Bilirkişi Raporuna İtiraz Süresi
Bilirkişi raporuna itiraz için verilen süre dolmadan hüküm verilmesi, savunma hakkının ve adil yargılanma hakkının ihlaline sebep olacağından bozma sebebidir.
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Esas:2014/11186 Karar:2015/20073 K. Tarihi:09.11.2015 |
Dava sürecinde alınan bilirkişi raporlarına karşı da tarafların itiraz hakkı bulunmaktadır. Bu hakkı kullanmak isteyen tarafa hâkim tarafından süre verildiğinde bu sürenin dolmasını beklemeden dosya hakkında karar verilmemelidir.
Bilirkişi raporuna ilişkin verilen itiraz süresi, ara kararın taraflara tebliği ile başlar. Bu süre dolmadan uyuşmazlık hakkında karar verilmesi tarafların bilirkişi raporuna karşı yapabilecekleri savunma hakkını ellerinden almaktadır. Bu sebeple bu durumda verilen karar tarafların adil yargılanma hakkını ihlal niteliğinde olup, Yargıtayca bozma sebebi olarak kabul edilmiştir.
“Mahkemece taraflara tebliğ edilip, beyanda bulunmak üzere iki hafta kesin süre verildiği ve rapor davalıya 28.02.2014 tarihinde tebliğ edildiği halde; iki haftalık süre geçmeden önce yapılan 10.03.2012 tarihli duruşmada davalının mazeretinin reddine karar verilerek tahkikat bitirilerek dosya karara bağlanmıştır. Bu şekilde yapılan yargılama işlemiyle, davalının bilirkişi raporuna karşı yapabileceği savunma imkanı elinden alınmış, bu suretle davacının adil yargılanma hakkı kapsamındaki hukuki dinlenilme hakkına (HMK m. 27) aykırılık oluşmuştur.”
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Esas:2014/11186 Karar:2015/20073 K.Tarihi:09.11.2015 M.. G.. ile M.. S.. aralarındaki katılma alacağı davasının kabulüne ve eşya alacağı davasının reddine dair Kozan 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nden verilen 10.03.2014 gün ve 470/203 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Davacı vekili, ev eşyası talebi ile birlikte evlilik birliği içinde davalı adına edinilen taşınmaz nedeniyle katılma alacağının davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının katılma alacağının olmadığını, dava konusu taşınmazın kooperatiften kendi çabaları ile alındığını ve halen taksitlerini ödedeğini açıklayarak davanın reddini savunmuştur. Mahkemece eşya alacağı yönünden talepten vazgeçildiğinden reddine, taşınmaz yönünden taşınmazın edinilmiş mal olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile, 30.000,00 TL katılma alacağının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, eşya alacağı ve katılma alacağı isteğine ilişkindir. 1. Oturum arasında verilip hükme esas alınan bilirkişi raporunun Mahkemece taraflara tebliğ edilip, beyanda bulunmak üzere iki hafta kesin süre verildiği ve rapor davalıya 28.02.2014 tarihinde tebliğ edildiği halde; iki haftalık süre geçmeden önce yapılan 10.03.2012 tarihli duruşmada davalının mazeretinin reddine karar verilerek tahkikat bitirilerek dosya karara bağlanmıştır. Bu şekilde yapılan yargılama işlemiyle, davalının bilirkişi raporuna karşı yapabileceği savunma imkanı elinden alınmış, bu suretle davacının adil yargılanma hakkı kapsamındaki hukuki dinlenilme hakkına (HMK m. 27) aykırılık oluşmuştur. Açıklanan nedenle davalının esasa ilişkin diğer temyiz itirazları incelenmeksizin hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir. 2. Kabule göre de; Davacı tek bir dava değeri belirterek; hem katılma alacağı, hem de ev eşyası alacağı talep etmiş; bunlardan vazgeçme nedeniyle eşya alacağı talebinin reddine karar verildiği halde, kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına reddedilen miktar üzerinden (gerekirse HMK 31. maddesi gereğince dava değeri içinde ev eşyaları için talep edilen alacak miktarını davacının açıklaması istenilerek) vekalet ücreti takdirinin düşünülmemesi de doğru olmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarda 1. bentte gösterilen sebeple 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA; bozma sebebine göre, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK’nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 512,50 TL peşin harcın istek halinde davalıya iadesine, 09.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
|