Dava Türleri
Dava Türleri;
İstenen Hukuksal Korunmaya Göre:
Edim Davaları
Edim davaları; mahkemeden, davalının bir şey vermesi, yapması ya da yapmamasının hüküm altına alınmasının istendiği davalardır. Hukuksal yararın varlığı asıldır. Konusunu hem kişisel hem de ayni haklar oluşturabilir.
Tespit Davaları
Tespit davaları, bir hakkın veya bir hukuksal ilişkinin varlığını ya da yokluğunu ya da bir belgenin sahte olup olmadığını belirlenmesi için açılan davalardır. Davanın kabul edilmesi durumunda, hükmünde bir emir bulunmamaktadır. Olumlu ve olumsuz tespit davası olarak ikiye ayrılır.
- Olumlu tespit davası, bir hakkın varlığının belirlenmesi için açılan davadır.
- Olumsuz tespit davası, bir hakkın veya hukuksal ilişkinin bulunmadığının belirlenmesi için açılan davadır. Davanın kabulü halinde verilen hüküm yenilik doğurucu etki ortaya çıkarır.
Belli başı koşulları şunlardır:
- Tespit davası açan kimsenin, kanunda belirtilen istisnai durumlar dışında, bu davayı açmakta hukuken korunmaya değer bir varlığın bulunduğunu ispat etmek zorundadır.
- Dava konusu, bir hakkın veya hukuksal ilişkinin varlığını ya da yokluğunun ya da bir belgenin sahte olup olmadığının tespitine yönelik olmalıdır.
Yenilik Doğuran Davalar
Yenilik doğuran davalar, mahkemeden, yeni bir hukuksal durumun doğmasının veya mevcut bir hukuksal durumun içeriğinin değiştirilmesinin ya da ortadan kaldırılmasının istendiği davalardır. Geleceğe etkili yenilik doğuran davalar ve geçmişe etkili yenilik doğuran haklar olmak üzere ikiye ayrılır.
Belli başlı koşulları şunlardır:
- Yenilik doğuran bir hakkin bulunması gereklidir.
- Kanunda acıka öngörüldüğü durumlarda açılır.
- Mahkeme kararına gereksinim duyulur.
Belirsiz Alacak Davası
Belirsiz alacak davası, alacaklının davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını ya da değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği durumlarda, hukuksal ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle açtığı davadır. Hukuksal niteliği bakımından edim davasının özel bir türüdür.
Belirsiz alacak davası açabilmek için iki şartın bulunması gerekir:
- Alacağın gerçek miktarı ya da değerinin tam ve kesin olarak belirlenmesinin mümkün olamaması veya bunun objektif olarak olanaksız olması gerekir.
- Dava dilekçesinde hukuksal ilişkinin gösterilmeli ve bunun için asgari bir miktar ya da değer belirtilmeli.
Talep Sonucunun Niceliğine Göre
Objektif Dava Birleşmesi
Davacı aynı davalıya karşı olan birbirinden bağımsız birden fazla asli istemini aynı dava dilekçesinde ileri sürebilir. Bu duruma objektif dava birleşmesi denir.
Belli başlı koşulları şunlardır:
- Davanın, aynı davacı tarafından aynı davalıya karşı açılması gerekir.
- Davacının tek bir dilekçeyle birden fazla ve birbirinden bağımsız istemini ileri sürmesi gerekir.
- Birlikte ileri sürülen istemlerin tümünü aynı yargı kolunun görev alanı içerisinde yer alması gerekmektedir
- İstemlerin tümü bakımından ortak yetkili bir mahkeme bulanmalıdır.
Terditli Davalar
Terditli davalarda, davacı dava dilekçesinde iki istemde bulunur. Ancak öncelikle asıl isteminin incelenmesini, eğer bu kabul edilemeyecek olursa yardımcı isteminin incelenmesini ister.
Terditli davadan söz edebilmesi için aşağıdaki koşulların bir arada bulunması gerekir:
- Davanın, aynı davacı tarafından aynı davalıya karşı açılması gerekir.
- Davacı tek bir dilekçeyle birden fazla istemini, aralarında asilik – ferilik ilişkisi kurmak suretiyle ileri sürmesi gerekir.
- Birlikte ileri sürülen istemler arasında hukuksal veya ekonomik bir bağlantının bulunması gerekir.
Seçimlik Davalar
Seçim hakkı kendisine ait olan borçlu veya üçüncü kişinin bu hakkı kullanmaktan kaçınması durumunda, alacaklının bu kişilerin yapacağı seçim sonucuna göre bir şeye mahkûm edilmesini istediği dava türüne, seçimlik davalar denmektedir. Seçme hakkı alacaklıya bırakıldığı takdirde seçimlik davası söz konusu olmaz.
Kısmi Dava
Kısmi dava, istem konusunun niteliği bakımından bölünebilir olduğu durumlarda, tamamının değil, şimdilik yalnızca belli bir kesiminin dava edilmesidir. Hukuksal niteliği bakımından bir edim davasıdır. Açılan davanın kısmi dava olduğu dava dilekçesine açıkça yazılması gerekmez. Ancak davacının, alacağının yalnız bir kesim için dava açtığı dava dilekçesi içeriğinden saptanamıyorsa tam dava açılmış sayılır.
Kısmi dava açılabilmesi için aşağıdaki koşulların bulunması gerekir:
- Alacağın tamamının aynı hukuksal ilişkiden doğmuş olması gerekir.
- İstemin konusunun niteliği bakımından edimin bölünebilir olması gerekir.
- Kısmi dava açılması hakkın kötüye kullanılması niteliği taşımamalıdır. Dürüstlük kuralını ihlal edecek şekilde kısmi dava açılmaz.
Mütelahik Davalar
Davacının, dava dilekçesinde birden fazla hukuksal nedene dayandığı davalara, mütelahik davalar denir. Bu davalarda tek istem vardır.
Topluluk Davaları
Dernekler ve diğer tüzel kişiler, statüleri çerçevesinde, üyelerin veya mensuplarının ya da temsil ettikleri kesimin menfaatlerini korumak için kendi adlarına, ilgililerin haklarının tespiti veya hukuka aykırı durumun giderilmesi ya da ilgililerin gelecekteki haklarının ihlal edilmesinin önüne geçilmesi için açtıkları davalar, topluluk davaları denir. HMK 113. Maddesinde düzenlenmiştir. Topluluk davaları sadece tüzel kişiler tarafından açılabilir.
Dava Konusu Hakkın Niteliğine Göre
Dava konusunun kişisel bir hakkın oluşturulduğu davalara kişisel dava, ayni bir hakkın oluşturduğu davalara ayni dava denir. Hem kişisel hem de ayni bir hakkın dava konusu yapıldığı davalara karma dava denir.
Tüm dava, dosya ve sorularınız için bizimle İletişime Geçiniz!