Marka Nedir?
Marka bir teşebbüse ait mal ve hizmetleri, diğer teşebbüslere ait mal ve hizmetlerden ayırt etmeye yarayan işaretlerdir.Markanın temel özelliği ayırt edicilik işlevidir. Bu özelliği olmayan bir işaret marka olarak tescil edilemez.
Kanunun dördüncü maddesinde marka bir teşebbüsün mallarının veya hizmetlerinin diğer teşebbüslerin mallarından veya hizmetlerinden ayırt edilmesini sağlaması ve marka sahibine sağlanan korumanın kanunun açık ve kesin olarak anlaşılmasını sağlayabilecek şekilde sicilde gösterilebilir olması şartıyla ifadesi geçmektedir. Bu asli koşulla kişi adları dahil, özellikle sözcükler, şekiller, resimler, logolar, harfler, sayılar, teknik bir zorluktan kaynaklanmıyorsa üç boyutlu cisimler, tek başına olmamak kaydıyla renkler, hatta forma izlediğim ve kaydı ile koku ve melodiler marka olabilir.
Tescil İçin Mutlak Ret Nedenleri
Kanun, istisnai olarak saydı bazı hallerin, kesin tescil engeli olduğunu düzenlenmiştir. Bir marka tescil başvurusu geldiğinde, TPMK bu nedenleri re’sen dikkate alarak tescil talebinin reddi edebileceği gibi.
Açılacak bir hükümsüzlük davasında mahkeme de aşağıdaki hususları resen dikkate alacaktır:
- Dördüncü madde kapsamında marka olmayan işaretler.
- Herhangi bir ayırt edici niteliğe sahip olmayan işaretler.
- Ticaret alanında cins, çeşit, basit, kalite, miktar, amaç, değer, coğrafi kaynak belirtilen ve malların üretildiği, hizmetlerin sunulduğu zamanı gösteren veya malları ya da hizmetlerin diğer özelliklerini belirten işaret veya adlandırmaların münhasıran ya da esas unsur olarak içeren işaretler.
- Aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetlerle ilgili olarak tescil edilmiş ya da daha önceki tarihte tescil başvurusu yapılmış marka ile aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer işaretler.
- Ticaret alanında herkes tarafından kullanılan veya belirli bir meslek sanat veya ticaret grubuna mensup olanlar ayırt etmeye yarayan işaret veya adlandırmalar münhasıran ya da esas unsur olarak içeren işaretler.
- Malın doğası gereği ortaya çıkan şeklini ya da başka bir özelliğini veya teknik bir sonucu elde etmek için zorunlu olan veya mali aslı değerini veren şekli ya da başka bir özelliği münhasıran içeren işaretler.
- Mal veya hizmetin niteliği, kalitesi veya coğrafik ayna gibi konularda halkı yanıltacak işaretler.
- Paris sözleşmesinin ikinci mükerrer altıncı maddesine göre reddedilecek işaretler.
- Paris sözleşmesinin ikinci mükerrer altıncı maddesi kapsamında dışında kalan ancak kamuyu ilgilendiren, tarihi ve kültürel değerler bakımından halka mal olmuş diğer işaretler ile yetkili mercilerce tescil izni verilmemiş olan aramaları nişanları veya adlandırmaları içeren işaretler.
- Dini değerleri veya sembolleri içeren işaretler.
- Kamu düzenine veya genel ahlaka aykırı işaretler.
- Tescilli coğrafi işaretler oluşan ya da tescili coğrafi işaret içeren işaretler.
Markanın Tescili ve Sonuçları
Bir marka aşamalardan geçerek tescil edilirse sahibi lehine tekelci bir koruma sağlanır. Bu koruma her on yılda bir yenilenerek sonsuza kadar uzatılabilir.
Tescilin en önemli sonucu bir ihlalde Kanun’un özel korumasından faydalanabilmede görülür. Çünkü hukuki ve cezai koruma haksız rekabete göre daha elverişli hükümler içermektedir.
Tescilin Marka Sahibine Tanıdığı Hak ve Yükümlülükler
Bu Kanunla sağlanan marka koruması tescil yoluyla elde edilir (SMK m. 7/1). Marka tescilinden doğan haklar münhasıran marka sahibine aittir. Ancak markanın sahibine sağladığı haklar, üçüncü kişilere karşı marka tescilinin yayım tarihi itibarıyla hüküm ifade eder (SMK m. 7/4). Marka sahibinin, izinsiz olarak yapılması hâlinde aşağıda belirtilen fiillerin önlenmesini talep etme hakkı vardır. (SMK m.7/2)
Marka olarak tescil edilen işaretin mal veya ambalajı üzerine konulması; malın ithal ya da ihraç edilmesi; işaretin, teşebbüsün iş evrakı ve reklamlarında kullanılması; işaretin ticaret unvanı ya da işletme adı olarak kullanılması… markayı kullanma sayılır ve marka sahibince yasaklanır.
