Medeni Usul Hukuku

Özel Hukuk Yargılamalarında İspat

İspat taraflar arasında çekişmeli veya kuşkulu olan olayları kesin ya da yaklaşık olarak ortadan kaldırılmasıdır. İspatın konusunu tarafların üzerinde anlaşamadıkları ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek çekişmeli vakıalar oluşturur ve bu vakıaların ispatı için delil gösterilir.

Herkesçe bilinen vakıalarla, ikrar edilmiş vakıalar çekişmeli sayılmaz. Taraflar, kanunda belirtilen süre ve usule uygun olarak ispat hakkına sahiptir. Kanunda belirli delillerle ispat edilecek hususlar başka delillerle ispat edilemez. Hakim delilleri serbestçe değerlendirir. Yasak deliller hükme esas olmaz. 

İspat Zorunluluğu Olmayan Durumlar 

Bazı hukuki durumlarda, tarafların ispat yükümlülüğünden muaf tutulduğu özel koşullar bulunmaktadır. Bu durumlar, yasaların öngördüğü açık hükümlerle ya da yerleşik içtihatlarla belirlenir ve tarafların iddialarını kanıtlama gereksinimini ortadan kaldırır.

İspat Zorunluluğu Olmayan Durumlar 

İkrar

Mahkemede taraflardan birisinin ileri sürdüğü beyanları diğer tarafın kabul etmesi kurumuna ikrar denir. Taraflar ve vekiller ikrarda bulunabilir. Tarafların kendileri lehine olan beyanları ikrar sayılmaz.

Bir olayın ikrar edilmiş sayılması için bu olayın ikrar edenin aleyhine olması gerekir. Sulh görüşmeleri esnasında yapılan ikrar tarafları bağlamaz. (HMK m. 188/3) Tarafların veya vekillerinin mahkeme önünde ikrar ettikleri vakıalar, çekişmeli olmaktan çıkar ve ispatı gerekmez. 

Herkesçe Bilinen veya Çekişmesiz Olaylar, Hukuk Kuralları 

Herkesçe bilinen olayların ispatına gerek yoktur. Taraflar arasında çekişmesiz hususlarında ispatına gerek yoktur. Ancak davada örf ve adete dayanan taraf, bunu ispat etmek zorundadır. 

Karine ve Varsayım 

Karine kavramı genel olarak bilinmekte olduğu kabul edilen bir olaydan veya olgudan bilinmeyen bir olayın veya olgunun varlığının çıkarılması olarak kabul edilir. Karşı tarafın aksini ispat edebildiği karineler adi karinelerdir. Örneğin, iyi niyet karinesi, babalık karinesi zilyetlik karinesi vb. Aksi ispatının mümkün olmadığı karineler ise kesin karinedir. Örneğin, tapu siciline kayıtlı olan durumların herkesçe bilindiği biçimindeki kural, kesin bir yasal karinedir. 

Varsayımda mevcut bir olgu için öngörülmüş kural, ona eşit olduğu kabul edilen, ancak gerçekte var olmayan başka bir olguya uygulanmaktadır. Varsayım, mevcut olmayan bir durumu bir olgunun mevcut sayılmasıdır. 

İspat Yükü 

Taraflar iddialarını ispatla yükümlüdür. İspat yükü üzerinde olan taraf, söz konusu olayları ispat edemezse lehine doğacak hukuksal sonucu elde edemez. İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.

Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir. 

İspat Yükü 

İspat Ölçüsü

Kesin ispat, uyuşmazlık doğuran olayların gerçekleşip gerçekleşmediğini ya da varlığı veya yokluğu konusundaki kuşku ve duraksamaların bütünüyle ya da aksinin ileri sürülemeyeceği biçimde ortadan kaldırılmasıdır. 

Yaklaşık ispat, tarafların uyuşmazlık konusu olayları yaklaşık olarak hakimde kanaat oluşturacak şekilde ispatlamasına yaklaşık ispat denir. 

İspat Türleri 

Asıl ispat, ispat yükü kendinde olan tarafın iddia ettiği olgunun gerçek olduğu konusunda hakimi ikna etme çabasıdır. 

Karşı ispat, iddiasını ileri süren tarafın iddialarını çürütmek anlamına gelir. Diğer taraf, ispat yükünü taşıyan tarafın iddiasının doğru olmadığı hakkında delil sunabilir. Karşı ispat faaliyeti için delil sunan taraf, ispat yükünü üzerine almış sayılmaz

Aksini ispat, asıl ispat konusunu oluşturan olgunun ispat edilmiş sayılmasından sonra, karşı tarafın o olgunun tersini ispatlamaya çalışmasıdır. 

Doğrudan ispat, iddia edilen olgunun doğrudan o olguya yönelik kanıtlarla ispat edilmesidir. 

Dolaylı ispat, iddia edilen asıl olgunun dolaylı olarak komşu emarelerle desteklenmesiyle hakimde yeterli kanaat oluşturacak ispat ise dolaylı ispattır. Emarelere dayanan ispatın özel bir türü ilk görünüşte ispatında, bir olayın yaşam deneyimlerine göre aksinin mümkün olduğu iddia edilmediği sürece ilk göründüğü şekil esas alınır. Örneğin bir kişinin dükkanına arabayla giren kişi ilk görünüşte kusurlu sayılır. 

Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Mehmet Uğur DUDAKLI

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu