Eşin, Kayınvalidesinin Cenazesine Gitmemesi Boşanma Sebebidir
Eşin, kayınvalidesinin cenazesine gitmemesi boşanma sebebidir. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Esas: 2015/18254, Karar: 2016/11230, K. Tarihi: 07.06.2016 |
Boşanma sebepleri, Türk Medeni Kanunu’nda iki tür olarak düzenlenmiştir:
- Genel boşanma sebepleri,
- Özel boşanma sebepleri.
Genel boşanma sebepleri, eşler arasında geçimsizlik, mizaç uyuşmazlığı, hakaret, şiddet, güven sarsıcı davranışlar, evlilik yükümlülüklerini yerine getirmeme gibi kanunda tek tek sayılmayan nedenlerdir.
Özel boşanma sebepleri ise kanunda sınırlı sayıda sayılmış olan nedenlerdir. Bunlar şunlardır:
- Zina nedeniyle boşanma
- Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma
- Küçük düşürücü bir suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme nedeniyle boşanma
- Terk nedeniyle boşanma
- Akıl hastalığı nedeniyle boşanma
Özel boşanma sebepleri varsa, davacı, karşı tarafın kusurlu olup olmadığını ispatlamak zorunda değildir, yalnızca özel bir boşanma sebebi olduğunu ispatlaması yeterlidir. Genel boşanma sebepleri varsa ise boşanma kararı verilebilmesi için hem davacı hem de davalı birbirinin kusurunu ispatlamak zorundadır.
Genel boşanma sebepleri, eşler arasında evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına yol açan, kanunda tek tek sayılmayan nedenlerdir. Örneğin, geçimsizlik, mizaç uyuşmazlığı, şiddet, hakaret, güven sarsıcı davranışlar, evlilik yükümlülüklerini yerine getirmeme gibi durumlar genel boşanma sebepleri olarak kabul edilir.
Genel boşanma sebeplerine dayanarak boşanma davası açmak isteyen eş, karşı tarafın kusurlu olduğunu ispatlamak zorundadır. Ayrıca, eşlerin birlikte dava açmaları ya da birinin açtığı davayı diğerinin kabul etmesi de genel boşanma sebeplerinden biridir.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2015/18254 Esas, 2016/11230 Karar sayılı ve 07.06.2016 tarihli ilamında; eşin, kayınvalidesinin cenazesine gitmemesinin boşanma sebebi olduğu içtihat edilmiştir.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Esas: 2015/18254 Karar: 2016/11230, K. Tarihi: 07.06.2016 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, karşı davanın kabulü, manevi tazminat miktarı ve tedbir nafakası yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar ve yoksulluk nafakası ile erkek lehine hükmedilen manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı erkeğin tüm, davalı-karşı davacı kadının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece, davalı-karşı davacı kadın ağır kusurlu olduğu kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmişse de; yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, davalı-karşı davacı kadının ev işi yapmayıp, kayınvalidesinin cenazesine gitmediği, davacı-karşı davalı erkeğin ise eşine “ne biçim kadınsın” deyip evden kovduğu anlaşılmıştır. Gerçekleşen bu kusurlu davranışlara göre, tarafların birinin kusurunu diğerine baskın kılmak mümkün değildir. Taraflar eşit kusurludur. Eşit kusurlu eş yararına manevi tazminat (TMK m. 174/2) verilemez. Bu nedenle, davacı-karşı davalı erkeğin manevi tazminat talebinin reddi yerine yazılı olduğu şekilde kabulüne karar verilmesi isabetsiz olmuş ve bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz ilam harcının temyiz eden Subhi’ye yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 136.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına temyiz peşin harcının istek halinde yatıran Kadriye’ye geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 07.06.2016 (Prş.) |