Sporcu Sözleşmelerinin Hazırlanması
Türk Borçlar Kanuna göre sözleşme tarafların açık veya örtülü iradelerinin karşılıklı ve birbirine uygun olarak açıklanmasıyla kurulur. Hukukumuzda şekil serbestisi olmasından mütevellit kanunla aksi öngörülmediği müddetçe sözleşmelerin geçerliliği şekle tabii değildir. Konu ve içerik gibi hususları taraflar, kanunda öngörülen sınırlar içerisinde özgürce belirleyebilirler. Sözleşmelerde şekil eksikliği bulunması veya sözleşmenin konusunun emredici hukuk kurallarına, kamu düzenine, ahlâka ve kişilik haklarına aykırı olması durumunda sözleşmeler geçersizdir.
Bir spor dalında yapılan faaliyetler bireysel ya da çoklu olsa dahi bu takım halinde meydana gelen bir faaliyetlerdir. Sporcu, bir branşta gösterdiği faaliyeti spor kulübüne bağlı olarak göstermektedir. Sporcu ve spor kulübü arasındaki bu bağın/ilişkinin şartları bir yazılı sözleşme ile belirlenir. Her spor dalında sporcu ve spor kulübü arasında yapılacak olan sözleşme aynı olmamakla beraber adı da değişebilmektedir.
Örneğin; ülkemizde futbolda bu sözleşme “Profesyonel Futbolcu Sözleşmesi” olarak nitelendirilirken basketbol, voleybol ve hentbolda, “Tek Tip Sözleşme” olarak nitelendirilmektedir.
Bu kapsamda sözleşmelerin konusunu sporcunun belirli bir ücret karşılığında kulübü adına spor yapmayı taahhüt etmesi ve kulübün sporcuya bu taahhüt karşılığında ücret ödeme borcunu üstlenmesi oluşturur. Sözleşmenin temel amacı iki tarafında karşılıklı hak ve borçlarını düzenlemek, korumak ve olası bir ihlal durumunda uygulanabilecek söz konusu yaptırımları belirlemektir. Sözleşme hazırlanırken hak ve yükümlülüklere ‘’sporcunun özel hayatı da dâhil olmak üzere, kulüp tarafından, sporcu denetime tâbi tutulabilmektedir’’ gibi maddeler eklenebilmektedir. Her ne kadar bu madde çok katı gibi görünse de buradaki temel amaç sporcunun geceleri muntazam bir hayat sürdürmesini, içki içmemesini ve böylece bedensel yeteneklerini kötü hayat tarzı ile bozmaktan kaçınmasını sağlamaktır.
Sporcu, kulübü için faaliyet göstermeyi yani bir iş görmeyi üstlenmektedir. İşin görülmesi, edimin şahsiliği, süreklilik, ücret, bağımlılık ve sporcunun sorumluluğunun edim sonucuna değil de edim fiiline bağlı olması, sporcu sözleşmesinin unsurlarıdır.
Sporcu sözleşmesinin niteliği, eser sözleşmesi ile karıştırılabilir. Fakat sporcunun, kulübünü başarıya ulaştırmak adına en üstün performansını sergilemeyi üstlenmesi sporcu sözleşmesinin özelliklerindendir. Bu taahhüt, edim sonucuna değil de edim fiiline bağlıdır. Yani sporcu, asli unsuru başarı karşılığında belirli bir ücret elde etme olan bir sözleşme düzenleyemez. Spor kulübü ise zamana bağlı bir ilişki içeren sözleşme kurabilecektir. Yani sporcu, kulübün belirlediği bir zamanda antrenman yapmakta ve müsabakalara çıkacak ve işini yaparken kulübün direktifleri doğrultusunda hareket edecektir.
Sporcu sözleşmesi tüm unsurlarıyla birlikte incelendiğinde, bu sözleşmenin hizmet sözleşmesi niteliği taşıdığı söylenebilir. “Hizmet sözleşmesi, işçinin işverene bağımlı olarak belirli veya belirli olmayan süreyle işgörmeyi ve işverenin de ona zamana veya yapılan işe göre ücret ödemeyi üstlendiği sözleşmedir” şeklinde tanımlanmıştır.
Sporcu sözleşmesinin, kurucu unsurlarından bir tanesi de işin süresidir yani sürekliliktir. Bu unsur dikkate alındığı zaman belirli süreli hizmet sözleşmesi olarak nitelendirmek mümkündür. Hizmet sözleşmesi olarak nitelendirdiğimiz zaman TBK’nın hizmet sözleşmesi hükümleri, sporcu sözleşmesine de uygulanabilecektir. Üzerinde durulması gereken bir diğer konu ise federasyonlardır. Federasyonlar ait olduğu spor dalının faaliyetlerini, ulusal ve uluslararası kurallara göre yürütmek, organize etmek ve geliştirmek amacıyla kurulmuşlardır. Federasyonlar bir düzenleme yapmış ise öncelikli olarak onlar dikkate alınacaktır. Bu düzenlemeler var ve sorunu çözme konusunda yeterli değilse ya da hiç düzenleme yapılmamış ise TBK hükümlerine başvurulacaktır.
Spor sözleşmesinin taraflarından biri sporcudur. Sporcu sözleşmesinin taraflarından bir diğeri spor kulübüdür. Spor kulüpleri, Dernekler Kanununa göre kurulan dernekler statüsünde olan özel hukuk tüzel kişileridir. Bir spor kulübünün Spor Genel Müdürlüğü bünyesinde, ilgili spor dalında müsabakalara çıkabilmesi için SGM tarafından tescil edilmeleri gerekmektedir. TFF, futbolla ilgili tüm düzenlemeleri yapma yetkisine sahiptir. Diğer tüm spor dalları için SGM yetkilidir. Sözleşmelerin şekli ile ilgili hukukumuzda şekil serbestisi söz konusu olduğunu yukarıda belirtmiştik. Yani bir sözleşmenin geçerliliği aksi öngörülmedikçe hiçbir şekle bağlı değildir. Hizmet sözleşmesi niteliği taşıyan sporcu sözleşmeleri de kanunda aksine bir hüküm olmadıkça özel bir şekle tabii değildir. Spor, fiziksel bir eylem olduğu için yaş ilerledikçe fiziki verim azalacak dolayısıyla sporcunun spordaki verimi azalacaktır. Sporcuların en verimli dönemleri belirli yaş aralığında olmasından mütevellit sözleşmeleri de belirli süreli olarak yapılır.
TFF futbolla ilgili tüm düzenleme yetkisine haiz olduğu gibi futbolla ilgili sözleşme süresi konusunda da bir düzenleme yapmıştır; Sözleşme süresi en fazla beş yıl olup daha sonra yenilebilir. Bu süre on sekiz yaş altındaki futbolcular için ise üç yıldır. Sözleşmelerin bitiş tarihi 31 Mayıs olarak belirlenecektir ancak resmi müsabakaların devam etmesi halinde, sözleşmenin süresi müsabakaların bitimine kadar uzamış sayılacaktır.
Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Fatma Mislina DİNÇER