Suça Teşebbüs: Kavram ve Detaylar
Suça teşebbüs, bir suçun işlenmesi amacıyla harekete geçilmiş, ancak dışsal ve kontrol dışı sebeplerle tamamlanamamış hallerde ortaya çıkan hukuki bir kavramdır.
Bu durumda fail, suçun icrasına elverişli hareketlerle doğrudan başlasa da, beklenen sonuca ulaşamadan engellenir. Örneğin, bir kişiyi tehdit etmek amacıyla postaya verilen bir mektubun hedef kişiye ulaşmadan kaybolması, suça teşebbüs olarak değerlendirilir. Teşebbüs, yalnızca kasten işlenen suçlar için geçerli olup, olası kast durumunda suça teşebbüsün mümkün olup olmadığı doktrinde tartışmalı bir konudur.
Türk Ceza Kanunu’nda Teşebbüs
Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 35. maddesi suça teşebbüs hükümlerini şu şekilde düzenler: “Kişi, işlemeyi kastettiği bir suçu elverişli hareketlerle doğrudan icraya başlayıp da, elinde olmayan nedenlerle tamamlayamaz ise teşebbüsten dolayı sorumlu tutulur. Suça teşebbüs halinde fail, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığına göre, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine on üç yıldan yirmi yıla kadar, müebbet hapis cezası yerine dokuz yıldan on beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Diğer hallerde verilecek cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir.”
Bu hükümle yasa koyucu, teşebbüs aşamasında kalan suçların da cezalandırılabilir olduğunu vurgular, ancak suçun tamamlanamaması nedeniyle verilecek cezada belirli oranlarda indirim yapılmasını öngörür.
Suçun İşlenme Aşamaları
Suçun işlenme süreci birkaç aşamadan oluşur ve bu aşamalar, bir fiilin teşebbüs aşamasında kalıp kalmadığının belirlenmesinde önemlidir.
- Suç işleme düşüncesinin ortaya çıkması: Bu aşama yalnızca bireyin zihninde gerçekleşir ve herhangi bir somut eylem içermez. Suç işleme niyetinin ortaya çıkması, hukuken cezalandırılmaz.
- Hazırlık hareketleri: Suç işleme niyetini hayata geçirmek için yapılan ilk planlamalar ve adımlar bu aşamada gerçekleşir. Hazırlık hareketleri, kural olarak cezalandırılmaz çünkü suçun icrasına henüz başlanmamıştır.
- İcra hareketlerinin başlaması: Suçun işlenmesine yönelik somut ve doğrudan hareketlerin gerçekleştirilmesi bu aşamada başlar. İcra hareketlerinin başlamasıyla birlikte suçun teşebbüs aşamasına gelindiği kabul edilir.
- Suçun tamamlanması: Bu aşamada, suç işlenmiş ve failin hedeflediği sonuca ulaşılmış olur. Suçun neticelenmesiyle birlikte suç tamamlanmış sayılır.
- Suçun sona ermesi: Suçun etkilerinin sona erdiği veya failin hukuki sorumluluğunun sonlandığı aşamadır.
Teşebbüsün Koşulları
Bir suçun teşebbüs aşamasında kaldığına hükmedilebilmesi için belirli koşulların varlığı gerekir:
- Kasten işlenme: Teşebbüs, yalnızca failin bilerek ve isteyerek işlediği suçlar için geçerlidir. Taksirle işlenen suçlarda teşebbüs söz konusu olmaz.
- İcra hareketlerine başlanması: Fail, suçun işlenmesi için somut adımlar atmalıdır. Sadece hazırlık hareketleri teşebbüs kapsamında değerlendirilmez.
- Elverişli hareketlerin yapılması: Failin gerçekleştirdiği hareketlerin, suçu tamamlama yönünde yeterli ve uygun olması gerekir. Hareketlerin suçun tamamlanmasına katkı sağlayamayacağı durumlarda ise elverişsiz teşebbüsten bahsedilir.
