Nişanlanma Nedir? Şartları Nelerdir?
Nişanlanma, Türk Medeni Kanunu’nun 118. ve 123. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Nişanlanma, tarafların karşılıklı olarak evlenme vaadinde bulunmaları, evlilik iradelerini ortaya koymaları olup evlenme öncesinde devam eden hukuksal durumu ifade eder.
Ayırt etme gücüne sahip iki kişinin, evlenme vaadinde bulunmaya ilişkin olarak karşılıklı ve birbirine uygun irade açıklamasında bulunmalarıyla nişanlanma gerçekleşecektir.
Nişanlanma TMK m.118/1 ile “Nişanlanma, evlenme vaadiyle olur.” Şeklinde hükme bağlanmıştır. Bu madde ile nişanlanma tanımlanmamış, yalnızca amacı ortaya koyulmuştur.
Nişanlanmanın Hukuki Niteliği
Nişanlanmanın hukuki niteliği konusunda bir görüş; nişanlanmanın bir önsözleşme olduğu görüşüdür. Nişanlanmanın Türk Borçlar Kanunu kapsamında bir önsözleşme olduğunun kabulü mümkün değildir. TBK m.29 hükmüne göre önsözleşme asıl sözleşmenin şekline tabidir. Bununla birlikte evlilik yazılı şekil şartına tabi iken nişanlanmada şekil şartı aranmamaktadır.
Bir diğer görüş; nişanlanmanın karar olduğu görüşüdür. Bu görüşe göre sözleşmelerde karşılıklı ve birbirine uygun irade açıklaması bulunurken nişanlanmada tarafların iradeleri aynı yöndedir. Nişanlanmada açıklanan iradeler karşılıklı olmadığından karar olarak nitelendirilmektedir.
Baskın olan görüş ise sözleşme olduğu görüşüdür. Buna göre nişanlanma farklı cinsten iki kişinin karşılıklı olarak evlenme vaadini içeren iki taraflı hukuksal bir işlemdir. Hukuksal işlem hukuksal sonuca yönelik bir irade açıklamasıdır. Nişanlanmada ise kişinin iradesini açıklaması ile istenilen hukuksal sonuç doğmaz. Bu nedenle nişanlanma, evlenmelerine engel olmayan iki kişinin karşılıklı ve birbirine uygun iradelerini açıklamaları ile oluşan bir sözleşmedir.
Nişanlanmanın Şahsa Sıkı Sıkıya Bağlı Olma Niteliği
Nişanlanma iradesi, kişinin evlenmeye karar vermesi ve bunu karşı tarafa bildirmesi anlamına gelir. Bu irade, kişinin hayatını doğrudan etkileyen ve sadece kendisinin verebileceği bir karardır.
Bu nedenle, nişanlanma iradesi şahsa sıkı sıkıya bağlı bir haktır. Bu hak, başkasına devredilemez veya vekalet verilemez. Bu durum, nişanlanmanın temsil kabul etmeyen bir hukuksal işlem olduğunu gösterir. Yani, nişanlanmak isteyen kişi, bunu bizzat kendisi yapmalıdır. Başkasının onun adına nişanlanma iradesi açıklaması geçerli değildir. Bu kuralın istisnası yoktur. Bu konuda tarafların yasal temsilcileri de dahil olmak üzere hiç kimse onların yerine karar veremez veya irade beyan edemez.
Nişanlanmanın Geçerliliği
Nişanlanmanın geçerliliği tarafların ayırt etme gücüne sahip olması ve evlenme engelinin bulunmaması şartına bağlıdır.
Nişanlanma Ehliyeti
Kişinin evlenme ehliyetine sahip olması için 17 yaşını bitirmiş olması gerekir.
Nişanlanma için ise bir yaş sınırı öngörülmemiştir. Bununla birlikte tarafların nişanlanma ehliyetine sahip olması için ayırt etme gücüne sahip olması gerekir.
Nişanlanmanın geçerli olması için kural olarak tam ehliyetli olmak gerekir. Bununla birlikte ayırt etme gücüne sahip olan küçük ve kısıtlılar da yani sınırlı ehliyetsizler de nişanlanabileceklerdir.
TMK m.118/2 ise “Nişanlanma, yasal temsilcilerin rızası olmadıkça küçüğü ve kısıtlıyı bağlamaz.” hükmü ile ergin olmayanların yasal temsilcilerinin rızası olmaksızın evlenemeyecekleri düzenlenmiştir.
Evlenme Engelinin Bulunmaması
Nişanlanma evlenme vaadidir. Bu nedenle nişanlanmanın geçerli olabilmesi için tarafların evlenme engelinin bulunmaması gerekir. Evlenme engelleri madde 129 ve 133 arasında sayılmıştır. Bunlardan kalıcı olanlar nişanlanmaya da engeldir.
Nişanlanmanın Şekli
Nişanlanma herhangi bir geçerlilik şekline sahip değildir.
