Insider Trading Suçu
Kavramsal Çerçeve ve Bilgi Suistimali Suçuna Genel Bir Bakış
1. Kavramsal Çerçeve
1.1 Bilgi Kavramı
Bilgi, bireylerin ya da toplumların bir konu hakkında edindikleri anlamlı verilere dayalı anlayıştır. Bilgi, gerçekliği tanımak, anlamak ve yorumlamak için kullanılır. Bilginin kaynağı, araştırmalar, eğitim, tecrübeler, gözlemler, bireyler arasında kurulan iletişim olabilir.
Bilginin doğruluğu, güvenilirliği ve değeri, bilgi kaynaklarının doğruluğuna, güvenilirliğine ve niteliğine bağlıdır. Bilgi, öznel veya nesnel olabilir. Öznel bilgi, kişisel deneyimlerimize veya inançlarımıza dayanırken, nesnel bilgi, bilimsel araştırmalar, kanıtlar ve veriler gibi somut kanıtlara dayanır.
Sermaye Piyasası Kanunu kapsamında bilginin doğrudan olması; sermaye piyasası veya ihraççılarıyla doğrudan ilgili olmasını ifade etmektedir. Dolaylı bilgi ise; sermaye piyasası veya ihraççılarla ilgili olmayan fakat devletin ekonomi, güvenlik veya dış politikasına ilişkin, dolaylı olarak sermaye piyasası araçlarının değeri üzerinde etkili olabilecek bilgiler olarak tanımlanabilmektedir.
1.2 Bilgi Suistimali Kavramı
Bilgi suistimali, bir kişinin sahip olduğu özel veya gizli bilgiyi, haksız bir şekilde kullanarak kendi lehine kazanç sağlaması veya başka bir kuruluş ya da kişi zararına kullanmasıdır. Bu, bir kişinin özellikle finansal alanda kazanç sağlamak için bir şirketin bilgilerini kullanması veya sahip olduğu bilgileri başka bir şirkete aktarması gibi farklı eylemlerle gerçekleştirilebilir.
Bilgi suistimali, öncelikle iş dünyasında oldukça yaygın bir suçtur. Bireyler, şirketler veya hükümetlerin sahip olduğu özel bilgileri kullanarak haksız bir yarar elde etmek için kullanabilirler. Örneğin, bir şirkette çalışan kişi, şirketin gelecekteki planlarını veya finansal durumunu öğrenerek hisse senedi alım-satım işlemlerinde haksız olarak lehine bir durum sağlayabilir.
Bilgi suistimali, kanunlara göre suç kabul edilmektedir ve ciddi sonuçlarla karşılaşılabilir; para cezaları, hapis cezaları ve itibar zedelenmesi gibi sonuçları olabilir. Bu nedenle, özellikle iş dünyasında, özel bilgilerin korunması ve bilgi suistimaline karşı önlemler alınması son derece önemlidir. Araştırmalar sonucunda elde edilen verilere göre ortalama olarak her şirket gelirinin %5’ini suistimal yoluyla kaybediyor.
1.3 Sermaye Piyasası Kavramı
Sermaye piyasası, uzun vadeli yatırımların yapıldığı piyasadır. Bu piyasada, şirketlerin finansman ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla ihraç edilen menkul kıymetler aracılığıyla yatırım yapılmaktadır. Sermaye piyasaları, yatırımcıların, şirketlerin ihraç ettikleri hisse senetleri, tahviller, bonolar ve diğer menkul kıymetler aracılığıyla yatırım yapabildiği bir piyasadır.[1]
Sermaye piyasaları, yatırımcılar için uzun vadeli yatırım fırsatları sunarken, şirketler için de finansman kaynağı sağlar. Şirketler, hisse senedi veya tahvil ihracı yoluyla sermaye toplayabilirler. Bu sermaye, şirketlerin büyümesini ve işlerini genişletmelerini sağlar.
Sermaye piyasaları, genellikle borsalar ve tezgah üstü (OTC) piyasaları olarak iki ana kategoriye ayrılır. Borsalar, alıcı ve satıcıların bir araya geldiği merkezi bir piyasa sağlar ve fiyatların şeffaf bir şekilde belirlenmesini sağlar. OTC piyasaları ise borsalar dışındaki platformlarda işlem gören menkul kıymetler için kullanılır ve daha az şeffaf olabilir.
Sermaye piyasasında işlem gören hisse senetleri, şirketlerin sahiplik paylarını temsil eder. Hisse senedi sahibi, şirketin karından pay almakla birlikte yönetim kuruluna seçim yapma hakkına sahip hale gelir. Tahviller ve bonolar ise, şirketlerin borçlanma araçlarıdır. Yatırımcılar, bu araçları satın alarak şirketlere borç verir ve sabit bir faiz oranı üzerinden gelir elde ederler.
Sermaye piyasası, birçok farklı yatırımcıyı bir araya getirir. Bu yatırımcılar, bireysel yatırımcılar, kurumsal yatırımcılar, yatırım fonları, emeklilik fonları, sigorta şirketleri, bankalar, aracı kurumlar ve daha birçok farklı kurum ve birey olabilirler.
Sermaye piyasaları, ekonomik büyüme için önemli bir yere sahiptir. Şirketler, sermaye piyasalarında yatırım yaparak işlerini genişletebilirler, büyüyebilirler ve yeni iş fırsatları yaratabilirler. Yatırımcılar da sermaye piyasalarında yatırım yaparak, ekonomik büyümenin bir parçası olabilir ve yüksek getiri potansiyeline sahip finansal araçlarla gelir elde edebilirler.
1.4 Sermaye Piyasası Araçları Kavramı
Sermaye piyasası, yatırımcıların uzun vadeli yatırımlar yapabileceği bir piyasadır ve yatırım yaparken kullanılabilecek birçok farklı finansal aracı içerir. Bu araçlar genellikle hisse senetleri, tahviller, bonolar, repo, varant, opsiyon, futures, swap gibi farklı kategorilere ayrılabilir.
1.4.1 Hisse Senetleri
Genel anlamda ortaklığı ve pay büyüklüğünü ifade etmektedir. Şirketlerin sahiplik paylarını temsil eden hisse senetleri, sermaye piyasalarının en önemli araçlarından biridir. Yatırımcılar açısından kar oranlarının yüksek olduğu şirketlerin karına ortak olma imkânı buldukları araçtır. Hisse senedi sahipleri, şirketin karından pay alır ve yönetim kuruluna seçim yapma hakkına sahiptir.
1.4.2 Tahviller ve Bonolar
Devletlerin ve şirketlerin borçlanma araçlarıdır. Yatırımcılar, bu araçları satın alarak devlete veya şirketlere borç verir ve sabit bir faiz oranı üzerinden gelir elde ederler.
1.4.3 Repo
Menkul kıymeti ödünç almak ve belirli bir süre sonrasında geri verme işlemidir. Bu işlem genellikle bir banka veya aracı kurum aracılığıyla gerçekleştirilir.
1.4.4 Varant ve Opsiyon
Belirli bir fiyat üzerinden gelecekte bir varlığı alma veya satma hakkı veren finansal araçlardır. Varantlar genellikle hisse senetlerine veya endekslere dayalıdır, opsiyonlar ise hisse senetleri, emtialar veya para birimleri üzerinde işlem görür.
1.4.5 Futures
Gelecekteki bir tarihte belirli bir fiyattan bir varlığı alma veya satma yükümlülüğünü içeren bir tür sözleşmedir. Futures sözleşmeleri, hisse senetleri, emtialar, para birimleri ve diğer varlıklar üzerine yapılabilir.
1.4.6 Swap
İki taraf arasında yapılan bir anlaşmadır. Bu anlaşma ile taraflar, bir varlık veya yükümlülüğü belirli bir süre boyunca değiştirirler. Örneğin, bir şirket döviz swapı yaparak bir para birimini başka bir para birimiyle değiştirebilir.
Sermaye piyasası araçları, yatırımcılara farklı getiri seviyelerinde seçenekler sunarken içerisinde risk de barındırmaktadır. Yatırımcıların bu risk ve getirileri öngörerek işlemler yapması sermaye piyasasının işleyişini sağlar. Yatırımcılar, bu araçlar arasında tercih yaparak portföylerini çeşitlendirebilirler.
1.5 İhraççı Kavramı
İhraççı doktrinde, “Sermaye piyasası araçlarını halka arz eden anonim ortaklıklar, kamu iktisadi teşebbüsleri, mahalli idareler ile bunlarla ilgili özel mevzuatları uyarınca faaliyet gösteren kuruluş, idare ve işletmeler” olarak tanımlanmaktadır.
İhraççı kavramı, finansal araçlar çıkaran şirket ya da kuruluşu ifade etmekte kullanılan terimdir. Bu kuruluşlar, hisse senetleri, tahviller, bonolar, varantlar, futures, opsiyonlar, swaplar gibi finansal araçları piyasaya sürerler.
İhraççılar genellikle şirketler, devletler, belediyeler ve hükümet kurumlarıdır. İhraççılar, finansal araçları piyasaya sürerek fon toplamak veya risk yönetimi yapmak için kullanırlar. Örneğin, bir şirket tahvil ihraç ederek borçlanabilir veya bir hükümet bono ihraç ederek borçlanma ihtiyacını karşılayabilir.
İhraç edilen finansal araçlar, yatırımcılara farklı risk ve getiri seviyelerinde yatırım yapma fırsatı sunar. İhraççılar, ihraç edilen araçların getirileri ve riskleri üzerinde etkili olabilirler ve bunları kontrol etmek için finansal araçların koşullarını belirlerler.
1.6 Insider Kavramı
“Insider” kelimesi, ingilizcede “İçeriden bilgi sahibi olan” anlamına gelmektedir. Genellikle şirket içinde yer alan üst düzey yöneticiler, yönetim kurulu üyeleri, hissedarlar ve bazen şirketle yakın ilişki içinde bulunan kişiler için kullanılır. Bir diğer deyişle insider kavramı, kurumda ya da şirkette çalışan ve özel bilgilere erişimi olan kişileri ifade eder. Bu kişiler tezin ilerleyen kısımlarında da değinileceği üzere temel anlamda herkes olabilir.
Bu kişiler, şirketin işleyişi hakkında birçok bilgiye ve veriye sahiptir. Özellikle şirketin finansal durumu, faaliyetleri, stratejileri veya gelecekteki adımları hakkında bilgi sahibi oldukları için, bu bilgileri kullanarak piyasalarda haksız bir şekilde avantaj elde edebilirler. Örneğin, bir şirketin üst düzey yöneticileri, şirketin bir sonraki karının beklentilerini biliyor olabilirler ve bu veriyi kullanarak şirketin hisse senedi fiyatı hakkında önceden tahminde bulunabilirler.
Ancak, bu tür bilgilerin kullanımı ve ifşa edilmesi kanunlara uygun bir şekille sınırlıdır. Özellikle, gizli ve özel bilgileri kötüye kullanmak ve finansal piyasaların gidişatını dürüstlüğe aykırı bir şekilde etkilemek suç sayılır ve cezalandırılır.
1.7 Insider Trading Türler
Insider trading, genellikle iki türe ayrılır; yasal ve yasa dışı. Yasal insider trading, şirketin üst düzey yöneticilerinin, yönetim kurulu üyelerinin, çalışanların veya hissedarların kamuya açık bilgileri kullanarak şirket hisselerini kendi adlarına satın almaları veya satmalarıdır.
Yasa dışı insider trading, hisse senedi fiyatları hakkında bilgi sahibi olan kişilerin gizli ve özel bilgileri kötüye kullanarak haksız olarak finansal kazanç elde etmek için hisse senedi satın alma veya satma işlemidir.
1.7.1 Yasal Insider Trading
Yasal insider trading, şirket yöneticileri, çalışanları veya hissedarları gibi özel bilgilere sahip olan kişilerin kendi adlarına şirket hisselerini alıp satmalarıdır. Bu tür işlemler, herhangi bir özel bilgi kullanmadan, yalnızca kamuya açık bilgileri kullanarak gerçekleştirilir. Örneğin, bir şirket çalışanı, şirketin mali durumuna ilişkin kamuya açık raporlara dayanarak şirket hisselerini satın alabilir veya satabilir.
Yasal insider trading, finansal piyasalarda yaygın bir durumdur ve genellikle yasal olarak kabul edilir. Hisselerin halka arz edilmesi veya borsada işlem görmesi gibi durumlarda, şirket çalışanlarına veya yöneticilerine hisse senetleri verilir. Bu durumda, bu kişilerin hisse senetlerini alıp satmaları genellikle yasaldır.
Ancak, yasal insider trading bile bazı etik sorunlara yol açabilir. Herhangi bir şirket veya işletmenin CEO’su, veya aynı şirketin çalışanları, şirketinin hisselerini satın aldığında bu insider trading işlemi yasal olarak değerlendirilir. CEO tarafından hisse satın alınması, genellikle hisse senedinin kendi fiyatında dalgalanma oluşturur. Bu durumda da şirketin gelecekteki kazançları hakkında bilgi sahibi olan ve bu bilgiyi kullanarak hisse senetleri alıp satan kişi de diğer yatırımcılarla eşit koşullarda değildir. Bu nedenle, bazı ülkelerde şirket yöneticileri ve çalışanlarına insider trading yapma konusunda sınırlamalar getirilmiştir.
Yasal olarak kabul edilen bilgi suistimali hali Türk hukukunda yer almamaktadır.
1.7.2 Yasa Dışı Insider Trading
Yasa dışı insider trading, kişilerin özel veya gizli bilgilere dayanarak hisse senetleri veya diğer finansal araçlarla işlem yapmalarıdır. Bu tür işlemler, özel bilgilere sahip kişilerin bilgiyi kamuya açıklamadan önce hisse senetleri veya diğer finansal araçları satın alıp satmaları veya başkalarına satmalarıyla gerçekleştirilir.
Herhangi bir şirketle ilgili şirketin hisse değerinde önemli etki oluşturabilecek bir veri henüz kamuya açıklanmadığı zaman diliminde içeriden bilgi alan kişilerin alım satımı, yasa dışı kabul edilir. SPK m.106’da da belirtildiği üzere adli para ve hapis cezası yaptırımlar uygulanabilir.
Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu kuralları dahilinde adil olmayan herhangi bir bilgiye erişen kişilerin halka karşı yasa dışı bir avantajı olmaktadır ve bu avantaj sermaye piyasasında eşitlik ilkesine aykırılık oluşturmakla beraber finansal piyasaların şeffaf ve adil bir şekilde çalışmasına da zarar vermektedir. Bu sebepten yasa dışı kabul edilmektedir. Ayrıca bu tür suçlamalar yatırımcıların güvenini ve şirketlerin itibarını de zedelemektedir.
Yasa dışı insider trading, kamusal menfaat ile birlikte sermaye piyasasının işlerliği, istikrarlı, adil bir ortamda sürdürülmesi amacını da zedelemektedir. Yatırımcıların hak ve menfaatlerinin korunması, eşitlik ilkesine dayanılarak finansal hayatın sürdürülebilmesi açısından da önem arz etmektedir.
2. Bilgi Suistimali Suçunun Tarihi Ve Mukayeseli Hukukta Düzenlenişi
2.1 Bilgi Suistimali Suçunun Tarihçesi ve Mukayeseli Hukukta Düzenlenişi
Bilgi suistimali suçu, tarihin çok eski dönemlerine kadar uzanmaktadır. İlk olarak, Yunanistan ülkesinde şarap yapımı konusunda özel bilgilere sahip olanların hisse senedi fiyatlarını manipüle ettikleri gözlemlenmiştir. Daha sonra yapılan araştırmalarla 17. yüzyılda Hollanda ülkesinde hisse senedi ticaretiyle uğraşan kişilerin ilgili hileli işlemler yaptıklarına dair kanıtlar ortaya çıkmıştır.
Günümüzde mevcut olarak bilinen bilgi suistimali suçu ise 1934 yılında ABD ülkesinde kabul edilen Menkul Kıymetler Yasası (Securities Exchange Act) ile tanımlanmıştır. İşbu yasada, çalışanların ya da şirket yöneticilerinin, özel bilgileri kullanarak hisse senetleri veya diğer finansal araçlarla işlem yapmaları yasaklanmıştır.
İlerleyen dönemlerde, ABD’de yasa dışı bilgi suistimali olaylarının artması kurumların dikkatini çekmiştir. Bunun üzerine, Insider Trading and Securities Fraud Enforcement Act yasası kabul edilmiştir. Bu yasa, bilgi suiistimali suçuna karşı daha sıkı cezalar getirerek finansal piyasalardaki adalet ve şeffaflığı artırmayı hedefledi.
Ardından diğer ülkeler de bilgi suistimali suçuyla mücadele etmek için benzer yasalar çıkarıldı. Avrupa Birliği ülkeleri, bilgi suistimalini yasaklayan birçok yönetmelik yayınladılar. Bunların arasında, 2014 yılında kabul edilen Avrupa Birliği’nin Piyasa İstikrarı Yönetmeliği (Market Abuse Regulation) bulunmaktadır. Bu yönetmelik, Avrupa Birliğin’deki finansal piyasalarda faaliyet gösteren herkesin bilgi suistimali suçuyla mücadele etmek için sorumlu olduğunu belirtmektedir.
Günümüzde, bilgi suistimali suçu, dünya genelinde finansal düzenleyici otoriteler tarafından sıkı bir şekilde takip edilmektedir. Bu suçu işleyenler, ciddi para cezaları, hapis cezaları ve işlem yasağı gibi cezalarla karşı karşıya kalabilirler.
2.1 Bilgi Suistimali Suçunun Türk Hukukunda Gelişimi
Bilgi suistimali suçu, Türkiye’de de diğer ülkelerde olduğu gibi yıllar içinde farklı yasal düzenlemelere konu olmuştur. İlk olarak, 1981 yılında kabul edilen 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nda “İçerden Öğrenenlerin Ticareti” şeklinde düzenlenmiştir. Mülga kanunda, “Hileli maksatlarla veya dolandırıcılık maksadıyla, bir sermaye piyasası aracının alım veya satımını gerçekleştirmek” olarak tanımlanmıştır.
2499 Sayılı Mülga Kanun’da bilgi suistimali suçuna ilişkin bulunan düzenleme Türkiye’de bu suçun önlenebilmesi için yeterli değildi. Bunun üzerine, Sermaye Piyasası Kanunu’nda değişiklik yapılarak, bilgi suistimali suçunun önlenebilmesi için daha sıkı bir şekilde karşı koymayı hedefleyen, daha detaylı yeni düzenlemeler getirilmiştir.
2012 yılında kabul edilen 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu, Türkiye’de bilgi suistimali suçunu detaylı bir şekilde düzenleyen temel yasal düzenlemedir. Bu kanun, öncelikle bilgi suistimali tanımını netleştirerek; ” Doğrudan ya da dolaylı olarak sermaye piyasası araçları ya da ihraççılar hakkında, ilgili sermaye piyasası araçlarının fiyatlarını, değerlerini veya yatırımcıların kararlarını etkileyebilecek nitelikteki ve henüz kamuya duyurulmamış bilgilere dayalı olarak ilgili sermaye piyasası araçları için alım ya da satım emri veren veya verdiği emri değiştiren veya iptal eden ve bu suretle kendisine veya bir başkasına menfaat temin eden” olarak tanımlar.
Sermaye Piyasası Kanunu, bilgi suistimali suçuyla mücadele etmek için, şirketlerin işleyişinde şeffaflığı sağlamak amacıyla düzenlemeler yaparak şirketlerin içeriden bilgi sahibi kişileri kaydetmesi, bu kişilerin işlemlerinin raporlanması ve açıklanması gibi zorunluluklara yer vermiştir.
Ayrıca, Sermaye Piyasası Kurulu, bilgi suistimali suçu işlemiş kişileri tespit etmek için, piyasa izleme faaliyetlerinde bulunur ve şüpheli durumlarda soruşturma yapar. SPK, suçlu bulunan kişilere para cezaları, hapis cezaları ve işlem yasağı gibi cezalar verir.
Sonuç olarak, Türkiye’de bilgi suistimali suçuyla mücadele etmek için zamanla gelişen ve daha detaylı yasal düzenlemeler yapılmış ve Sermaye Piyasası Kurulu tarafından etkin bir şekilde denetlenmesi sağlanmıştır. Bu sayede, Türkiye’deki finansal piyasaların adalet ve şeffaflığı artırılması hedeflenmiştir.
Sermaye Piyasası Kanunda Suçun Düzenlenişi
1. Genel Olarak
Sermaye Piyasası Kanunu, Türkiye’de sermaye piyasalarının düzenlenmesi, denetlenmesi ve geliştirilmesi amacıyla çıkarılmış bir kanundur. Bu kanun, sermaye piyasasındaki faaliyetleri ve işlemleri düzenleyerek yatırımcıların haklarını korumakta ve piyasanın adil ve şeffaf bir şekilde işlemesini sağlamaktadır.
Sermaye piyasası faaliyetlerinde en önemli olan durum güven ve şeffaflıktır. Bu nedenle kanun kapsamında, sermaye piyasasında gerçekleştirilen her türlü dolandırıcılık, yanıltıcı işlemler ve manipülasyonlar yasaklanmıştır. Bu kapsamda, bilgi suistimali suçu da düzenlenmiştir.
Sermaye Piyasası Kanunu’nda bilgi suistimali suçu, “Doğrudan ya da dolaylı olarak sermaye piyasası araçları ya da ihraççılar hakkında, ilgili sermaye piyasası araçlarının fiyatlarını, değerlerini veya yatırımcıların kararlarını etkileyebilecek nitelikteki ve henüz kamuya duyurulmamış bilgilere dayalı olarak ilgili sermaye piyasası araçları için alım ya da satım emri veren veya verdiği emri değiştiren veya iptal eden ve bu suretle kendisine veya bir başkasına menfaat temin eden;
- a) İhraççıların veya bunların bağlı veya hâkim ortaklıklarının yöneticileri,
- b) İhraççıların veya bunların bağlı veya hâkim ortaklıklarında pay sahibi olmaları nedeniyle bu bilgilere sahip olan kişiler,
- c) İş, meslek ve görevlerinin icrası nedeniyle bu bilgilere sahip olan kişiler, ç) Bu bilgileri suç işlemek suretiyle elde eden kişiler,
- d) Sahip oldukları bilginin bu fıkrada belirtilen nitelikte bulunduğunu bilen veya ispat edilmesi hâlinde bilmesi gereken kişiler, üç yıldan beş yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılırlar. Ancak, bu suçtan dolayı adli para cezasına hükmedilmesi hâlinde verilecek ceza elde edilen menfaatin iki katından az olamaz.” şeklinde düzenlenmiştir.
Bu suçun düzenlenmesinin temel amacı, piyasada adil ve eşit bir rekabet ortamının oluşturulması, finansal piyasanın dengesinin ve yatırımcıların korunmasıdır.
2. Bilgi Suistimali Suçuyla Korunan Hukuksal Yarar
Bilgi suistimali suçu, sermaye piyasasında adil ve eşit rekabetin ve yatırımcıların korunmasının yanı sıra birçok hukuki yararın korunması için de düzenlenmiştir. Bunlardan ilki, sermaye piyasalarında şeffaflığın sağlanmasıdır. Bilgi suistimali suçu ile korunan hukuki yarar, kamuyu aydınlatma yükümlülüğüne tabi olan bilgilerin doğru bir şekilde paylaşılmasını ve kamuya açıklanmasından önce bu bilgilerin haksız şekilde kullanımını önlemeyi amaçlamaktadır. Bu sayede piyasada şeffaflık sağlanarak yatırımcıların güveni artırılmaktadır.
İkinci olarak, yatırımcıların menfaatlerinin korunması hukuki yararlarından biridir. Bilgi suistimali suçu ile korunan bu hukuki yarar, yatırımcıların haksız şekilde zarar görmesini önlemeyi amaçlar. İçeriden bilgi sahibi olanların bu bilgileri kullanarak haksız kazanç sağlaması, yatırımcıların eşit şartlarda işlem yapma hakkına zarar verir ve bu nedenle de yatırımcıların korunmasına ihtiyaç duyulur.
Üçüncü olarak, sermaye piyasasında adil rekabetin sağlanması hukuki yararlarından biridir. İçeriden bilgi sahibi olanların bu bilgileri kullanarak haksız kazanç sağlaması, adil rekabeti engelleyerek diğer yatırımcıların zarar görmesine neden olabilir.
Sonuç olarak, bilgi suistimali suçu ile korunan hukuki yararlar, sermaye piyasasında şeffaflığın sağlanması, yatırımcıların korunması ve adil rekabetin sağlanması ve bu yararların korunması, sermaye piyasasının adil ve şeffaf bir şekilde işlemesini sağlamaktadır.
3. Bilgi Suistimali Suçunun Maddi Unsuru
3.1 Suçun Konusu
Bilgi suistimali suçunun konusuna ilişkin olarak öğretide görüş birliği bulunmamaktadır. Bir görüşe göre; içeriden öğrenilen bilgi söz konusu suçun konusunu oluşturmaktayken başka bir görüşe göre sermaye piyasası araçları bu suçun konusudur.[2]
Bilgi suistimali suçunun konusu, önceden kamuya açıklanmamış önemli verilerdir. Bu veriler, şirketlerin ileri dönemdeki faaliyetleri, finansal durumları ya da gibi hisse senedi veya menkul kıymet fiyatlarını etkileyebilecek herhangi bir konu olabilir. Her ne kadar Sermaye Piyasası Kanunun’da bilgi denilerek genel bir şekilde bahsedilmişse de Sermaye Piyasası Kurulu Özel Durum Rehberi’nde içsel bilgiden detaylı bir şekilde bahsedilmiştir.
Söz konusu suçun konusu oluşturacak olan içerden bilgiyi genel anlamda açıklayacak olursak: Kamuya açıklanmamış durumlarla ilgili olarak, somut bir olaya ilişkin, rasyonel bir yatırımcının yatırım kararını alırken önemli kabul edebileceği, bilgiyi kullanan kişiye bu bilgiden haberi olmayan diğer kişilere nazaran avantaj sağlayabilecek olan, kamuya açıklanması halinde sermaye piyasası aracının değerinde, fiyatında veya yatırımcıların yatırım kararları üzerinde etki yaratabilecek veri, olay, gelişmelerdir.
Bilginin aynı zamanda düşük ihtimalli tahminlere, söylentilere dayalı olarak değil de somut durumda gerçekleşme ihtimali kuvvetle muhtemel olan temellere dayanması gerekmektedir.
3.2 Suçun Mağduru
Bilgi suistimali suçunun mağduru, bir görüşe göre toplumu oluşturan herkes iken; yatırımcılar, bu suç sonucunda dolaylı olarak zarara uğradıkları sebebiyle suçtan zarar gören olabilir. Zira suçla korunan hukuki değerin sahibi doğrudan yatırımcılar değildir, toplumdur.[3]
Bir diğer görüşe göre; suçun mağduru kavramından anlaşılması gereken, suç fiilinden zarar gören herkes değil, sadece bu fiil ile ihlal olunan ve cezai korumanın konusunu oluşturan varlık ya da menfaatlerin sahipleridir. Bu suç, piyasalarda adil bir rekabet ortamının oluşmasını engelleyerek, yatırımcıların bilgiye eşit erişim hakkının ihlal edilmesine neden olur. Bu nedenle, yasal düzenlemeler, yatırımcıların korunmasını ve adil bir piyasa ortamının sağlanmasını amaçlamaktadır
3.3 Fail
Bilgi suistimali suçu, bir kişinin henüz kamuya açıklanmamış önemli bilgilere dayanarak hisse senedi veya diğer menkul kıymetleri satın alması veya satması şeklinde işlenir. Bu nedenle, suçun faili, bu bilgileri elde eden veya bu bilgilere erişimi olan kişilerdir. Örneğin, bir şirketin yöneticileri, çalışanları veya danışmanları, şirketin gelecekteki finansal durumu, yeni ürün lansmanları veya piyasa trendleri gibi bilgilere erişim sağlayabilirler.
Sermaye Piyasası Kanunu 106. maddesine göre fail olabilecek kişiler şunlardır:
- İhraççıların veya bunların bağlı veya hâkim ortaklıklarının yöneticileri,
- İhraççıların veya bunların bağlı veya hâkim ortaklıklarında pay sahibi olmaları nedeniyle bu bilgilere (içsel bilgiler) sahip olan kişiler,
- İş, meslek ve görevlerinin icrası nedeniyle bu bilgilere sahip olan kişiler,
- Bu bilgileri suç işlemek suretiyle elde etmiş olanlar,
- Sahip olduğu bilginin bu fıkrada belirtilen nitelikte bulunduğunu bilen veya ispat edilmesi hâlinde bilmesi gereken kişiler.
Her ne kadar kanunda fail olabilecek kişiler tahdidi olarak düzenlenmiş olsa da özellikle son cümlesi de dikkate alındığında suçun faillik yönünden özgü bir suç olmadığı, herkes tarafından işlenebileceği görüşüne ulaşılmaktadır. [4] Kanaatimce kanun maddesinde tahdidi şekilde sayılmak yerine, içsel bilgiyi bilen, bilebilecek durumda olan herkes denilerek düzenlenmesi daha açık bir ifade kullanılmasının yararlı olabilir.
Ayrıca, bu suçu işleyenler arasında, bu bilgileri elde etmek için çeşitli yöntemler kullanarak sızan veya çalan kişiler de olabilir. Bu kişiler genellikle yasal erişim hakları olmayan bilgilere erişim sağlamaya çalışırlar.
Bununla birlikte, bilgi suistimali suçu sadece bilgiye erişimi olan kişiler tarafından işlenmez. Bilgiyi veren, bu bilgiyi paylaşarak veya kullanarak suça ortak olanlar da suçun failleri arasında sayılır. Bu nedenle, bir kişi, bilgiyi veren kişiye bilerek veya bilmeyerek yardım ederse veya bilgiyi paylaşarak başka bir kişinin suç işlemesine yol açarsa, suçun failleri arasında sayılabilir.
Sonuç olarak, bilgi suistimali suçunun failleri, önemli bilgilere erişim sağlayan kişiler, bu bilgileri veren veya paylaşan kişiler ve bu bilgileri kullanarak haksız kazanç elde eden kişilerdir.
3.4 Fiil
Bu suçta hareket unsurunu; içsel bilgiye dayalı olarak sermaye piyasası araçları üzerinde alım satım emri verme, verilen emri değiştirme veya iptal etme işlemleri oluşturmaktadır. Bu şekliyle suç bağlı hareketli ve seçimlik hareketli suç özelliği göstermektedir.[5]
Bir görüşe göre sahip olunan içsel bilginin başkasına iletilmesi suretiyle menfaat elde edilmesi de bu suçu oluşturur.[6] Fakat kanaatimce bilgi suiistimali suçunun mağduru hususunda da tartışma yaşanmakla birlikte mağdur toplum olarak da kabul edilse sadece menfaat sahibi kişiler olarak da kabul edilse salt bir bilgiyi bir kişiye söylemek suçu oluşturmayacaktır. Kanun metninde de her ne kadar kendisine veya başkasına menfaat temin etmekten bahsetmişse de bir kişiye iletilen bilginin piyasa araçlarında veya yatırımcılar üzerinde bir etki oluşturması suretiyle suç oluşacaktır.
Suçun fiili, içsel bilgiye dayalı olarak ilgili sermaye piyasası araçları için alım ya da satım emri vermek, verilen emri değiştirmek veya iptal etmek ve bu suretle menfaat temin etmektir. Kanun koyucu tipik hareketlerin gerçekleştirilmesi için emrin verilmesini veya bunun iptal edilmesini ya da değiştirilmesini yeterli görmüştür, ayrıca işleme dönüşmesini aramamıştır.
Alım Emri Vermek: Henüz kamuya duyurulmamış, içsel bilgiye dayalı olarak sermaye piyasası araçlarının alınması yönünde emir vermek.
Satım Emri Vermek: Kişi sermaye piyasası araçları hakkında düşüş yaşanılacağı bilgisine sahip olması halinde bilgi henüz kamuya açıklanmadan satım emri vererek yüksek fiyattan satış gerçekleştirir ve fiyat düşüşünden etkilenmemiş olur.
Emri Değiştirmek: Borsa İstanbul A.Ş. Borsacılık Faaliyetlerine İlişkin Esaslar Yönetmeliği[7] m. 29/2’ye göre; borsaya iletilen emirler, borsada işleme dönüşmeden önce işlem yapma yetkisi verenler tarafından değiştirilebilir veya iptal edilebilir. Bu anlamda yatırımcılar içsel bilgiye sahip olmadan önce verdikleri emirleri bu doğrultuda değiştirerek menfaat elde edebilirler. Örneğin; hisseleri borsada işlem gören bir takımın hisselerini satım emri veren kişi, bu takıma ünlü bir futbolcu transfer edileceğini içeriden öğrenerek satım emrini alım emrine değiştirebilir. Bu durumda bu bilgi kamuya açıklandığında yüksek fiyattan hissesini satan kişi menfaat elde etmiş olacaktır.
Emri İptal Etmek: Fail, daha önce verdiği alım veya satım emrini öğrendiği bir içsel bilgiye dayanarak iptal etmektedir. Burada zarardan kurtulma şeklinde bir menfaat vardır.
4. Suçun Nitelikleri Halleri
Bilgi suiistimali suçu, belirli koşullar altında nitelikli hallerde işlenebilir ve bu durumda suçun cezası artırılabilir. Bu nitelikli haller şunlardır:
- İçeriden bilgi sahibi olan kişinin görevi: İçeriden bilgi sahibi olan kişinin, görevi gereği bu bilgiye sahip olması durumunda, suç nitelikli hale gelir.
- İşlemin yapılacağı yer: İşlem yapılacak yerin yurt dışı olması halinde, suç nitelikli hale gelir.
- İşlemin yapılacağı aracı kurum: İşlem yapılacak aracı kurumun yurt dışı kaynaklı olması halinde, suç nitelikli hale gelir.
Bu nitelikli hallerde, suçun cezası artırılabilir ve yasalarda belirlenmiş ceza miktarının üst sınırı aşılabilir.
5. Bilgi Suistimali Suçunun Manevi Unsuru
Bilgi suiistimali suçunun manevi unsuru, kast unsuru olarak kabul edilir. Failin, içeriden edindiği bilgileri kullanarak veya başka kişilere açıklayarak, piyasada menfaat elde etmek amacıyla hareket etmesi gerekmektedir. Bu nedenle, suçun işlenmesi için failin bilerek ve isteyerek hareket etmesi gerekmektedir.
Bununla birlikte, bir diğer manevi unsuru da haksız kazanç sağlama amacıyla işlenmesidir. Bilgi suiistimali suçu, piyasada adil rekabeti sağlamak amacıyla düzenlenmiş bir suçtur. Dolayısıyla, suçu işleyen kişi haksız bir kazanç elde etmek istemektedir. Bu nedenle, suçun manevi unsuru haksız kazanç elde etmek amacıyla hareket etmek şeklinde de ifade edilebilir.
6. Bilgi Suistimali Suçunun Hukuka Aykırılık Unsuru
Doktrinde genel kabul gören görüşe göre; bilgi suiistimali suçunun Türk Ceza Kanunun’da yer alan genel hukuka uygunluk sebeplerinden zorunluluk halinin, kasten sebebiyet verilmeyen bir iflas tehlikesine karşı, konkordatoya başvurmak gibi başka hukuki çarelerin bulunmaması durumunda uygulama alanı bulabileceği kabul edilmektedir.
Ayrıca bilgi suistimali suçunun mağduru toplum olduğu için mağdurun rızası hukuka uygunluk sebebinin bu suç bakımından uygulanabilmesi mümkün değildir.
Sermaye Piyasası Kanunu m. 108’de “a) TCMB ya da yetkilendirilmiş başka bir resmî kurum veya bunlar adına hareket eden kişiler tarafından para, döviz kuru, kamu borç yönetim politikalarının uygulanması veya finansal istikrarın sağlanması amacıyla işlem yapılması b) Kurul düzenlemelerine göre uygulanan geri alım programları, çalışanlara pay edindirme programları ya da ihraççı veya bağlı ortaklığının çalışanlarına yönelik diğer pay tahsis edilmesi c) Kurulun bu Kanun kapsamındaki fiyat istikrarını sağlayıcı işlemlere ve piyasa yapıcılığına ilişkin düzenlemelerine uygun olarak icra edilmeleri kaydıyla, münhasıran bu araçların piyasa fiyatının önceden belirlenmiş bir süre için desteklenmesi amacıyla sermaye piyasası araçlarının alım veya satımının yapılması yahut emir verilmesi veya emir iptal edilmesi” denilerek bilgi suistimali veya piyasa dolandırıcılığı sayılmayacak haller tahdidi olarak sayılmıştır
7. Bilgi Suistimali Suçunun Özel Görünüş Biçimleri
7.1 Teşebbüs
Teşebbüs, failin suçun tamamlanması için gerekli olan hareketleri gerçekleştirdiği ancak sonuca ulaşmadığı durumdur. Bilgi suistimali suçunda teşebbüs, içeriden bilgi edinme niyetiyle hareket eden kişinin, bu bilgiyi kullanmak için yeterli aşamaya gelmesi ve işlem yapmaya hazır hale gelmesidir. Henüz işlemin gerçekleştirilmemiş olması veya gerçekleştirilen işlemin tam olarak sonuçlanmamış olması, teşebbüs aşamasında olunduğunu gösterir.
Bilgi suistimali suçu neticeli bir suç olduğu için menfaat teminin gerçekleşmesiyle suç tamamlanmış olur. Failin alım, satım, değiştirme, iptal emri vermesiyle suçun icrai hareketleri gerçekleştirilir. Bu bağlamda failin elinde olmayan sebeplerle icrai hareketleri tamamlayamaması veya icrai hareketler tamamlanmış olsa dahi menfaat temini gerçekleşmemiş olduğu hallerde suç, teşebbüs aşamasında kalmış olacaktır.
7.2 İştirak
İştirak, Türk Ceza Kanunu’nda faillik ve şeriklik olarak iki şekilde düzenleme bulmuştur. Buradan anlaşılacak husus; fail suçun kanuni tanımındaki eylemi bizzat gerçekleştiren kişidir. Şeriklik ise suçun eylemine yardım etme, araç sağlama vs. şeklinde katılmakla birlikte asıl haksızlığı gerçekleştirmeyen olarak tanımlanabilir.
Bilgi suiistimali suçunda; suça iştirakın her hali mümkündür. Kişi suçun işlenmesinde diğer kişilerle birlikte hareket ederek, suça katkıda bulunması halinde suça iştiraktan söz edilecektir.
Örneğin, bir içeriden bilgi edinen kişi, bu bilgiyi başka bir kişiye vererek veya o kişiyle birlikte hareket ederek hisse senedi alım satım işlemleri gerçekleştirirse, bu kişi suça iştirak etmiş olarak kabul edilir.
İştirak, suçun işlenmesinde bizzat yer almasa bile, suça katılma kararı alması veya suçun işlenmesinde yardımcı olması yoluyla sorumlu tutulabilir. Bu nedenle, bir bilgi suistimali olayında, suça katılan diğer kişiler de suçun iştiraki ile suçlanabilirler.
7.3 İçtima
Bilgi suistimali suçunun bir başka suç ile araç suç-amaç suç ilişkisi içinde gerçekleştirilmesi ya da içsel bilginin edinilmesi amaçlanmadığı halde tesadüfen, işlenen suç dolayısıyla bilginin edinilmesi ve bu bilgiye dayanılarak sermaye piyasasında işlem yapılması halinde gerçek içtima söz konusu olacak ve fail her iki suçtan ayrı sorumlu tutulacaktır.
Failin hükümde sayılan seçimlik hareketlerden hepsini ya da birkaçını gerçekleştirmesi halinde zincirleme suç değil tek bir suç söz konusu olacaktır. Örneğin failin önce emir vermesi, ardından bu emri değiştirmesi ya da iptal etmesi halinde tek bir fiilin parçalarını oluşturan hareketler ve tek bir suç söz konusu olacaktır. Ancak failin farklı zamanlarda farklı bilgileri kullanarak işlem yapması halinde birden fazla fiilin ve suçun varlığından söz edilecektir. Failin bir suç işleme kararının icrası kapsamında, sahip olduğu içsel bilgileri kullanarak farklı zamanlarda, bilgi suistimali suçunu işlemesi halinde ceza, zincirleme suça ilişkin hükümlere göre belirlenmelidir.
Failin, örneğin aynı şirkete ait hisse senedine ilişkin olarak farklı zamanlarda ve farklı içsel bilgileri kullanarak kazanç sağlaması halinde de birden fazla fiil ve suç söz konusu olacaktır. Burada suçun aynı sermaye piyasası aracı üzerinde işlenmiş olması, tek bir fiil ve suç olduğu anlamına gelmeyecektir; bu halde de suçların bir suç işleme kararın icrası kapsamında işlenmesi halinde ise zincirleme suç söz konusu olacaktır.
Bilgi suistimali suçu, özel norm niteliğinde olup diğer suçlarla fikri içtima ilişkisi halinde bulunması olası görünmemektedir.
8. Yaptırım
8.1 Cezai Yaptırım
Bilgi suistimali suçu için kanunda üç yıldan beş yıla kadar hapis veya adli para cezası yaptırımı öngörülmekle birlikte adli para cezasının miktarı, suç sonucu elde edilen menfaatin iki katından az olamaz. Kanun metninde yer alan “veya” kelimesinden anlaşılacağı üzere; hakim sadece hapis cezasına hükmedebileceği gibi sadece adli para cezasına da hükmedebilir.
Sermaye Piyasası Kanunu madde 114; “Bu suçun bir tüzel kişinin yararına olarak işlenmesi halinde ilgili tüzel kişi hakkında tüzel kişilere özgü güvenlik tedbirine hükmolunur.” şeklindedir.
8.2 İdari Yaptırım
Sermaye Piyasası Kanunu’nda piyasa bozucu eylem düzenlemesine yer verilmiştir. Kişinin eylemi bilgi suiistimali suçunu oluşturmasa dahi kanuna göre piyasa bozucu eylem olarak nitelendirilip idari para cezası ile cezalandırılabilecektir.
Hangi fiillerin piyasa bozucu eylem olarak nitelendirileceği ise Kurul tarafından çıkarılan VI-104.1 sayılı Piyasa Bozucu Eylemler Tebliği’nde gösterilmiştir.
Ayriyeten; cezai ve idari yaptırımlar dışında idari tedbirler de uygulanabilir. Sermaye Piyasası Kanunu 101. Maddesine göre; Kurul, bilgi suistimali suçunu işlediğine dair makul şüphe bulunan gerçek veya tüzel kişiler ile tüzel kişilerin yetkilileri hakkında ilgili sermaye piyasası araçlarına ilişkin olarak bazı idari tedbirler uygulayabilir.
Bunlara örnek olarak; takas yöntemlerinin değiştirilmesi ve açığa satış gibi bazı işlemlere sınırlamalar getirilmesi gösterilebilir, borsalarda geçici veya sürekli olarak işlem yapılmasının yasaklanması verilebilir.
9. Görevli ve Yetkili Mahkeme
Sermaye piyasası suçları bakımından Sermaye Piyasası Kanunu m. 116, Ceza Muhakemesi Kanunu’nda yer alan genel hükümlerden farklı özel düzenlemelere yer verilmiştir. Buna göre Ceza Muhakemesi Kanunu genel hükümleri gereğince geçerli olan suçun işlendiği yer mahkemesinin yetkili olacağı kuralına Sermaye Piyasası Kanunu ile istisna getirilerek, Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) tarafından görevlendirilen asliye ceza mahkemelerinin yetkili olacağı belirtilmiş ve kurulun 1. dairesinin 09.05.2013 tarihli, 864 sayılı kararı ile İstanbul 3. Asliye Ceza Mahkemesi yetkili ve görevli mahkeme olarak tayin edilmiştir
Sermaye Piyasası Kanunu’nda yetkili ve görevli mahkemeye ilişkin bu düzenlemeye karşı soruşturmayı hangi savcılığın yapacağına ilişkin bir düzenlemeye ise yer verilmemiştir. Bu noktada doktrinde soruşturma işlemlerine yönelik uygulamanın SPK tarafından suçun işlendiği yer Cumhuriyet savcılığına yapılan yazılı başvuruyla gerçekleştiği, sermaye piyasasına özgü suçlar bakımından suçun işlendiği yer olarak işlemlerin gerçekleştirildiği yer olarak Borsa İstanbul’un bulunduğu idari alanın dikkate alındığı, dolayısıyla bu suçlar bakımından yapılan soruşturmaların İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Ekonomik Suçlar Bürosu tarafından yürütüldüğü belirtilmiştir.
10. Bilgi Suistimali Suçunun Soruşturma ve Kovuşturma Usulü
Bilgi suistimali suçu soruşturma ve kovuşturma usulü, diğer suçlarla benzerlik göstermekle birlikte bazı özel durumları da içerir.
