Gemi Kaptanının Hukuki Sorumluluğu
Gemi kaptanının hukuki sorumluluğu Türk Ticaret Kanunu’nun 1088. – 1118. Maddelerin ile kanuni temsil yetkisi düzenlenmiştir. Kanunda kaptanı tanımlayan bir hükme yer verilmemiştir.
Deniş İş Kanunu’na göre kaptan, gemiyi sevk ve idare eden kişi olarak tanımlanmıştır. Dolayısıyla kaptan, geminin sevk ve idaresi altında bulundurulan ve bu yeterlilik derecesine sahip gemi adamı olarak nitelendirilmektedir. Gemide bulunan diğer gemi adamları ve diğer kimseler kaptanın emir ve yönetimi altındadır.
Gemi Kaptanının Görevleri Nelerdir?
Türk Ticaret Kanunu’nun 1090. maddesine göre kaptan; gemiye, gemi adamlarına ve yüke ait belgeleri gemilerde bulundurmak zorundadır.
Gemi kaptanı, ulusal mevzuatta ve uluslararası sözleşmelerde istenilen bütün belgeleri veya bunların tasdikli nüshalarını, geminin kolayca erişebilecek ve görülebilecek bir yerinde koruması atlında bulundurmakla yükümlüdürler.
Gemi kaptanı yola çıkmadan önce geminin denize ve yola elverişli olmasına dikkat etmekle yükümlüdür. Söz konusu yükümlülük gereğince kaptan buna istinaden geminin denize ve yola elverişliliğine etkili bir uygunsuzluğunu tespit etmesi halinde yola çıkmama, tespit ettiği durum hakkında donatana bilgi verme ve gecikmeksizin alınması gereken önlemleri alma konusunda yükümlüdür.
Gemi kaptanı;
- Yükleme ve boşaltma araçlarının kullanım amaçlarına uygun durumda olmasına,
- İstifin, özel istifçiler tarafından yapılsa bile denizcilikte geçerli olan kurallara uygun bir şekilde gerçekleştirilmesine,
- Denizcilikte geçerli olan kurallar uyarınca geminin aşırı derecede yüklenmemesine,
- Gerekli safranın gemide bulunmasına,
- Geminin ambarlarının taşınacak olan eşyayı kabule ve korumaya elverişli bir şekilde donatılmış olmasına dikkat etmek zorundadır.
Gemi kalkmaya hazır olduğunda gemi kaptanı, elverişli olduğu ilk fırsatta yola çıkmak zorundadır.
Gemi kaptanı yakın bir tehlikenin mevcudiyeti halinde ya da gemi yolculukta iken gemiden ayrılmasını haklı bir sebep olmadıkça gemiden ayrılamaz. Ancak haklı bir sebepten dolayı ayrılmak zorunda kaldığında ayrılmadan önce zabitler veya tayfalar arasında uygun birisini vekil bırakmakla yükümlüdür.
Yolculuğun sonunda gemi kaptanının en önemli görevi, yolculuk sırasında gemiyi veya taşınan eşyayı ilgilendiren veya başkaca bir maddi zarar doğurması muhtemel olan bir kaza meydana geldiğinde, gemi zayi olsa bile gecikmeksizin bir deniz raporu düzenlenmesini istemektir.
Deniz raporu Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde mahkemelerce, diğer yerlerde Türk bayraklı gemiler için Türk konsolosluklarınca düzenlenir.
Gemi Kaptanının Yetkisi
Gemi kaptanı, kanundan doğan temsil yetkisine sahiptir; donatanı, taşıyanı ve yükle ilgili şahısları temsil eder. Bu yetki gemi bağlama limanında bulunduğu sırada dar, gemi sefere çıktıktan sonra daha geniştir.
Gemi bağlama limanındayken kaptan gemi adamı tutabilir. Taşıma sözleşmeleri yapmak ve görevlerine giren hususlarda dava açmak da kaptanın yetkisi kapsamındadır.
Gemi kaptanı ancak gemiyi korumak veya yolculuğu yapmak için zorunluluk bulunması halinde bu ihtiyaçların karşılanabilmesi için gerekli olan miktarda ödünç para veya benzeri kredi işlemlerini yapmaya yetkilidir.
Gemi kaptanının yapmaya yetkili olduğu işlemlerin geçerliği, onun seçtiği işlemin amaca uygun veya bu işlemle sağlanan para veya diğer şeylerin fiilen gemini korunması veya yolculuk yapmak için kullanılmış olup olmamasına bağlı değildir. Üçüncü kişi burada iyi niyetli değilse, kaptanın yaptığı işlem donatanı bağlamaz.
Gemi kaptanı, gemi ister bağlama limanında olsun ister yolculukta olsun konşimento tanzim ve imza etmek hususunda kanunen taşıyanı temsil etme yetkisine sahiptir.
Gemi kaptanının yükle ilgili de temsil yetkisi vardır. Kaptan, eşyayı tamamen veya kısmen boşaltmaya ve eşyanın bozulması yüzünden veya diğer sebeplerden ileri gelebilecek büyük bir zararın başka surette önüne geçilemeyeceği anlaşılıyorsa, eşyayı satmaya; korunması yahut daha ileri götürülmesi için gereken parayı sağlamaya yetkilidir.
Gemi Kaptanının Sorumluluğu Nedir?
Türk Ticaret Kanunu’nun 1089. maddesine göre, “Kaptan, kusuruyla yol açtığı zararlardan, özellikle bu Kısım ile diğer Kısımlarda belirtilen görevlerini yapmamasından doğacak zararlardan dolayı, yolcular da dâhil, gemi ve eşyayla ilgili herkese karşı sorumludur.”
Donatanın emrine uyması kaptanı sorumluluktan kurtarmamaktadır. Ancak durumu bilerek kaptana emir vermiş olan donatan da söz konusu durumda sorumlu olacaktır. Gemi kaptanının, Türkiye Cumhuriyetinin taraf olduğu sorumluluğun sınırlandırılmasına ilişkin milletlerarası sözleşmelerden doğan sorumluluğunu sınırlandırma hakkı saklıdır.
Gemi kaptanı bütün işlerinde özellikle ifası kendisine düşen sözleşmelerin yerine getirilmesinde tedbirli bir kaptan gibi hareket etmek zorundadır.
Gemi kaptanının gereken özeni gösterip göstermediği, somut olaya ve denizciliğin özelliklerine göre tayin ve tespit edilir.
Gemi zayi olsa bile kaptan gerekli olduğu sürece donatanın menfaatlerini korumakla yükümlüdür; aksi halde bu yüzden donatanın uğradığı zararlardan sorumlu olur.
Gemi kaptanı, donatana düzenli bilgi vermekle yükümlüdür, bunun yanında bütün önemli işlemler bakımından donatanın talimatını almak zorundadır. Kaptan, elinde donatana ait yeterli miktarda para olsa bile, olağanüstü tamirleri ve alımları, ancak zorunluluk halinde yapabilir. Geminin bağlama limanına dönüşünde veya her isteyişinde kaptan, donatana hesap vermekle yükümlüdür.
Deniz Ticareti Hukuku, oldukça kapsamlı bir konu olup uzmanlık gerektirmektedir. Deniz Ticareti Hukukuna ilişkin olarak herhangi bir hukuki işlemin avukat desteğiyle gerçekleştirilmesi, hak kayıplarının önüne geçecek olup bu hususta Ekin Hukuk Bürosu ile iletişime geçebilirsiniz.
Av. Ahmet EKİN & Stj Av. Mehmet Can CİVAN