Bekçinin Üst Arama Yetkisi Var Mı?
Arama yetkisi olmayan bekçilerin bulduğu suç eşyası soruşturmaya konu edilemez. Yargıtay 10. Ceza Dairesi Esas: 2020/21042, Karar: 2021/12572, K. Tarihi: 29.11.2021 |
Anayasa Mahkemesi’nin 4/5/2017 tarihli E.: 2015/41, K.: 2017/98 sayılı Kararıyla; PVSK’nın 4/A maddesinin altıncı fıkrasının üçüncü cümlesinde yer alan, ‘kişinin üstü ve eşyası ile aracının dışarıdan bakıldığında içerisi görünmeyen bölümlerinin aranması’ yetkisi, Anayasa’nın 20. maddesinde güvence altına alınan ‘Özel Hayatın Gizliliği’ ilkesine aykırı bulunarak iptal edilmiş; ancak kaba üst araması yetkisi korunmuştur.
7245 sayılı Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanunu’nun 7. maddesinin altıncı fıkrası uyarınca, ‘Çarşı ve mahalle bekçisi, durdurduğu kişinin üzerinde veya aracında silah ya da tehlike oluşturan diğer bir eşyanın bulunduğu konusunda yeterli şüphe bulunduğunda, kendisine veya başkalarına zarar verilmesini önlemeyi amaçlayarak el ile dıştan kontrol dahil gerekli tedbirleri alabilir. Ancak bu amaçla kişinin üstündeki elbisenin çıkarılması veya aracın dışarıdan bakıldığında içerisi görünmeyen bölgelerinin açılması istenemez.’ şeklinde değişiklik yapılarak, bekçilere de kaba üst araması yetkisi verilmiştir.
Yargıtay 10. Ceza Dairesi’nin 2020/21042 Esas, 2021/12572 Karar sayılı ve 29.11.2021 tarihli ilamında; arama yetkisi olmayan bekçilerin bulduğu suç eşyası soruşturmaya konu edilemeyeceği içtihat edilmiştir.
Yargıtay 10. Ceza Dairesi Esas: 2020/21042, Karar: 2021/12572, K. Tarihi: 29.11.2021 Mahkeme : İSTANBUL Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesi Hükümler : 1) Mahkûmiyet; İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesinin 06/03/2020 tarihli, 2019/666 esas ve 2020/140 sayılı kararı 2) İstinaf başvurularının esastan reddi; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin 05/10/2020 tarihli, 2020/1657 esas ve 2020/2262 sayılı kararı Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: 5271 sayılı CMK’nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak, sanık müdafiinin temyiz dilekçesindeki sebeplerin hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu değerlendirilerek yapılan incelemede, Dosya kapsamından, suç tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 772 sayılı Kanun uyarınca arama yetkisi bulunmayan çarşı ve mahalle bekçileri tarafından otogar peronlar bölgesinde şüphe üzerine durdurulan sanığın, önleme araması kararına dayanılarak yapılan üst aramasında, montunun sağ cebinde şeffaf poşete sarılı 51 adet, pantolonunun sol cebinde beyaz peçeteye sarılı 45 adet olmak üzere toplam 96 adet MDMA içeren tabletin ele geçirildiği anlaşılmakla, somut olayda, CMK’nın 116, 117 ve 119. maddeleri ile 2559 sayılı Polis Vazife ve Salâhiyet Kanunu ve suç tarihinde yürürlükte bulunan 772 sayılı Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanununa aykırı şekilde yapılan arama sonucunda ele geçen uyuşturucu maddelerin, “suçun maddi konusu” ve “suç delili” olarak hükme esas alınamayacağı gözetilmeden, sanığın beraati yerine, yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesi, Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olup, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin 05/10/2020 tarihli, 2020/1657 esas ve 2020/2262 karar sayılı hükmü hukuka aykırı bulunduğundan, 5271 sayılı CMK’nın 302/2. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine göre sanığın SALIVERİLMESİNE, başka bir suçtan hükümlü ya da tutuklu bulunmadığı takdirde salıverilmesinin sağlanması için ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazılmasına, CMK’nın 304/2 (a) maddesi uyarınca dosyanın İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesine gönderilmesine, 29/11/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi. |