Dolu Plastik Kola Şişesi Silah Niteliğindedir
|
TCK’nın 6. maddesine göre; “ Silah deyiminden;
1. Ateşli silahlar,
2. Patlayıcı maddeler,
3. Saldırı ve savunmada kullanılmak üzere yapılmış her türlü kesici, delici veya bereleyici alet,
4. Saldırı ve savunma amacıyla yapılmış olmasa bile fiilen saldırı ve savunmada kullanılmaya elverişli diğer şeyler,
5. Yakıcı, aşındırıcı, yaralayıcı, boğucu, zehirleyici, sürekli hastalığa yol açıcı nükleer, radyoaktif, kimyasal, biyolojik maddeler” anlaşılmaktadır.
Her ne kadar TCK. silah kavramını büyük bir açıklıkla düzenlemişse de saldırı ve savunma amacıyla yapılmış olmasa bile fiilen saldırı ve savunmada kullanılmaya elverişli diğer şeyler hükmüne yer vererek doktrinde büyük tartışmalara sebebiyet vermiştir. Yargıtay silah kavramına netlik getirmek amacıyla bazı kriterler getirmiş olup bu kriterler şu şekilde sıralanabilmektedir;
1. Silah saldırı veya savunma aracı olarak kullanılmalı
2. Vücudun belli bölgeleri silah olarak kullanılamaz
3. Silahın suçta kullanılmak amacıyla üretilmiş olması gerekli değildir.
4. Silahın taşınabilir nitelikte olmalıdır.
5. Aletin kullanılma şekli de cismin silah olarak nitelendirilmesinde önem arz eder.
Bu kriterlerin değerlendirilmesiyle birçok cisim kullanılma şekline göre silah olarak değerlendirilmektedir. Yargıtayca sustalı çakı, pala, kasatura gibi silahların yanı sıra piknik tüpü, bira şişesi, sıcak su, baston, demir çubuk gibi cisimler de silah niteliğini haiz kabul edilmiştir. Yargıtay 3. Ceza Dairesi de 2015/3772 Esas, 2015/20031 karar, 11.06.2015 tarihli kararında kola şişesini silah olarak nitelendirmiş olup kararın tamamı şu şekildedir;
YARGITAY
3. CEZA DAİRESİ
2015/3772 Esas,
2015/20031 Karar,
11.06.2015 Tarih
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü;
Sanığın 3 litrelik dolu kola şişesi ile müşteki eşinin başına vurması nedeniyle TCK’nin 86/3-a-e maddesinin uygulanması söz konusu olup temel cezanın alt sınırın üzerinde tayini gerekmekle hükmün temyizinin mümkün olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
6352 sayılı Kanunun 100. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 324/4. maddesi gereğince terkin tutarı altında kalan yargılama giderlerinin Hazine üzerinde bırakılması gerektiği gözetilmemiş ise de; bu husus kararın kesinleştirme aşamasında mahkemesince dikkate alınabileceğinden, tebliğnamenin bu husustaki bozma istemli görüşüne iştirak edilmemiştir.
Yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın olayda kullandığı 3 litrelik dolu plastik kola şişesi TCK’nin 6/F-4 kapsamında silah niteliğinde olup sanığın eşine karşı yaralama suçunda temel cezanın alt sınırın üzerinde tayini gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.