Kanun’un 152. maddesine göre sınai mülkiyet hakkı korumasına konu ürünlerin hak sahibi veya onun izni ile üçüncü kişiler tarafından piyasaya sunulmasından sonra bu ürünlerle ilgili fiiller hakkın kapsamı dışında kalır.
Tescil tarihinden itibaren beş yıl içinde haklı bir sebep olmadan tescil edildiği mal ve hizmetler bakımından marka sahibi tarafından Türkiye’de ciddi bir biçimde kullanılmayan ya da kullanımına beş yıl kesintisiz ara verilen markanın iptaline karar verilir. (SMK m. 9/1)
Markanın Hukuki İşlemlere Konu Olması
Sinai mülkiyet hakları devredilebilir, miras yol ile intikal edebilir, lisans konusu olabilir, rehin verilebilir, üzerinde intifa hak kurulabilir, teminat olarak gösterilebilir, haczedilebilir veya diğer hukuki işlemler konu olabilir. Bu hukuki işlemler işletme devrinden bağımsız olarak da gerçekleştirilebilir. Hukuki işlemler yazılı şekle tâbidir.
Marka işletme ile birlikte veya ayrı olarak devredilebilir. İşletme devri kapsamında ise markanın yazılı sözleşme kapsamına sokulması yeterlidir. Ancak marka münferiden devredilecekse devir sözleşmelerinin geçerlilik ancak noter tarafından onaylanmış şekilde yapılmış olmalarına bağlıdır. Ayrıca devir, tescil edildiği mal veya hizmetlerin tümü veya bir kısmı için de yapılabilir.
Lisans Nedir?
Lisans sınai bir hakkın belli bir ücret karşılığında belli bir süre kullanımını içeren bir kullandırma sözleşmesidir. Kanun’a göre marka hakkı, tescil edildiği mal veya hizmetlerin bir kısmı ya da tamamı için lisans sözleşmesine konu olabilir. (SMK m. 24/1).
Lisans, inhisari lisans veya inhisari olmayan lisans şeklinde verilebilir. Sözleşmede aksi kararlaştırılmamışsa lisans, inhisari değildir.
Markanın Hükümsüzlüğü/İptali ve Marka Hakkının Sona Ermesi
Markanın ortadan kalması üç şekilde gerçekleşebilir.
Hükümsüzlük
Hükümsüzlük kararını mahkeme verir. Hükümsüzlük nedenleri; Kanun’un 5. veya 6. maddesinde sayılan hâllerden birinin mevcut olması hâlinde mahkeme tarafından markanın hükümsüzlüğüne karar verilir.
Hükümsüzlük hâlleri, markanın tescil edildiği bir kısım mal veya hizmete ilişkin bulunuyorsa sadece o mal veya hizmet yönünden kısmi hükümsüzlüğe karar verilir. Marka örneğini değiştirecek biçimde hükümsüzlük kararı verilemez. Marka sahibi sonraki tarihli bir markanın kullanıldığını bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde bu duruma birbirini izleyen beş yıl boyunca sessiz kalmışsa sonraki tarihli marka tescili kötü niyetli olmadıkça markasını hükümsüzlük gerekçesi olarak ileri süremez.
Bir marka, 5. maddenin birinci fıkrasının (b), (c) ve (d) bentlerine aykırı olarak tescil edilmiş olup da kullanım sonucunda tescil edildiği mal veya hizmetle bakımından hükümsüzlük talebinden önce ayırt edici nitelik kazanmışsa hükümsüz kılınamaz.
İptal
Marka iptali normalde Kurum tarafından gerçekleştirilecek bir işlemdir. Bununla birlikte iptal ile ilgili hükümler 2024 yılında yürürlüğe girecektir. Ancak bu madde hükmü yürürlüğe girene kadar iptal yetkisi, anılan maddedeki usul ve esaslara göre mahkemeler tarafından kullanılır.
Bazı hallerde markanın iptaline karar verilir.
