Eşi Aşağılamak Boşanma Sebebi Midir?
Eşinin mesleğini beğenmemek ve eşini bu sebepten dolayı aşağılamak boşanma sebebidir. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Esas: 2018/218 Karar: 2018/1055 K. Tarihi: 23.01.2018 |
Boşanma, evlilik birliğinin yasal olarak sona ermesidir. Boşanma davası açmak için Medeni Kanun’da belirtilen genel veya özel boşanma sebeplerinden birinin varlığı gerekir.
Genel boşanma sebebi, evlilik birliğinin temelden sarsılmasıdır. Bu sebep, eşler arasında geçimsizlik, mizaç uyuşmazlığı, hakaret, şiddet, güven sarsıcı davranışlar gibi nedenlerle ortaya çıkabilir.
Özel boşanma sebepleri ise zina, hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış, suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme, terk ve akıl hastalığıdır. Bu sebeplerin her biri için kanunda belirlenen şartlar ve süreler vardır.
Boşanma sebeplerinin varlığı ve kusur durumu boşanmanın sonuçları üzerinde etkilidir. Boşanmanın sonuçları arasında nafaka, tazminat, velayet, mal paylaşımı gibi hususlar bulunur.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2018/218 Esas, 2018/1055 Karar sayılı ve 23.01.2018 tarihli ilamında; kadının eşinin kapıcı olması sebebiyle rahatsızlık duyduğu ve eşini aşağılaması, boşanma sebebi olarak kabul edildiği içtihat edilmiştir.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Esas: 2018/218 Karar: 2018/1055 K. Tarihi: 23.01.2018 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere Ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Mahkemece, boşanmaya neden olan olaylarda, davalı erkeğin davacı kadına nazaran daha ağır kusurlu olduğu kabul edilerek davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve davacı kadın lehine manevi tazminata hükmedilmiş ise de yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davacı kadının eşinin kapıcı olmasından rahatsızlık duyarak eşini aşağıladığı ve müşterek konutu terk ettiği, kadına yüklenen diğer kusurlu davranışların ispatlanamadığı, davalı erkeğin ise eşine hakaret ettiği, velayete yönelik düzenlenen sosyal inceleme raporundaki müşterek çocuk beyanlarının ise hükme esas alınamayacağı anlaşılmaktadır. O halde, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduklarının kabulü gerekir. Eşit kusurlu eş yararına manevi tazminat (TMK m. 174/2) hükmedilemez. Somut olayda kadın yararına Türk Medeni Kanununun 174/2 maddesi koşulları oluşmamıştır. Bu husus nazara alınmadan kusur durumunun hatalı belirlenmesi ve bu yanılgılı kusur belirlemesine bağlı olarak davacı kadın yararına manevi tazminata hükmedilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 23.01.2018 (Salı) |