Dava ve Cevap Dilekçesi (HMK m.119 – m.126)
Dava ve cevap dilekçesi, yargılamanın seyrini belirleyen ve hukuk davalarında önem arz eden yazılı evraklardır.
Dava dilekçesi; hak ihlali olan veya ihlal tehdidi altında bulunan bir kimsenin, bir kişi veya kuruma karşı açtığı dava için düzenlediği yazılı belgedir. Dava dilekçesi, davacının iddialarını ve taleplerini içerir. Dava dilekçesi, mahkemeye sunulmak üzere hazırlanır ve davanın açılması için gereklidir. Dava açan kişiye “davacı” denir.
Cevap dilekçesi; davacının iddia ve taleplerine karşı ilgili kişi ya da kurum tarafından “cevap verme saikiyle” hazırlanan yazılı evraktır. Cevap dilekçesinde, davacının taleplerinin kabul edilmemesi veya taleplerinin kısmen kabul edilmesi gerektiği savunulur. Cevap dilekçesi ibraz eden kişiye “davalı” denir.
Dava ve cevap dilekçeleri, hukuk kurallarına uygun şekilde hazırlanmalı ve gerekli tüm bilgileri içermelidir. Bu belgelerin hazırlanması sırasında dikkatli olunması gerekmektedir, çünkü eksik veya hatalı bilgi vermek davada kayba neden olabilir.
Dava Dilekçesi Nasıl Hazırlanır?
Dava dilekçesinde aşağıdaki hususlar bulunur:
- Mahkemenin adı.
- Davacı ile davalının adı, soyadı ve adresleri.
- Davacının Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası.
- Varsa tarafların kanuni temsilcilerinin ve davacı vekilinin adı, soyadı ve adresleri.
- Davanın konusu ve malvarlığı haklarına ilişkin davalarda, dava konusunun değeri.
- Davacının iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetleri. (HMK m. 194/2’ye de bakılmalıdır. Yargıtay, vakıaların ispatı için kullanılacak delil neyse bu açıkça belirtilmelidir yoksa HMK m. 194/1-2 ihlal edilmiş olur der.)
- İddia edilen her bir vakıanın hangi delillerle ispat edileceği.
- Dayanılan hukuki sebepler.
- Açık bir şekilde talep sonucu.
- Davacının, varsa kanuni temsilcisinin veya vekilinin imzası.
Belirttiğimiz hususlardan (a), (d), (e), (f) ve (g) bentleri dışında kalan hususların eksik olması hâlinde, hâkim davacıya eksikliği tamamlaması için bir haftalık kesin süre verir. Bu süre içinde eksikliğin tamamlanmaması hâlinde dava açılmamış sayılır. Belirttiklerimiz haricinde ve 1 haftalık süre verilenler dışında kalan bentler yani d,e,f ve g eksiklik olsa dahi yargılamanın görülmesine bir engel teşkil etmemektedir.
Dava Harcı Nedir?
Harçlar Kanunu m.16’da belirtildiği üzere: Değer tayini mümkün olan hallerde dava dilekçelerinde değer gösterilmesi mecburidir. Gösterilmemişse, davacıya tespit ettirilir. Tespitten kaçınma halinde, dava dilekçesi muameleye konmaz.
Harçlar Kanunu m. 30’da ise: Muhakeme sırasında tespit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa; yalnız o celse için muhakemeye devam olunur, takip eden celseye kadar noksan değerin üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu m. 150’ye göre belirtilen süre içerisinde dosyanın muameleye konulması, noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır.
Harçlar Kanunu m. 30: Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz. Ancak karşı taraf öderse, işlemler devam olunur. Bu hükümde nazara alınır. Yazılı yargılama usulünde, davacı cevaba cevabını, davalı da ikinci cevabını verdiğinde; kendileri için iddianın ve savunmanın genişletilmesi ve değiştirilmesi yasağı başlamaktadır. Basit usulde ise, ikinci dilekçeler olmadığı için ilk dilekçeler verildikten sonra başlar.
Dava Dilekçesine Ne Yazılır?
Dilekçede yazılacak vakıalar, HMK.194’e göre somutlaştırılarak yazılmalıdır. Kişi, zaman, yer gibi ayırt edici unsurlar belirtilmelidir.
Deliller, HMK m. 140/5 ve 146. Maddeye tabidir. HMK m. 140/5’e göre dava dilekçesinde sözü edilen belgelerin dilekçeye eklenmemesi durumunda, hakim ön inceleme aşamasının sonundan itibaren 2 haftalık süre verir ve bu süre içerisinde mahkemeye sunulması ister.
HMK.121’e göre, belgeler dilekçe ile birlikte verilir. Davalı sayısından 1 fazla düzenlenir. Elimizdekileri sunarız, başka yerden getirilmesini istediklerimiz hakkında da bilgi verip onların getirtilmesini isteriz.
Dilekçeye bilerek eklenmeyen, sonradan eklenmek isteyen belgeler HMK.145’e göre değerlendirilir. Bir delilin sonradan ileri sürülmesi yargılamayı geciktirme amacı taşımıyorsa veya süresinde ileri sürülememesi ilgili tarafın kusurundan kaynaklanmıyorsa, mahkeme o delilin sonradan gösterilmesine izin verebilir. Örneğin: Karşı tarafın görmesini istemediğimiz ticari defterler.
Bir vakıaya ilişkin yemin delilini açıkça dilekçemizde zikretmişsek, hakim o vakıa yeminle ispatlanacak bir vakıaysa ve henüz başka bir şekilde ispatlanamamışsa; yemin delilini hatırlatır. Dilekçede belirtmediyse, hakim hatırlatmak zorunda değildir. Dava ispatlanamamıştır der ve ispatlanamadığında nasıl karar vermesi gerekiyorsa o şekilde kararını verir.