- 9’uncu maddenin birinci fıkrasında belirtilen hâllerin mevcut olması (markayı beş yıl kullanmama veya kullanıma haklı neden olmadan beş yıl ara verme)
- Marka sahibinin fiillerinin veya gerekli önlemleri almamasının sonucu olarak markanın tescilli olduğu mal veya hizmetler için yaygın bir ad haline gelmesi
- Marka sahibi tarafından veya marka sahibinin izniyle gerçekleştirilen kullanım sonucunda markanın, tescilli olduğu mal veya hizmetlerin özellikle niteliği, kalitesi veya coğrafi kaynağı konusunda halkı yanıltması.
İptal hâlleri markanın tescil edildiği bir kısım mal veya hizmete ilişkin bulunuyorsa sadece o mal veya hizmet yönünden kısmi iptale karar verilir. Marka örneğini değiştirecek biçimde iptal kararı verilemez.
Markanın iptaline karar verilmesi hâlinde ise bu karar iptal talebinin Kuruma sunulduğu tarihten itibaren etkilidir. Ancak talep üzerine, iptal hâllerinin daha önceki bir tarihte doğmuş olması hâlinde iptal kararının bu tarihten itibaren etkili olacağına karar verilebilir
Sona Ermesi
Marka, koruma süresinin dolması ve markanın süresi içinde yenilenmemesi ve marka sahibinin marka hakkından vazgeçmesi ile sona erer. Marka hakkının sona ermesi, sona erme sebebinin gerçekleşmiş olduğu andan itibaren hüküm ifade eder.
Marka sahibi, markanın tescil kapsamındaki mal veya hizmetlerin tamamından veya bir kısmından vazgeçebilir. Vazgeçme yazılı olarak Kuruma bildirilir ve vazgeçme nedeniyle marka hakkının sona erdiği bültende yayımlanır. Vazgeçme, sicile kayıt tarihi itibarıyla hüküm doğurur.
Marka Hakkına Tecavüz ve Hakkın Korunması
Marka hakkına tecavüz sayılan fiiller, SMK m. 29’da düzenlenmiştir:
- Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7’nci maddede belirtilen biçimlerde kullanmak,
- Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek,
- Markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak,
- Marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek.
Marka Hakkına Tecavüzde Açılabilecek Davalar
SMK m. 149 gereğince, sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibi, mahkemeden aşağıdaki taleplerde bulunabilir:
- Fiilin tecavüz olup olmadığının tespiti.
- Muhtemel tecavüzün önlenmesi,
- Tecavüz fiillerinin durdurulması,
- Tecavüzün kaldırılması ile maddi ve manevi zararın tazmini,
- Tecavüz oluşturan veya cezayı gerektiren ürünler ile bunların üretiminde münhasıran kullanılan cihaz, makine gibi araçlara, tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde el konulması,
- d bendi uyarınca el konulan ürün, cihaz ve makineler üzerinde kendisine mülkiyet hakkının tanınması,
- Tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınması, özellikle masraflar tecavüz edene ait olmak üzere d bendine göre el konulan ürünler ile cihaz ve makine gibi araçların şekillerinin değiştirilmesi, üzerlerindeki markaların silinmesi veya sınai mülkiyet haklarına tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise imhası,
- Haklı bir sebebin veya menfaatinin bulunması hâlinde, masrafları karşı tarafa ait olmak üzere kesinleşmiş kararın günlük gazete veya benzeri vasıtalarla tamamen veya özet olarak ilan edilmesi veya ilgililere tebliğ edilmesi. Birinci fıkranın e bendinde belirtilen talebin kabulü durumunda, söz konusu ürün, cihaz ve makinelerin değeri, tazminat miktarından düşülür. Bu değerin kabul edilen tazminat miktarını aşması hâlinde, aşan kısım hak sahibince karşı tarafa ödenir (SMK m. 149/2).
Sınai mülkiyet hakkına tecavüz sayılan fiilleri işleyen kişiler, hak sahibinin zararını tazmin etmekle yükümlüdür. Tazminat davasında fiili zarar ve yoksun kalınan kâr istenebilir.
Sınai mülkiyet hakkı sahibi, hakkına tecavüz eden tarafından piyasaya sürülmüş ürünleri kişisel ihtiyaçları ölçüsünde elinde bulunduran veya kullanan kişilere karşı, bu Kanunda yer alan hukuk davalarını açamaz veya ceza davası açılması için şikâyette bulunamaz.
Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Ezgi DEMİROCAK