Bono İle Adi Yazılı Sözleşmedeki Tutarların Uyuşması
Bono ile adi yazılı sözleşmedeki tutarların uyuşması, bononun sözleşmeye istinaden verildiğinin ispatıdır. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Esas: 2017/2558, Karar: 2020/5445 K. Tarihi: 29.06.2020 |
Bono, bir kurum ya da şirketin yatırımcılardan aldığı borcu gösteren bir çeşit belgedir. Alınan borç paranın belirli bir süre geçtikten sonra geri ödeneceğini belirtir. Adi yazılı şekil ise resmi makamların katılımının zorunlu olmadığı, tarafların kendi aralarında gerçekleştirebildikleri bir şekil türü demektir.
Bono verilirken taraflar arasında herhangi bir ilişki kurulmuş olabilir ve bono o ilişkiden kaynaklı verilmiş olabilir. Taraflar arasındaki alt ilişki bir adi yazılı sözleşme ile somut hale getirilebilir. Eğer ilgili bononun alt ilişkiden kaynaklanan bir hukuka aykırılığından dolayı geçersizliği iddia ediliyorsa o zaman bunun tespiti menfi tespit davası ile sağlanabilmektedir.
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 2017/2558 Esas, 2020/5445 Karar sayılı ve 29.06.2020 tarihli ilamında; bono ile adi yazılı sözleşmedeki tutarların uyuşması, bononun sözleşmeye istinaden verildiğinin ispatı olduğu içtihat edilmiştir.
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Esas: 2017/2558, Karar: 2020/5445 K. Tarihi: 29.06.2020 Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ile arasında imzalanan sözleşmeye göre, davalının kendisine BESYO sınavlarından herhangi birini kazandırırsa davalıya 3.500,00-TL ödeyeceğini, eğer kazandıramazsa bu durumda davalıya 1.000,00-TL ücret ödeyeceğini, sözleşme uyarınca davalının alacağını … altına almak için tarafından senet istediğini, davalıya sözleşme karşılığı olarak 04.11.2011 tanzim tarihli 3.500,00-TL’lik senet verildiğini, davalının söz konusu BESYO sınavlarından hiçbirini kazandıramadığını, davalıya sözleşme gereği 1.000,00-TL’lik borcunun 500,00-TL’sini elden 500,00-TL’sini ise bankadan olmak üzere ödediğini, ancak davalının 3.500,00-TL’lik senedi iade etmediğini, kötü niyetli olarak … 13. İcra Müdürlüğünde takibe koyduğunu, davalıya borcu olmadığını ileri sürerek, davalıya 3.500,00-TL borçlu olmadığının tespitine, % 40’dan aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, davalı tarafından BESYO sınavlarına hazırlanması için yaptıkları sözleşmeye istinaden davalıya 1.000,00-TL ödeme yaptığını, davalıya herhangi bir borcu olmamasına rağmen sözleşmenin teminatı olarak düzenlenen senedin icra takibine konu edildiğini, davalıya borcu olmadığını ileri sürerek, borçlu olmadığının tespitini istemiş; davalı ise icraya konu 3.500,00-TL miktarlı senet ile davacının sunduğu tarihsiz evrakın hiçbir alakası ve ilişkisi olmadığını, sözleşmenin davacının babası ile yapılan bir anlaşma olduğunu, davacının davalı tarafından BESYO sınavlarına hazırlandığını ve babasıyla toplamda 2.000,00-TL’ye anlaştıklarını, davacının sınavlara hazırlık için hiçbir ödeme yapmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, takibin dayanağı bononun kambiyo senedi vasfında olduğu, davacının dosyaya sunduğu tarihsiz belgede takip konusu senede doğrudan atıf bulunmadığı, ayrıca bu belgenin davalı ile davacı arasında değil, davacının velisi ile düzenlendiği, takibin dayanağı bonunun şarta bağlı olmadığı, davacının yapmış olduğu 550,00-TL ödeme düşüldükten sonra kalan borç için takip başlatıldığı, davacının takibe konu senedi dosyaya sunmuş olduğu belge karşılığı düzenlendiğini ve senet borcunun tamamını ödediğini yazılı belge ile ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de gerekçenin dosya kapsamıyla uyuşmadığı anlaşılmıştır. Bila tarihli adi yazılı sözleşmede davalı alacaklının imzası ile davacı …’e BESYO sınavlarından herhangi birisini kazandırması durumunda çalıştırma bedeli olarak 3.500,00-TL, kazandıramaması durumunda ise yalnızca kurs bedeli olan 1.000,00-TL ödeneceği kararlaştırılmıştır. Takibe konu bono da 3.500,00-TL bedelli olup adi yazılı sözleşme ve senet altındaki imzalar da birbirine benzemektedir. Adi yazılı sözleşme ile senet alınacağı kararlaştırlmış olduğundan ve senet miktarı ile bonodaki tutar aynı olduğundan bononun adi yazılı senede istinaden verildiğinin kabulü ile davacının 1.000,00-TL tutarındaki ödeme iddiası da değerlendirilip sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 29/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi. |