Hırsızlık Suçu ve Mala Zarar Verme Suçunda Verilecek Ceza
Hırsızlık suçunun işlenmesi esnasında suça konu mala zarar verilmesi durumunda yalnızca hırsızlık suçu sebebiyle ceza verilebilir. Yargıtay 2. Ceza Dairesi Esas: 2022/7062 Karar: 2022/15655 Tarih: 28.09.2022 |
Hırsızlık suçunda fail başkasına ait taşınır bir malı kendisine veya başkasına bir yarar sağlamak maksadıyla bulunduğu yerden alması şeklinde işlenir. Mala zarar verme suçu ise, başkasının taşınır veya taşınmaz malını kısmen veya tamamen yıkma, tahrip etme, yok etme, bozma, kullanılamaz hale getirme veya kirletme şeklinde işlenir.
Bu iki suç da mal varlığına karşı işlenir. Bu nedenle her iki suçun birlikte işlenebilmesi mümkündür. Hırsızlık suçunun işlenebilmesi maksadıyla mala zarar verme suçunun işlenmesi halinde her iki suçtan da ceza verilir(TCK m. 142/4). Yani gerçek içtima uygulanır. Örneğin fail kapısını açamadığı araçtaki typei çalmak için arabanın camını kırarsa burada hem mala zarar verme hem de hırsızlık suçundan ceza verilir.
Yine hırsızlık suçunun işlenmesinden sonra fail çaldığı mala kasten zarar vermesi halinde gerçek içtima uygulanacak ve hem hırsızlık hem de mala zara verme suçlarından ceza verilecektir.
Buna karşın hırsızlık suçu işlenirken aynı zamanda mala zarar verme suçunun işlenmesi halinde her iki suçtan ceza verilemeyecek yalnızca hırsızlık suçundan dolayı ceza verilecektir.
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2022/7062 Esas, 2022/15655 Karar sayılı, 28.09.2022 tarihli ilamında; sanığın hırsızlık suça konu motosikleti çalmak maksadıyla düz kontak yapılmasına bağlı olarak kabloları dışarıda, plakası sökülmüş ve iki aynası kırılmış vaziyette ele geçirildiği olayda sanık hakkında hem hırsızlık hem de mala zarar verme suçlarından değil yalnızca hırsızlık suçundan mahkûmiyet kararı verilebileceği yönünde hüküm kurmuştur.
Yargıtay 2. Ceza Dairesi Esas: 2022/7062 Karar: 2022/15655 Tarih: 28.09.2022 Mala zarar verme suçundan sanık …’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 151/1, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 2.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Tarsus 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/05/2011 tarihli ve 2010/445 esas, 2011/378 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 09/06/2022 gün ve 18454-2020- Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 07/07/2022 gün ve 2022/87700 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu. Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede; Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 17. Ceza Dairesinin 25/09/2018 tarihli ve 2016/8681 esas, 2018/11178 karar sayılı ilamında yer alan “…Sanığın, müştekiye ait motosikleti çalmak amacıyla direksiyon kilidini kırması şeklinde gerçekleşen eyleminde, hırsızlık suçunun konusu olan motosiklet ile mala zarar verme suçunun konusunun aynı olması ve korunan hukuki yararın tek olması karşısında; ayrıca mala zarar verme suçunun oluşmayacağı gözetilmeden bu suçtan beraati yerine, mahkumiyetine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş…” şeklindeki açıklamalar nazara alındığında, kilitli olarak bırakıldığı yerden çalınan suça konu motosikletin, bir otobüse bindirilmeye çalışıldığı sırada düz kontak yapılmasına bağlı olarak kabloları dışarıda, plakası sökülmüş ve iki aynası kırılmış vaziyette ele geçirilmesi üzerine, hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından yapılan yargılama sonunda sanığın hırsızlık suçunun yanı sıra mala zarar verme suçundan da mahkumiyetine karar verilmiş ise de, hırsızlık suçunun konusunu oluşturan mala zarar verme eyleminin bir bütün olarak hırsızlık suçu kapsamında kalacağı, ayrıca hırsızlanma eylemi tamamlandıktan sonra verilen zararın da mala zarar verme suçunu oluşturmayacağı gözetilmeden, mala zarar verme suçundan mahkumiyet kararı verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: 1- Tarsus 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 04/07/2017 tarihli ve 2016/390 esas, 2017/282 sayılı kararı için yapılan incelemede; Sanık … hakkında Tarsus 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/05/2011 tarih, 2010/445 esas ve 2011/378 karar sayılı kararıyla hırsızlık suçundan 1 yıl 8 ay erteli hapis cezası ile mala zarar verme suçundan 2000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, mahkemenin kararı 20/07/2011 tarihinde kesinleştirmesinden sonra sanığın denetim süresi içinde suç işlediğinden bahisle Tarsus 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 04/07/2017 tarih, 2016/390 esas ve 2017/282 karar sayılı kararıyla hırsızlık suçundan verilen erteli 1 yıl 8 ay hapis cezasının aynen infazına karar verildiği, incelemeye konu kanun yararına bozmada “kilitli olarak bırakıldığı yerden çalınan suça konu motosikletin, bir otobüse bindirilmeye çalışıldığı sırada düz kontak yapılmasına bağlı olarak kabloları dışarıda, plakası sökülmüş ve iki aynası kırılmış vaziyette ele geçirilmesi üzerine, hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından yapılan yargılama sonunda sanığın hırsızlık suçunun yanı sıra mala zarar verme suçundan da mahkumiyetine karar verilmiş ise de, hırsızlık suçunun konusunu oluşturan mala zarar verme eyleminin bir bütün olarak hırsızlık suçu kapsamında kalacağı, ayrıca hırsızlanma eylemi tamamlandıktan sonra verilen zararın da mala zarar verme suçunu oluşturmayacağı gözetilmeden, mala zarar verme suçundan mahkumiyet kararı verilmesinde isabet görülmemiştir.” açıklamasıyla mala zarar verme suçunun oluşmadığının belirtilmesi nedeniyle kanun yararına bozma yasa yoluna sehven Tarsus 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/05/2011 tarihli ve 2010/445 esas, 2011/378 sayılı kararı yerine Tarsus 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 04/07/2017 tarihli ve 2016/390 esas, 2017/282 sayılı kararı için gelindiğinin anlaşılması karşısında; (TARSUS) 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 04/07/2017 tarihli ve 2016/390 esas, 2017/282 karar sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 2- Tarsus 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/05/2011 tarihli ve 2010/445 esas, 2011/378 sayılı kararı için yapılan incelemede; Sanık … hakkında kilitli olarak bırakıldığı yerden çalınan suça konu motosikletin, bir otobüse bindirilmeye çalışıldığı sırada düz kontak yapılmasına bağlı olarak kabloları dışarıda, plakası sökülmüş ve iki aynası kırılmış vaziyette ele geçirilmesi üzerine, hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından yapılan yargılama sonunda sanığın hırsızlık suçunun yanı sıra mala zarar verme suçundan da mahkumiyetine karar verilmiş ise de, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 21.01.2014 Tarih, 2013/2-686 Esas ve 2014/19 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere; hırsızlık suçunun konusu ile mala zarar verme suçunun konusunun aynı olması ve korunan hukuki yararın tek olması karşısında; ayrıca mala zarar verme suçunun oluşmayacağı, eylemin bir bütün olarak hırsızlık suçunu oluşturacağı gözetilmeden sanığın ayrıca mala zarar verme suçundan da cezalandırılmasına karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, sanık hakkında mala zarar verme suçu ile ilgili olarak (TARSUS) 2. Asliye Ceza Mahkemesinden kesin olarak verilen 12.05.2011 tarihli ve 2010/445 E., 2011/378 K. sayılı kararın, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (d) bendinin verdiği yetkiyle, unsurları oluşmayan mala zarar verme suçundan sanığın BERAATİNE, tayin olunan cezanın çektirilmemesine, 28/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. |