İcra Hukuku Nedir? Cebri İcra Hukuku
İcra hukuku, maddi hukuktan kaynaklanan taleplerin devlet eliyle tahsil edilmesi anlamına gelmektedir. İcra süreci ancak başvuru üzerine başlatılan ve yürütülen bir süreç olup devletin re’sen bu süreci başlatması ve yürütmesi mümkün değildir.
Türk hukukunun gelişiminde eski dönemlerde cebri icra yetkisi her ne kadar alacaklıya bırakılmışsa da Anayasanın 38. maddesinde düzenlenen; “Hiç kimse, yalnızca sözleşmeden doğan bir yükümlülüğü yerine getirememesinden dolayı özgürlüğünden alıkonulamaz.” düzenlemesi gereği borçlara karşılık hapis cezası uygulanmamakta ve cebri icra yetkisi devlete verilmektedir.
İcra Hukukunun Temel Kavramları Nelerdir?
Cebri İcra Hukuku Nedir?
Cebri İcra hukuku; maddi hukuktan kaynaklanan borç ve taleplerin devletin yetkili kuvvetleri tarafından alınması olup bu faaliyete cebri icra faaliyeti, buna ilişkin kuralları düzenleyen hukuk dalına cebri icra hukuku denilmektedir. Cebri icra hukuku geniş kapsamlı bir hukuk dalı olup icra ve iflas hukukunu da kapsamaktadır.
Alacaklı-Borçlu Nedir?
İcra hukukunda iki taraf mevcut olup bunlar; alacaklı ve borçludur. İcra takibini başlatarak devlet kanalıyla borcun tahsil edilmesini talep eden tarafa alacaklı, aleyhine istemde bulunulan kişiye ise borçlu denilmektedir. Alacaklı ve borçlu kavramı yalnızca para ile ölçülebilir taleplerde değil işin yapılması veya yapılmamasının gerektirdiği takiplerde de söz konusudur. Yani icra hukuku kapsamındaki alacaklı ve borçlu kavramı borçlar hukukundaki alacaklı ve borçlu kavramına göre oldukça geniştir.
Takip İşlemi Nedir?
Takip işlemi icra ve iflas takipleri süresince gerçekleştirilen işlemler olup takip işlemleri taraf takip işlemi ve icra takip işlemi olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.
Taraf Takip İşlemi Nedir?
Taraf takip işlemi ifadesiyle anlatılmak istenilen icra takibi ve iflas takibi süresince takibin tarafları olan alacaklı ve borçlu tarafından yapılan işlemlerdir. Örneğin takip talebi ve haciz talebi taraf takip işlemlerine örnek verilebilmektedir. Taraf takip işlemlerini gerçekleştirebilmek için kişinin taraf ehliyetine ve takip ehliyetine sahip olması aranmaktadır. Ancak hak ve fiil ehliyetine sahip bulunan kimseler her ne kadar taraf ve takip ehliyetine sahipse de kişinin takip işlemi yapma ehliyetinin de bulunması gerekmektedir.
İcra Takip İşlemi Nedir?
İcra takip işlemi kavramıyla icra organları tarafından borçlu hedef alınarak gerçekleştirilen ve icra veya iflas takibinin ilerlemesini sağlayan işlemler anlatılmaktadır. İcra takip işlemlerine örnek olarak ödeme emrinin tebliği verilmektedir. Bir işlemin icra takip işlemi olarak nitelendirilmesi için üç unsurun varlığı aranmaktadır. Bun unsurlar şunlardır;
- İşlem icra organları tarafından yapılmalıdır. (Yani takibin tarafları tarafından yapılan işlemler icra takip işlemi niteliğinde değildir.)
- İşlem borçluya karşı yapılmış olmalı ve işlem ile borçlunun hukuki durumu etkilenmelidir. (Yani alacaklı ve 3. kişilere karşı gerçekleştirilen eylemler icra takip işlemi niteliğinde değildir.)
- Gerçekleştirilen işlem icra veya iflas takibinin ilerlemesini sağlamalıdır.
Cebri İcra Çeşitleri Nelerdir?
İcra İflas Kanunu kapsamında iki çeşit cebri icra yolu düzenlenmiştir. Bunlar; icra takibi ve iflas takibidir.
İcra Takibi Nedir?
İcra takibi; borçlunun karşı tarafından bir veya birkaç alacaklının bulunması ile borçlunun alacağa yeter malının haczedilmesiyle ilerleyen takip yoludur. Yani haciz sonucu geriye bir miktar para artarsa söz konusu tutar borçluya iade edilir. İcra takibi; ilamlı icra, ilamsız icra, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip olarak sınıflandırılabilir.
İlamlı İcra Nedir?
İlamlı icra takibinde hakkı ihlal edilen kişi görevli ve yetkili mahkemeye başvurarak bu konuda bir karar almaktadır. Talepte bulunan kişi lehine karar verilmesi halinde borçlu bu durumu yerine getirmelidir. Aksi halde ilamın zorla yerine getirilmesi için borçluya icra emri gönderilir ve borcun zorla yerine getirilmesi sağlanır.
Alacaklının konusu para haricindeki alacaklar için kesinlikle ilamlı icra takibi yoluna başvurması gerekmektedir. Ancak konusu para olan alacaklar için ilam bulunmaksızın da takip yapılabilmesi mümkündür. İİK m. 24 vd. hükümleri ilamlı icraya ilişkin düzenlemelere yer vermiştir. İlamlı takip son işlemden itibaren 10 yıl geçmekle zamanaşımına uğrayacaktır. İlamlı icra takibi için için kesinleşmesi şart değildir. Hüküm kesinleşmeden de ilamlı icraya müracaat edilebilecektir.
İlamsız İcra Nedir?
Herhangi bir alacaktan dolayı hiçbir belge bulunmaksızın açılabilen takip türüne ilamsız icra takibi denilmektedir. İlamsız icra yoluna ancak para ve teminat alacakları için başvurulabilmektedir. Söz konusu takip yolunda kişinin alacağının mahkeme kararıyla tespit edilmesine gerek bulunmamaktadır. Alacaklı derhal icra dairesine başvurarak icra takibi başlatabilir. Bu yol ile takibin tahsilatla sonuçlanabilmesi için takibe itiraz edilmemiş olması gerekmektedir.
İlamsız icra takibi para ve teminat alacakları dışında kira alacağının ödenmemesi durumunda kiralanan taşınmazın tahliyesi halinde de uygulama alanı bulmaktadır.
İlamsız icra takipleri dörde ayrılmaktadır. Bunlar;
- Genel Haciz Yolu İle Takip
- Abonelik Sözleşmelerinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takip
- Kambiyo Senetlerine Özgü Haciz Yoluyla Takip
- Kiralanan Taşınmazın Tahliyesi Yolu ile Takip
Rehnin Paraya Çevrilmesi Yoluyla Takip Nedir?
Rehinli alacağı bulunan alacaklılar derhal ilamlı veya ilamsız takip yoluna başvuramamaktadır. Bu durum İcra İflas Kanununun 45. Maddesinde şu şekilde ifade edilmiştir; “Rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklı yalnız rehinin paraya çevrilmesi yoliyle takip yapabilir. Ancak rehinin tutarı borcu ödemeğe yetmezse alacaklı kalan alacağını iflas veya haciz yoliyle takip edebilir.”
Rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip de kendi içerisinde ilamlı ve ilamsız takip olarak ikiye ayrılmaktadır.
İflas Nedir?
İflas, borcunu ödeyemeyen kişi hakkında belli usuller çerçevesinde karar verilmesi ve borçlunun iflas masasına giren tüm mal ve alacaklarının paraya çevrilmesi ile alacaklılarına ödenmesini gerektiren takip yoludur. Bu takip yoluna tüm borçlular için başvurulamayacak olup yalnızca iflasa tabi borçlular için başvurulabilir.
Söz konusu takip yolunda icra takibinden farklı olarak borçlunun karşısında tüm alacaklıları bulunmaktadır.
İcra İflas Hukukundaki Diğer Kurumlar Nelerdir?
İcra İflas Kanunu öncelikli olarak iki takip yolu öngörmüştür. Ancak bu takip yollarının yanı sıra konkordato ve tasarrufun iptali gibi düzenlemeler mevcuttur.
İcra Hukukunda Menfaat Dengesi Nedir?
Her ne kadar icra hukukunda alacaklının menfaatine önem verildiği düşünülse de menfaat dengesinin sağlanması gerekmektedir. Yani icra takibinin başından sonuna kadar alacaklının menfaatine hareket edilmemelidir.
Takip öncesinde ve takibin başlangıcında, menfaat dengesi alacaklı yararına işlemektedir. Alacaklının borçlu aleyhine takip başlatması takibin konusuna ilişkin menfaatlerinin ihlâl edilmesinin gereğidir. Takibin başlangıcında borçlunun hak ve menfaatlerinin korunması amacına hizmet eden en önemli araçların başında ise, menfî tespit davası gelmektedir. Ayrıca takibin özellikle başında icra harç ve masrafları da menfaat dengesinin sağlanmasında kayda değer bir fonksiyona sahiptir.
Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Ezgi YÜCEL