Kişiler Arasındaki Konuşmaların Dinlenmesi ve Kayda Alınması Suçu
Kişiler Arasındaki Konuşmaların Dinlenmesi ve Kayda Alınması Suçu Nedir?
TCK’nın “Özel Hayata ve Hayatın Gizli Alanına Karşı Suçlar” bölümünde, Kişiler Arasındaki Konuşmaların Dinlenmesi ve Kayda Alınması başlıklı 133. maddesi şu şekildedir:
“(1) Kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları, taraflardan herhangi birinin rızası olmaksızın bir aletle dinleyen veya bunları bir ses alma cihazı ile kaydeden kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Katıldığı aleni olmayan bir söyleşiyi, diğer konuşanların rızası olmadan ses alma cihazı ile kayda alan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.
(3) (Değişik: 2/7/2012-6352/80 md.) Kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaların kaydedilmesi suretiyle elde edilen verileri hukuka aykırı olarak ifşa eden kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve dörtbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. İfşa edilen bu verilerin basın ve yayın yoluyla yayımlanması halinde de aynı cezaya hükmolunur.”
Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçu, iki veya daha fazla kişinin, başkalarının bilmeyeceği ve sınırlı bir dinleyici çevresi dışına çıkmadan, yüz yüze gerçekleştirdikleri, aleni olmayan konuşmanın tarafı olmayan kişi veya kişilerce, ilgilisinin rızası olmaksızın, elverişli bir aletle dinlenmesi, kayda alınması ve ifşa edilmesi suretiyle oluşur.
Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçuyla, kişilerin özel hayatının korunması amaçlanmıştır.
Suçun Maddi Unsurları Nelerdir?
- Öncelikle belirtmek gerekir ki TCK’nın 133. maddesinin 1. fıkrasındaki suçun oluşumu için kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi veya kayda alınması gereklidir. Bu fıkra hükmüne göre, dinleyen veya kayda alan kişi konuşmanın tarafı olmamalıdır. Aksi halde TCK m. 133/1 anlamında suç oluşmayacaktır.
- Maddenin 2. Fıkrasında ise konuşan olsun veya olmasın, bir söyleşiyi kayda almak suçun oluşumuna sebebiyet verecektir.
- Maddedeki suçların oluşumu için kişiler arasındaki konuşmanın bir cihazla kayda alınması veya dinlemenin elverişli teknik bir cihazla (mikrofon, kamera vb.) gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Yani çıplak kulakla kişiler arasındaki konuşmanın dinlenmesi bu suçun oluşumuna sebebiyet vermez.
- Konuşmacılardan en az birinin konuşmanın dinlenmesine veya kayda alınmasına rızasının olmaması gereklidir. Eğer bütün konuşmacıların rızası dahilinde dinleme veya kayda alma eylemi gerçekleştirilmişse herhangi bir suç teşkil etmeyecektir.
- Kişiler arasındaki konuşmanın veya söyleşinin aleni olmaması gereklidir. Buradaki aleni olmamaktan kasıt, konuşmanın veya söyleşinin başkalarının bilmeyeceğinin veya belirli bir dinleyici alanının dışına çıkmayacağının düşünülmesidir. Bir konuşmanın veya söyleşinin aleni olmaması için yapıldığı mekanın bir önemi yoktur. Evde, işyerinde, restoranda veya parkta yapılan konuşmalar başkalarının bilmemesi gereken içerik ve tarzda ise aleni olmayacaktır.
- Kayda alınan veya dinlenen konuşmanın yüz yüze yapılması gerekmektedir. Aksi halde TCK m.133 anlamında suç oluşmayacaktır. Ancak şartları varsa TCK m.132 Haberleşmenin Gizliliğini İhlal Suçu gündeme gelebilir.
Suçun Manevi Unsuru Nedir?
Kişiler Arasındaki Konuşmaların Dinlenmesi ve Kayda Alınması Suçu, sadece kasten işlenebilen bir suçtur. TCK m.22/1 gereğince taksirle işlenen fiillere ceza verilebilmesi için bunun açıkça kanunda belirtilmesi gerekmektedir. Kişiler Arasındaki Konuşmaların Dinlenmesi ve Kayda Alınması Suçunun taksirli hareketle işlenmesi kanunda ayrıca suç olarak tanımlanmış değildir.
Suçun Hukuka Uygunluk Halleri Nelerdir?
CMK’nın 140. Maddesinde düzenlenen “Teknik Araçlarla İzleme” koruma tedbiri kapsamında işlenen fiiller hukuka uygun sayılacaktır. Teknik araçlarla izlemenin usulüne uygun olarak yapılması şarttır.
Ayrıca haksız bir saldırı altında ve başkaca şekilde ispatlanması mümkün olmayan bir hal içerisinde iken, kaybolma olasılığı bulunan delilin muhafazasını sağlamak amacıyla yapılan kayıtlar da hukuka uygun sayılacaktır. Tehdit, hakaret, şantaj, cinsel saldırı gibi bir suç işlenmesi halinde bu durumu ispatlamak amacıyla ve adli makamlara sunulmak üzere yapılan kayıtlar hukuka uygun sayılacak ve cezalandırılmayacaktır.
Kişiler Arasındaki Konuşmaların Dinlenmesi ve Kayda Alınması Suçu ve Şikayet
TCK’nın 139. Maddesine göre, Kişiler Arasındaki Konuşmaların Dinlenmesi ve Kayda Alınması Suçu, soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı bir suçtur. Yani mağdurun şikayeti olmadan, bu suçla alakalı adli makamlar kendiliğinden soruşturma veya kovuşturma yapamayacaktır. Failin veya fiilin öğrenilmesinden itibaren 6 ay içinde şikayet hakkı kullanılmalıdır.
Kişiler Arasındaki Konuşmaların Dinlenmesi ve Kayda Alınması Suçu ve Uzlaştırma
Kişiler Arasındaki Konuşmaların Dinlenmesi ve Kayda Alınması Suçu, uzlaştırma kapsamında olan bir suçtur. Uzlaştırma yolu denenmeden bu suçla alakalı yargılamaya devam edilemez. Tarafların uzlaşamamaları halinde yargılama devam ettirilecektir.
Kişiler Arasındaki Konuşmaların Dinlenmesi ve Kayda Alınması Suçunun Cezası Nedir?
- Kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları bir aletle dinleyen ve bir cihazla kayda alan kişi 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.
- Katıldığı aleni olmayan söyleşiyi bir cihazla kayda alan kişi 6 aydan 2 yıla kadar hapis veya adli para cezasıyla cezalandırılır.
- Kaydedilen konuşmaları ifşa eden kişi 2 yıldan 5 yıla kadar hapis ve 4000 güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılır.
- Suçun kamu görevlisi tarafından veya mesleğinin sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle işlenmesi halinde uygulanacak cezalar yarı oranında artırılır.
Stj. Av. Mehmet Ali YILDIRIM