Marka Tescilinde Nispi Ret Nedenleri
Nispi ret nedenlerinin amacı; marka tescilinden doğan eski tarihli bir hakkın ve marka sahibinin haklarının korunmasıdır. Markanın tescilinde nispi ret nedenleri 6769 sayılı Kanunun 6. maddesi kapsamında şu şekilde sıralanmıştır:
- Tescil için başvurusu yapılan marka, tescil edilmiş veya tescil için daha önce başvurusu yapılmış bir marka ile aynı ise ve aynı mal veya hizmetleri kapsıyorsa,
- Tescil için başvurusu yapılan marka, tescil edilmiş veya tescil için daha önce başvurusu yapılmış bir marka ile aynı veya benzer ise ve tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer ise, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın halk tarafından karıştırılma ihtimali varsa ve bu karıştırılma ihtimali tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir marka ile ilişkili olduğu ihtimalini de kapsıyorsa.
- Marka sahibinin ticari vekili veya temsilcisi tarafından markanın kendi adına tescili için, marka sahibinin izni olmadan ve geçerli bir gerekçe gösterilmeden bir başvuru yapılmışsa,
- Tescilsiz bir markanın veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaretin tescili istenilen markanın başvuru tarihinden önce veya markanın tescili için yapılan başvuruda belirtilen rüçhan tarihinden önce bu işaret için başka bir kişi adına hak elde edilmiş ise veya sahibine daha sonraki bir markanın kullanımını yasaklama hakkını veriyorsa,
- Tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın, toplumda ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarına zarar verebileceği veya tescil için başvurusu yapılmış markanın ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabileceği bir durum oluşmuşsa,
- Tescil için başvurusu yapılmış marka, başkasına ait kişi ismi, fotoğrafı, telif hakkı veya herhangi bir sınai mülkiyet hakkını kapsıyorsa,
- Ortak ve garanti markalarının sona ermesinden itibaren üç yıl içinde ortak marka veya garanti markası ile aynı veya benzeri olan bir başvurusu yapılmışsa,
- Bir markanın yenilenmeme nedeniyle koruma süresinin dolmasından sonra iki yıl içerisinde aynı veya benzer markanın, aynı veya benzer mal ve hizmetler için tescil başvurusu yapılmışsa,
- Kötü niyetle yapılan marka başvuruları
Nispi Ret Nedenleri Nelerdir?
Nispi ret nedenleri, mutlak ret nedenleri gibi re’sen dikkate alınmamakta olup ilgilileri tarafından ileri sürülmesi gerekmektedir.
Daha Önce Tescil Edilmiş Markanın Aynı ya da Benzeri Olan Marka
Uygulamada itiraz sebepleri arasında en fazla karşımıza çıkan Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 6. maddesinin 1. fıkrası şu şekildedir; “Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.”
Söz konusu fıkra kapsamında şu hususlar sıralanmaktadır;
- Tescil başvurusuna konu olan ya da tescil edilmiş bulunan marka, tescil edilmiş veya tescil için daha önce başvurusu yapılmış bir marka ile aynı ya da benzer marka
- Tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir markanın kapsadığı mal ve hizmetlerle aynı ya da benzer marka,
- Tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir markanın halk tarafından karıştırılma ihtimali olan marka,
- Karıştırılma ihtimali tescil edilmiş veya tescili için başvurusu yapılmış bir marka ile ilişkili olduğu ihtimalini de kapsayan marka.
Karıştırılma ihtimalinin mevcut olup olmadığı hususu halk esas alınarak değerlendirilmelidir.
Ticari Vekil veya Temsilcinin Marka Sahibine Ait Markanın Kendi Adına Tescilini İstemesi
Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 6. maddesinin 2. fıkrasına göre; “Ticari vekil veya temsilcinin, marka sahibinin izni olmaksızın ve haklı bir sebebe dayanmaksızın markanın aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerinin kendi adına tescili için yaptığı başvuru, marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.”
Bu hükme göre, marka sahibinin ticari vekili ve temsilcisi tarafından markanın marka sahibinin izni olmaksızın ve haklı bir nedene dayanmaksızın markanın aynı ya da ayırt edilemeyecek kadar benzerinin temsilci veya vekil tarafından kendi adına tescili için yaptığı başvuru, marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
Başvuru Tarihinden Veya Varsa Rüçhan Tarihinden Önce Tescilsiz Bir Marka Veya Ticaret Sırasında Kullanılan Bir Başka İşaret İçin Hak Elde Edilmişse
Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 6. maddesinin 3. fıkrasında; “Başvuru tarihinden veya varsa rüçhan tarihinden önce tescilsiz bir marka veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaret için hak elde edilmişse, bu işaret sahibinin itirazı üzerine, marka başvurusu reddedilir.” düzenlemesi mevcuttur.
Tescilsiz bir marka veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaret sahibinin başka bir kişi adına tescil başvurusuna konu edilmesi halinde kullanan kişinin itiraz hakkı bulunmaktadır.
