Ceza Hukuku

İş ve Çalışma Hürriyetinin İhlali Suçu Nedir?

İş ve çalışma hürriyeti suçu, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 117. maddesinde düzenlenmiştir ve kişinin çalışma özgürlüğünü kısıtlayan eylemleri cezalandırmayı amaçlar.

Bu suç, kişinin çalışmasını engelleyen veya iş yapma hakkını ihlal eden davranışlarla ortaya çıkar. İş ve çalışma hürriyeti, Anayasa’nın 48. ve 49. maddelerinde de güvence altına alınmıştır.

TCK 117 – İş ve Çalışma Hürriyetinin İhlali

Kanuna göre, iş ve çalışma hürriyetine yönelik suç şu şekilde tanımlanır:

  • Zorla çalıştırma veya işe engel olma: Bir kimseyi çalışmaya zorlayan ya da bir kimsenin serbestçe çalışmasını engelleyen kişi, suç işlemiş sayılır.
  • Şiddet, Tehdit, Hile veya Hukuka Aykırı Diğer Davranışlar: Bu tür davranışlarla bir kişinin çalışma hürriyetine müdahale edilmesi, suçu oluşturur.
  • Cezalar: Bu suçu işleyen kişi hakkında altı aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası öngörülür.

İş ve Çalışma Hürriyetinin İhlali

İş ve Çalışma Hürriyetinin İhlali Suçunun Unsurları Nelerdir?

İş ve Çalışma Hürriyetinin İhlali Suçunun Unsurları, Türk Ceza Kanunu’nun 117. maddesinde tanımlandığı şekilde şu başlıklar altında incelenebilir:

Maddi Unsur (Fiil)

Bu suçun oluşabilmesi için belli bir fiilin gerçekleştirilmesi gerekir. Maddi unsurlar şunlardır:

  • Çalışmaya Zorlama: Bir kimseyi, rızası olmaksızın zorla çalışmaya yönlendirmek. Örneğin, tehdit veya baskı yaparak bir kişiyi istemediği bir işte çalışmaya zorlamak.
  • Çalışmayı Engelleme: Kişinin serbestçe çalışmasını engelleyen davranışlarda bulunmak. Örneğin, bir kişinin iş yerine gitmesini şiddet veya tehdit yoluyla engellemek, işe ulaşım yollarını kapatmak.
  • Hile, Şiddet veya Tahdit Kullanma: İş ve çalışma hürriyetini ihlal etmek amacıyla; hile yapmak (örneğin, mağduru yanıltarak işini bırakmasını sağlamak), şiddet uygulamak (örneğin, fiziksel saldırıda bulunmak), tehditte bulunmak (örneğin, işini yaparsa zarar göreceğini söylemek).
  • Hukuka Aykırı Diğer Davranışlar: Yukarıda sayılan yöntemlerin dışında, hukuka aykırı başka bir yolla kişinin çalışma hürriyetine müdahale edilmesi (örneğin, sahte belgelerle işten çıkış yaptırmak).

Manevi Unsur (Kast)

Bu suç yalnızca kasten işlenebilir. Failin bilerek ve isteyerek, mağdurun çalışma hürriyetini engellemeyi amaçlaması gerekir. Taksirle (dikkatsizlik veya ihmal sonucu) işlenmesi mümkün değildir.

Hukuka Aykırılık Unsuru

Fiilin hukuka aykırı olması gerekir. Örneğin, yasal bir gerekçeye dayanmayan bir şekilde bir kişinin çalışması engellenirse suç oluşur. Ancak, hukuka uygun bir neden varsa (örneğin, sağlık ve güvenlik risklerinden dolayı işin durdurulması), suç oluşmaz.

İş ve Çalışma Hürriyetinin İhlali Suçunun Cezası Ne Kadardır?

İş ve Çalışma Hürriyetinin İhlali Suçunun Cezası, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 117. maddesinde düzenlenmiştir.

Temel Suçun Cezası

Altı aydan iki yıla kadar hapis cezası veya adli para cezası verilir. Bu ceza, iş ve çalışma hürriyetini ihlal etmek amacıyla şiddet, tehdit, hile veya hukuka aykırı başka bir davranışla bir kişinin çalışma hakkını engelleyen kişiye uygulanır.

Nitelikli Hallerde Ceza

Bazı durumlarda, suçun cezası ağırlaştırılabilir. Nitelikli haller şunlardır:

  • Silahla işlenmesi,
  • Birden fazla kişiyle işlenmesi,
  • Kamu görevlisinin görevini kötüye kullanması,
  • Sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi,

Şikâyet ve Dava Süreci

Suç, şikâyete tabi bir suçtur. Mağdurun şikâyette bulunması gerekir. Şikâyet süresi, mağdurun suçu öğrendiği tarihten itibaren 6 aydır.

