Koruma Tedbirleri
Koruma tedbirleri, bireylerin temel hak ve özgürlüklerine müdahale eden geçici sınırlamalardır. Koruma tedbirleri cezai uyuşmazlığın çözümüne yardım etmekle birlikte muhakeme sonunda verilen kararın yerine getirilebilmesine olanak sağlamaktadır.
Koruma Tedbirlerinin Ortak Özellikleri
Koruma Tedbirlerinin ortak özellikleri aşağıda sayılmıştır:
- Temel Hak ve Özgürlüklerin Sınırlanması: Henüz hüküm verilmeden önce sürecin devam edebilmesi için temel hak ve özgürlüklerin sınırlanmasıdır.
- Araç Olması: Koruma tedbirleri amaç değil muhakemenin yapılmasını sağlayan araçtır.
- Geçici Olması: Koruma tedbirinin geçici olması, bir biçimde sonlanacağı anlamına gelir.
Koruma Tedbirlerinin Ön Koşulları
Koruma tedbirlerinin ön koşulları aşağıda sayılmıştır:
Şüphenin Belli Bir Yoğunlukta Olması
Koruma tedbirlerine başvurulabilmesi için suç şüphesinin belli bir yoğunluğa ulaşması gerekmektedir. Şüphe yoğunluklarına göre aşağıdaki şekilde tasnif edilir.
Basit şüphe şüphenin en yalın halidir. Dayandığı kanıt veya belirtiler ispat gücü bakımından yetersizdir. CMK m.160 uyarınca soruşturmaya başlamak için basit şüphe yeterlidir.
Yoğun şüphe, eldeki kanıtların sayıca az olmadığı ve kanıt gücünün yeterli veya kuvvetli olduğu şüphedir.
Yeterli şüphe, eldeki kanıtlara göre duruşma sonunda sanığın mahkum olma olasılığı, beraat etmesi olasılığından daha fazla ise yeterli şüpheden söz edilir.
Eldeki kanıtlara göre duruşma sonunda sanığın mahkum olması kuvvetle muhtemel ise kuvvetli şüpheden söz edilir.
Kanunla Düzenlenmesi
Koruma tedbirleri ancak kanunla düzenlenir.
Anayasanın 13. maddesi uyarınca temel hak ve özgürlükler ancak kanunla sınırlanabilir.
Zorunluluk Olması
Koruma tedbirleri, belirtilen amaçlara ulaşmak için zorunlu olan önlemlerdir. Bu nedenle, tedbirin hedeflenen amacının alternatif yollarla sağlanabilmesi veya tedbire başvurulmadan korunmak istenen durumun (hükmün infaz edilebilirliği veya maddi gerçeğin ortaya çıkarılması) için tedbirin zorunlu veya ölçülü olmadığı tespit edilmelidir. Tedbire başvurulması, muhakeme süreci açısından yalnızca, başvurulmaması durumunda konuyla ilgili durumun tekrar tesisinin imkansız veya çok güç olduğu durumlarda mümkündür.
Ölçülülük İlkesine Uygunluk
Koruma tedbirlerine başvurulurken, oranlılık ilkesine uyulması gerekmektedir. Oranlılık, araçla amacın, yöntemle hedefin dengeli olmasıdır.
Sonuç
Ceza muhakemesi hukuku, toplum düzeninin ve güvenliğinin sağlanmasında temel bir rol oynayan bir hukuk dalıdır. Ancak, ceza muhakemesi süreci karmaşık ve teknik olduğu için, bu alanda uzmanlaşmış avukatlarla çalışmak oldukça önemlidir. Bireylerin, ceza muhakemesi hukukuna dair herhangi bir konuda karşılaştıkları sorunları doğru bir şekilde çözebilmek ve haklarını koruyabilmek için profesyonel yardım almak önemlidir.
Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Evrim ÜSTÜNDAĞ