İcra Organları Nelerdir?
İcra organları sadece icra işleri için kurulan asıl icra organları ile asıl görevlerinden başkaca icra işlerine bakan yardımcı icra organları olarak ikiye ayrılmaktadır.
Asıl İcra Organları Nedir?
Asıl icra organları; icra dairesi, icra mahkemesi ve bölge adliye mahkemeleri ile Yargıtay’ın icra ve iflas işleri ile ilgilenen görevli daireleridir.
İcra Dairesi Nedir?
İcra Dairesi İcra İflas Kanununun 1. maddesinde; “Her asliye mahkemesinin yargı çevresinde yeteri kadar icra dairesi bulunur. Her icra dairesinde Adalet Bakanlığı tarafından atanacak bir icra müdürü, yeteri kadar icra müdür yardımcısı, icra katibi ile adli yargı ilk derece mahkemesi adalet komisyonları tarafından görevlendirilecek mübaşir ve hizmetli bulunur. İcra müdür ve icra müdür yardımcıları, Adalet Bakanlığı tarafından yaptırılacak yazılı sınav ve Adalet Bakanlığı tarafından yapılacak sözlü sınav sonucuna göre atanırlar. İcra katipleri arasından Adalet Bakanlığı tarafından yaptırılacak yazılı sınav ve Adalet Bakanlığı tarafından yapılacak sözlü sınav sonucuna göre de icra müdür veya icra müdür yardımcılığı kadrolarına atama yapılabilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Nüfusu çok olan yerlerde birden çok icra dairesi bulunmakta ve iş dağıtımı icra mahkemesi tarafından yapılmaktadır. İcra dairesinin başında bir icra müdürü bulunur ve müdürün yanı sıra yeteri kadar müdür yardımcısı, katip ve mübaşir de bulunmaktadır.
İcra Dairesinin Yetkileri Nedir?
İcra dairesi her ne kadar icra mahkemelerinin genel ve daimi gözetim ve denetimi altında ise de icra mahkemesine bağlı olmayıp kendi bünyesinde bazı yetkileri barındırmaktadır.
İcra dairesi zor kullanma yetkisine sahip olup bu kapsamda kolluk kuvvetleri ile köy muhtarlarına emir verebilmektedir. Ayrıca bu genel yetkisinin yanı sıra mevzuattan kaynaklanan yetkileri de mevcuttur.
İcra Dairesinin Görevleri Nedir?
İcra müdürü öncelikle alacaklının alacağına kavuşması için gerekli işlemleri yapmalıdır. Bu işlemleri yaparken de yine işlemleri tarafların menfaat dengesine dikkat ederek yerine getirmelidir.
İcra dairesinin görevleri kısaca şu şekilde sıralanabilmektedir; takip talebine uygun ödeme emri hazırlamak, borçlunun mallarını haczedip satmak, alacaklılara alacağın belli bir düzen içinde ödenmesi için sıra cetveli hazırlamak, alacağının tümünü tahsil edemeyen alacaklıya aciz belgesi vermek.
İcra dairesi kendisine tanınan bu görevleri yapmak ile yükümlüdür, bu kapsamda olumlu veya olumsuz bir işlem tesis etmek zorundadır.
İcra dairesi icra mahkemesinin denetimi altında olup İcra İflas Kanununun 16. maddesinde ise icra mahkemesinin görevlerini yerine getirmemesi gibi durumlarda başvurulacak yol şu şekilde düzenlenmiştir; “Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir.”
İcra Dairesinin Yükümlülükleri Nedir?
Kanun koyucu icra dairesine verdiği görevler ve yetkiler dışında birtakım yükümlülükler de vermiştir. Bunlar olumlu yükümlülükler ve olumsuz yükümlülükler olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.
İcra Dairesinin Olumlu Yükümlülükleri Nedir?
Dosya ve Tutanak Düzenleme Yükümlülüğü Nedir?
