Basın Hukuku
Basın hukuku, çeşitli kitle iletişim araçları aracılığıyla gerçekleştirilen yayın faaliyetlerini düzenleyen ve bu faaliyetlerden kaynaklanabilecek hukuki sorunlara ilişkin kuralları ve uygulamaları belirleyen bir hukuk alanıdır.
Basın özgürlüğü olarak bilinen ve bireylerin düşünce ve ifadelerini bir araç olarak kullanma hakkını içeren bu özgürlük, hukuk devleti ilkesinin toplumsal hayata etkisi açısından son derece önemlidir. Basın hukuku, anayasa hukuku, ceza hukuku, ceza muhakemesi hukuku, idare hukuku, medeni hukuk ve fikri mülkiyet hukuku gibi birçok hukuk dalı ile sıkı bir ilişki içindedir.
Basın hukukunda, basın özgürlüğünün önemi büyük ölçüdedir. Bu çerçevede, basın özgürdür ve bilgi edinme, yayma ve yorumlama konularında haklara sahiptir. Basın özgürlüğünün kullanılması, demokratik bir toplumun olmazsa olmaz bir özelliğidir. Yayım terimi, herhangi bir eserin veya bilginin basılı veya sunulan şekliyle kamuya açıklanmasını ifade eder. Hukuki bağlamda, basının görevi kamuyu ilgilendiren tüm konu ve olaylar hakkında nesnel bir ifade ile toplumu bilgilendirmek ve her tür konuda kamuoyunu aydınlatmaktır.
Medya Özgürlüğü ve İfade Özgürlüğü Nedir?
Medya özgürlüğü, haber, fikir ve düşünceleri özgürce açıklayabilme yeteneğidir, bu da çoğaltıcı araçlarla gerçekleşir. Bilgi ve düşüncelerin serbestçe toplanabilmesi, yorum ve eleştirilerle çoğaltılabilmesi, ardından da bunların serbestçe yayımlanıp dağıtılabilmesi haklarını içerir. Basın yoluyla gerçekleştirilen yayın, düşüncelerin özel bir şekilde açıklanmasıdır; ancak basın özgürlüğü, düşünceyi açıklama özgürlüğünden farklı bir özgürlük kategorisi oluşturur.
İfade özgürlüğü, Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nde ilan edilen ve birçok ülke tarafından benimsenen bir ilkedir. Bu ilke, bireylerin veya toplulukların fikir ve görüşlerini sansür, yasal yaptırım veya tehdit korkusu olmaksızın ifade etme hakkını içerir. Birçok devlet, ifade özgürlüğünü anayasal koruma altına almıştır.
Medya Özgürlüğünün Sınırları Nelerdir?
1982 Anayasası’nda, medya özgürlüğünün sınırları 28. madde kapsamında düzenlenmiştir. Genel olarak, Anayasa, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve AİHM içtihatlarına dayanarak basın özgürlüğünün üç ana sınırlamasının şunlar olduğu söylenebilir:
- Devletin ve toplumun güvenliğinin korunması,
- Başkalarının şöhret ve haklarının korunması,
- Ahlakın korunması.
Sansür Nedir?
Sansür, çeşitli kavramların çeşitli yöntemlerle denetim altına alınması anlamına gelir ve genellikle hükûmet tarafından uygulanır. Temel hedefi toplumu korumak ve devletin kontrolünü artırmaktır.
Sansür, genellikle toplumu etkileyen durumlar veya eylemlerle ilişkilendirilir ve ifade özgürlüğünü bastırmayı amaçlayabilir. Ayrıca, sansür, toplu iletişim araçları üzerinden belirli düşünceleri ve kavramları çıkararak algıyı kontrol etme eylemi olarak da nitelendirilebilir.
Sansür Çeşitleri Nelerdir?
Sansür, kültürel, siyasi ve ideolojik alanlarda farklı şekillerde uygulanabilen bir kısıtlama ve kontrol mekanizmasıdır. Bu sebeple, sansürün çeşitli türleri bulunmaktadır.
Bazı sansür türleri şunlardır:
Kültürel Sansür
Kültürel sansür, bir toplumun kültür, sanat ve edebiyat ürünlerinin içeriğinin denetlenmesi veya sınırlanmasıdır. Bu tür sansür, genellikle bir ülkenin tarihini, geleneklerini ve değerlerini ihlal eden içerikleri kısıtlamak amacıyla kullanılır.
Siyasi Sansür
Siyasi sansür, bir ülkedeki siyasi düşüncelerin, propagandanın ve aktivitelerin kontrol edilmesi veya yasaklanmasıdır. Bu tür sansür, siyasi muhalifleri susturmak, toplumsal hareketleri engellemek ve hükümet karşıtı bilgilerin yayılmasını önlemek için kullanılır.
İdeolojik Sansür
İdeolojik sansür, bir ülkedeki belli bir ideoloji veya düşünce tarzının kontrol edilmesi veya sınırlanmasıdır. Bu tür sansür, farklı düşüncelerin ortaya çıkmasını engellemek, hükümet politikalarını desteklemek veya hükümet karşıtı fikirleri bastırmak için kullanılır.
Medya Sansürü
Medya sansürü, haberlerin, makalelerin, filmlerin, radyo ve televizyon programlarının içeriğinin kontrol edilmesi veya sınırlanmasıdır. Bu tür sansür, hükümet tarafından doğru olmayan veya hükümet karşıtı bilgilerin yayılmasını engellemek amacıyla kullanılır.
İnternet Sansürü
İnternet sansürü, bir ülkedeki internet kullanıcılarının belirli web sitelerine erişimini engellemek veya filtrelemek yoluyla müdahale edilmesidir. Bu tür sansür, hükümetin belirli web siteleri, uygulamalar veya sosyal medya platformları üzerindeki kontrolünü artırmak amacıyla kullanılır.
Yayın Yasağı Nedir?
Yayın yasağı, haber niteliği taşıyan bir olayın televizyonlarda veya medya kuruluşlarında paylaşılmasına, yayınlanmasına ve işlenmesine izin verilmemesi durumunu ifade eder.
ürkiye’de, yayın yasağıyla ilgili kararları Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) alır. Yayın yasağında, haberlerde resmi makamlar tarafından belirtilmeyen adres, bilgi veya kullanılan araçların detayları haber içerisine eklenemez; bu tür durumlar kriz anları olarak kabul edilir ve yayınlanması yasaklanır. Toplumda sansasyon yaratabilecek haberler, haber bültenlerinde paylaşılmamalıdır.
Özel Hayatın Gizliliği ve Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Nedir?
Bireyin sosyal hayatında sağlıklı bir varoluşu desteklemek adına korunan önemli bir hukuki değer olan özel hayatın gizliliği, özel hayata müdahale girişimlerine karşı bireyin korunması amacıyla özel hayatın gizliliğini ihlal suçuyla güvence altına alınmıştır. Özel hayatın gizliliğini ihlal suçu, kişinin başkalarının bilmesini istemediği özel alanlarına müdahale edilmesini cezalandırarak bireye hukuki güvenlik sağlar.
Birey, kişisel ve sosyal yaşamın farklı katmanlarında çeşitli varoluş biçimleriyle ortaya çıkar. Özel hayatın gizliliğini ihlal suçu, yalnızca bireyin “özel hayat alanı”nın korunmasını ve bu alana yönelik müdahalelerin cezalandırılmasını amaçlamaktadır. Özel hayat, başkalarının bilmemesi gereken, kişinin genel olarak herkesle paylaşmadığı veya sadece belirli kişilere açıkladığı yaşamdır.
Haber Kaynaklarının Korunması İlkesi Nedir?
Gazetecilerin haber kaynaklarını, ulaştıkları belgeleri, görüştükleri kişilerin ses kayıtlarını, haber fotoğraflarını ve belgeleri gizli tutma ile açıklamama hakkı, Basın Kanunu’nun 12. maddesi tarafından korunmaktadır. Ancak bazı durumlarda, kamuoyu, gazetecilerin kaynaklarını açıklamasını bekleyebilir.
Basın Kanunu n. 12’ye göre, “Süreli yayın sahibi, sorumlu müdür ve eser sahibi, bilgi ve belge dâhil her türlü haber kaynaklarını açıklamaya ve bu konuda tanıklık yapmaya zorlanamaz.”
Fikri Mülkiyet Hakkı ve Telif Hakları Ne Demektir?
İnsanın ortaya koyduğu ürünler, sadece fiziksel yaratımlardan değil, aynı zamanda fikri emek ve çaba ile oluşturulan, yaratıcı nitelik taşıyan düşünce ürünlerini de içermektedir. Fiziksel bir varlık göstermeyen bu ürünleri korumak amacıyla yasa koyucular, yaratıcılarına bu ürünleri belirli bir süre boyunca başkalarının kullanımından men etme hakkı tanımışlardır. İşte fikri emek ve çaba sonucu yaratılan bir ürün üzerindeki bu hakkın adına fikri mülkiyet hakkı denilmektedir.
Türkiye’de telif hakları, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (FSEK) ile güvence altına alınmaktadır. FSEK, ilim ve edebiyat eserleri, musiki eserleri, güzel sanat eserleri ve sinema eserleri olmak üzere dört ana eser grubunu korumaktadır. Bunun yanı sıra, FSEK kapsamında, mektup, portre, ad ve alamet gibi eser vasfında olmayan koruma konuları da düzenlenmiştir.
Etik Gazetecilik Nedir?
Uluslararası İnsan Hakları Beyannamesi’nin 19. maddesinde ifade edilen bilgi ve fikre erişim hakkı, gazetecinin temel görevini oluşturur. Gazetecinin topluma karşı sorumluluğu, diğer tüm sorumluluklarından önce, özellikle işverenlere ve kamu otoritelerine karşı sorumluluklarından önce gelir.
Gazetecilik, zaman, kaynak ve uygulama alanı gerektiren bir meslek olup, tüm bu koşullar mesleğin bağımsızlığı için hayati öneme sahiptir. Uluslararası bu beyanname, haberlerin araştırılması, derlenmesi, aktarılması, yayımlanması, yorumlanması ve olayların herhangi bir medya aracında anlatılması sürecinde gazetecilere rehberlik eden temel ilkeleri belirler.
Gazetecilikte Sorumluluk Kapsamı Nedir?
Gazeteci, basın özgürlüğünü ve halkın doğru haber alma, bilgi edinme hakkını adına dürüstçe kullanarak, her türlü sansür ve öz sansürle mücadele eder. Temel amaç, kamuoyuna ve gerçeğe karşı sorumluluktur, bu sorumluluk kamu otoriteleri ve işverenine olan sorumluluklarından önce gelir. Bilgi ve haber, ticari mal veya hizmetten farklı olarak toplumsal bir nitelik taşır. Gazeteci, ilettiği haber ve bilginin sorumluluğunu alır. Gazetecinin özgürlüğünün içeriği ve sınırları, öncelikle mesleki sorumlulukları ve etik ilkeler belirler.
Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Kübra DEMİR