Şikayet ve Dava Süreci

İş ve Çalışma Hürriyetini İhlali Suçunda Görevli ve Yetkili Mahkeme Neresidir?

İş ve Çalışma Hürriyetinin İhlali Suçunda Görevli Mahkeme, Türk hukuk sistemindeki suçun niteliğine ve ceza miktarına göre belirlenir.

Türk Ceza Kanunu’nun 117. maddesinde düzenlenen bu suç için öngörülen ceza, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası veya adli para cezasıdır.

Bu ceza miktarı ve suçun niteliği göz önüne alındığında, Asliye Ceza Mahkemesi bu suçla ilgili davalarda görevlidir.

Yetkili Mahkeme

Yetkili mahkeme ise suçun işlendiği yerin mahkemesidir. Suç, mağdurun çalışma hürriyetinin ihlal edildiği yerde işlenmiş sayılır.

Eğer suçun nitelikli halleri (örneğin silahla, kamu görevlisi tarafından işlenmesi gibi) söz konusuysa ve ceza artışı olursa, yine görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemesi olmaya devam eder. Ancak suç başka bir ciddi suçla bağlantılı ise görevli mahkeme değişebilir.

İş ve Çalışma Hürriyetini İhlali Suçu İle İlgili Yargıtay Kararları

Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 765 sayılı TCK döneminde verdiği 03.10.1996 tarih ve 1996/5880 E. 1996/7298 K. sayılı kararında: “sanığın greve katılmayan ve işyerindeki çalışmasını sürdüren mağdureyi tehdit ederek greve zorlamaya kalkışmaktan ibaret olan eyleminin, özel hüküm niteliğindeki TC Yasası`nın 201/2, 61. maddelerine uyduğu gözetilmeden, aynı Yasanın 188/1. maddesinin uygulanması, yasaya aykırı ve sanık H.Ç.`nin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle hükmün bozulmasına” karar verilmiştir. www.legalbank.net. (E.T. 20.11.2018).

“İş ve çalışma hürriyeti, bireyin gelir elde etmek amacıyla, mal ve hizmet üreterek, serbestçe çalışma, sözleşme yapma ve teşebbüs kurma hakkı olarak tanımlanmaktadır. TCK’nın 117/1. maddesinde düzenlenen iş ve çalışma hürriyetini ihlali suçu ile korunan hukuki yarar, bireyin her türlü baskıdan uzak, üçüncü kişilerin olumsuz müdahalelerine uğramadan serbestçe çalışabilmesidir. İş ve çalışma hürriyetini ihlali suçunun oluşabilmesi için, mağdura karşı cebir, tehdit kullanılması ya da bir başka hukuka aykırı bir davranışla, çalışma hürriyetinin ihlal edilmesi gerekir. Bu açıklamalar dikkate alındığında, köy muhtarı olan sanığın, yanındaki ihtiyar heyeti azaları ile birlikte, köy mülki sınırları içinde kalan mağdura ait bahçede, mağdur tarafından su kuyusu açılmasına engel olmak amacıyla, tehdit etmesi biçiminde gerçekleşen somut olayda, mağdurun söz konusu kuyuyu bahçesini sulamak için açtığı yönündeki anlatımı ve suça konu sözlerin doğrudan mağduru hedef almadığı da dikkate alındığında, iş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçunun unsuru olan, gelir elde etmek amacıyla ekonomik faaliyette bulunma hakkının ihlaline yönelik bir eylemin bulunmaması nedeniyle, sanığın beraati yerine yasal olmayan gerekçeyle mahkumiyet kararı verilmesi hukuka aykırıdır.” Yargıtay 18. Ceza Dairesi – Karar: 2017/1430

“Olay gecesi benzin istasyonundan birkaç kez şişe içinde benzin alan sanığın son olarak kahve almak için geldiği, bu sırada benzin istasyonu çalışanlarından tanık Mustafa ile görüşen katılan Ertan’ın sanık ile konuşmak istediği, aralarında geçen telefon konuşması sırasında sanığın katılana “Sercan burada çalışmayacak, sen de bu istasyonu kapatacaksın, çalışmayacaksın” dediği somut olayda, katılana karşı cebir, tehdit kullanılması ya da bir başka hukuka aykırı bir davranış boyutuna ulaşarak, iş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçunun unsuru olan, gelir elde etmek amacıyla ekonomik faaliyette bulunma hakkının ihlaline yönelik bir eylemin bulunmaması nedeniyle, sanığın beraati yerine yasal olmayan gerekçeyle mahkumiyet kararı verilmesi bozmayı gerektirmiştir.” Yargıtay 18. Ceza Dairesinin 16.05.2018 tarih ve 2017/1940 E. ve 2018/7541 K. Sayılı ilamı

Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Mehmet Uğur DUDAKLI

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu