Mağdura Doğru Atılan Saksı veya Balkabağı Silah Niteliğindedir.
Mağdura doğru atılan saksı veya balkabağı silah niteliğindedir. Yargıtay 3. Ceza Dairesi Esas: 2015/25743, Karar: 2016/5800, K. Tarihi: 07.03.2016 |
Türk Ceza Kanunu silah olarak nitelendirilebilecek eşyaları 6. Maddesinde tanımlar başlığı altında incelemiştir
Buna göre silah deyiminden, ateşli silahlar, patlayıcı maddeler, saldırı ve savunmada kullanılmak üzere yapılan her türlü kesici, delici ve bereleyici alet, saldırı ve savunma amaçlı yapılmasa bile fiilen saldırı ve savunmada kullanılmaya elverişli diğer şeyler, yakıcı, aşındırıcı, yaralayıcı, boğucu, zehirleyici, sürekli hastalığa yol açan nükleer radyoaktif, kimyasal, biyolojik maddeler anlaşılması gerektiği hüküm altına alınmıştır.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin 2015/25743 Esas, 2016/5800 Karar sayılı ve 07.03.2016 tarihli ilamında; mağdura doğru atılan saksı veya balkabağı silah niteliğinde olduğu içtihat edilmiştir.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi Esas: 2015/25743, Karar: 2016/5800 K. Tarihi: 07.03.2016 Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: 1) Sanığın atmış olduğu cismin yere atıldığı kanaatine varılamayacağının mahkemece kabulü ve sanık tarafından atıldığı ileri sürülen saksı ya da bal kabağının 5237 sayılı TCK’nin 6/1-f maddesince silah niteliğinde olması karşısında gerekçe ile çelişkili şekilde düşme kararı verilmesi, 2) Kolluk beyanında sanığın kendisine saksı fırlatığını belirten mağdurun mahkemece alınan beyanında sanığın kendisine bal kabağı fırlattığını beyan etmesi suretiyle beyanları arasında açıkça çelişki bulunması, sanığın kollukta alınan beyanında yengesi olan mağdura doğru saksı fırlattığını beyan etmesine karşın mahkemece alınan savunmasında ise yaşanan tartışma esnasında sinirlendiğini ve saksı mı yoksa kabak mı olduğunu hatırlayamadığı bir cismi yere doğru fırlattığını beyan etmesi karşısında olay yerinde bulundukları anlaşılan tanıklar … ile … mahkemece çağrılarak sanığın atmış olduğu cismin ne olduğu ve söz konusu cismi mağdura doğru atıp atmadığına dair beyanları alındıktan sonra sanığın hukuki durumunun tayini ve tespiti gerektiği gözetilmeyerek eksik inceleme ve araştırma ile yazılı hüküm tesisi, Bozmayı gerektirmiş o yer cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, 07.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi |