İçtihatlar

Eşin Sebep Yokken Çocuk İstememesi

Eşin hiçbir sebep yokken çocuk istememesi, boşanma sebebidir.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi

Esas: 2019/4035,  Karar: 2019/11741 K. Tarihi: 02.12.2019

Boşanma sebepleri, evlilik birliğinin sona erdirilmesi için yasal olarak kabul edilen nedenlerdir. Boşanma sebepleri iki türlüdür:

  • Anlaşmalı boşanma,
  • Çekişmeli boşanma sebepleri.

Anlaşmalı boşanma sebebi, eşlerin evlilik birliğinin temelinden sarsıldığına karar vererek boşanmanın tüm sonuçları hakkında anlaşmalarıdır.

Çekişmeli boşanma sebepleri ise, eşlerin boşanmada kusurlu olan tarafın belirlenmesi, tazminat, nafaka, velayet gibi konularda anlaşamamalarıdır.

Çekişmeli boşanma sebepleri de genel ve özel olmak üzere ikiye ayrılır. Genel Boşanma sebepleri, eşler arasında geçimsizlik, mizaç uyuşmazlığı, hakaret, şiddet, güven sarsıcı davranışlar gibi nedenlerdir. Özel boşanma sebepleri ise kanunda sınırlı sayıda sayılmış olan nedenlerdir. Bunlar şunlardır;

  • Zina (aldatma) nedeniyle boşanma davası,
  • Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış nedenleri ile boşanma davası,
  • Suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme sebepleri ile boşanma davası,
  • Terk sebebiyle boşanma davası,
  • Akıl hastalığı sebebiyle boşanma davası.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2019/4035 Esas, 2019/11741 Karar sayılı ve 02.12.2019 karar tarihli ilamında; eşin hiçbir sebep yokken çocuk istememesi, boşanma sebebi olarak kabul edildiği içtihat edilmiştir.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi

Esas: 2019/4035,  Karar: 2019/11741, K. Tarihi: 02.12.2019


Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı-karşı davacı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yersizdir.
2-Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak görülen karşılıklı boşanma davasında ilk derece mahkemesince davalı-karşı davacı kadının sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı ve kıskanç olduğu, davacı-karşı davalı erkeğin ise küçük meblağlar da olsa şans oyunları oynadığı ve aile bütçesini iyi yönetemediği, boşanmaya neden olan olaylarda davalı-karşı davacı kadının ağır, davacı-karşı davalı erkeğin hafif kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl ve karşı davaların kabulü ile tarafların boşanmalarına, davacı-karşı davalı erkek yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilmiştir. Bu karara karşı davacı-karşı davalı erkek tarafından karşı davanın kabulü ve tazminatların miktarı, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, erkek lehine hükmedilen tazminatlar ile tazminat taleplerinin reddi yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi yapan bölge adliye mahkemesince tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davalı-karşı davacı kadının eyleminin sadakatsizlik boyutuna varmayan güven sarsıcı davranış olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca davacı-karşı davalı erkeğin makul bir sebep olmaksızın çocuk istemeyerek kusurlu olduğu sabittir. O halde, güven sarsıcı davranışta bulunan ve kıskanç olan davalı-karşı davacı kadın ile şans oyunları oynayan, aile bütçesini iyi yönetemeyen ve çocuk istemeyen davacı-karşı davalı erkek boşanmaya sebep olan olaylarda eşit kusurludur. Bu husus gözetilmeden davalı-karşı davacı kadının ağır kusurlu kabul edilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.

3-Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere boşanmaya sebep olan olaylarda taraflar eşit kusurludur. Boşanmaya sebep olan olaylarda eşit kusurlu eş yararına maddi ve manevi tazminata karar verilemez. Erkek yararına Türk Medeni Kanunu’nun 174/1-2. madde koşulları oluşmamıştır. O halde davacı-karşı davalı erkeğin maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar vermek gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 2. ve 3. bentlerde açıklanan nedenlerle bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 02.12.2019 (Pzt.)
 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu