Sansür Yasası Nedir?
Sansür yasası, genellikle bilgi ve ifade özgürlüğünü sınırlayan veya belirli içerikleri kontrol altına alan yasal düzenlemeleri ifade eder. Bu tür yasalar, bir ülkede haber, medya, internet ve diğer iletişim araçları üzerindeki denetimi ve kısıtlamayı düzenler.
Sansür yasaları, birçok farklı nedenle oluşturulabilir. Bu nedenler arasında milli güvenlik endişeleri, kamu düzeninin korunması, nefret söylemi ve şiddeti önleme, telif haklarının korunması, çocukların korunması gibi amaçlar bulunabilir. Ancak sansür yasaları, çoğu zaman ifade özgürlüğü ile çatışma potansiyeli taşır ve bu nedenle tartışmalıdır.
Sansür yasaları, içeriklerin sansürlenmesini, kısıtlanmasını veya denetlenmesini gerektirebilir. Bu da genellikle basın özgürlüğü, sansürsüz haberleşme ve ifade özgürlüğü ilke ve haklarına müdahale anlamına gelebilir.
Sansür yasalarının içeriği ve uygulaması ülkeden ülkeye değişebilir ve her ülkenin kendi iç hukuk sistemine, siyasi ortamına ve değerlerine bağlı olarak farklılık gösterebilir. Bu nedenle sansür yasalarının etkileri ve sınırlamaları, ilgili ülkenin yasal düzenlemelerine ve uygulamalarına göre değerlendirilmelidir.
Sansür Yasası Maddeleri Nelerdir?
Sansür Yasası, Türkiye’de yürürlükteki kanun hükümlerinde değişiklik yapan bir çerçeve yasadır. Bu yasa, Basın Kanunu ve Ceza Kanunu gibi birçok kanunda değişiklikler yapmıştır. 7418 sayılı Sansür Yasası, 40 maddeden oluşmaktadır.
Sansür Yasası’nın 29. maddesi, Türk Ceza Kanunu’na eklenmiş bir maddeyi içermektedir. Bu madde “Halkı Yanıltıcı Bilgiyi Alenen Yayma” başlığını taşır ve içeriği şu şekildedir:
Madde 29 – 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’na 217. maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir.
Halkı Yanıltıcı Bilgiyi Alenen Yayma – Madde 217/A: “Sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.
Fail, suçu gerçek kimliğini gizleyerek veya bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlemesi hâlinde, birinci fıkraya göre verilen ceza yarı oranında artırılır.”
Bu maddeyle getirilen suç, Türk Ceza Kanunu’ndaki kamu barışına karşı suçlar bölümünde yer almaktadır. Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma suçu, gerçeğe aykırı bir bilgiyi halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak amacıyla açıkça yaymak anlamına gelir. Bu suçu işleyen kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılabilir. Ayrıca, suçun örgütsel bir faaliyetin parçası olarak işlenmesi veya faile ait gerçek kimliğin gizlenmesi halinde ceza yarı oranında artırılabilir.
Ancak, bu suçun varlığını kabul edebilmek için belirli şartların bir arada gerçekleşmesi gerekmektedir. Bunlar:
- Gerçeğe aykırı bilginin yayılması,
- Bu bilginin kamu barışını bozmaya elverişli olması,
- Bilginin sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratma amacı taşıması,
şeklinde sıralanabilir. Eğer bu şartlar bir arada gerçekleşmiyorsa, bu suçtan söz edilemez. Suçun cezası, mahkeme kararıyla belirlenir.
Bu madde, Türk Ceza Kanunu’na eklenmiş bir hüküm olduğu için, suç işlendiğinde Türk Ceza Kanunu’na göre yargılanır ve cezalandırılır.
Sansür Yasası Yürürlüğe Girdi Mi?
Yasa, Resmi Gazete’de 18 Ekim 2022 sayısında yayınlandı. Yasanın, yasaklar ve sınırlamalar getiren maddeleri 18.10.2022 itibariyle yürürlüğe girerken, Basın İlan Kurumu ve ilanlarla ilgili düzenlemeler 1 Nisan 2023’te yürürlüğe girmiştir.
Halka Yanıltıcı Bilgiyi Alenen Yayma Suçu TCK 217/A Madde (Sansür Yasası)
Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma TCK m. 217/A’da düzenlenmiştir.
(1) Sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.
(2) Fail, suçu gerçek kimliğini gizleyerek veya bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlemesi hâlinde, birinci fıkraya göre verilen ceza yarı oranında artırılır.
Sansür Yasaları ve Kamu Yararı
Sansür yasaları ile kamu yararı arasında karmaşık bir ilişki bulunur. Sansür yasaları, genellikle belirli içerikleri kontrol etme veya sınırlama amacı taşırken, kamu yararı ise toplumun genel çıkarlarına hizmet etmeyi amaçlar. Ancak bu iki kavram bazen çatışabilir veya dengeye oturtulması zor olabilir.
Kamu yararı, haberleşme özgürlüğü, sansürsüz medya ve ifade özgürlüğü gibi temel hakları içerir. Toplumun bilgilendirilmesi, farklı görüşlerin ifadesi ve demokratik katılım için bu haklar kritiktir. Ancak sansür yasaları, belirli içerikleri sınırlayarak veya sansürleyerek bu haklara müdahale edebilir. Bu nedenle sansür yasalarının nasıl uygulandığı ve yorumlandığı, kamu yararı göz önünde bulundurularak değerlendirilmelidir.
Kamu yararı aynı zamanda ulusal güvenlik, çocukların korunması, nefret söylemi ve şiddetin önlenmesi gibi toplumun çıkarlarını koruyan konuları da içerir. Ancak bu çıkarlar ve sansür yasalarının uygulanması arasındaki denge, hassas bir mesele olabilir. İnsan hakları, ifade özgürlüğü ve bilgiye erişim gibi değerler ile sansür yasalarının etkisi arasındaki denge, hukuki ve siyasi bir tartışma konusu olabilir.
Sonuç olarak, sansür yasalarının tasarımı ve uygulanması, kamu yararı gözetilerek yapılmalıdır. Bu, ifade özgürlüğü ve temel insan haklarının korunmasının yanı sıra toplumun güvenliği ve çıkarlarının da gözetilmesini gerektirir. Bu dengeyi bulmak, her ülkenin kendi hukuki ve siyasi bağlamına bağlı olarak farklılık gösterebilir.
Sansür Yasalarının İtiraz Süreci
Sansür yasalarının getirdiği kısıtlamalara ve yaptırımlara karşı hukuki başvuru yolları bulunmaktadır. Bu başvuru yolları, bireylerin haklarını koruma ve haksız uygulamalara karşı mücadele etme hakkını sağlar. İşte bu başvuru yolları:
Yayın Durdurma ve İçerik Kaldırma Kararlarına Karşı İtiraz: Sansür yasaları kapsamında alınan yayın durdurma veya içerik kaldırma kararlarına karşı, kararı veren mahkemenin veya merciin kararına itiraz edilebilir. Bu, kararın gözden geçirilmesi ve değiştirilmesi için bir yol sağlar.
Ceza ve Mahkumiyet Kararlarına Karşı İtiraz, İstinaf ve Temyiz: Sansür yasaları uyarınca verilen ceza veya mahkumiyet kararlarına karşı hukuki itiraz yolları vardır. İlk olarak, karara itiraz edilebilir. Ardından, bir üst mahkemeye başvurularak istinaf yolu kullanılabilir ve son olarak temyiz yoluyla Yargıtay’a başvurulabilir.
İşten Çıkarma Durumlarında İşe İade veya İptal Davaları: İşten çıkarma sonucu oluşan haksız uygulamalar durumunda, iş mahkemelerinde işe iade davaları veya idare mahkemelerinde iptal davaları açılabilir. Bu, işverenlerin veya kamu kurumlarının haksız işten çıkarmalara karşı mücadele etme hakkını korur.
Anayasa Mahkemesi Başvurusu: Tüm iç hukuk yolları tükenmeden önce Anayasa Mahkemesi’ne başvurulabilir. Sansür yasalarının anayasa aykırılığı iddiasıyla yapılan başvurular, yasanın Anayasa’ya uygunluğunun denetlenmesi için kullanılır.
- Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Başvurusu: İç hukuk yollarının tükenmesi durumunda, bireyler Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne dayalı olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunabilirler. AİHM, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı uygulamaları denetler.
Bu hukuki başvuru yolları, sansür yasalarına karşı mücadelede önemlidir. Ancak bunların yanı sıra, toplumda bilinç ve farkındalığın artırılması da kritik öneme sahiptir. Bu nedenle, hukukçular, akademisyenler, sivil toplum kuruluşları ve uzmanlar sansürün olumsuz etkileri konusunda kamuoyunu bilgilendirme ve bilinçlendirme çalışmaları yapmalıdır.
Sansür Yasalarının Uygulanması
Sansür yasaları, uygulandığı durumlarda ciddi sonuçlar doğurabilen yasal düzenlemelerdir. Bu tür yasalar, medya, ifade özgürlüğü ve bilgiye erişim gibi temel haklar üzerinde kısıtlamalara yol açabilir. Sansür yasalarına uymayan kişilere ve kurumlara çeşitli yaptırımlar uygulanabilir. Bu yaptırımlar arasında yayın durdurma, içerik kaldırma, para cezaları, hapis cezaları gibi cezai yaptırımlar bulunabilir. Ayrıca, sansür yasalarına aykırı davranan kişiler işten çıkarılabilir, kamu görevinden ihraç edilebilir veya sözleşmeleri feshedilebilir.
