Elektronik Kelepçenin Takılması Nedir?
Hukuk düzenimiz, bazı hallerde yükümlüye elektronik kelepçe takılarak izlenebilmesini düzenlemiştir. Bu yazımızda da bu tedbiri inceleyeceğiz.
Elektronik Kelepçe Nedir?
Elektronik kelepçe: 6284 Sayılı Kanun Kapsamında Teknik Yöntemlerle Takip Sistemlerinin Kullanılmasına Dair Yönetmelik’te; “Yükümlünün ayak veya kol bileğine takılan elektronik cihaz” şeklinde tanımlanmıştır.
Yine Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliği’nde elektronik izleme de “Yükümlülerin elektronik yöntem ve araçlar ile toplum içinde izlenmesini, gözetim ve denetim altında tutulmasını sağlayan, mağdurun ve toplumun korunmasını destekleyen kararların infaz edilmesinde kullanılan bir yöntemdir” şeklinde tanımlanmıştır.
Elektronik Kelepçe Takılmasının Şartları
Elektronik kelepçe bir adli kontrol şekli olarak veya infaz rejiminde bazı hallerde kullanılabilir. Haklarında belirli yerlere gitmekten yasaklama veya belirlenen konut, yer veya bölgeden çıkmama ya da belirlenen kişilere yaklaşmamaya dair verilen denetimli serbestlik kararları, elektronik kelepçe kullanılmak suretiyle de yerine getirilebilir.
Bu bakımdan elektronik kelepçe için aranacak şartlar adli kontrol bakımından şöyledir;
- Kuvvetli bir suç şüphesinin varlığı
- Şüphelinin kaçma şüphesinin olması
- Şüpheli veya sanığın delilleri karartma şüphesinin olması
- Şüpheli veya sanığa yüklenen suçun katalog suçlardan olması
İnfaz rejiminde elektronik kelepçe şartları ise şöyledir;
- Hükümlünün durumunun elektronik kelepçeye uygun olması
- Hükümlünün cezasının infazı elektronik kelepçeye uygun olması
- Hükümlünün cezasının niteliğinin elektronik kelepçeye uygun olması
- Hükümlüye infaz sürecinde herhangi bir yükümlülük yüklenip yüklenmediği
Elektronik Kelepçenin Uygulanacağı Suçlar
Elektronik kelepçe adli kontrolün uygulanma biçimlerinden birisi olduğundan her suç için uygulanabilmektedir.
Kanunda tutuklama yasağı öngörülen hallerde de, adlî kontrole ilişkin hükümler uygulanabilir
Elektronik Kelepçe Takılması Kararını Veren Görevli Ve Yetkili Mahkeme
Adli kontrol tedbiri olarak elektronik kelepçe takılması ile infaz rejiminde elektronik kelepçe takılmasında mahkemeler değişmektedir.
Soruşturma aşamasında elektronik kelepçe takılması: Soruşturma aşamalarında elektronik kelepçe takılmasında yetkili mahkeme sulh ceza hakimlikleridir. Şüpheli, Cumhuriyet savcısının istemi ve sulh ceza hâkiminin kararı ile soruşturma evresinin her aşamasında adlî kontrol altına alınabilir.(CMK m. 110/1).
Soruşturma aşamasında tutuklamaya itiraz edilmişse asliye ceza mahkemeleri de elektronik kelepçe takılmasına karar verilebilir.
Kovuşturma aşamasında elektronik kelepçe takılması: Kovuşturma aşamasında ise dava hangi mahkemede görülüyorsa elektronik kelepçe takılması yetkisi de o mahkemeye aittir. Mahkeme kararına itiraz edilirse, itiraz mercii de bu kararı verebilir.
Cezanın infazı sırasında elektronik kelepçe takılması: İnfaz aşamasında elektronik kelepçe takılması kararı infaz hakimlikleri tarafından verilir.
Elektronik Kelepçe Takılmasının Süresi
Elektronik kelepçe takılması, ev hapsi veya belirli bir yerleşim bölgesini terk etmeme şeklindeki adli kontrolün uygulanmasının bir biçimi olduğundan, süresi de bu adli kontrollere göre belirlenmektedir.
Ağır ceza mahkemesinin görevine girmeyen işlerde adli kontrol süresi en çok iki yıldır. Ancak bu süre, zorunlu hâllerde gerekçesi gösterilerek bir yıl daha uzatılabilir.
Ağır ceza mahkemesinin görevine giren işlerde ise bu süre kanunda şöyle belirtilmiştir;
Ağır ceza mahkemesinin görevine giren işlerde, adli kontrol süresi en çok üç yıldır. Bu süre, zorunlu hâllerde, gerekçesi gösterilerek uzatılabilir; uzatma süresi toplam üç yılı, Türk Ceza Kanununun İkinci Kitap Dördüncü Kısım Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlar ile Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlarda dört yılı geçemez.(CMK m. 110/2)
Bu süreler çocuklar için ise yarı oranında uygulanır.
Bu tedbirin değerlendirilmesi ise yine Ceza Muhakemesi Kanunu’nda şöyle belirtilmiştir.
Şüpheli veya sanığın adli kontrol yükümlülüğünün devamının gerekip gerekmeyeceği hususunda en geç dört aylık aralıklarla; soruşturma evresinde Cumhuriyet savcısının istemi üzerine sulh ceza hâkimi, kovuşturma evresinde ise resen mahkeme tarafından karar verilir.(CMK m. 110/4)
Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Furkan DİLER