Dosya ve tutanak düzenleme yükümlülüğü İcra ve İflas kanununun 8. maddesinde şu şekilde düzenlenmiştir; “İcra ve iflas daireleri yaptıkları muamelelerle kendilerine vakı talep ve beyanlar hakkında bir tutanak yaparlar. Sözlü itirazlar ile talep ve beyanların altları ilgililer ve icra memuru veya yardımcısı veya katibi tarafından imzalanır. İcra ve iflas dairelerince verilen kararlar gerekçeli olarak tutanaklara yazılır. İlgililer bu tutanakları görebilir ve bunların örneğini alabilir. İcra ve iflas dairelerinin tutanakları, hilafı sabit oluncaya kadar muteberdir.”
Her icra işi için bir dosya açılmalı ve tüm tutanak ve belgeler bu dosyaya konulmalıdır. Ancak 01.03.2021 tarihinden itibaren ise elektronik dosya usulü ülkemizdeki tüm icra dairelerinde uygulanmaya başlamıştır.
İcra tutanaklarının temel olarak iki işlevi bulunmaktadır. İcra tutanaklarının ilgililer bakımından aleniliği gereği ilgililer icra tutanaklarını görebilir ve bunların örneğini çıkarabilir. Ancak kişinin bu işlemleri yapabilmesi için hukuken korunmaya değer menfaatinin bulunması gerekmektedir. Üçüncü kişinin bu ilgisini yaklaşık ispatla ispatlaması yeterli olup ilgi bakımından tam ispat aranmamaktadır. İcra tutanaklarının ikinci işlevi ise icra tutanaklarının aksi ispat edilinceye kadar geçerli olmasıdır. Ancak tutanakların aksi her türlü delille ispatlanabilir.
Elektronik İşlemleri Yapma Yükümlülüğü Nedir?
Elektronik işlemleri yapma yükümlülüğü İcra İflas Kanununun 8/a maddesinde düzenlenmektedir. Buna göre;
İcra ve iflas dairelerince yapılacak her türlü icra ve iflas iş ve işlemlerinde Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi kullanılır; her türlü veri, bilgi, belge ve karar, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi vasıtasıyla işlenir, kaydedilir ve saklanır.
Usulüne göre güvenli elektronik imza ile oluşturulan elektronik veriler senet hükmündedir. Güvenli elektronik imza, elle atılan imza ile aynı ispat gücünü haizdir. Güvenli elektronik imza, kanunlarda güvenli elektronik imza ile yapılamayacağı açıkça belirtilmiş olan işlemler dışında, elle atılan imza yerine kullanılabilir. Güvenli elektronik imzayla oluşturulan belge ve kararlarda, kanunlarda birden fazla nüshanın düzenlenmesi ve mühürleme işlemini öngören hükümler uygulanmaz.
Zorunlu nedenlerden dolayı fiziki olarak düzenlenen belge veya kararlar, yetkili kişilerce güvenli elektronik imzayla imzalanarak Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemine aktarılır ve gerektiğinde Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi vasıtasıyla ilgili birimlere iletilir. Bu şekilde elektronik ortama aktarılarak ilgili birimlere iletilen belge ve kararların asılları, gönderen icra ve iflas dairesinde saklanır, ayrıca fiziki olarak gönderilmez. Ancak, belge veya kararın aslının incelenmesinin zorunlu olduğu hâller saklıdır.
Elektronik işlemlerle ilgili dikkat edilmesi gereken en önemli husus ise sürenin gün sonunda bitmesidir. Elektronik işlemler dışında yapılan işlemlerde süre mesai saatlerinde bitmesine karşın elektronik işlemlerde süre işlemin yapılması gereken günün sonuna kadar uzatılmıştır.
Paranın Ödenmesi ve Değerli Eşyanın Muhafazası Yükümlülüğü Nedir?
İcra dairesi alacaklıyı tatmin amacıyla borçlunun mallarına el koyarak haczedebilir. Haczedilen şeyler şayet para veya değerli eşya dışından bir şey ise bunlar yediemine bırakılır. Ancak haczolunan paraları, banknotları, hamiline ait senetleri, poliçeler ve sair cirosu kabil senetler ile altın, gümüş ve diğer kıymetli şeyleri icra dairesi muhafaza eder. Bu şeyler icra dairesince alındıktan sonra aynı işgünü çalışma saatleri içerisinde bankaya yatırılmak zorundadır.
İhalenin feshi dışında ise icra daireleri tarafından bankalara yatırılan paralara faiz işletilmemektedir.
