İlamsız Takiplerde Ödeme Emri (Örnek No:7) Nedir?
Yalnızca para teminat alacaklarına ilişkin olarak başlatılan ve Örnek No:7 şeklinde düzenlenen ödeme emirlerine ilamsız takiplerde ödeme emri denir.
Ödeme emri; alacaklı tarafından takip talebinin icra müdürlüğüne sunulmasının ardından icra müdürlüğü tarafından düzenlenen belgedir. İcra müdürlüğü tarafından ödeme emri düzenlenebilmesi için, takip talebinin İcra ve İflas Kanunu’na uygun olarak düzenlenmiş olması gerekir. Takip talebinin kanuna uygun düzenlenmediği hallerde icra müdürlüğü tarafından ödeme emri düzenlenmez ve verilen karar tutanağa geçirilir.
Ödeme emrinin takip talebine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. Ödeme emri ile takip talebinin farklı olması halinde, söz konusu durum kamu düzenine aykırı olacağından süresiz şikâyet hakkı ortaya çıkacaktır.
Ödeme emrinin tebliğ edilmesi, yani borçluya ulaştırılması, gerçekleştirilen ilk icra takip işlemidir. Bir dava açılırken nasıl ki davalı tarafa dava dilekçesi tebliğ edilerek kendisine savunma imkânı sunulmakta ise, icra takibinde de borçluya ödeme emri gönderilerek icra takibine karşı koyma imkânı tanınmıştır. Bu durumda borçlunun bu hakkını kullanabilmesi için en önemli husus ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilmesidir.
Ödeme emri usulüne uygun olarak tebliğ edilmemiş ise sonrasında gerçekleştirilen icra takip işlemleri de geçersiz olacaktır ve hiçbir hukuki sonuç doğurmayacaktır. Bu tür işlemler, takibin her aşamasında borçlunun şikâyeti ile takibin her aşamasında iptal edilebilecektir.
Ödeme emrinde bulunması gerekenler, İcra ve İflas Kanunu madde 60 hükmünde düzenlenmiş olup şu şekildedir:
|
Takip talebinde her ne kadar alacaklı veya vekilinin IBAN numarasının yer alması zorunlu ise de ödeme emrinde bu zorunluluk bulunmamaktadır. Borçlu borcunu ödemek istediği takdirde ödeme emrinde yer alan, Adalet Bakanlığı tarafından icra müdürlüğüne açılmış olan banka hesap numarasına yatırır.
Borçluya yanlışlıkla ikinci kez ödeme emri gönderilirse, ikinci kez gönderilen ödeme emrine karşı borçlu tarafından yeniden itiraz edilebilecektir.
İcra müdürlüğü tarafından düzenlenen ödeme emri, borçlu sayısından 1 fazla olacak şekilde düzenlenerek icra dosyasına da konur. Eğer alacaklının da ödeme emri alma konusunda bir talebi bulunuyor ise, icra müdürlüğü tarafından bir nüsha daha düzenlenerek ücretsiz olarak kendisine verilir. Düzenlenen ödeme emirleri içerisinde herhangi bir farklılık bulunur ise, borçluya gönderilen ödeme emrindeki bilgiler esas alınır.
Alacaklı tarafından icra müdürlüğüne takip talebinin sunulmasının ardından icra müdürlüğü tarafından en fazla üç gün içerisinde ödeme emrinin düzenlenmesi gerekir.
Ödeme emri ve takibe ilişkin belgelerin, yani takip dayanağı olan belgelerin, borçluya gönderilen tebligatta yer alması gerekir. Aksi durumda borçlu tarafından süresi içerisinde şikâyet edilerek ödeme emri iptal ettirilebilecektir.
Kendisine ödeme emri gönderilmiş olan borçlu, iki şekilde hareket edebilir:
- Ödeme emrine itiraz edebilir,
- İsteyerek ya da istemeyerek itiraz süresini geçirebilir ve dolayısıyla itiraz etmemesi sebebiyle icra takibi kesinleşir.
İlamsız Takiplerde Ödeme Emrine İtiraz Edilmemesi:
Borçlu, ödeme emrinin kendisine tebliğ edilmesinin ardından yedi gün içerisinde itiraz etmediği takdirde, icra takibi kesinleşir. İcra takibinin kesinleşmesi, alacaklı tarafından borçlunun malvarlığı üzerinde haciz işlemleri gerçekleştirebilmesi demektir. Böylece borçlunun malvarlığına el konularak alacağa kavuşma imkanı doğar.
Ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde itiraz etmeyen borçlu tarafından yine iki durum söz konusu olacaktır:
- Borçlu tarafından borç ödenebilir,
- Borçlu tarafından mal beyanında bulunması gerekebilir.
Borçlu; mal beyanında bulunmazsa ya da gerçeğe aykırı mal beyanında bulunursa mal beyanında bulunmamaktan ya da yalan beyanda bulunmaktan dolayı alacaklının şikâyeti üzerine cezalandırılır ve icra takibine devam edilerek haciz işlemleri uygulanır.
|
|
İlamsız Takiplerde Ödeme Emrine İtiraz Edilmesi:
Borçlu tarafından ödeme emrinin kendisine tebliğ edilmesinin ardından borcun doğmamış olduğu, borcun sona ermiş olduğu, borcun zamanaşımına uğramış olduğu, henüz vadesinin gelmemiş olması gibi sebepler ile itiraz edilebilecektir.
Borçlu, ödeme emrine itiraz etmek istiyor ise, ödeme emrinin kendisine tebliğ edilmesinden itibaren 7 gün içerisinde bu itirazını icra müdürlüğüne bildirmelidir. Aksi durumda itiraz edilmemiş sayılacaktır.
Ödeme emrine itiraz edilmesi ile icra takibi, itirazın iptal edilmesine kadar durur. Alacaklı tarafından itirazın iptal edilmesi halinde durmuş olan haciz işlemlerine kaldığı yerden devam edilebilir.
İlamsız Takiplerde Ödeme Emrine İtiraz Sebepleri Nelerdir?
İtiraz sebepleri ikiye ayrılmaktadır:
- Maddi hukuktan kaynaklanan itiraz sebepleri,
- Takip hukukundan kaynaklanan itiraz sebepleri.
Maddi hukuktan kaynaklanan itiraz sebepleri, alacağa yönelik olan itiraz sebepleridir. Örneğin borcun hiç doğmamış olması, borcun ödenmiş olması, borcun belirtildiği tutar kadar olmadığı maddi hukuktan kaynaklanan itiraz sebepleridir.
Takip hukukundan kaynaklanan itiraz sebepleri ise alacağın icra takibi başlatama yetkisinin bulunmadığına ilişkin itiraz sebepleridir. Takip hukukundan kaynaklanan itiraz sebeplerinden en önemlisi ise icra dairesinin yetkisiz olduğuna ilişkin itirazdır.
İleri sürüş bakımından itiraz sebepleri de yine şu şekilde bir ayrıma tabidir:
- İmzaya itiraz,
- Borca itiraz.
Takip dayanağının kambiyo vasfı taşımayan bir adi senet olması halinde, borcunun senet altındaki imzanın kendisine ait olmadığına yönelik itiraz etmesi imzaya itirazdır. Resmi senetler için bu şekilde bir itiraz mümkün değildir. Resmi senetlerin söz konusu olması halinde, genel mahkemelerde sahtelik davası açılması gerekecektir.
Borçlu tarafından imzaya itiraz edilmesi halinde, imzaya itiraz edildiği ayrıca ve açıkça belirtilmelidir. Aksi durumda imzayı kabul etmiş sayılacaktır.
İmzaya itiraz edilmesi dışındaki bütün itirazlar, borca itirazdır.
Borçlu, itirazında sebep bildirmek zorunda değildir. Burada belirtmek gerekir ki; borçlu itiraz sebepleri ile bağlı olduğundan daha sonrasında itirazını genişletip değiştiremeyecektir.
Borçlu hiçbir sebep belirtmeden itiraz etmiş ve icra takibi adi bir senetten kaynaklanıyor ise bu durumda senetteki imzaya itiraz edildiği kabul edilir.
İlamsız Takiplerde Ödeme Emrine İtirazın İleri Sürülmesi Ne Şekilde Gerçekleştirilir?
Borçlunun itiraz edebilmesi için, ödeme emrinin tebliğ edilmiş olması gerekir. Henüz ödeme emri tebliğ edilmeden itiraz edilmesi halinde gerçekleştirilen itiraz geçerli olmayacaktır.
Ödeme emrine itiraz, doğrudan icra müdürlüğüne yapılır.
İtiraz, sözlü veya yazılı olarak bildirilebilir. Her iki durumda da itiraz tutanağa geçirilir ve itiraz edilmesinden dolayı borçludan herhangi bir masraf alınmaz.
Borçlu, borcun yalnızca bir kısmına itiraz ediyorsa itiraz edilen kısım açıkça ve ayrıca bildirilmelidir. Bu duruma kısmi itiraz denilmektedir. Borçlunun yalnızca “benim bu kadar borcum yoktur” ya da “kısmi itiraz ediyorum” şeklinde itiraz etmesi, geçersiz olacaktır. Kısmi itirazın usulüne uygun olarak yapılmamasının sonucu, hiç itiraz edilmemiş olması şeklindedir.
Ödeme emrine itiraz edilirken borçluya ait yurt içi adresi bildirilmek zorundadır. Eğer yurt içinde bir adres bildirilmez ise icra müdürlüğü tarafından borçluya süre verilerek adres bildirmesi istenir. Süresi içerisinde de adres bildirilmez ise itiraz yapılmamış sayılır.
Borçlunun itiraz etmesi üzerine, icra müdürlüğü tarafından bu durum 3 gün içerisinde alacaklıya bildirilir.
Borçlu itirazından her zaman vazgeçebilir veya borcunu ödeyebilir.
İlamsız Takiplerde Ödeme Emrine İtiraz Süresi Nedir?
İlamsız takiplerde ödeme emrine itiraz, tebliğin ardından 7 gün içerisinde gerçekleştirilmelidir. Bu süre kesin olup itirazın süresi içerisinde gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği icra müdürlüğü tarafından re’sen incelenir.
Borçlu sayısının birden fazla olması halinde, her borçluya ayrı ayrı ödeme emri tebliğ edilir. Her borçlu bakımından 7 günlük itiraz süresi, ayrı ayrı tebliğlerden itibaren başlar. Borçlulardan biri tarafından gerçekleştirilen itiraz, diğer borçluları bağlamayacaktır.
Gecikmiş İtiraz Nedir?
İtiraz süresinin 7 günlük kesin süre olmasının istisnası, gecikmiş itirazdır. Borçlu kusuru bulunmayan bir olay sebebiyle 7 gün içerisinde itiraz edememesi halinde itirazını sonradan gerçekleştirebilir. Borçlunun ödeme emrinin tebliğ edildiği dönemde ağır hasta olması, doğal bir afetin meydana gelmiş olması, tebligatı alamayacak derecede uzun bir seyahatte bulunması bu duruma örnektir.
Gecikmiş itiraz, icra mahkemesine varsa haczedilmiş malların paraya çevrileceği ana kadar mazeretin ortadan kalktığı günden itibaren 3 gün içerisinde gerçekleştirilir. Borçlunun gecikmiş itirazı kabul edildiği durumda icra takibi durdurulur. Gecikmiş itirazın kabul edilmemesi halinde ise icra takibine devam edilir.
Borçlunun malları haczedilmiş ise, mazeretin kabulü halinde alacaklı tarafından 7 gün içerisinde mahkemeden itirazın kaldırılması için dava açılması gerekir. Aksi durumda hacizler kalkacaktır.
Gecikmiş itirazda itiraz süresi geçmiştir. Usulsüz tebligatta ise itiraz süresi başlamamıştır. Bu sebeple usulsüz tebligat durumunda gecikmiş itiraz yoluna başvurulamayacaktır.
|
İlamsız Takiplerde Ödeme Emrine İtirazın Sonuçları Nelerdir?
Süresinde ve usulüne uygun olarak itiraz edilmesi, icra takibini kendiliğinden durdurur. Gecikmiş itirazda, mazeretin kabulü halinde icra takibi durdurulur.
Ödeme emrine itiraz edilmesi halinde borçlunun mal beyanında bulunması gerekmez.
Kısmi itiraz gerçekleştirilmiş ise, yalnızca itiraz edilen tutar yönünden icra takibi durur. Geri kalan tutar bakımından ise icra işlemlerine devam edilir.
İtiraz edilmesi üzerine alacaklı tarafından belgelerin niteliğine göre itirazın iptali yolluna başvurulabilir. Bu durumda alacaklı tarafından borcun varlığının ispat edilmesi gerekecektir.
Av. Ennur GÜVEN & Av. Ahmet EKİN