Boşanma Davası Hakkında Genel Bilgiler
Boşanma davasında yetkili ve görevli mahkeme eşlerden birinin yerleşim yeri ya da boşanma davasının açılmasından önce son defa altı aydır birlikte oturdukları yer aile mahkemesidir.
Boşanma davası açmak veya savunmak için eş olmak gerekir. Bu hak sadece eşlere aittir ve başkasına devredilemez. Eşlerden biri ölürse, boşanma davası sona erer. Eşlerden biri akıl hastası veya kısıtlı ise, yasal temsilcisi onun adına dava açabilir veya savunabilir. Ancak bunun için boşanma nedeninin özel olması ve menfaatinin bulunması gerekir.
Boşanma ya da Ayrılık Kararı ve Sonuçları
Eşlerden biri boşanma sebeplerinden birini ileri sürerek dava açabilir. Ancak bunun yerine ayrılık davası açmayı da tercih edebilir.
Ayrılık davasında hakim, eşlerin ayrılmasına karar verebilir, ancak boşanmalarına karar veremez. Boşanma davasında ise hakim, eşlerin boşanmasına ya da ortak hayatın devam etmesi mümkünse ayrılmasına karar verebilir. Fakat anlaşmalı boşanma ya da fiili ayrılık nedeniyle açılan boşanma davalarında hakimin böyle bir seçim hakkı bulunmaz. Eğer şartlar oluşmuşsa, eşleri boşanmaya mahkum etmek zorundadır.
Ayrılık Kararı Nedir? Sonuçları Nelerdir?
Hakim ayrılığa karar verirse, kararda ayrılık süresi de gösterilir. Ayrılık için belirlenen süre bir yıldan az, üç yıldan fazla olamaz. Ayrılık süresinde, boşanmadan farklı olarak, evlilik birliği devam eder. Yalnızca ortak hayata belli bir süre için ara verilmiş olur.
Boşanma Kararı Nedir? Sonuçları Nelerdir?
Boşanma kararının kesinleşmesiyle birlikte evlilik sona erer.
Boşanmanın sonuçları; eşler için sonuçları ve çocuklar yönünden sonuçları olarak ikiye ayrılabilir.
Boşanma Kararının Eşler Yönünden Sonuçları
Boşanma kararının eşler yönünden sonuçları şu şekilde sayılabilir:
- TMK m.173 göre; boşanma halinde kadın, evlenmeyle kazandığı kişisel durumunu korur, ancak evlenmeden önceki soyadını yeniden alır. Maddedeki evlenmeyle kazanılan kişisel durum, erginlik, kayın hısımlığı, vatandaşlık ve soyadıdır. Soyadı dışında kalan kişisel durumların korunacağına ilişkin düzenleme, erkek ve kadını kapsamaktadır.
- Eşlerin birbirlerine karşı miras hukukundan doğan hakları sona erer.
- Evlilik birliği devam ettiği sürece, karı kocanın birbirlerinden olan alacakları için duran zamanaşımı; boşanma kararının kesinleşmesi ile kendiliğinden işlemeye başlar.
- Boşanmanın eşler yönünden; mal rejiminin tasfiyesi, maddi ve manevi tazminat istenmesi ve nafaka gibi mali sonuçları oluşur.
Nafaka Nedir?
Nafaka, evlilik birliğinin sona ermesiyle eşler için iştirak ve yoksulluk nafakası ortaya çıkacaktır. İştirak nafakası, boşanma sonucunda çocuğun velayeti kendisinde olmayan eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine katılması için ödediği nafakadır. Yoksulluk nafakası ise, boşanma nedeniyle yoksulluğa düşecek olan eşin, diğer eşten talep ettiği nafakadır. Her iki nafaka türü de Aile Mahkemesi tarafından belirlenir ve koşulların değişmesi halinde artırılabilir veya azaltılabilir.
Tazminat Nedir? Şartları Nelerdir?
Tazminat, taraflar için tazminata hükmedilmesinin şartları şunlardır:
- Maddi tazminat isteyen eşin boşanmada hiç kusurunun bulunmaması ya da kusurunun daha az olması,
- Diğer eşin mevcut ya da beklenen bir menfaatinin zedelenmesi.
Nafaka ve Tazminatın Değiştirilmesi
Talep halinde, irat şeklinde ödenecek olan nafaka ya da maddi tazminat mali durumun değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde artırılabilir veya azaltılabilir.
Nafaka ya da Maddi Tazminatın Sona Ermesi
İrat şeklinde ödenmesine karar verilen maddi tazminat ve nafakanın hangi hallerde sona ereceği TMK m. 176 ile düzenlemektedir. TMK m.176’da belirtilen hallerden bazılarında irat şeklinde ödenen nafaka ya da maddi tazminat kendiliğinden, bazıları ise mahkeme kararı ile sona erecektir. Nafaka alacağı kişiye bağlı bir alacak, nafaka borcu da kişiye bağlı bir borç olduğu için alacaklı ya da borçlunun ölmesi ile sona erer.
Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava hakları, TMK m.178’e göre, boşanma kararının kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.
2.2. Boşanma Kararının Çocuklar Yönünden Sonuçları
Boşanma kararının çocuklar yönünden sonuçları, velayet, çocukla kişisel ilişki kurulması ve çocuğa iştirak nafakası bağlanmasıdır.
Velayet Ne Demek?
Boşanmada velayetin tayini, yani çocuğun hangi ebeveynin yanında kalacağı, boşanma davalarında en önemli ve hassas konulardan biridir. Velayet hakkı, çocuğun bakım, eğitim, sağlık, terbiye gibi ihtiyaçlarını karşılamak ve onu korumak için anne ve babaya verilen bir haktır. Bu hak, çocuğun üstün yararını gözetmek amacıyla verilir ve başkasına devredilemez.
Boşanmada velayetin tayini konusunda hakim, çocuğun üstün yararını esas alarak karar verir. Hakim, bu kararı verirken çeşitli kriterleri dikkate alır. Bunlar arasında çocuğun yaşı, cinsiyeti, sağlık durumu, eğitim seviyesi, kişilik özellikleri, anne ve baba ile olan ilişkisi, anne ve babanın ekonomik ve sosyal durumu, yaşam tarzı, ahlaki değerleri gibi faktörler bulunur. Hakim ayrıca çocuğun görüşünü de alabilir.
Çocukla İlişki Kurulması
Çocuğun kendisine velayet verilmemiş olan anne veya babası ile aralarındaki kişisel ilişki kurulması konusunda hakim resen karar verir. Bununla birlikte çocuk ve üçüncü kişiler arasında, ilgilinin talep etmesiyle birlikte ilişki kurulmasına karar verilebilir.
TMK m.325 üçüncü kişi ile çocuk arasında her zaman değil de sadece olağanüstü bir durumun bulunması halinde ilişki kurulmasına izin vermektedir.
Çocuğa İştirak Nafakası Bağlanması
İştirak nafakası; ödeyecek kişinin ve çocuğun kendisine bırakıldığı kişinin mali gücü, çocuğun ihtiyaçları gibi hususlar göz önünde bulundurularak belirlenir. İştirak nafakası, kararın kesinleşmesiyle ödenmeye başlanır ve çocuk ergin oluncaya kadar devam eder, ancak çocuk ergin olmasına rağmen eğitimine devam ediyorsa, iştirak nafakası da eğitim sona erinceye kadar devam eder (TMK m. 382/2). Çocuk, ergin olduktan sonra da bakıma muhtaç ise iştirak nafakası yerine TMK m.364’e göre yardım nafakası isteyebilir.
Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Nesrin KOŞAR