Tarafların nişanlanma iradelerini açıklamalarıyla birlikte nişanlanma gerçekleşmiş olur. Bu irade açıklaması konusunda Borçlar Hukukundaki hukuksal işlemlerde irade açıklamasına ilişkin kurallar geçerlidir
Nişanlanmanın İçeriği
Nişanlanma iradesi evlenme vaadine yönelik olmalıdır. Bu vaat, vaat edilen asıl sözleşmenin yapılması yükümlüğüne yol açmaz. Nişanlanmanın sona ermesinin süreye bağlanamayacağı kabul edilmektedir.
Nişanlanmanın Hüküm ve Sonuçları
Nişanlanmanın hüküm ve sonuçları, nişanlılık ilişkisinin kurulması ve sona ermesiyle ilgili hukuki durumlardır.
Nişanlanmanın hüküm ve sonuçları şu şekilde sayılabilir:
Nişanlanmanın Evlenmeye Zorlama Hakkı Vermemesi ve Ceza Koşulu ya da Cayma Tazminatı Öngörülememesi
Nişanlanmanın evlenmeye zorlama hakkı vermeyeceği TMK m.119/2 hükmü ile “Nişanlılık, evlenmeye zorlamak için dava hakkı vermez.” şeklinde düzenlenmiştir. Bu kural emredicidir.
Nişanlanmada ceza koşulu ya da cayma tazminatının kararlaştırılamayacağı; TMK m.119/2 hükmü ile “Evlenmeden kaçınma hali için öngörülen cayma tazminatı veya ceza şartı dava edilemez; ancak yapılan ödemeler de geri istenemez.” şeklinde düzenlenmiştir.
Ceza koşulu ve cayma tazminatı eksik borç niteliğindedir. Taraflar kendi aralarında ödeneceğini kararlaştırmışlar ise; ödenmesi talep edilemez fakat ödenmesi durumunda iadesi talep edilemez.
Evlenme Vaadine Uygun Hareket Yükümlülüğü
Nişanlanma, evlenme vaadidir. Bu nedenle taraflar, bu vaade uygun hareket etme yükümlülüğü altındadır.
Nişanlılar, nişanlılık süresi içinde karşılıklı olarak dürüstçe hareket etmekle ve evliliğin gerçekleşmesi için kendilerine düşen yükümlülüklere uygun hareket etmekle yükümlüdürler.
Nişanlılığın Hısımlığa Yol Açmaması
Nişanlılık, taraflar arasında bir hısımlık ilişkisi doğurmayacaktır. Nişanlılar “yakın” ve “destekten yararlanan” içerisinde yer alırlar. Nişanlılık; tanıklıktan çekinme ve hakimlikte davaya bakmaktan yasaklılık sebebidir.
Bununla birlikte, nişanlının haksız bir fiili sonucu ölmesi halinde, sağ kalan nişanlı destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilecektir.
Nişanlanmanın Sona Ermesi
Nişanlanmanın sona ermesinin birden fazla nedeni ve sonuçları vardır. Nişanlanmanın birden fazla sebebi olmakla birlikte, temelde; amacının gerçekleşmesi ile sona erme ve amacın gerçekleşmemesi ile sona erme olarak ikiye ayrılır.
Nişanlanmanın sona ermesinin sebepleri şu şekilde sayılabilir:
Amacın Gerçekleşmesi ile Sona Erme
Nişanlanmanın amacı olan “evlenme vaadinin” yerine getirilmesi ile nişanlılık son bulur. Tarafların birbiriyle evlendikleri andan itibaren nişanlılık kendiliğinden sona erecektir.
Amacın Gerçekleşmemesi Sonucu Sona Erme
Nişanlanmanın amacı olan “evlenme vaadinin” yerine getirilmemesi durumunda da nişanlılık sona erecektir.
Nişanlıların İrade Açıklaması ile Sona Erme
Nişanlanma, evlenmeye zorlama hakkı vermeyeceğinden, nişanlılardan biri nişanı bozabilir. Nişanın bozulmasından söz edebilmek için taraflardan birinin nişanı bozma yönündeki iradesini açıklaması gerekir.
Burada irade beyanı; tek taraflı, varması gereken, şekle tabi olmayan bir yenilik doğurucu haktır. Nişanın bozulmasından söz edebilmek için bunun haklı bir sebebe dayanması gerekmez.
Nişanlılık İlişkisini Devam Ettirme Koşullarının Ortadan Kalkmasıyla Sona Ermesi
Nişanlılığın geçerliliği şartlara tabidir. Bu şartlar var olmadan kurulan nişanlanma ilişkisi geçersiz olacağı gibi nişanlılığın devamında bu şartların ortadan kalkmasıyla da nişanlılık geçersiz hale gelecektir.
Nişanlılardan Birinin Ölümü
Nişanlılardan birinin veya ikisinin ölümü ile birlikte nişanlılık kendiliğinden son bulur. Ölüm dışında gaiplik halinin de nişanlılığı sona erdirdiği kabul edilir.
Nişanlılardan Birinin Bir Üçüncü Kişiyle Evlenmesi
Nişanlılardan birisi üçüncü bir kişiyle evlenirse, nişanlanmanın amacı olan evlenme vaadi ortadan kalkacaktır. Bu durum, diğer nişanlı için haklı nedenle bozulması sebebi oluşturur.
Kalıcı Kesin Bir Evlenme Engelinin Ortaya Çıkması
Nişanlanma tarafların evlenme vaadi olduğuna göre ortaya çıkan evlenme engeli karşısında bu vaadin ifası mümkün olamayacağından nişanlılık son bulacaktır.
Bu durumlar şöyle sayılabilir:
- Nişanlıların ayırt etme gücünü sonradan devamlı olarak kaybetmesi,
- Nişanlanmadan sonra nişanlılardan birinin diğerini evlat edinmesi,
- Nişanlılardan birinin üçüncü kişiyle evlenmesi,
- Evlenme iki ayrı cinsten kişinin varlığını gerektiğinden nişanlıların cinsiyet değiştirmesi durumları nişanlılığın kendiliğinden sona erme sebebidir.
Nişanın Bozulmasının Sonuçları Nelerdir?
Nişanlanmanın sona ermesiyle birlikte tarafların maddi ve manevi tazminat, hediyelerin iadesi gibi hak ve borçları meydana gelebilir.
Maddi Tazminat
Nişanlanmanın bozulması halinde doğacak maddi tazminat hakkı TMK m.120’de “Nişanlılardan biri haklı bir sebep olmaksızın nişanı bozduğu veya nişan taraflardan birine yükletilebilen bir sebeple bozulduğu takdirde, kusuru olan taraf, diğerine dürüstlük kuralları çerçevesinde ve evlenme amacıyla yaptığı harcamalar ve katlandığı maddi fedakarlıklar karşılığında uygun bir tazminat vermekle yükümlüdür.
Aynı kural nişan giderleri hakkında da uygulanır. Tazminat istemeye hakkı olan tarafın ana ve babası veya onlar gibi davranan kimseler de aynı koşullar altında yaptıkları harcamalar için uygun bir tazminat isteyebilirler.” şeklinde düzenlenmiştir.
Maddi tazminatın koşulları şu şekilde sayılabilir:
Nişanın Haklı Neden Olmaksızın Bozulması
Nişanı taraflardan birinin haksız nedenle bozması ya da diğer tarafın kusuru nedeniyle haklı nedenle bozulmasıdır. Nişanı haksız yere bozan taraf ya da davranışlarıyla nişanın bozulmasına neden olan taraf, diğer şartlarında gerçekleşmesiyle maddi tazminat ödeme yükümlülüğü altına girecektir.
Nişanı Bozan veya Diğer Tarafın Nişanı Bozmasına Sebebiyet Veren Kişi Kusurlu Olması
Nişanı bozan veya diğer tarafın nişanı bozmasına sebebiyet veren kişi kusurlu olmalıdır. Kusuru ispat yükümlülüğü ise zarara uğradığını iddia eden kişiye aittir.
Meydana Gelen Bir Zarar Bulunması
Zararı ispat yükümlülüğü, nişanın bozulması nedeniyle zarara uğradığını iddia eden kişiye aittir. İki tip zarar vardır.
- Nişanlılar Bakımından Zarar: Evlenme amacıyla yaptığı harcamalar ile katlandığı maddi fedakarlıklar ve nişan giderleridir.
- Ana ve Baba veya Onlar Gibi Davrananlar Bakımından Zarar: Nişanlılar için yapılan harcamalardır.
İlliyet Bağı
Talep edilen zarar ile nişanın bozulması arasında uygun sebep sonuç ilişkisi bulunmalıdır.
Manevi Tazminat
Manevi tazminat, TMK m.121 ile “Nişanın bozulması yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir.” şeklinde düzenlenmiştir. Manevi tazminat kişinin hukuka aykırı bir eylem sonucu manevi zararın karşılığıdır.
Koşulları şu şekilde sayılabilir:
- Nişanın bozulması,
- Zarar,
- Kusur,
- İlliyet bağı
Hediyelerin İadesinin Koşulları Nelerdir?
Hediyelerin iadesi TMK m.122’de düzenlenmiştir. TMK m.122; “Nişanlılık evlenme dışındaki bir sebeple sona ererse, nişanlıların birbirlerine veya ana ve babanın ya da onlar gibi davrananların, diğer nişanlıya vermiş oldukları alışılmışın dışındaki hediyeler, verenler tarafından geri istenebilir. Hediye aynen veya milsen geri verilemiyorsa, sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulanır.”
Hediyelerin iadesinin koşulları şu şekilde sayılabilir:
- Nişanlılık İlişkisinin Varlığı
- Alışılmışın Dışında Hediye Verilmiş Olması
- Hediyelerin nişanlılar ya da ana-baba veya onlar gibi davrananlar tarafından verilmiş olması
- Nişanlılığın evlenme dışındaki bir sebeple sona ermiş olması
8.3. Zamanaşımı
Nişanlılığın sona ermesinden doğan haklar, nişanlanmanın bozulduğunun diğer tarafça öğrenilmesinden itibaren bir yıl içerisinde zamanaşımına uğrar.
Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Nesrin KOŞAR