Kıymetli Evrak Hukukunun Temel Kavramları Nelerdir?
Kıymetli evrak hukuku, diğer hukuk dallarından farklı olarak kendine münhasır bir terminolojiye sahiptir ve başlangıçta bu kavramların oturması zaman almaktadır. Temel kavramların öğrenilmesi kıymetli evrak hukukunun diğer açıklamalarını anlamayı kolaylaştıracaktır.
Keşide Etmek Ne Demek?
Bir kıymetli evrakın yazılıp düzenlenip alacaklıya verilmesine denilmektedir. Kısa tanımıyla düzenleme anlamına gelir. Düzenleyen kişiye ise “keşideci” denilmektedir. Keşideci (borçlu), senede ilk imza atan ve senedi düzenleyerek lehtara teslim eden kişidir.
Lehtar Ne Demek?
Kambiyo senetleri arasında yer alan bono, poliçe ve çek üzerinde hak sahibi olan kişiye “lehtar” adı verilir. Lehtar, söz konusu senetlere bağlı bir alacak hakkına sahiptir ve adı genellikle senet üzerinde yazılıdır. En başta kendisi için kıymetli evrak düzenlenen kişi lehtardır.
Ciro ve Ciranta Nedir?
Ciro, emre yazılı senetlerde bulunan ve senet içinde yer alan hakları devretme amacını taşıyan yazılı bir beyanı ifade eder. Kısacası senette yazılı olan hakkın devir usulüdür.
Bono üzerinde ciro yapan kişiye “ciranta” denir ve genellikle ilk cironun sahibi olan kişi lehtardır. İlk ciro, lehtara ait olmadığı durumda, ciro zincirinde bir eksiklik olduğunu gösterir.
Hamil Nedir?
Hamil, kıymetli evrakı (çek, bono, poliçe, konşimento, varant, makbuz senedi, hisse senedi, tahviller vb.) yasal düzenlemelere uygun bir şekilde elinde bulunduran, taşıyan gerçek veya tüzel kişidir.
Senedi elinde bulunduran kişi çoğu zaman gerçek hak sahibidir. Ancak kıymetli evrak hukukunda şekli hak sahipliği ve maddi anlamda hak sahipliği ayrımı vardır. Örneğin hamiline yazılı veya beyaz ciro yapılmış senedi çalan kişi şeklen hak sahibi olmasına rağmen maddi anlamda hak sahibi değildir.
Muhatap Ne Demek?
Sadece çek ve poliçede havale ilişkisi dolayısıyla ortaya çıkan kişiye denir. Poliçe ve çek hukuki niteliği itibariyle özünde bir havale olmakla birlikte burada basit değil nitelikli, kambiyo taahhüdü içeren bir havale vardır. Poliçede keşidecinin üzerine poliçe keşide ettiği kişiye; çekte ise bankaya muhatap denilmektedir.
Tedavül Nedir?
Kıymetli evrakın tedavül (dolaşım) yeteneği, bu tür belgelerin önemli bir özelliğini oluşturur. Genel olarak, başkalarına devredilemeyen bir hak, kıymetli evrak kapsamına giremez. Tedavül piyasa güvenliğini koruyucu nitelikte olmalıdır. Bu da iyiniyetli üçüncü kişilerin korunmasını gerektirir.
Emre ve hamiline yazılı kıymetli evrakta bu güven defi/itiraz sistemine getirilen birtakım sınırlamalarla korunmaktadır. Bu grup bu sebeple kamu güvenine layık kıymetli evrak olarak adlandırılır.
Aval Ne Demek?
Aval, bir kambiyo senedine ilişkin bir teminattır. Bir nevi üzerinde sağlanan güvencedir. Aval, sadece keşideci lehine değil, aynı zamanda cirantalar veya kambiyo senedinden sorumlu diğer kişiler lehine de sağlanabilir. Aval veren kişi, taahhüt altına girdiği kişi için aynı derecede sorumluluk taşır.
Asli Borçlu – Başvuru (Müracaat) Borçlusu Farkı Nedir?
Bu ayrım yalnızca poliçe ve bonoda söz konusudur. Çekte asli borçlu olmayıp sadece müracaat borçluları vardır. Banka, kendi çekinde hiçbir şekilde kambiyo zincirine giremeyeceği için bankanın çeki kabul etmesi yasaklanmıştır ve bu işlem sonuç doğurmaz.
Poliçede kabul eden muhatap; bonoda senedi düzenleyen asli borçludur. Bu ikisi ve aynı zamanda bu ikisine aval veren dışındaki herkes başvuru borçlusudur. Görüldüğü gibi bononun düzenleyeni asli borçlu durumundayken poliçenin düzenleyicisi başvuru borçlusudur. Yine asli borçlular için zamanaşımı süresi üç yıl olup daha uzundur. Fakat başvuru borçluları için poliçe ve bonoda duruma göre altı ay veya bir yıllık zamanaşımı süreleri vardır.
Başvuru Hakları Nelerdir?
Hamilin asli borçlu dışında kendisinden önce gelen senet borçlularına karşı sahip olduğu haklara denir. Bonoda bu kişiler düzenleyen dışında kalanlar; poliçede ise kabul eden muhatap dışında kalan kişilerdir.
Çekte ise hamile karşı düzenleyen, lehtar, cirantalar ve varsa bunların avalistleridir. Bunlar hamile karşı belirli koşulların yerine getirilmesiyle müteselsilen sorumlu olur. Başvuru hakları genelde vadenin gelmesi ve asli borçlunun senedi ödememesi ile başlar ancak bazen bazı durumlarda başvuru hakları vadeden önce de kullanılabilir.
Protesto Nedir?
Vadesi geçmiş bir senet, vade tarihinde ödenmezse, bu durum bir tür ihtarname olan protesto ile belirlenecektir. Kabul etmeme ve ödememe protestosu, Türk Ticaret Kanunu’nda belirtilen biçim ve içerikte noterden çekilmelidir. Protesto ayrı bir belge olarak düzenlenir ve poliçeye eklenir. Eğer poliçenin birden fazla nüshası veya aslı ve suretleri varsa, protesto, nüshalardan birine veya asıl senede bağlanır.
Protestonun zamanında çekilmemiş olması, poliçeyi kabul eden muhatabın ve bonoyu düzenleyenin sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Kabul etmeme protestosu, sadece senedin kabul edilmediği hamilin tespitine ve bu sayede rücu haklarının poliçeden sorumlu olan kişilere karşı kullanılmasına yardımcı olur.
Ödememe protestosu, ödeme gününü izleyen iki iş günü içinde çekilmelidir. Ancak mücbir sebepler durumunda bu süre uzatılabilir.
İki iş günü hesaplanırken vade günü temel alınır. Eğer vade günü bir tatil gününe denk gelirse, ödeme günü bu tatil gününü takip eden ilk iş günü olarak kabul edilir. Protesto çekilmesine ilişkin süre, hak düşürücü bir nitelik taşıdığı için mahkeme tarafından bu süre re’sen dikkate alınır.
Genellikle protestoyu, senedin hamili çeker. Hamil, senedin henüz dolaşıma girmemiş olması sebebiyle lehtar olabileceği gibi, bir ciro işlemiyle en son teslim alan bir kişi de olabilir.
Kanunda, protesto çekilecek kişilerin kimliklerinin detaylı bir şekilde belirtildiğine dair bir hüküm bulunmamaktadır. Poliçenin vadesinde ödenmemesi durumunda, düzenleyen, cirantalar ve poliçe kapsamında taahhüt altına girmiş diğer kişilerin kimlikleri çıkarılabilir.
Protesto, düzenleyen yani başvuru borçluları, cirantalar, avalistler ve poliçe ile taahhüt altına girmiş diğer sorumlular olarak adlandırılan kişilere çekilir. Poliçeyi kabul edecek veya ödeyecek kişilerin birden fazla olması durumunda, bunlar için tek bir protesto belgesi düzenlemek yeterlidir. Poliçenin ödenmek üzere kabul etmiş muhataba ibraz edildiği ve ödenmediği durumda, kabul etmiş muhataba da protesto çekilebilir.
Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Kübra DEMİR