- Sonucun gerçekleşmemesi: Fail, elinde olmayan nedenlerle suçun neticesini gerçekleştiremezse teşebbüs söz konusu olur. Eğer fail kendi iradesiyle suçtan vazgeçerse, gönüllü vazgeçme durumu oluşur ve bu durumda cezada indirime gidilir.
- Suç tipinin teşebbüse uygun olması: Bazı suçlar teşebbüse uygun değildir. Örneğin, taksirli suçlar, salt ihmali suçlar ya da tamamlanması anında gerçekleşen suçlar teşebbüs kapsamına girmez.
İşlenemez Suç (Elverişsiz Teşebbüs)
İşlenemez suç, failin işlemek istediği suçu, ya elverişsiz araçlarla ya da suçun maddi konusunun mevcut olmaması nedeniyle işleyemediği durumlardır. Örneğin, bir kişiyi öldürmek amacıyla ateş edilen silahın bozuk olması nedeniyle kurşunun hedefe ulaşmaması işlenemez suçtur. Hukuki olarak işlenemez suçun cezalandırılması tartışmalı bir konudur. Failin teşebbüs hükümlerine göre cezalandırılıp cezalandırılmayacağı, suçun işlenemez olduğu durumlarda ayrı bir değerlendirme gerektirir.
Teşebbüsle İlgili Özel Durumlar
Failin daha fazlasını isterken daha azını elde etmesi: Fail, hedeflediği suçun daha hafif bir versiyonunu gerçekleştirdiğinde, bu durum teşebbüs değil, tamamlanmış suç olarak değerlendirilir.
- Zincirleme suçlarda teşebbüs: Fail, ilk suçu işledikten sonra ikinci suçu işlemeye çalışırken yakalanırsa, teşebbüs edilen suçun durumu dikkate alınır ve buna göre cezalandırılır.
- Kesintisiz suçlar: Eğer fail, suçunu işlediği sırada kesinti olmaksızın yakalanmışsa, suç teşebbüs aşamasında kalmış kabul edilmez, tamamlanmış suç sayılır.
- Yanılma durumu: Failin hedeflediği kişiyi değil, başka birini yanlışlıkla etkilediği durumlarda da suçun tamamlanmış olduğu kabul edilir.
Gönüllü Vazgeçme
Gönüllü vazgeçme, failin suçun icra hareketlerini gerçekleştirmeye başladıktan sonra kendi isteğiyle suçu tamamlamaktan vazgeçmesidir.
Bu durum, suçu tamamlamaya yönelik iradenin geri çekilmesi olarak değerlendirilir ve gönüllü vazgeçme, cezayı ortadan kaldıran kişisel bir sebep olarak kabul edilir. Gönüllü vazgeçmenin teşvik edilmesi, modern ceza hukuku politikalarının temel yaklaşımlarından biridir.
Etkin Pişmanlık
Etkin pişmanlık, suçun tamamlanmasından sonra failin, pişmanlık duyarak zararları telafi etmeye çalışmasıdır. Bu, yalnızca belirli suçlar için geçerli olup, failin cezasında indirime gidilmesine veya tamamen affedilmesine yol açabilir. Ancak etkin pişmanlık, her suç tipi için uygulanabilir değildir ve yalnızca kanunda açıkça düzenlenmiş suçlar için geçerlidir.
Kalkışma (Teşebbüs) Suçları
Kimi suçlar vardır ki, teşebbüs aşamasında kalmış olmalarına rağmen, yasa koyucu tarafından tamamlanmış suç gibi cezalandırılır. Bu tür suçlara “kalkışma suçları” denir. Örneğin, devlete karşı işlenen bazı suçlarda, yasa koyucu, suça kalkışmayı bile ağır bir şekilde cezalandırmayı uygun bulmuştur. Bu durum, failin sadece icra hareketlerine başlamasının yeterli görülmesi ve tamamlanmış suçla aynı cezaya tabi tutulması anlamına gelir.
Teşebbüsle ilgili bu detaylar, suçların hangi aşamada cezalandırılabilir olduğunu ve failin hangi hallerde sorumlu tutulacağını belirleyen önemli hukuk kurallarıdır.
Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Kübra DEMİR