Bu tür yasaların uygulanması, ifade özgürlüğüne ve demokratik toplum değerlerine aykırı olabilir. Sansür yasası, bireylerin düşünce ve ifade özgürlüğünü sınırlayabilir ve sansürünü oluşturabilir. Ayrıca, sansür yasasının uygulanması, toplumda korku ve baskı yaratabilir, insanların farklı görüşleri ifade etmekten çekinmelerine neden olabilir.
Bu nedenle, sansür yasalarının bireysel ve toplumsal maliyeti oldukça yüksek olabilir. Bu tür yasaların, temel insan haklarına ve hukukun üstünlüğü ilkesine uygunluğu ciddi bir tartışma konusudur. Sansür yasalarının demokratik toplumlarda sıkı bir şekilde denetlenmesi ve temel hak ve özgürlüklere saygı gösterilmesi önemlidir.
Sansür Yasalarının Kapsamı
Sansür yasaları, ifade özgürlüğü ve medya düzenlemeleriyle yakından ilişkilidir. Bu yasalar, bilgi ve düşüncenin yayılmasını ve paylaşımını düzenlerken aynı zamanda sınırlarını da çizer. Özellikle medya aracılığıyla ifade edilen düşüncelerin, haberlerin ve bilgilerin yayılması konusunda büyük bir etkisi vardır.
Günümüzde, sosyal medyanın yaygın kullanımıyla birlikte düşüncelerin toplumlar arasında hızla yayılması kolaylaşmıştır. Ancak bu durum, kamu düzeni, güvenliği ve temel hak ve özgürlükler arasındaki dengeyi daha hassas hale getirmiştir. Kamu düzeninin ve güvenliğinin korunması toplum ve bireyler için elbette önemlidir. Bu nedenle, temel hak ve özgürlükler, zorunlu durumlarda sınırlanabilir. Ancak temel haklar, insanların doğuştan sahip olduğu dokunulmaz ve vazgeçilmez haklardır. İfade özgürlüğü ise demokrasi için kritik bir öneme sahiptir.
Bu bağlamda, ifade özgürlüğü dahil temel haklara getirilen sınırlamalar, sadece zorunlu ve istisnai durumlarda uygulanmalıdır. Bu sınırlamalar, demokratik bir toplumun gerekliliklerine uygun olmalı, hakların özüne dokunmamalı ve ölçülülük ilkesine uygun olmalıdır. Dengenin korunmasını sağlamak, kanun koyucu kadar hukukçuların da sorumluluğundadır. Dengenin sağlanamaması durumunda, kamu düzeni, temel haklar veya her ikisi zarar görebilir. Ne kamu düzeni ne de temel haklar diğeri için feda edilebilecek veya vazgeçilebilecek şeyler değildir. Her ikisi de demokratik bir toplum düzeni için aynı derecede önemlidir.
Sosyal Medya Yasası Nedir?
Sosyal medya yasa teklifi, sahte isim ve hesaplarla yasa dışı içerik oluşturup paylaşma, farklı siyasi düşüncelere, rakiplere, farklı dini veya etnik gruplara yönelik hakaret, iftira, küfür veya itibarsızlaştırma gibi olumsuz davranışları önlemeyi amaçlayan bir yasadır. Bu tür davranışlar, sosyal medya platformlarında yaygın hale gelmiş ve toplumsal huzuru bozabilen sorunlar haline gelmiştir.
Bu yasa teklifi, sosyal medya platformlarına daha fazla sorumluluk yükleyebilir ve bu platformları, kullanıcılarının bu tür zarar verici içerikleri oluşturmasını ve paylaşmasını engellemek için daha etkili önlemler almaya zorlayabilir. Ayrıca, bu yasa teklifi, nefret ve ayrımcılığın yayılmasını sınırlamayı hedefleyerek toplumsal uyumu ve barışı korumaya yönelik bir adım olarak görülebilir.
Ancak, bu tür yasaların uygulanmasıyla ilgili hassasiyetler ve ifade özgürlüğüne saygı gibi önemli konular da göz önünde bulundurulmalıdır. Yasaların kullanılması, kötü niyetli kullanımlara karşı dikkatli bir denetim gerektirir ve temel hak ve özgürlükleri sınırlama potansiyeli taşır. Bu nedenle, yasa teklifinin detayları ve uygulanma şekli önemlidir ve bu yasanın adaletli ve dengeli bir şekilde uygulanması gereklidir.
Sosyal Medya Yasasının Maddeleri Nelerdir?
Bu teklif, internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ve bu yayınlar yoluyla işlenen suçlarla mücadele etmeyi amaçlayan bir dizi değişiklik içeriyor. İşte bu değişikliklerin bazı ana hatları:
İçerik Çıkarılması ve Erişimin Engellenmesi Kararları: İçerik çıkarılması ve erişimin engellenmesi kararlarına ilişkin uygulama noktasındaki belirsizlikleri gidermeyi amaçlar.
Erişim Sağlayıcıları Birliği: Erişim Sağlayıcıları Birliği’nin görev ve yetki alanını belirler. Ayrıca, çocukların, gençlerin ve ailelerin internetin yasa dışı içerikleri hakkında bilinçlendirilmesi ve güvenli kullanımı konusunda Birliğe ilave görevler verilir.
Kişilik Haklarının Korunması: Kişilik haklarının korunmasına yönelik olarak Birliğe yapılan başvurulara ilişkin itirazlarda takip edilecek yargısal denetim usulü düzenlemesi yapılır.
İçerik ve Yer Sağlayıcısı Belirlenmesi: İnternet ortamında işlenen suça konu yayınların içerik veya yer sağlayıcısının belirlenmesinde yaşanan sorunları çözmeyi amaçlar. Bu kapsamda, içeriğin çıkarılması ve erişimin engellenmesi kararı verilebilecek suçlarda, yurt içi-yurt dışı ayrımı kaldırılır.
Sosyal Ağ Sağlayıcılarına Yükümlülükler: Sosyal ağ sağlayıcılarının yükümlülük ve sorumluluklarına yönelik düzenlemeler içerir. Muhataplık ilişkisinin güçlendirilmesi, raporlama yükümlülüğünün genişletilmesi, çocuklara yönelik uygulamalara özel hizmet sunumunun sağlanması gibi konuları içerir. Ayrıca, yargı mercilerinin bilgi taleplerine hızlı yanıt verilmesini sağlamayı hedefler.
Bu değişiklikler, internetin hızla geliştiği bir çağda, daha etkili bir şekilde suçların önlenmesi ve hukukun korunması için güncellemeleri içerir. Ancak, bu tür yasal düzenlemelerin, temel hak ve özgürlüklerin korunmasını ve ifade özgürlüğünü dengelemesi gerektiğini unutmamak önemlidir. Değişikliklerin, hukuki güvencelere ve insan haklarına saygılı bir şekilde uygulanması kritik bir öneme sahiptir.
Sonuç
Sansür yasaların sonuçları genellikle ifade özgürlüğü, bilgiye erişim, basın özgürlüğü ve demokratik katılım gibi temel hakları etkiler. İyi tasarlanmış ve dengeli bir sansür yasası, toplumun güvenliğini ve çıkarlarını korurken aynı zamanda temel hakların korunmasına da izin verir. Ancak kötü niyetli veya aşırı sansür yasaları, ifade özgürlüğüne ciddi müdahalelere neden olabilir ve demokratik bir toplumun temel değerlerini zedeler.
Dolayısıyla, sansür yasalarının sonuçları, bu yasaların tasarımına, uygulanma şekline ve toplumun bu konudaki tepkisine bağlı olarak büyük ölçüde değişebilir. Sansür yasalarıyla ilgili sonuçları anlamak ve değerlendirmek için hukuk, insan hakları ve ifade özgürlüğü alanlarındaki uzmanların katkıları önemlidir.
Ekin Hukuk Bürosu olarak alanında uzman avukat kadromuzla dava ve işlemlerinizi takip edebilmemiz için bizimle iletişim kurabilirsiniz.
Sık Sorulan Sorular
Sansür yasası olayı nedir?
Sansür yasası, genellikle bilgi ve ifade özgürlüğünü sınırlayan veya belirli içerikleri kontrol altına alan yasal düzenlemeleri ifade eder.
İnternet sansür yasası nedir?
Sosyal medya yasa teklifi ile; sahte isim ve hesaplarla yasa dışı içerik oluşturup paylaşma, farklı siyasi düşüncedeki kişilere, herhangi bir alanda rakip olarak gördüklerine, farklı dinlere veya milletlere yönelik küfür, iftira veya hakaret etmek, karalamak ya da itibarsızlaştırmak, nefret ve ayrımcılığa zemin oluşturmayı ortadan kaldırmayı hedefliyor.
Sansür yasası ne zaman kabul edildi?
Sansür Yasası, Resmi Gazete’de 18 Ekim 2022 sayısında yayınlandı.
Av. Ahmet EKİN & Şevval Asude DOĞAN