Ceza Hukukunda Hata (Yanılma) ve Hedefte Sapma
Hata, dış dünyadaki bir şeyin gerçekte olduğundan farklı algılanmasıdır. Hata durumunda failin iradesi ile gerçek arasında uyumsuzluk ortaya çıkmaktadır. Hata bilgi yanlışlığı olarak da açıklanabilir. Hata kendi içinde üçe ayrılır:
- Hukuksal hata,
- Kastı kaldıran hata,
- Kusurluluğu etkileyen hata.
Hukuksal Hata Nedir?
Hukuksal hata, kişinin hukuk normu karşısında yanılmasıdır. Yani kişi hukuk normuna yanlış bir anlam yüklemekte, onu yanlış yorumlamaktadır. Fail burada suç oluşturan eyleminin suç oluşturmadığını düşünmektedir. Bir fiilin suç olarak adlandırılabilmesi için o fiilin kanunda suç olarak tanımlanmış olması gerekir. Bu da suç ve cezaların kanuniliği ilkesinin görünümüdür.
Kural olarak “ceza kanunlarını bilmemek mazeret sayılmaz (TCK m. 4/1).” Buradaki hata ceza sorumluluğu bakımından önemsizdir. Failin sorumluluğu tamdır.
Kastı Kaldıran Hata Nedir?
Kastı kaldıran hata, failin işlediği eylemden ötürü kastından dolayı sorumlu olmasını önleyen hatadır. Kastı kastı kaldıran hata üç gruba ayrılır:
- Suçun maddi unsurlarında hata,
- Suçun nitelikli unsurlarında hata,
- Hukuka uygunluk nedenlerinde hata.
Suçun Maddi Unsurlarında Hata Nedir?
Türk Ceza Kanunu m. 30/1’e göre, “Fiilin icrası sırasında suçun kanuni tanımındaki maddi unsurları bilmeyen bir kimse, kasten hareket etmiş olmaz. Bu hata dolayısıyla taksirli sorumluluk hali saklıdır.” Örneğin A, otobüsten inerken acele ile kendi valizi sanarak yolculardan B’nin valizini alırsa suçun maddi unsuru oluşmaz. Hatanın kastı ortadan kaldırması için “esaslı” bir hata olması gerekir.
Hatanın söz konusu suç, taksirli halinin de düzenlendiği bir suç ise, failin yalnızca kasti sorumluluğu söz konusu olmaz. Ancak taksirli sorumluluk hali devam eder.
Örneğin reşit olmayanla cinsel ilişkiye giren kişi, cinsel ilişkiyi girdiği kişinin reşit olduğunu düşünerek bu fiili işlediyse suçun maddi unsurlarında hataya düşmüş kabul edilir.
Suçun Nitelikli Unsurlarında Hata Nedir?
Failin nitelikli unsurdan dolayı sorumlu tutulabilmesi, failin o nitelikli unsurun somut olayda gerçekleştiğini bilmesi gerekir. Türk Ceza Kanunu m. 30/2’de bu durum şu şekilde düzenlenmiştir: “Bir suçun daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli hallerinin gerçekleştiği hususunda hataya düşen kişi, bu hatasından yararlanır.”
Failin kast ettiğinden daha ağır bir sonuç gerçeklemişse fail ağır sonuçtan değil, kastedip de gerçekleştiremediği sonuçtan sorumlu olur. İşlenen suçta cezanın artırılmasını gerektiren nitelikli unsur failce bilinmiyorsa bu nitelikli unsur fail hakkında uygulanmaz. Örneğin A, komşusu B sanarak babası C’yi öldürürse, babasını öldürdüğü için nitelikli halden değil hatası sebebiyle kasten öldürmenin temel halinden sorumlu olur.
Yine daha az ceza gerektiren nitelikli halinde hataya düşüldüyse fail bu hatadan da yararlanır. Örneğin A, altın olduğunu düşündüğü bakır vazoyu çalarsa malın değerinin az olması sebebiyle bu hatasından yararlanır.
Kusurluluğu Etkileyen Hata Nedir?
Kusurluluğu etkileyen nedenler, kusurluluğu ortadan kaldıran veya azaltan nedenler olmak üzere ikiye ayrılır. Bu husus TCK m. 30/3’te şu şekilde düzenlenmiştir; “Ceza sorumluluğunu kaldıran veya azaltan nedenlere ait koşulların gerçekleştiği hususunda kaçınılmaz bir hataya düşen kişi, bu hatasından yararlanır.”
Kişi burada daha önce anlatılan haksız tahrik, hukuka aykırı ama bağlayıcı emrin yerine getirilmesi gibi kusurluluğu etkileyen nedenlerde hata düşebilir. Örneğin A, B’nin C’ye attığı taşı kendisine attığını düşünerek B’ye küfür ederse burada haksız tahrik hükümlerinde hataya düştüğü kabul edilir.
Kusurluluğu ortadan kaldıran veya azaltan nedenlerde hatanın kaçınılabilir olması durumunda fail cezalandırılır, ancak cezasında alt sınıra kadar indirim yapılabilir.
Haksızlık Yanılgısı Nedir?
Türk hukukunda ceza kanunlarını bilmemek mazeret sayılmaz. Bu durumun bir istisnası vardır. O da TCK m. 30/4’te düzenlenmiştir. Bu hükme göre; “İşlediği fiilin haksızlık oluşturduğu hususunda kaçınılmaz bir hataya düşen kişi, cezalandırılmaz.”
Kişinin işlediği eylemin suç olarak tanımlandığını bilmesine gerek yoktur, işlenen eylemin toplum düzeninin gereklerine aykırı bir eylem olduğunun bilincinde olması yeterlidir. Kişi işlediği eylemin haksızlık olduğunu bilmiyor ve bu konuda kaçınılmaz bir yanılgıya düştüyse bu hatasından yararlanır.
Ceza Hukukunda Hedefte Sapma Nedir?
Sapma, hareketten kaynaklanan nedensel sürecini fail tarafından öngörülenden farklı biçimde ortaya çıkmasıdır. Sapma, kullanılan araçların yetersizliği, kullanma hatası veya başka bir nedenle ortaya çıkabilir. Bu yönüyle sapma iradenin ortaya çıkmasında değil, gerçekleşmesinde kendini gösterir. Sapma üç türde incelenir;
- Hedefte sapma,
- Suçta sapma,
- Nedensellik bağında sapma.
Ceza avukatı, tarafların hak kayıplarının önüne geçilebilmesi amacıyla gerek soruşturma gerekse de kovuşturma aşamasında büyük önem taşımaktadır. Herhangi bir ceza yargılamasının tarafı olmanız halinde Ekin Hukuk Bürosu ile iletişime geçerek ceza hukuku alanında tecrübeli avukatlarımızdan hukuki destek alabilirsiniz.
Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Muzaffer TAŞ