Adli Arama Kararı Olmadan Elde Edilen Uyuşturucu
Kanuna uygun bir şekilde “adli arama kararı” alınmadan elde edilen uyuşturucu madde, ikrar bulunsa bile hukuka aykırı yöntemle elde edildiğinden hükme esas alınamayacaktır. T.C. YARGITAY 20. CEZA DAİRESİ 2015/14678 E, 2016/809 K, 16.2.2016 T. |
Usulüne uygun gerçekleştirilmemiş olan işlemler ile elde edilen deliller ve alınan savunmalar hukuka aykırı olacaktır. Bu duruma “hukuka aykırı delillerin dolaylı/uzak etkisi” ya da “zehirli ağacın meyvesi zehirlidir” denilmekte olup elde edilen hususlar yapılan yargılamada hükme esas alınamayacaktır.
Adli Arama, bir suç işlemek veya buna iştirak veyahut yataklık etmek şüphesi altında bulunan kişi hakkında iz, eser, emare, delil elde edilebilmesi için konutunda, işyerinde, üzerinde, kendisine ait diğer yerlerde, özel evraklarında, aracında yapılan aramadır. Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 116, 117 ve 119. maddelerinde “adli arama kararı”na ilişkin hükümler düzenlenmiş olup söz konusu hükümlerden hareketle arama kararının alınabilmesi için şüphelinin, sanığın, hükümlünün yakalanması için ve somut delillere dayanan kuvvetli şüphe ve söz konusu şahsın aramanın yapılacağı yerde bulunduğunun kabulüne olanak sağlayacak olayların varlığı gerekmektedir.
Arama kararı kural olarak hâkim tarafından verilebilecektir fakat gecikmesinde sakınca bulunan hallede Cumhuriyet Savcısının yazılı emri, Cumhuriyet Savcısına ulaşılamaması halinde ise kolluk amirinin yazılı emri ile arama yapılabilecektir.
Arama kararında veya arama emrinde aramanın nedenini oluşturan eylem, aranacak olan şahıs ve yerler, söz konusu kararın geçerliliğini belirten zaman dilimi, arama sonucunda elde edilen materyallere el konulup konulmayacağı hususları bulunmak zorundadır. Bu durumlardan herhangi birinin varlığının geçersiz olması halinde usulüne uygun bir aramanın gerçekleştirilmediğinden söz edilecektir.
Yargıtay 20. Ceza Dairesi tarafından 2015/14678 Esas, 2016/809 Karar sayılı 16.02.2016 tarihli karar ile CMK’nun 116,117 ve 119. Maddelerine uygun bir şekilde adli arama kararı alınmamış olması sebebiyle elde edilen uyuşturucu maddenin hem suçun maddi konusu hem suçun hukuki delili olmasına rağmen hukuka aykırı elde edilmiş olması sebebiyle hükme esas alınamayacağı belirtilmiştir. İlgili karar şu şekildedir:
T.C. YARGITAY 20. CEZA DAİRESİ E. 2015/14678 K. 2016/809 T. 16.2.2016
• UYUŞTURUCU MADDE TİCARETİ YAPMA SUÇU (Sanığın İçinde Bulunduğu Minibüste Önleme Araması Yapıldığı ve Sanığın Çantasında Esrar Ele Geçirildiği – Sanık Hakkında Adli Arama Bulunmadığı/Elde Edilmiş Bulguların Delil Olarak Kabul Edilemeceği/Adli Arama Kararı/Suçun Maddi Konusu/Suçun Delili/Arama Kararı)
• HUKUKA AYKIRI OLARAK ELDE EDİLMİŞ DELİL (Sanığın Yakalanması ve Suç Delillerinin Elde Edilmesi İçin Bir Adli Arama Bulunmadığı – Böyle Bir Arama Sonucu Bulunan ve Suçun Maddi Konusunu Oluşturan Delillerin Hukuka Aykırı Olacağı/İkrar Bulunsa Bile Kanuna Aykırı Olarak Elde Edildiğinin Kabulü)
• ADLİ ARAMA BULUNMADIĞI (Sanık Açısından Hukuka Uygun Olarak Elde Edilmiş Bir Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Olmadığından İsnat Olunan Suçun Maddi Konusu Olan Uyuşturucu Maddenin Hukuka Aykırı Yöntemle Elde Edilmesi Sebebiyle Hükme Esas Alınamayacağı – Uyuşturucu Maddi Ticaret Yapma Suçu/Delil)
• ANAYASA MAHKEMESİNİN İPTAL KARARI (Hak Yoksunluğu Hakkında Anayasa Mahkemesinin Vermiş Olduğu Kısmi İptal Kararının Gözetilmesi Gerektiği)
• HUKUKA AYKIRI OLARAK ELDE EDİLEN DELİLLERİN HÜKME ESAS ALINAMAYACAĞI (5271 S.K. Uygun Şekilde Adli Arama Kararı Alınması Gereği – Sanık Hakkındaki Aramanın Hukuka Aykırı Olduğu/Bu Arama Sonucu Bulunan Uyuşturucu Madde ise Hem “Suçun Maddi Konusu” hem de “Suçun Delili” Olup Hukuka Aykırı Yöntemle Elde Edildiğinden Hükme Esas Alınamacağı)
2709/m. 38/6
5271/m. 116,117,119,206/m.2-(a),217/2,230/1-(b)
ÖZET : Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanık hakkındaki yargılamada, sanığın içerisinde bulunduğu minibüste önleme araması kararıyla arama yapılmış ve sanığın çantasında esrar ele getirilmiştir. Sanığın yakalanması ve suç delillerinin elde edilmesi için bir adli arama bulunmamaktadır.
