İş Kazasında Kusur Oranları
İş kazasında kusur oranları, işçinin alacağı tazminat miktarının belirlenmesinde önem arz etmektedir. Yargıtay 21. Hukuk Dairesi tarafından, iş kazasının kaçınılmazlıktan kaynaklanmasına ilişkin olarak şu şekilde içtihatta bulunulmuştur:
İş kazasının kaçınılmazlıktan kaynaklanması halinde tazminat miktarı belirlenirken hakkaniyet ilkeleri gözetilerek işverenin %60, işçinin %40 kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Yargıtay 21. Hukuk Dairesi Esas:2019/5246 Karar:2020/975 K. Tarihi:20.02.2020 |
İş kazasının meydana gelmesinde işveren ve işçinin kusuru olabileceği gibi olay kusurdan bağımsız, tamamen kaçınılmaz da olabilir. Olayın kaçınılmaz olmasından kasıt her ne yapılırsa yapılsın olayın meydana gelmesiyle oluşacak zararın önlenmesinin imkânsız olmasıdır.
Yargıtay bu durumda işçi ve işverenin eşit kusurlu kabul edilerek hüküm kurulmasını hakkaniyete aykırı bulmuş ve bozma sebebi olarak kabul etmiştir.
İş kazasının meydana gelmesinde işveren ve işçinin kusuru olabileceği gibi olay kusurdan bağımsız, tamamen kaçınılmaz da olabilir. Olayın kaçınılmaz olmasından kasıt her ne yapılırsa yapılsın olayın meydana gelmesiyle oluşacak zararın önlenmesinin imkânsız olmasıdır.
Bazı durumlarda ise meydana gelen olayın sebebiyet verdiği zararın bir kısmı kaçınılmaz bir kısmı işçi ya da işveren kusurundan kaynaklanıyor olabilir. Yargıtay bu durumda işçi ve işverenin eşit kusurlu kabul edilerek hüküm kurulmasını hakkaniyete aykırı bulmuş ve bozma sebebi olarak kabul etmiştir.
Kaçınılmaz zarar olarak kabul edilen oranın yine işçi lehine paylaştırılması hakkaniyete uygun düşecektir.
Somut olayda yapılan araştırma ve incelemede zararın %10 asıl işveren, %30 alt işveren ve %60’ın kaçınılmaz olduğu kanaatine varılmış ve %60’lık kısım için işçi ve işveren eşit kusurlu kabul edilerek hüküm kurulmuştur.
Yargıtay ise bu olayda %60’lık kısım için işçi lehine değerlendirmeyle hesaplama yapılması gerekirken taraflara eşit kusur yüklenerek, %60’lık kısım göz ardı edilerek karar verilmesini bozma sebebi olarak kabul etmiştir.
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi Esas:2019/5246 Karar:2020/975 K. Tarihi:20.02.2020 Davacılar vekili dava, ek dava ve ıslah dilekçesinde özet olarak; iş kazası neticesinde vefat eden sigortalının eş ve çocuğu lehine maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur. C) İlk Derece Mahkemesi Kararı ve Gerekçesi; D) Bölge Adliye Mahkemesi Kararı ve Gerekçesi; E) 1-Davacıların Özetle Temyiz Nedenleri; 2-Davalı … İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin Özetle Temyiz Nedenleri; 3-Davalı …’nın Özetle Temyiz Nedenleri; F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe; Mahkemece, davacı eşe 92.185,00 TL maddi tazminat ve 10.000,00 TL manevi tazminatın; davacı çocuğa 20.301,00 TL maddi tazminat ile 5.000,00 TL manevi tazminatın iş kazası tarihi olan 30/11/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile ayrı ayrı davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. Kaçınılmazlık; hukuksal ve teknik anlamda; fennen önlenmesi mümkün bulunmayan başka bir anlatımla, işverence mevzuatın öngördüğü tüm önlemlerin alınmış olduğu koşullarda dahi önlenmesi mümkün bulunmayan durum ve sonuçları ifade eder. Kaçınılmazlık (beklenmedik durum, fevkalade hâl, kaza, kötü tesadüf, umulmayan hâl) sorumlu kişinin irade ve davranışından bağımsız olarak herkese ödev yükleyen genel bir davranış kuralının veya sözleşmeden doğan bir borcun kaçınılmaz surette ihlali sonucunu doğuran olaydır (Eren, F.: Sorumluluk Hukuku Açısından Uygun İlliyet Bağı Teorisi, Ankara 1975, s.139; Tandoğan, H.: Türk Mesuliyet Hukuku, İstanbul 2010, s. 461). Kaçınılmazlıktan bahsedilebilmesi için öncelikle irade dışı olarak nitelendirilebilecek bir olayın meydana gelmesi gerekmektedir. Yağmur, fırtına, sel, buzlanma gibi olaylar, hastalık gibi psiko-fizyolojik olaylar kaçınılmaz bir olay olarak kabul edilebilir (Eren, s.141; Tandoğan, s.461; Güneren, A.: İş Kazası ve Meslek Hastalığından Kaynaklanan Maddi ve Manevi Tazminat Davaları, Ankara 2018, s.706). Diğer taraftan kaçınılmaz hâl teşkil eden olay nedeniyle bir davranış kuralı veya borç ihlal edilmeli, diğer bir söyleyişle ifa edilememesine neden olmuş olmalıdır. Ayrıca kaçınılmazlıktan bahsedilebilmesi için beklenmeyen hâl teşkil eden olay ile borcun ihlali arasında uygun illiyet bağı da bulunmalıdır (Eren, s.142; Tandoğan, s.461; Güneren, s.706). Kaçınılmazlığın son ve en önemli unsuru ise genel davranış normunun veya sözleşmeden doğan borcun ihlalinin önlenemez (kaçınılamaz) olmasıdır. Önlenemezlik, alınabilecek tüm tedbirlerin alınmış olmasına karşılık davranış kuralının veya sözleşmeden doğan bir borcun ihlal edilmiş olduğunu ifade etmektedir. Olay önlenemez olmasına karşılık bir davranış kuralına veya sözleşmeden doğan borca aykırılık önlenebiliyorsa kaçınılmazlıktan söz edilemeyeceği kuşkusuzdur. Bilimsel ve teknolojik gelişmeler önlenemez olaylara karşın genel davranış normunun veya sözleşmeden doğan borcu önleme olanağı sağlamaktadır (İyimaya, Ahmet: Sorumluluk ve Tazminat Hukuku Sorunlar, Ankara 1990, s. 175; Güneren s.706). Örneğin; bir inşaat işçisinin üzerinde çalışacağı tabiyeyi hazırlamak için duvara beton çivisi çakarken çivinin başının kırılıp gözüne kaçması olayında çivinin kırılması irade dışı ve önlenemez bir olay olmakla birlikte kırılan bu çivinin işçinin gözüne kaçması önlenemez bir olay değildir. Zira çalışma esnasında gözlük kullanılarak bu neticenin önüne geçilebilir. O hâlde böylesi bir durumda olayın önlenemez olduğu gerekçesiyle kaçınılmazlıktan bahsetme imkanı yoktur. İş kazası sonucu açılan tazminat davalarında da kaçınılmazlık, işverenin sorumluluğunu etkileyen ve tazminatın belirlenmesinde göz önünde bulundurulan bir neden olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu nedenle olayda kaçınılmazlığın etkisinin var olup olmadığı titizlikle araştırılmalıdır. Kaçınılmazlığın etkisinin tespitine yönelik olarak yapılan araştırma neticesinde iki olasılık ortaya çıkmaktadır. Bu durumda ya kaçınılmazlık tamamen iş kazasının oluşumunda etkili olacak diğer bir ifadeyle iş kazası % 100 kaçınılmazlık nedeniyle meydana gelecek ya da kaçınılmazlık iş kazasının meydana gelmesinde kısmen etkili olacaktır. Kaçınılmazlık 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 51. vd. maddelerinde tazminatın kapsamı belirlenirken durumun gereğini, yani olayın özelliklerini göz önüne almakla yükümlü tuttuğundan, bazı hallerde zararın ortak ve kısmi sebebini oluşturan beklenmedik olaylar tazminattan indirim sebebi olabilir. Hakim kaçınılmaz olayları indirim sebebi olarak kabul etmelidir (Eren, F.: Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 21. Baskı, Ankara 2017, s.793). Olay tamamen kaçınılmazlıktan kaynaklanmış ise normal şartlarda kusur oranları ile belirlenen işverenin sorumluluğunun sınırını belirleyebilmek mümkün değildir. Bu tür olaylarda kaza tümüyle kaçınılmaz etkenlerin ürünüdür. O nedenle normal şartlarda kusur oranları ile belirlenen işveren sorumluluğunun sınırını belirleyebilmek mümkün değildir (Akın, s.96). Matematiksel değerlerin ortadan kalktığı böyle bir halde tazminat miktarının belirlenmesinde 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 51. maddesi (mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu 43. madde) karşımıza çıkmaktadır (Akın, L.: İş Kazasından Doğan Maddi Tazminat, Ankara, 2001, s.228). Gerçekten de iş kazasının tamamen kaçınılmazlıktan kaynaklandığı durumlarda kaçınılmazlığın yükünü taraflardan sadece birisine yüklemek, adalet duygusunu zedeler. Kaçınılmazlık, her iki taraf açısından da önlenemez bir olay olduğuna göre, beklenmeyen olayın neden olduğu olumsuz sonuçlara her iki tarafta katlanmalıdır (Erlüle, F.: Bedensel Bütünlüğün İhlalinde Manevi Tazminat, 2. Baskı, Ankara 2015, s. 400 vd.). Bu gibi durumlarda kaçınılmazlığın etki ettiği zarar, hakkaniyetin gerektirdiği ölçüde taraflara yüklenir (Akın, s.96). Sonuç itibariyle iş kazasının meydana gelmesinde tamamen kaçınılmazlığın etkili olduğu durumlarda, hakim tarafından 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 51. maddesi çerçevesinde tazminat belirlenirken hakkaniyet ilkeleri gözetilerek işverenin % 60, işçinin ise % 40 kusurlu olduğunun kabulü adil bir çözüm olacaktır. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 07/03/2019 gün ve 2015/21-983 – 2019/252 Esas ve Karar sayılı ilamı bu yöndedir.) Bu açıklamalardan sonra somut olayda, iş kazasının % 60 kaçınılmazlık faktöründen kaynaklanmasına göre, davalı işverenlerin bu zararlandırıcı hadisenin meydana gelmesinde % 40 kusurunun bulunduğu gözetilerek yapılan bilirkişi hesap raporuna istinaden kurulan hüküm usul ve yasaya aykırıdır. Yapılacak iş, davaya konu iş kazasının meydana gelmesinde % 60 kaçınılmazlık faktörünün % 60’lık oranından da davalı işverenlerin kusurlu olduğunun kabulü ile hak sahiplerinin maddi zararının belirlenmesi noktasında hesaplamanın yapıldığı yeni bir rapor almak ve fakat 15/03/2016 tarihli kök ve ek hesap raporundaki doneler dikkate alınarak, işlemiş dönem ileri çekilmeksizin ve taraflar lehine oluşan usulü kazanılmış haklara riayet edilerek rapor neticesine göre bir karar vermekten ibarettir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. |