Kıymetli Evrakın Zayi ve İptali
Kıymetli evrak öyle senetlerdir ki, bunların içerdikleri hak, senetten ayrı olarak ileri sürülemediği gibi başkalarına da devredilemez. Bir diğer tanımlamayla kıymetli evrak, devredilebilir nitelikte bir hak içeren, bu hakkın senetsiz olarak kullanılmasının ve devrinin mümkün olmadığı senetlerdir.
Kıymetli evrakın zayi olması senedin hak sahibinin rızası dışı elinden çıkması, kaybolması, kullanılamaz hale gelmesi, çalınması, yanması, senedin yıpranarak esaslı unsurlarının okunmaz hale gelmesi, yırtılması anlamlarında kullanılır. Yargıtay zayi olmayı yiten, yırtılan, okunamayacak kadar tahrip olan, elden herhangi bir şekilde çıkan senetler olarak kabul etmektedir.
Senedin ana unsurları senet üzerinden anlaşılıyorsa, yıpranmışsa ve sahibinin elinde bulunuyorsa yeni bir senet düzenlenmesi istenebilir. Buna karşılık TTK’nin 488. maddesi uyarınca “Bir pay senedi veya ilmühaber, tedavülü mümkün olmayacak derecede yıpranmış veya bozulmuşsa ya da içeriği veya ayırt edici özellik ve nitelikleri tereddüde yer bırakmayacak tarzda anlaşılamıyorsa, sahibi, giderlerini peşin ödemek şartıyla, şirketten yeni bir senet veya ilmühaber istemek hakkını haizdir.”
Kıymetli Evrakın Zayi Olması Durumunda Ne Yapılması Gerekir?
1) Ödeme yasağı kararı talep edilebilir.
TTK’nın 757. maddesine göre; “İradesi dışında poliçe elinden çıkan kişi, ödeme veya hamilin yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesinden, muhatabın poliçeyi ödemekten menedilmesini isteyebilir.”
Kıymetli evrakı zayi olan kişi; ödeme yeri veya hamilin yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesine başvurarak senet borçlusunun, senede konu olan borcu senedi ibraz edene ödememesi doğrultusunda ödeme yasağı kararı verilmesi talep edebilir. Karar borçluya tebliğ edilmelidir. Bu karar ihtiyati tedbir niteliğindedir ve temyize kabil değildir. İtiraz yolu açıktır.
2)İade davası açılabilir.
TTK m. 763’e göre kıymetli evrakı elinden rızası dışında çıkan ve evrakın kimde olduğunu bilen hamil, yetkili ve görevli mahkemeye başvurarak senedi haksız olarak elinde bulunduran kişiye karşı iade davası açabilir.
MADDE 763- (1) Elden çıkan poliçe mahkemeye sunulursa, mahkeme, iade davası açması için dilekçe sahibine uygun bir süre verir. Dilekçe sahibi bu süre içinde dava açmazsa, mahkeme, poliçeyi, sunmuş olana geri verir ve muhatap hakkındaki ödeme yasağını kaldırır.
3)İptal davası açılabilir.
Kıymetli evrakı zayi olan kişi, senedin kimin elinde olduğunu bilmiyorsa mahkemeden senedin iptaline dair bir iptal kararı aldırarak hakkını senetsiz ileri sürebilir. İspat yükü davacının üzerindedir. İptal davası açmak için senedin içerdiği hakkın mevcut olması gerekir. Davacının iptal davası açmakta hukuki yararı bulunmalıdır.
TTK’nın 651. maddesinin 2. fıkrası“ Kıymetli evrakın zayi olduğu ve zıyaın ortaya çıktığı anda senet üzerinde hak sahibi olan kişi, senedin iptaline karar verilmesini isteyebilir.” şeklindedir. Madde lafzından anlaşılacağı üzere iptali yalnızca senedin içerdiği hakkın alacaklısı talep edebilir.
İptal kararı ile birlikte senedin vadesinin gelmiş olup olmadığına bağlı olarak, senette yer alan hakkını senetsiz ileri sürebilme ya da masrafları kendisine ait olmak üzere, yeni bir senet düzenlenmesi kararının verilmesini mahkemeden talep etme imkânı kazanmaktadır.
İptal Davasının Şartları
- Senedin ibrazı herkese karşı imkânsız olmalıdır.
- Senette yer alan hakkın varlığı devam ediyor olmalıdır.
- İptal talep edenin hak sahibi olması gerekir.
İptal Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme
İptal davası, ödeme yeri veya hamilin yerleşim yeri mahkemesinde açılır. Dava konusu çek ise muhatap bankanın bulunduğu yer mahkemesinde açılır. Görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesidir.
Stj. Av. Sena TÜRK & Av. Ahmet EKİN