Paris Sözleşmesi Anlamında Tanınmış Markalar ile Aynı veya Benzer İşaretler
Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 6. maddesinin 4. fıkrasına göre; “Paris Sözleşmesinin 1 inci mükerrer 6 ncı maddesi bağlamındaki tanınmış markalar ile aynı veya benzer nitelikteki marka başvuruları, aynı veya benzer mal veya hizmetler bakımından itiraz üzerine reddedilir.”
Bir markanın Paris Sözleşmesi kapsamında tanınmış olup olmadığı WIPO Uzmanlar Komitesince şu kriterler ile belirlenmektedir:
- Markanın tescili ve kullanım süresi,
- Markanın tescilinin ve kullanımının yayıldığı coğrafi alan ve kapsam
- Markanın üzerinde yayıldığı mal veya hizmetin piyasadaki yaygınlığı, pazar payı
- Markanın ayırt ediciliği
- Markanın sahibi firmaya ilişkin özellikler
- Marka sahibi firmanın markaya ilişkin olarak aldığı ödül ve belgeler
- Markayı taşıyan ürünlerin dağıtım kanalları vs.
Türkiye’de Tescil Edilmiş veya Tescil Başvurusu Daha Önceki Tarihte Yapılmış Tanınmış Markalar ile Aynı ya da Benzer İşaretler
Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 6. maddesinin 5. fıkrasında; “Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.”düzenlemesi mevcuttur.
Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 6. maddesinin 5. fıkrası uyarınca inceleme yapılırken şu hususlar değerlendirilmelidir:
- İtiraza gerekçe gösterilen ve tanınmışlığı iddia edilen markanın Türkiye’de itiraz edilen başvurudan önceki tarihte tescilinin veya tescil başvurusunun olup olmadığı,
- İtiraz edilen başvuru ile itiraza mesnet markaların aynı ya da benzer olup olmadıkları
- İtiraza gerekçe olarak gösterilen markanın Türkiye’de tanınmışlık düzeyine ulaşıp ulaşmadığı,
- Tanınmışlık düzeyine ulaşan markadan haksız bir yararın sağlanıp sağlanmayacağı,
- Tanınmışlık düzeyine ulaşan markanın itibarına zarar verip vermeyeceği,
- Tanınmışlık düzeyine ulaşan markanın ayırt edici karakterini zedeleyip zedelemeyeceği.
Tanınmışlık düzeyi ile anlatılmak istenilen Türkiye’nin tamamında veya belirli bir bölgesindeki önemli bir kısım tarafından tanınmadır.
Tescil Başvurusu Yapılan Markanın Başkasına Ait Kişi İsmini, Ticaret Unvanını, Fotoğrafını, Telif Hakkını veya Herhangi Bir Fikri Mülkiyet Hakkını İçermesi
Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 6. maddesinin 6. fıkrasına göre; “Tescil başvurusu yapılan markanın başkasına ait kişi ismini, ticaret unvanını, fotoğrafını, telif hakkını veya herhangi bir fikri mülkiyet hakkını içermesi hâlinde hak sahibinin itirazı üzerine başvuru reddedilir.”
Tescil için başvurusu yapılan markanın, başkasına ait kişi ismi, fotoğrafı, telif hakkı veya herhangi bir sınai mülkiyet hakkını kapsaması halinde, hak sahibinin itirazı üzerine tescil başvurusu reddedilir.
Başkasına ait fotoğraf üzerinde o kişinin kişilik hakkı bulunması nedeniyle nispi ret nedenidir.
Başkasına ait bir telif hakkı konusu olan işaretin de marka olarak tesciline telif hakkı sahibi tarafından itiraz edilebilmektedir. Bu durum bir roman olabileceği gibi bir film de olabilecektir.
Sona Eren Ortak Marka veya Garanti Markasının Aynı veya Benzeri Olan Marka
Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 6. maddesinin 7. fıkrasına göre; “Ortak markanın veya garanti markasının yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren üç yıl içinde yapılan, ortak marka veya garanti markasıyla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki hak sahibinin itirazı üzerine reddedilir.”
Ortak marka veya garanti markası da diğer markalarda olduğu gibi 10 yıllık korumadan yararlanmaktadırlar. Koruma süresi dolmadan önceki 6 ay içerisinde gerekli ücret ödenerek markanın korumasının yenilenmesi mümkündür.
Ortak markanın veya garanti markasının sahiplerinden her biri söz konusu itirazı ileri sürebilir.
Kötü Niyetle Yapılan Marka Başvuruları
Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 6. maddesinin 9. fıkrasında kötü niyetle yapılan marka başvuruları nispi ret nedeni olarak değerlendirilmektedir.
Kötü niyetin tescil engeli olarak değerlendirilebilmesi için kötü niyetin açık ve bariz olması ve hakkın kötüye kullanılması veya ahlaka aykırılık oluşturması gerekmektedir.
Kötü niyetin tespitinde; marka başvurusunda bulunan kişinin başka bir mal veya hizmet ile karışıklığa yol açılacağını bilmesi gerekmektedir.
Marka tescil süreci ve markaya ilişkin hukuki uyuşmazlıklarınızın bulunması halinde Ekin Hukuk Bürosu ile iletişime geçebilirsiniz.
Av. Ezgi YÜCEL & Av. Ahmet EKİN