Böyle bir arama sonucu bulunan ve suçun maddi konusunu oluşturan deliller ya da suçun maddi konusu “hukuka aykırı yöntemlerle elde edilmiş” olacağından, ikrar bulunsa bile kanuna aykırı olarak elde edilmiş bulgular, delil olarak kabul edilemeyeceğinden hükme esas alınamaz.Sanık hakkında istihbari bilgi bulunması sebebiyle failleri belli olan bir suçun işlendiği konusunda şüphe oluşmuştur. CMK’ ya uygun şekilde “adli arama kararı” alınmadan, arama yapılması hukuka aykırıdır. Bu arama sonucu bulunan uyuşturucu madde ise hem “suçun maddi konusu” hem de “suçun delili” olup “hukuka aykırı yöntemle elde edildiğinden hükme esas alınamaz.Bu nedenle Sanık açısından hukuka uygun olarak elde edilmiş bir uyuşturucu veya uyarıcı madde olmadığından, isnat olunan suçun maddi konusu olan uyuşturucu maddenin hukuka aykırı yöntemle elde edilmesi sebebiyle hükme esas alınamayacağı ve buna bağlı olarak suçun unsurunun oluşmayacağı gözetilerek, sanık hakkında arama yapılmadan önce alınmış adli arama kararının ya da yazılı arama emrinin olup olmadığı araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiğinin düşünülmemesi hukuka aykırıdır.Ayrıca, Sanığın eşi ….evinde esrar bulundurduğu ve bu esrarı sattığı yönünde edinilen bilgi çerçevesinde sanığın evinde arama yapıldığı, evde yapılan aramada, ele geçirilen toplam net miktarı 112,72 gramdan ibaret esrarı, satma veya başkasına verme hatta kullanmak için bulundurduğuna dair her türlü şüpheden uzak kesin inandırıcı delil elde edilemediği, sanığın beraatine karar verilmesi gerekir.Ayrıca hak yoksunluğu hakkında Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı gözetilmelidir.
DAVA : Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
KARAR : 1-) Sanık İ. Y. hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçu yönünden verilen hükmün incelenmesinde;
1-)Olay tutanaklarının içeriklerine göre, 06/08/2010 tarihinde kolluk görevlilerince, sanığın yolcu olarak bulunduğu 09 M … plakalı minibüsün durdurulup önleme arama kararına istinaden yapılan aramada sanığın çantasında 820 gram esrar ele geçirildiği anlaşılmaktadır.
CMK’nın 116 ve 119. maddelerine göre “adli arama”, şüphelinin veya sanığın yakalanması ya da suç delillerinin elde edilmesi için yapılan aramadır. Somut bir suçun işlendiği şüphesi varsa adli arama yapılabilir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 2013/610, 2014/512, 2013/841, 2014/513 ve 2014/166-514 Sayılı kararlarında da belirtildiği üzere; adli arama kararı alınmasını gerektiren olayda arama kararı alınmadan arama yapılması hukuka aykırıdır. Böyle bir arama sonucu bulunan ve suçun maddi konusunu oluşturan deliller ya da suçun maddi konusu “hukuka aykırı yöntemlerle elde edilmiş” olacağından, ikrar bulunsa bile Anayasa’nın 38. maddesinin 6. fıkrası ile CMK’nın 206. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendi, 217. maddesinin 2. fıkrası, 230. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca hükme esas alınamaz.
Somut olayda, sanık hakkında istihbari bilgi bulunması sebebiyle failleri belli olan bir suçun işlendiği konusunda şüphe oluşmuştur. CMK’nın 116, 117 ve 119. maddelerine uygun şekilde “adli arama kararı” alınmadan, arama yapılması hukuka aykırıdır. Bu arama sonucu bulunan uyuşturucu madde ise hem “suçun maddi konusu” hem de “suçun delili” olup “hukuka aykırı yöntemle elde edildiğinden hükme esas alınamaz.”
Sanık açısından hukuka uygun olarak elde edilmiş bir uyuşturucu veya uyarıcı madde olmadığından, isnat olunan suçun maddi konusu olan uyuşturucu maddenin hukuka aykırı yöntemle elde edilmesi sebebiyle hükme esas alınamayacağı ve buna bağlı olarak suçun unsurunun oluşmayacağı gözetilerek, sanık hakkında arama yapılmadan önce alınmış adli arama kararının ya da yazılı arama emrinin olup olmadığı araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
2-)Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 kararının Resmi Gazetenin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayısında yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması sebebiyle TCK’nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu sebeple yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
2-) Sanık T. G. hakkında verilen hükmün incelenmesinde;
1-)Olay tutanaklarının içeriklerine göre, 21/08/2010 tarihinde kolluk görevlilerince, sanığın yolcu olarak bulunduğu otobüsün durdurulup önleme arama kararına istinaden yapılan aramada sanığın çandasında ve yanındaki arkadaşı olan hakkında uyuşturucu ticareti suçundan tefrik kararı verilen …elindeki siyah poşetten toplamda 4,233 kilo gram esrar ele geçirildiği anlaşılmaktadır.
CMK’nın 116 ve 119. maddelerine göre “adli arama”, şüphelinin veya sanığın yakalanması ya da suç delillerinin elde edilmesi için yapılan aramadır. Somut bir suçun işlendiği şüphesi varsa adli arama yapılabilir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 2013/610, 2014/512, 2013/841, 2014/513 ve 2014/166-514 Sayılı kararlarında da belirtildiği üzere; adli arama kararı alınmasını gerektiren olayda arama kararı alınmadan arama yapılması hukuka aykırıdır. Böyle bir arama sonucu bulunan ve suçun maddi konusunu oluşturan deliller ya da suçun maddi konusu “hukuka aykırı yöntemlerle elde edilmiş” olacağından, ikrar bulunsa bile Anayasa’nın 38. maddesinin 6. fıkrası ile CMK’nın 206. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendi, 217. maddesinin 2. fıkrası, 230. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca hükme esas alınamaz.
Somut olayda, sanık ve yanındaki arkadaşı … hakkında istihbari bilgi bulunması sebebiyle failleri belli olan bir suçun işlendiği konusunda şüphe oluşmuştur. CMK’nın 116, 117 ve 119. maddelerine uygun şekilde “adli arama kararı” alınmadan, arama yapılması hukuka aykırıdır. Bu arama sonucu bulunan uyuşturucu madde ise hem “suçun maddi konusu” hem de “suçun delili” olup “hukuka aykırı yöntemle elde edildiğinden hükme esas alınamaz.”
Sanık açısından hukuka uygun olarak elde edilmiş bir uyuşturucu veya uyarıcı madde olmadığından, isnat olunan suçun maddi konusu olan uyuşturucu maddenin hukuka aykırı yöntemle elde edilmesi sebebiyle hükme esas alınamayacağı ve buna bağlı olarak suçun unsurunun oluşmayacağı gözetilerek, sanık hakkında arama yapılmadan önce alınmış adli arama kararının ya da yazılı arama emrinin olup olmadığı araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
2-)Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 Sayılı kararının Resmi Gazetenin 24.11.2015 tarih ve 29542 Sayılı sayısında yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması sebebiyle TCK’nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu sebeple yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
3-) Sanık … hakkında verilen hükmün incelenmesinde;
1-)Sanığın eşi … evinde esrar bulundurduğu ve bu esrarı sattığı yönünde edinilen bilgi çerçevesinde sanığın evinde 04/09/2010 tarihinde arama yapıldığı, evde yapılan aramada, ele geçirilen toplam net miktarı 112,72 gramdan ibaret esrarı, satma veya başkasına verme hatta kullanmak için bulundurduğuna dair her türlü şüpheden uzak kesin inandırıcı delil elde edilemediği, sanığın beraatine karar verilmesi gerekir ekin, yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-)Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 Sayılı kararının Resmi Gazetenin 24.11.2015 tarih ve 29542 Sayılı sayısında yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması sebebiyle TCK’nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
SONUÇ : Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu sebeple yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 16.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.