Umut Hakkı Nedir?
Umut hakkı müebbet hapis cezası alan ve yaşadığı süreç boyunca cezasının bitmesi mümkün gözükmeyen kişinin cezasının değerlendirilmesi durumudur.
Umut Hakkı Nasıl Ortaya Çıkmıştır?
Alman Federal Anayasa Mahkemesinin 1977 Haziran tarihli kararında şöyle söylenmektedir.
…Tahliye imkânı bulunmayan müebbet hapis cezasının “mahkumun salt bir nesneye indirgenmesi ve dolayısıyla hürriyeti ihlal edilmesi nedeniyle tutuklunun tahliye umudunu taşıması gerektiği…
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi 3. Maddesine göre hiç kimse insanlık dışı bir cezaya tabi tutulamaz.
Hiç kimse işkenceye veya insanlık dışı ya da aşağılayıcı muamele veya cezaya tabi tutulamaz (AİHS m. 3).
Bu maddenin kapsamına göre mahkeme, kişilerin yaşam süreleri boyunca ceza çekmelerini ve bu cezaları dolayısıyla tahliye imkanlarının olanaksız olması durumunun madde 3’e aykırılık oluşturabileceğini düşünmektedir.
Umut Hakkı Tahliye Anlamına mı Gelir?
Bu hak kişinin tahliye edilmesi gerektiği anlamına gelmemektedir. AİHM bu durumlarda kişinin salıverilme imkanının bulunup bulunmadığına bakmaktadır. AİHM Kişinin cezasının gözden geçirilebilir, yani cezaevinden çıkma umudunun var olması gerektiğini düşünmektedir.
Kaldı ki bu durum için Avrupa İşkence Komisyonu ‘Matiošaitis ve diğerleri’ raporunda, özetle şöyle söylemiştir:
Ceza ve kamu koruması, bir hapis cezasının önemli unsurları olmakla birlikte, baştan itibaren rehabilitasyon ve topluma geri dönüş umudunu dışlamak, mahkumu etkili bir şekilde insanlıktan çıkarır. Bu, tüm müebbet hapis cezası mahkumlarının er ya da geç serbest bırakılması gerektiği anlamına gelmez. Ancak cezalar ileriki süreçlerde incelenmeye tabi tutulabilmelidir.
Türk Hukukunda Umut Hakkı Var mı?
Türk hukukunda salıverilme veya iyi hal durumu kural olarak tüm suç tipleri için sayılmıştır.
Fakat 5275 sayılı Ceza İnfaz Kanunu’nun koşullu salıverilmeyi düzenleyen 107. Maddenin 16. fıkrasında bu durumun istisnaları düzenlenmiştir. Buna göre kişi;
- Devletin güvenliğine karşı suçların,
- Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçların,
- Milli savunmaya karşı suçların,
birini örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmesi ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alması halinde, koşullu salıverilmeden yararlanamaz.
Yani kural olarak Türk Hukukunda kişilerin rehabilite oldukları sürece cezaları yeniden değerlendirilebildiği için bu kavram ile ilgili sorun oluşmamaktadır.
AİHM ise bu konuda ihlal kararı verebilse de bu durum yargılamayı etkileyememektedir. Çünkü bu durum mahkeme kararıyla alakalı değil iç hukuk düzenlemesiyle ilgilidir. Yani AİHM en fazla bu istisnaların kaldırılmasını Türkiye Cumhuriyeti Devletinden talep edebilir.
Umut Hakkı Avrupa Hukukunda Nasıl Düzenlenmiştir?
Avrupa ülkelerinde böyle bir hak yazılı olarak düzenlenmemiştir. İçtihadi bir kurum olarak AİHM tarafından bazı kararlarında yer verilmiştir.
Örneğin AİHM Kafkaris – Kıbrıs davasında kişinin tahliye edilebilme olanağının bulunmamasını Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi 3. Maddesi’ne göre aykırılık olarak saymıştır.
AİHS m.3’e göre; “Hiç kimse işkenceye veya insanlık dışı ya da aşağılayıcı muamele veya cezaya tabi tutulamaz.”
Kafkaris davası, umut hakkı kapsamında önemli değerlendirmelerin yapıldığı bir karardır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesindeki diğer davalar için de öncü niteliğindedir.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi bir diğer kararı olan Vinter Kararında da 3. Maddeye aykırılığı değerlendirmiştir.
Vinter ve diğerleri – Birleşik Krallık kararında ise AİHM, ömür boyu hapis cezasının Sözleşmenin 3. Maddesine aykırılık taşımaması için, serbest bırakılma ve gözden geçirme şartlarının birlikte mevcut olması gerektiğine karar vermiştir.
Sonuç
Umut hakkı özetle müebbet hapis cezasına mahkum olan kişilerin sınırsız bir cezaevi sürecine karşı ortaya atılmış bir kavramdır. Hukuk düzenlerinde yazılı olmayıp AİHM kararlarıyla ortaya çıkmıştır.
Kişinin ne suçu işlerse işlemiş olsun rehabilite olduğu takdirde cezaevinden çıkabilmesini amaçlar.
Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Furkan DİLER