Genel olarak soruşturma aşamasında, öncelikle suçun işlendiğine dair somut delillerin toplanması gerekmektedir. Bu kapsamda, Sermaye Piyasası Kurulu ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu gibi kurumlar tarafından yürütülen denetim faaliyetleri sonucu elde edilen bilgi ve belgelerin de kullanılması mümkündür.
Sermaye Piyasası Kanunu madde 115 (Yazılı başvuru usulü ve özel soruşturma usulleri):
“(1) Bu Kanunda tanımlanan veya atıfta bulunulan suçlardan dolayı soruşturma yapılması, Kurul tarafından Cumhuriyet başsavcılığına yazılı başvuruda bulunulmasına bağlıdır. Bu başvuru muhakeme şartı niteliğindedir.
(2) Başvuru üzerine kamu davası açılması hâlinde iddianamenin kabulü ile birlikte, bir örneği Kurula tebliğ edilir ve Kurul aynı zamanda katılan sıfatını kazanır.
(3) Bu Kanunda tanımlanan veya atıfta bulunulan suçlardan dolayı yapılan soruşturmada Cumhuriyet savcısı, Kurul meslek personelinden yararlanabilir. Bu suçlardan dolayı şüpheli veya tanık sıfatıyla kişilerin ifadesinin alınması sırasında Kurul meslek personelinin de hazır bulunması sağlanabilir.
(4) Bu Kanunda tanımlanan veya atıfta bulunulan suçlardan dolayı yapılan soruşturmada kovuşturmaya yer olmadığı kararının verilmesi hâlinde, Kurul bu karara karşı itiraza yetkilidir.” şeklinde düzenleme yer almaktadır.
SONUÇ
Sermaye Piyasası Kanunu, güvenilir, şeffaf, eşit ve adaletli bir finansal ekonomi düzeni içinde ilerleyebilmek amacıyla birçok kötü niyetli düşüncenin ve haksız kazançların önüne geçmek amaçlı oluşturulmuş bir yasadır. Bu amaçların gerçekleşebilmesi için birçok suça değinen yasa, 106. Maddesinde bilgi suistimali suçunu düzenlemiştir. Bilgi suiistimali suçu, kişilerin sahip oldukları özel veya gizli, kamuya açıklanmamış, kesin, yatırımcıların nezdinde düşüncelerini etkileyebilecek bilgileri haksız menfaat elde etmek suretiyle finansal piyasada kullanmalarıdır. Kişilerin söylenti boyutunda kalan, gerçekleşme ihtimali düşük kişisel tahminler bu suçun konusu olan bilgi kavramına girmemektedir.
Bilgi suistimali her ne kadar yasal ve yasa dışı olmak üzere ikiye ayrılıyor olsa da yasal olarak kabul edilen halinde dahi bir eşitsizlik durumu mevcut olup Türk hukukunda yasal olarak düzenlemesi bulunmamaktadır. Suçun her iki türünde de kötü niyetle hareket edildiğinden finansal piyasada az ya da çok bir dalgalanma yaratacağı açıkça ortadadır.
Neticeten; kişilerin haksız menfaat kazanmak amacıyla böyle bir eylemi gerçekleştirmesi ekonomik açıdan büyük kayıplara sebebiyet vermekle birlikte daha fazla denetim ve daha sıkı bir izleme mekanizmasıyla yaşanılan haksız durumun en aza indirgenmeye çalışılması da gerekmektedir.
Stj. Av. Ebrugül KOÇAK & Av. Ahmet EKİN
KAYNAKÇA
KİTAP:
Arslan, Abdullah; Sermaye Piyasası Hukukunda İçerden Öğrenenlerin Ticareti (Bilgi Suistimali), 1. Baskı, On İki Levha Yayıncılık, Ankara, Haziran 2021.
MAKALE:
Duman, Buminhan; “Türk Sermaye Piyasası Hukukunda Bilgi Suistimali (İçerden Öğrenenlerin Ticareti) Suçu”, Kırıkkale Hukuk Mecmuası, 2022, C. 1, S. 1, s. 398, https://dergipark.org.tr/tr/pub/khm/issue/69659/1111555 e.t.: 31/10/2022
Tacir, Hamide; “Sermaye Piyasasında İçeriden Öğrenenlerin Ticareti Suçu”, Maltepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C. 5, S. 2, İstanbul 2006.
Usluadam, Asena Kamer; “Bilgi Suistimali Suçu”, Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2019, C. 5, S. 1, s. 244, https://dergipark.org.tr/tr/pub/andhd/issue/56764/793800 e.t.: 30/11/2019
RESMİ GAZETE:
Borsa İstanbula.Ş. Borsacılık Faaliyetlerine İlişkin Esaslar Yönetmeliği, (2014, 19 Ekim), Resmi Gazete (Sayı: 29150), Erişim Adresi: https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2014/10/20141019.pdf
TEZ:
Demirel, Muhsin; “Sermaye Piyasasının Hukuki Yapısı”, Uzmanlık Tezi, Koordinasyon Başkanlığı Mali ve Hukuki Tedbirler Dairesi, Ankara 1984.
[1]Muhsin Demirel, “Sermaye Piyasasının Hukuki Yapısı”, Uzmanlık Tezi, Koordinasyon Başkanlığı Mali ve Hukuki Tedbirler Dairesi, Ankara 1984, s. 63
[2]Arş. Gör. Asena Kamer Usluadam, “Bilgi Suistimali Suçu”, Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2019, C. 5, S. 1, s. 244, https://dergipark.org.tr/tr/pub/andhd/issue/56764/793800 e.t.: 30/11/2019
[3]Dr. Buminhan Duman, “Türk Sermaye Piyasası Hukukunda Bilgi Suistimali (İçerden Öğrenenlerin Ticareti) Suçu”, Kırıkkale Hukuk Mecmuası, 2022, C. 1, S. 1, s. 398, https://dergipark.org.tr/tr/pub/khm/issue/69659/1111555 e.t.: 31/10/2022
[4]Hamide Tacir, “Sermaye Piyasasında İçeriden Öğrenenlerin Ticareti Suçu”, Maltepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C. 5, S. 2, İstanbul 2006, s. 95.
[5]Usluadam, s. 239
[6]Abdullah Arslan, Sermaye Piyasası Hukukunda İçerden Öğrenenlerin Ticareti (Bilgi Suistimali), 1. Baskı, On İki Levha Yayıncılık, Ankara, Haziran 2021, s. 249.
[7]Borsa İstanbula.Ş. Borsacılık Faaliyetlerine İlişkin Esaslar Yönetmeliği, (2014, 19 Ekim), Resmi Gazete (Sayı: 29150), Erişim Adresi: https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2014/10/20141019.pdf