Ceza Hukuku

Hakkı Olmayan Yere Tecavüz Suçu ve Cezası (TCK m.154)

Hakkı olmayan yere tecavüz suçu ve cezası, Türk Ceza Kanunu’nun 154. maddesinde düzenlenmiştir.

Türk Ceza Kanunu’nun 154. maddesinde, üç farklı suç tipinin kapsamını düzenlemektedir.

  • Birinci fıkrada, başkasına ait taşınmaz mal veya eklentilerine karşı işlenen suç tipi yer almaktadır.
  • İkinci fıkrada ise köy tüzel kişiliğine ait veya köylünün ortak yararlanmasına terk edilmiş taşınmaz mallara karşı işlenen suç tipi düzenlenmiştir.
  • Üçüncü fıkrada ise suçun konusu kamuya veya özel kişilere ait sulardır.

Her üç suç tipi için de kanunda aynı şekilde ceza düzenlenmiştir.

Hakkı Olmayan Yere Tecavüz Suçunda Korunan Hukuki Değer

Suçun cezalandırılması ile korunan hukuki yararlar, maddede belirtilen yerler üzerindeki mülkiyet hakkı ve bu yerlere ilişkin zilyetliktir.

Birinci fıkrada yer alan “hak sahibinin bunlardan kısmen de olsa yararlanmasına engel olan” ifadesinde ise hak sahibi, zilyedin karşılığı olarak düzenlenmiştir.

Hakkı Olmayan Yere Tecavüz Suçunun Maddi Konusu

Türk Ceza Kanunu m. 154’te sayılan üç farklı suç tipinde maddi konular farklıdır. İlk fıkrada düzenlenen suç tipinde maddi konu başkasına ait taşınmaz mal veya eklentilerdir. İkinci fıkrada düzenlenen suç tipinde maddi konu köy tüzel kişiliğine ait veya köylünün ortak yararlanmasına terk edilmiş taşınmaz mallardır. Üçüncü fıkrada düzenlenen suç tipinde ise maddi konu kamuya veya özel kişilere ait sulardır.

Taşınır mallar hırsızlık suçunun konusunu oluşturamazlar. Bu suç tipi sadece başkasına ait taşınmaz mal veya eklentilere karşı işlenebilir.

Taşınmaz mal, yeri ve sınırı belirli olan, yerinde sabit bulunan ve taşınması mümkün olmayan malları ifade eder. Eklenti ise taşınmaz malın ayrılmaz bir parçasıdır. Bu suç tipinde malın taşınmaz olması, hırsızlığın konusunu belirleyen en önemli özelliktir.

Hakkı Olmayan Yere Tecavüz Suçunun Maddi Konusu

Hakkı Olmayan Yere Tecavüz Suçunda Fail-Mağdur

Suçun faili bakımından herhangi bir özellik göstermemektedir. Suçun faili herhangi bir kişi olabilir. Ancak suçu kamu görevlisi işlemişse ve görevi gereği kullanılan araç ve gereçler suçun işlenmesinde kullanılmışsa cezası arttırılabilir (TCK m.266).

Suçun mağduru, suça konu taşınmaz veya suyun maliki veya zilyedidir. İkinci fıkrada bahsedilen “öteden beri köylünün ortak yararlanmasına terk edilmiş taşınmaz mallar” bakımından ise suçun mağduru, o taşınmazı kullanmaya yetkili kişilerin, köy halkının tamamıdır. Suçun mağduru gerçek kişi olabileceği gibi, taşınmazın maliki ve zilyedi olan kamu veya özel hukuk tüzel kişisi de olabilir.

Taşınmaz malın zilyedi, suçun mağduru olabileceği gibi aynı zamanda malın malikine karşı işlenen hareketlerde suçun faili de olabilir. Köy tüzel kişiliğinin taşınmazına karşı işlenen suçta mağdur konumunda olan ise köy tüzel kişiliğidir.

Hakkı Olmayan Yere Tecavüz Suçunda Eylem

Birinci fıkrada belirtilen suçun seçimlik hareketleri, taşınmaz malı tamamen veya kısmen işgal etmek, sınırlarını değiştirmek veya bozmak, hak sahibinin bu taşınmazdan kısmen de olsa yararlanmasını engellemek gibi eylemleri kapsamaktadır.

Suçun seçimlik hareketleri arasında belirtilen “işgal etmek” ise taşınmazı malikmiş gibi kullanmak ve bunu iddia etmektir. Ancak bu işgal, Medeni Kanun’da yer alan işgalden farklıdır. Türk Medeni Kanunu’ndaki işgal, tapuya kayıtlı olan ancak daha sonra malikinin istemiyle bu kaydın terkin edildiği taşınmazın mülkiyetinin kazanım yollarından biridir.

İnceleme konumuzdaki suçta geçen işgal ise sahipli bir taşınmazın ele geçirilmesidir. İşgal tamamen veya kısmen olabilir ve belirli bir süre devam etmelidir. Bu nedenle, işgal suçu kesintisiz (mütemadi) suç olarak nitelendirilir.