İcra ve iflas dairelerine yapılacak her türlü ödeme Adalet Bakanlığının uygun gördüğü banka hesabına yatırılır, icra memurlarının bu ödemeleri kabul etme gibi bir yükümlülüğü bulunmamaktadır.
Haciz sırasında borçlu veya 3. kişi icra memuruna herhangi bir ödeme yaparsa bu durumda icra memuru parayı istisnaen alabilir ve en geç tahsilatın yapıldığı gün mesai saati sonunda bankaya yatırır.
Ödemeyi yapan kişi daha sonra bu ödemeyi geri talep edemez.
İcra Dairesinin Olumsuz Yükümlülükleri Nedir?
İcra İflas Kanunu icra memurlarına birtakım olumsuz yükümlülükler getirerek görevlerini kötüye kullanmalarını engellemek ve bağımsızlıklarını sağlamak istemiştir.
İş Görme Yasağı Nedir?
İcra İflas Kanununun 10. maddesine göre;
İcra ve iflas işlerine bakan memur ve müstahdemler
- Kendisinin,
- Karı veya kocasının, nişanlısının yahut kan ve sıhri usul ve füruunun veya üçüncü derece dahil olmak üzere bu dereceye kadar olan kan ve sıhri civar hısımlarının,
- Kanuni mümessili veya vekili yahut müstahdemi bulunduğu bir şahsın, Menfaati olan işleri göremeyip derhal icra mahkemesine haber vermeye mecburdur. İcra mahkemesi müracaatı yerinde görürse o işi diğer bir memura, bulunmayan yerlerde katiplerinden birine verir.
Böyle bir durumla karşılaşan icra müdürü durumu derhal icra mahkemesine bildirmelidir. İş görme yasağı ise icra müdürleri ve memurları için geçerliyken icra mahkemeleri bakımından ise Hukuk Muhakemeleri Kanunundaki hakimin reddi sebepleri uygulama alanı bulmaktadır.
Bu yasağa rağmen şayet görevliler belirtilen kişilerin işlerini yaparsa bu halde şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurularak yapılan işlemin iptali talep edilmektedir.
Akit Yapma Yasağı Nedir?
Akit yapma yasağı İcra İflas Kanununun 11. maddesinde şu şekilde düzenlenmiştir; “Tetkik vazifesini gören hakimler ve icra ve iflas memur ve müstahdemleri, dairelerince takip edilmekte olan bir alacak veya satılmakta bulunan bir şey hakkında kiminle olursa olsun kendileri veya başkaları hesaplarına bir akit yapamazlar. Yaparlarsa hükümsüzdür.”
Bu yasak kapsamında örneğin; icra görevlileri kefil olamaz ve açık arttırmaya katılamaz.
Bu yasağa aykırı yapılan işlemler mutlak olarak batıl olup süresiz şikayet yoluyla her zaman iptali istenebilmektedir.
İcra Dairesi Görevlilerinin Sorumlulukları Nedir?
İcra Görevlilerinin Hukuki Sorumluluğu Nedir?
İcra görevlilerinin kusurlu davranışlarından kaynaklanan zararlardan devletin birinci derecede sorumluluğu bulunmaktadır.
İcra Görevlilerinin Tazminat Sorumluluğu Nedir?
İcra memur veya müdürlerinin görev sırasında verdikleri zararlardan şartların oluşması halinde devlet birinci derecede sorumludur. Ancak bu zararın görevle bağdaşmayan bir işlem yapılırken verilmesi halinde devletin herhangi bir tazmin sorumluluğu bulunmamaktadır.
Bu konuda idare hukukundan ayrı bir düzenleme yapılarak zarar gören kişinin idare aleyhine adliye mahkemelerinde tazminat davası açması kabul edilmiştir. İcra ve iflas memurlarının yaptığı işlemlerden zarar gören kişinin Adalet Bakanlığına karşı davayı asliye hukuk mahkemelerinde açması gerekmektedir. Görevli mahkeme haksız fiilden kaynaklanan davalarda Hukuk Muhakemeleri Kanununun 16. Maddesinde düzenlenen yetkili yer mahkemesi veya davalı idarenin bulunduğu yer mahkemesi olan Ankara mahkemeleridir.
Tazminat talebi, zarar gören kişinin zararı öğrendiği tarihten itibaren bir yıl ve herhalde zararı doğuran işlemin yapıldığı tarihten itibaren 10 yıl sonunda zamanaşımına uğrar.
Devlet tazminat ödedikten sonra zararın meydana gelmesinde kusuru bulunan icra memur veya müdürlerine tazminat hususunda rücu edilebilir.
İcra Görevlilerinin Zimmet Dolayısıyla Sorumluluğu Nedir?
İcra görevlilerinin zimmet dolayısıyla sorumluluğu İcra İflas Kanununun 6. Maddesinde; “İcra dairesine tevdi veya bu dairece tahsil olunan veya muhafaza altına alınan paraların, ilgili memur tarafından zimmete geçirilmesi halinde, zimmete geçirilen miktar, cezai takibat sonucu beklenmeden ve tazmin yolunda bir hükme hacet kalmaksızın hazine tarafından derhal icra veznesine yatırılır. Devletin asıl sorumlulara rücu hakkı saklıdır.” Şeklinde düzenlenmiştir.
İcra dairesine sözü edilen parayı ödemek zorunda kalan devlet ilgili görevliye rücu edebilir.
İcra Görevlilerinin Ceza Sorumluluğu Nedir?
İcra görevlilerinin kusurlu davranışları herhangi bir suçun unsurlarını oluşturursa Türk Ceza Kanunlarının ilgili hükümleri uygulanır.
İcra Görevlilerinin Disiplin Sorumluluğu Nedir?
İcra memur veya müdürlerinin fiil veya davranışları Devlet Memurları Kanuna göre disiplin suçunu oluşturmaktaysa bu durumda görevlinin disiplin sorumluluğu doğmaktadır.
Cumhuriyet savcılarınca her yıl Ocak ayı içinde yapılacak teftişte düzenlenen raporların bir örneği cumhuriyet savcılığında saklanır.
İcra Mahkemesi Nedir?
İcra Mahkemesinin Niteliği Nedir?
Her asliye mahkemesinin yargı çevresinde bir icra mahkemesi bulunur. Şayet ayrıca bir icra mahkemesi bulunmamaktaysa o yer asliye hukuk mahkemesi icra mahkemesi görevini de yapmaktadır.
İcra mahkemeleri icra dairesinin işlemlerinin kanuna uygun ve doğru olup olmadığını yapılacak şikayet üzerine inceleme ve kanunla kendisine verilen diğer icra işlerine bakmak amacıyla kurulmuştur.
İcra mahkemeleri, tek hakimli özel hukuk mahkemeleridir. İcra hakimleri hakkında hakimin reddi kuralları ve İcra İflas Kanununun 11. Maddesindeki akit yapma yasağı uygulanır.
İcra Mahkemesinin Görevleri Nedir?
İcra mahkemelerinin birçok görevi bulunmaktadır. Bunlardan bazıları;
- İcra müdürlüğünün işlemlerine karşı şikayetleri inceler.
- İhalenin feshini şikayet sonucu inceler.
- İstihkak davalarını inceler.
- İcra ve iflas suçlarının büyük bir kısmını inceler.
- Bu görevleri dışında ayrıca kanunla verilen işleri yapar.
İcra Mahkemesinde Yargılama Usulü Nedir?
İcra mahkemelerinde basit yargılama usulü uygulanmaktadır. Bu husus İcra İflas Kanununun 18. Maddesinde; “İcra mahkemesine arz edilen hususlar ivedi işlerden sayılır ve bu işlerde basit yargılama usulü uygulanır. Şu kadar ki, talep ve cevaplar dilekçe ile olabileceği gibi icra mahkemesine ifade zapt ettirmek suretiyle de olur.” Düzenlemesine yer verilmiştir. İcra mahkemesinde görülen şikayet, itirazın kaldırılması ve istihkak davası gibi işler ivedi işlerden olduğundan adli tatilde de görülmektedir.
İcra mahkemesi icra iflas suçları için yargılama yaparken ceza mahkemesi hareket etmektedir.
İcra mahkemesi kararları kural olarak maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmemektedir. Yani icra mahkemesinde karara bağlanan husus sonra genel mahkemelerde dava konusu yapılabilir. Ayrıca istihkak davaları ile ihalenin feshi talebinin reddine ilişkin kararların maddi anlamda kesin hüküm teşkil ettiği kabul edilmektedir.
İcra Mahkemesi Kararlarına Karşı Kanun Yolları Nelerdir?
İcra İflas Kanununun 363. Maddesinin ilk fıkrasında istisnaen istinaf kanun yoluna başvurulamayacak haller; “İcra mahkemesince 85 inci maddenin uygulanma biçimi, icra dairesi tarafından hesaplanan vekâlet ücreti, 103 üncü maddenin uygulanma biçimi ve bu maddede düzenlenen davetiyenin içeriği, yediemin ücreti, yediemin değiştirilmesi, hacizli taşınır malların muhafaza şekli, kıymet takdirine ilişkin şikâyet, ihaleye katılabilmek için teminat yatırılması ve teminatın miktarı, satışın durdurulması, satış ilânının iptali, süresinde satış istenmemesi nedeniyle satışın düşürülmesi, 263 üncü maddenin uygulanma biçimi, iflâs idaresinin oluşturulması, icra mahkemesinin iflâs idaresinin işlemleri hakkında şikâyet üzerine verdiği kararlara karşı, iflâs idare memurunun ücret ve masrafları hakkındaki hesap pusulası ve 36 ncı maddeye göre icranın geri bırakılmasına ilişkin kararları dışındaki kararlarına karşı, ait olduğu alacak, hak veya malın değer veya miktarının yedi bin Türk lirasını geçmesi şartıyla istinaf yoluna başvurulabilir” şeklinde düzenlenmiştir.
Ocak 2021 tarihinden itibaren icra mahkemelerinde verilen kararlar için istinaf sınırı 13.740’ TL’dir. Yani bu miktarı aşan kararlar bakımından istinaf kanun yoluna başvurulabilmektedir.
İcra mahkemesi kararlarına karşı istinaf süresi tefhim veya tebliğden itibaren 10 gündür. Tefhimden itibaren sürenin başlayabilmesi için ise kararın gerekçesiyle birlikte tefhim edilmiş olması aranmaktadır.
İcra mahkemesi kararlarına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması satış haricinde başka hiçbir işlemi durdurmamaktadır. İcra mahkemesi kararlarına karşı istinaf incelemesi ise kural olarak duruşmasız yapılmaktadır.
Bölge adliye mahkemelerinin istinaf incelemesi üzerine verdiği kararların temyizi için miktar veya değerin 2021 yılında 78.360 TL’nin üzerinde olması gerekmektedir. Bu değerin altında kalan uyuşmazlıkların temyizi mümkün değildir. Yine temyiz kanun yoluna başvurulması da satış işlemleri haricinde hiçbir işlemi durdurmamaktadır.
İcra mahkemesinin kesin hüküm oluşturan kararları dışındaki kararlarına karşı yargılamanın yenilenmesi yoluna gidilememektedir.
İcra mahkemesinin ceza işlerine ilişkin kararları bakımından kanun yolları ise hukuk işlerine ilişkin kararlarından farklılık göstermektedir. İcra mahkemesinin tazyik ve disiplin hapsine ilişkin kararlarına karşı tefhim veya tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde itiraz edilebilir. İtiraz üzerine verilen kararlar ise kesindir.
Yardımcı İcra Organları Nedir?
Genel Mahkemeler Nedir?
İcra ve iflas işlerinin takiplerinde görevli merci yalnızca icra mahkemeleri değildir. Ayrıca genel mahkemeler de bazı hallerde icra işlerine bakmakla görevlidir. İcra İflas Kanununda genel mahkemelerin icra işlerine bakması gereken haller tek tek sayılmıştır. Bunların en önemli örneği ise itirazın iptali davalarının genel mahkemelerde görülmesidir.
Savcı ve Adalet Müfettişleri Nedir?
İcra daireleri Cumhuriyet savcıları ve Adalet müfettişleri tarafından denetine tabi tutulmaktadırlar. İcra İflas Kanununun 13. maddesine göre Cumhuriyet savcıları daireleri yılda en az bir defa denetlemek zorundadır.
Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Ezgi YÜCEL