Aile Konutu Malik Olmayan Eş
Malik olmayan eş, aile konutunun parasal değerini talep edemez. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi Esas: 2023/76, Karar: 2023/439 K. Tarihi: 16.03.2023 |
Aile konutu eşlerin ve diğer aile fertlerinin, sürekli kullandıkları, yaşam faaliyetlerini gerçekleştirdiği, aile yaşamlarının merkezi olan, konut olmaya elverişli yerdir. Evlilik birliği içerisinde kural olarak taraflardan her biri, diğeri ve üçüncü kişilerle her türlü hukuki işlemi yapabilir.
Eşlerin aile konutu üzerinde tasarrufu, bu durumun istisnası olup, TMK 194. maddesi gereği aile konutuyla ilgili kira sözleşmesini feshetme, devretme ve aile konutu üzerinde diğer eşin haklarını sınırlama hususlarında diğer eşin açık rızası olmadıkça tasarrufta bulunamaz. Kanuna konu izin açıkça belirlenmiş bir işe ilişkin olmalıdır. Diğer eşin rızası borçlandırıcı işlemlerde de aranmaktadır.
Eşlerden birinin, diğer eşin açık rızası olmaksızın aile konutuna ait kira sözleşmesini devretmişse, aile konutunu devretmişse veya aile konutu üzerindeki haklarını sınırlandırmışsa bu işlemlerin iptali talep edilebilmektedir.
Aile konutu kavramı 4721 sayılı Kanunla getirilmiş, nispeten yeni bir kavramdır. Aile konutu, eşlerin ve çocukların barınma ihtiyaçlarını korumak amacıyla getirilmiş önemli bir kavram olması nedeniyle hak kaybına uğramamak için bu konuda uzman bir avukattan yardım almanızı tavsiye ederiz.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nin 2023/76 Esas, 2023/439 Karar sayılı ve 16.03.2023 tarihli ilamında; malik olmayan eş, aile konutunun parasal değerini talep edemeyeceği içtihat edilmiştir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi Esas: 2023/76, Karar: 2023/439 K. Tarihi: 16.03.2023 “İçtihat Metni”… HMK’nın 355. maddesi uyarınca, re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmıştır. Dava, aile konutu olduğu iddia edilen taşınmaz üzerine konulan ipoteğin kaldırılması ve terditli olarak davanın konusuz kalması ihtimalinde oluşması mümkün zararların tazmini davası niteliğindedir. Dava konusu taşınmaz, 18/07/2017 tarihinde yapılan ihalenin kesinleşmesi sonucunda dava dışı üçüncü kişi mülkiyetine geçmiş olup, aile konutu olarak tespitine karar verilmesi mümkün değildir. Öte yandan, Türk Medeni Kanunu’nun 193. maddesi hükmü ile eşlerin birbirleri ve üçüncü kişilerle olan hukukî işlemlerinde özgürlük alanı tanınmış olmakla birlikte Türk Medeni Kanunu’nun 194. madde hükmü ile eşlerin aile konutu ile ilgili bazı hukuksal işlemlerinin diğer eşin rızasına bağlı olduğu kuralı getirilerek eşlerin hukukî işlem özgürlüğü “aile birliğinin ve malik olmayan eşin barınma hakkının korunması” amacıyla sınırlandırılmıştır. Malik olmayan eşin, aile konutunda ayni bir hakkı yoktur, şahsî hakkı vardır. Bu hak, taşınmazın parasal değerini istemeyi içermez. Ancak, ipotek tesisine ilişkin sözleşmenin hükümsüzlüğünün kanıtlanması halinde, ipoteğin kaldırılmasına karar verilebilir. Somut olayda, davacı kadın, taşınmazın mülkiyetinin ihale sonucu dava dışı üçüncü şahsa geçmesi nedeniyle maddî-manevî tazminat talep etmiş olup, TMK’nın 194. maddesinin malik olmayan eşin barınma hakkını koruduğu dikkate alındığında, davacı kadının dava konusu taşınmazın değerini talep etme hakkı bulunmadığından, davanın reddine karar verilmesi yerindedir. Açıklanan gerekçelerle, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukukî değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacının istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir. HÜKÜM :Yukarıda açıklanan sebeplerle; 1- Davacının istinaf başvurusunun, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b/1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2- İstinaf aşamasında adli yardım nedeniyle tahsil edilmeyen 179,90 TL karar harcı ile 492,00 TL istinaf kanun yoluna başvuru harcının, davacıdan alınarak HÂZİNEYE GELİR KAYDINA, 3- İstinaf aşamasında davacı tarafından harcaması yapılan yargılama giderlerinin ÜZERİNDE BIRAKILMASINA, 4- İstinaf aşamasında davalı banka tarafından harcaması yapılan 60,00 TL yargılama giderinin, davacıdan alınarak davalı bankaya VERİLMESİNE, 5- HMK’nın 333. maddesi uyarınca hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde gider avansının kullanılmayan kısmının ilgilisine İADESİNE, 6- İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından, vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 7- Kararın taraflara TEBLİĞİNE, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, 6100 sayılı HMK’nın 361. ve devamı maddeleri gereğince, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde, mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçeyle, Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 16/03/2023 |