Taşınmazın sınırlarının değiştirilmesi veya bozulması, özellikle arsa veya tarla gibi taşınmazlarda, komşu taşınmazdan yararlanmak için yapılan bir tecavüzdür. Sınır, bir taşınmazı diğerinden ayıran her türlü engeldir. Ancak, taşınmazın bozulması suçun kapsamında değil, genel nitelikli mala zarar verme suçunun kapsamındadır.

Bu suç tipinde failin bir yarar elde etmesi gerekmez, sınırın anlaşılmaz hale getirilmiş olması da yeterlidir. Bu nedenle, suç tipi sadece hareket suçu olarak kabul edilir ve ani hareketli bir suçtur.

Bu suç tipinde, hak sahibinin taşınmazdan kısmen de olsa yararlanmasına engel olmak seçimlik hareketlerden biridir. Bu engelleme, cebir veya tehdit kullanarak gerçekleştirilebileceği gibi taşınmazın etrafını dikenli tellerle çevirerek veya kapı kilidinin değiştirilmesi şeklinde de olabilir. Bu suç tipi kesintisiz (mütemadi) suç niteliğindedir, çünkü engelleme hareketinin devamlılık arz etmesi gerekmektedir.

Hakkı Olmayan Yere Tecavüz Suçunun Hukuka Aykırılık Unsuru

Suçun işlenmesinde hukuka uygunluk sebebi olarak düşünülebilecek bir diğer durum ise hak düşürücü sürelerin geçmesi sonucu maliklik hakkının kazanılmış olmasıdır. Bu durumda, eğer taşınmaz mal sahibinin hakkı düşürücü sürelerin dolmasıyla birlikte sona ermişse, o taşınmazı kullanmak suç olmaktan çıkar ve yasal olarak söz konusu kişiye geçer. Ancak, hukuka uygunluk sebebi olarak ileri sürülecek her durumun mahkeme tarafından kabul edilmesi gerekmektedir.

Hakkı Olmayan Yere Tecavüz Suçunun Manevi Unsuru

Suçun manevi unsuru kasttır. İkinci fıkrada yer alan vurguyla, köy tüzel kişiliğine ait veya köylünün ortak yararlanmasına terk edilmiş bir taşınmazın varlığının, failin eylemini gerçekleştirirken bilerek veya isteyerek bu taşınmazlara tecavüz ettiğini göstermektedir.

Diğer fıkralarda ise, failin taşınmazın başkasına ait olduğunu ve suyun kamuya veya özel kişilere ait olduğunu bilmesi gerektiği vurgulanmaktadır. Bu da suçun olası kastla işlenemeyeceğini, failin eylemini gerçekleştirirken bilerek hareket etmesi gerektiğini göstermektedir. Ancak, bu ifadelerden özel kastın arandığı sonucu çıkarılmamalıdır, çünkü genel olarak suçun işlenmesi için kast yeterlidir, olası kast yeterli değildir.

Hakkı Olmayan Yere Tecavüz Suçunun Manevi Unsuru

Hakkı Olmayan Yere Tecavüz Suçuna Teşebbüs

Bir suç, yalnızca bir fiil suçu olsa da ayrı fiillere bölünebilir. Bu nedenle, suç bir teşebbüse açıktır. Ayrıca, yukarıda da belirtildiği gibi, suçun isteğe bağlı bazı fiilleri mütemadiyen suçlardır. Bu eylemlerle ilgili (işgal, kullanma, yetiştirme gibi) failin eyleminin sürekli hale gelmesine engel bir durum ortaya çıkarsa, suçun teşebbüs aşamasında kaldığını kabul etmek gerekir.

Örneğin, suçlu tarlayı sürdüyse ancak topa sahip olmadan önce bir engel çıkarsa, suçun teşebbüs aşamasında kaldığı kabul edilmelidir.

Hakkı Olmayan Yere Tecavüz Suçuna İştirak

“Suça iştirak özellik arz etmez” ifadesi, suça ortak olmanın suç işlemekle aynı derecede suçlu olduğu anlamına gelmez. Ancak suça iştirak, suça ortak olmak anlamına gelir ve suçun tamamlanması veya sona ermesiyle ilgili bir farklılık gösterir.

Suç sona erene kadar suça iştirak mümkündür.

Hakkı Olmayan Yere Tecavüz Suçunda Muhakeme

Birinci fıkrada yer alan suç tipi bakımından yargılama ancak suçtan zarar görenin şikâyeti üzerine yapılır.

Hakkı Olmayan Yere Tecavüz Suçunda Görevli Mahkeme

Hakkı olmayan yere tecavüz suçunda görevli mahkeme asliye ceza mahkemesidir.

Ekin Hukuk Bürosu olarak; suçun mağduru veya faili olmanız halinde sürecin takibini gerçekleştirebiliriz. Ceza hukuku alanında uzman avukat kadromuzla görüşmek için bizimle iletişime geçebilirsiniz. 

 

Av. Ahmet EKİN & Şevval Asude DOĞAN

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu