Medeni Usul Hukukunda Eski Hale Getirme
Medeni Usul Hukukunda eski hale getirme HMK 95 ve devamı maddelerde düzenlenmiştir.
Genel Olarak
Eski hale getirme , yasada belirtilen veya yargıcın belirlediği kesin sürede, elde olmayan nedenlerle bir işlemi yapmayan kimseye o işlemi yapma hakkının tanınmasıdır.Yalnızca Hukuk Muhakemeleri Yasasında değil, usul hukukuna ilişkin diğer yasalarda belirlenen kesin sürelerin kaçırılması durumunda da eski hale getirme yoluna başvurulabileceği kabul edilmiştir.
Eski hale getirme bir kanun yolu değildir.Eski hale getirme, usul hukukuna ilişkin bir yol olup usul hukuku dışındaki alanlarda kural olarak eski hale getirme isteminde bulunulamaz.
Eski hale getirmenin koşulları şunlardır:
- Sürenin elde olmayan nedenlerle kaçırılmış olması gerekir. Elde olmayan neden ,tarafın iradesi dışında gerçekleşen haklı, geçerli ve nesnel bir engel veya durumdur. Örneğin; ağır hastalık, kaza deprem su baskını, yangın gibi doğal afet kendisine yapılan tebligatı öğrenemeyeceği durumda yapılmış olması eski hale getirme nedeni sayılır. Yasal temsilci veya avukatla temsil edilen davalarda, eski hale getirme nedenine yasal temsilci veya avukat da dayanabilir.
Tebligat usulsüz ise eski hale getirme istenemez. Çünkü bu durumda süre kaçırılmış olmaz, ilgili öğrendiğini beyan ettiği tarihten itibaren yasal süre içinde işlem yapabilir. Eski hale getirme isteminde bulunan kişinin, sürenin elde olmayan nedenlerle kaçırıldığını ispat etmesi gerekir.
- Başka bir yasal yola başvuru olanağı kalmamış olması gerekir. Süresinde yapılamayan işlemle ulaşılmak istenen aynı sonuca, eski hale getirme, dışında başka bir yolla ulaşılabiliyorsa, eski hale getirme isteminde bulunulamaz.
Tüm bu anlatılanlar HMK 95. maddesinde düzenlenmiştir.
MADDE 95– (1) Elde olmayan sebeplerle, kanunda belirtilen veya hâkimin kesin olarak
belirlediği süre içinde bir işlemi yapamayan kimse, eski hâle getirme talebinde bulunabilir.
(2) Süresinde yapılamayan işlemle ulaşılmak istenen aynı sonuca, eski hâle getirme
dışında, başka bir hukuki yoldan ulaşılabiliyorsa, eski hâle getirme talebinde bulunulamaz.
- Başvuru süresi içinde yapılmalıdır.Eski hale getirme istemi engelin ortadan kalkmasından itibaren iki hafta içinde yapılmalıdır.İlk derece ve istinaf yargılamalarında, en geç son karar verilinceye kadar eski hale getirme isteminde bulunulabilir.Ancak son karar bir tarafın yokluğunda verilmişse, tahkikat aşamasında kaçırılan süreler için kararın verilmesinden sonra da eski hale getirme isteminde bulunulabilir.Tüm bu hususlar HMK 96. maddede düzenlenmiştir.
MADDE 96– (1) Eski hâle getirme, işlemin süresinde yapılamamasına sebep olan engelin
ortadan kalkmasından itibaren iki hafta içinde talep edilmelidir.
(2) İlk derece ve istinaf yargılamalarında, en geç nihai karar verilinceye kadar eski hâle
getirme talebinde bulunmak mümkündür. Ancak, nihai karar bir tarafın yokluğunda verilmişse,
tahkikat aşamasında kaçırılan süreler için kararın verilmesinden sonra da eski hâle getirme
talebinde bulunulabilir.
Usul
Eski hale getirme istemi dilekçeyle yapılır. Dilekçede, istemin dayandığı nedenler ile bunların kanıt ve emareleri gösterilir. Süresinde yapılamayan işlemin de eski hale getirme isteminde bulunabilmek için öngörülen süre içerisinde yapılması zorunludur. Süresinde yapılamayan işlem, eski hale getirme istemiyle yapılabilir. Buna bir engel yoktur. Tüm bu anlatılanlar HMK 97. maddede düzenlenmiştir.
MADDE 97– (1) Eski hâle getirme, dilekçeyle talep edilir. Dilekçede, talebin dayandığı
sebepler ile bunların delil veya emareleri gösterilir. Süresinde yapılamayan işlemin de eski hâle
getirme talebinde bulunmak için öngörülen süre içinde yapılması zorunludur.
Eski hale getirme istemi, işi incelemeye yetkili mahkemeye yapılabilir. Hakkında eski hale getirme isteminde bulunulan işlem, süresinde yapılsaydı, hangi mahkemede incelenecekse istem de o mahkemeye yapılır. Eski hale getirme başvuru hakkının düşmesi durumunda, Bölge Adliye Mahkemesinden; temyiz yoluna başvuru hakkının düşmesi durumunda ise Yargıtay’dan istenir.
Tüm bu hususlar HMK 98. maddede düzenlenmiştir.
MADDE 98– (1) Yapılamayan işlem için eski hâle getirme, bu işlem hakkında hangi
mahkemede inceleme yapılacak idiyse, o mahkemeden talep edilir.
(2) Eski hâle getirme, istinaf yoluna başvuru hakkının düşmesi hâlinde, bölge adliye
mahkemesinden; temyiz yoluna başvuru hakkının düşmesi hâlinde ise Yargıtay’dan talep edilir.
Eski hale getirme istemi, yargılamanın ertelenmesini gerektirmez ve hükmün icrasına engel olmaz.Ancak istemi inceleyen mahkeme, istemi haklı görürse, teminat gösterilmek koşuluyla, yargılamanın ertelenmesine veya hükmün geri bırakılmasına karar verebilir. Hukuk Muhakemeleri Kanununda, eski hale getirme istemi nedeniyle devletin teminattan bağışıklığına son verilmiştir.Tüm bu anlatılanlar HMK 99. maddede düzenlenmiştir.
MADDE 99– (1) Eski hâle getirme talebi, yargılamanın ertelenmesini gerektirmez ve
hükmün icrasına engel olmaz. Ancak, talebi inceleyen mahkeme, talebi haklı görürse, teminat
gösterilmek şartıyla, yargılamanın ertelenmesine veya hükmün icrasının geri bırakılmasına karar
verebilir. Mahkeme, gerektiğinde teminat gösterilmeden de yargılamanın ertelenmesine veya
icranın geri bırakılmasına karar verebilir.
İlk derece mahkemeleri ile bölge adliye mahkemelerinde eski hale getirme istemi, ön sorunlar hakkında usule, Yargıtay’da ileri sürülecek eski hale getirme istemi ise temyiz usulüne göre yapılır ve incelenir.
Eski hale getirmede tam ispat aranmaz, yaklaşık ispat yeterli sayılır.
Mahkeme eski hale getirmenin isteminin kabulü durumunda, hangi işlemlerin geçersiz hale geldiğini kararında belirtir.Islahla geçersiz kılınamayan işlemler, eski hale getirme isteminden de etkilenmez.
Nitekim bu hususlar HMK 100. maddesinde düzenlenmiştir.
MADDE 100– (1) İlk derece mahkemeleri veya bölge adliye mahkemelerinde eski hâle
getirme talebi, ön sorunlar hakkındaki usule; Yargıtayda ileri sürülecek eski hâle getirme talebi
ise temyiz usulüne göre yapılır ve incelenir.
(2) Mahkeme, eski hâle getirme talebinin kabulü hâlinde, hangi işlemlerin geçersiz hâle
geldiğini kararında belirtir. Islahla geçersiz kılınamayan işlemler, eski hâle getirme talebinden de
etkilenmez.