm iradelerini açıkça belirtmeleri gerekmektedir. Tahkimname, spesifik bir uyuşmazlık konusunda tarafların tahkime gitme iradesini ifade eder ve tahkim şartından farklı olarak uyuşmazlık ortaya çıktıktan sonra yapılır. Tahkimname, uyuşmazlık çözüldüğünde sona erer ve tahkim sürecinin bir parçası olarak değerlendirilir.
Tahkim Sözleşmesinin Koşulları Nelerdir?
Bir tahkim sözleşmesinin geçerli olabilmesi için belirli şartları taşıması gerekmektedir. HMK m. 412 uyarınca, tahkim sözleşmesinin geçerli olabilmesi için sözleşmenin yazılı olması, tarafların tahkim iradesinin açıkça ortaya konması ve hakemlerin belirlenme usulüne dair esasların sözleşmede yer alması gereklidir.
Tahkim sözleşmesi, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği uyuşmazlıklar için yapılmalıdır. Ayrıca, tahkim sözleşmesinde tahkim sürecine dair kurallar, hakemlerin yetkileri ve tahkim kararlarının icrası gibi hususlar da açıkça belirtilmelidir. Bu şartların yerine getirilmesi, tahkim sözleşmesinin HMK hükümlerine uygun olarak geçerli olmasını sağlar.
Tahkim Sözleşmesinin Etkileri
Tahkim sözleşmesi, taraflar arasında bağlayıcıdır ve taraflar bu sözleşme ile mahkemeye başvurma hakkından feragat etmiş olurlar. HMK m. 413 uyarınca, tahkim sözleşmesi taraflar üzerinde hukuki bağlayıcılık sağlar ve tarafların bu sözleşme ile kararlaştırılan uyuşmazlıkları tahkim yoluyla çözmesi zorunludur.
Tahkim sözleşmesi, ayrıca, uyuşmazlıkların tahkim yoluyla çözülmesi dışında başka bir yargı yoluna başvurulamamasını sağlar. HMK, tahkim sözleşmesinin taraflar üzerindeki bağlayıcılığını ve etkilerini açık bir şekilde düzenler. Bu düzenlemeler, tahkim sözleşmesinin taraflar için geçerli olmasını ve tahkim sürecinin uygulanmasını güvence altına alır.
Sona Ermesi
Tahkim sözleşmesi, tarafların anlaşması, tahkim sürecinin sona ermesi veya hakemlerin kararı ile sona erdirilebilir. HMK m. 422 uyarınca, tahkim sözleşmesi, tahkim sürecinin tamamlanması, taraflar arasında anlaşmazlığın çözüme kavuşturulması veya tahkim sözleşmesinin geçersiz sayılması gibi durumlarla sona erer.
Tahkim süreci sonunda verilen tahkim kararı, taraflar arasında bağlayıcıdır ve uyuşmazlığın çözüldüğü anlamına gelir. Tahkim sözleşmesi, taraflar arasında uyuşmazlığın ortadan kalkması veya tahkim sürecinin tamamlanması ile hükümsüz hale gelir. HMK, tahkim sözleşmesinin sona ermesine ilişkin hükümleri ve süreçleri düzenlemektedir.
Duygu Maide KARATAŞ & Av. Ahmet EKİN