Dilekçede maddi hatalar varsa, HMK m. 183 ele alınır. Buna göre; Tarafların veya mahkemenin dava dosyasında bulunan belgelerdeki açık yazı ve hesap hataları, karar verilinceye kadar düzeltilebilir. Taraflardan birinin yazı veya hesap hatasını düzeltmesi sonucu yargılama uzamışsa, yargılama giderlerinin belirlenmesinde bu ele alınır.
Bunun dışında ıslah müessesine başvurulabilir. Dışarıda tuttuğumuz vakıayı veya talep sonucunu bir defaya mahsus arttırabiliriz. Örneğin: maddi tazminat olarak başlangıçta 10 bin lira istedik. Daha sonra dava görülürken bir başka zarar daha tespit ettik. Bu sebeple o zararı da isteyebilmek için davayı ıslah ederek talebi ileri sürebiliriz.
Neticeyi talepte, açıkça feragat edilmemiş olması durumunda; kısmı dava açılması talep konusunun geri kalanından feragat edildiği anlamına gelmez (HMK m. 109).
Davada temerrüt faizi isteniyorsa, hangi tarihten itibaren istediğimi belirtmemiz gerekir. Aksi halde, faiz talebimiz varsa ve bir tarih belirtmediysek, hakim dava tarihinden itibaren hükmeder. Türünü de belirtmediysek, hakim kanuni faize hükmeder.
Ad ve soyadın el yazısıyla yazılması imzadır. Soyadının tamamının mutlaka el yazısıyla yazılması gerekir.
İmzanın 3 fonksiyonu vardır:
- İşlemi yapma iradesini ortaya koyar. O sebeple paraf, imza yerine geçmez. Parafta işlemi yapma iradesi yoktur.
- Aidiyetin tespitine yarar.
- Aidiyete aleniyet kazandırır.
Bu sebeple, ad ve soyad açıkça yazılmalıdır ki imza fonksiyonlarını korusun.
Dava Dilekçesi Verilmesinin Sonuçları
Tensip zaptı, dava dilekçesi yargılamayı yürüten hakimin önüne intikal ettikten sonra mutlak surette hakimin dava dilekçesini nazara alarak bir tensip zaptı düzenleme mecburiyeti bulunmaktadır. Bu tutanak, dava dilekçesiyle birlikte davalıya tebliğ edilir.
Dava, tevzi bürosu dava dilekçesini alıp harçları tahsil ettiği an itibariyle açılmış kabul edilir.
Dava dilekçesi ile yapılması gereken işlemlerden bir diğeri harç ve avansların mahkeme veznesine ödenmesidir. Bu HMK m.120’de belirtilmiştir. Avans yeterli değilse, mahkemece davacıya 2 haftalık kesin süre verilir.
Dava dilekçesi ile belgeler birlikte verilir (HMK m.121). Belgeden kasıt ise HMK.199’da belirtilmiştir.
Dava Dilekçesinin Tebliği (HMK m. 122)
Tüm işlemler sağlandıktan sonra, dilekçe davalıya tebliğ edilir. Tebligat, tebligat kanunu hükümlerince gerçekleştirilir.
Tebliğin gerçekleşmesinden sonra davalı 2 hafta içerisinde cevap dilekçesi verebilir. Süre, tebliğ zarfında gösterilir.
Cevap Dilekçesi (HMK m.126) Nasıl Hazırlanır?
Cevap dilekçesinde bulunması gereken hususlar HMK.129’da belirlenmiştir. Bunlar;
- Mahkemenin adı.
- Davacı ile davalının adı, soyadı ve adresleri; davalı yurt dışında ise açılan dava ile ilgili işlemlere esas olmak üzere yurt içinde göstereceği bir adres.
- Davalının Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası.
- Varsa, tarafların kanuni temsilcilerinin ve davacı vekilinin adı, soyadı ve adresleri.
- Davalının savunmasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetleri. (zorunlu değil)
- Savunmanın dayanağı olarak ileri sürülen her bir vakıanın hangi delillerle ispat edileceği. (zorunlu değil)
- Dayanılan hukuki sebepler. (zorunlu değil)
- Açık bir şekilde talep sonucu. (zorunlu değil)
- Davalının veya varsa kanuni temsilcisinin yahut vekilinin imzası.
Cevap dilekçesinde sunulamamış deliller için HMK.140/5 ve 145 uygulanabilir.
- Davalı 129’a göre bir cevap dilekçesi verebilir.
- Davalı cevap vermez, sükut edebilir. (iddiaları reddeder)
- Davalı iddiaları kabul edebilir.
Cevap dilekçesinde, esasa ilişkin savunmalar olan itiraz ve defileri ve usule ilişkin savunmalar olan dava şartları, ilk itirazlar ve karşı davayı ileri sürebilir.
Yargıtay’a göre, kişi cevap dilekçesi vermezse; dilekçeler teatisini sonlandırmış olur. Dolayısıyla, cevaba cevap dilekçesi veremez.
Cevap dilekçesi, 2 hafta içerisinde verilmelidir. (HMK.127) Cevap dilekçesinde belgelerin incelenmesi için ek süre istenirse; süre, hakimin bildirdiği tarihten itibaren başlar.
Cevap dilekçesini davanın açıldığı yer mahkemesine verebileceğimiz gibi bulunduğumuz yerdeki mahkemeye de verip oraya gönderilmesini isteyebiliriz ancak mahkemelerin türleri aynı olmalıdır. Cevap dilekçesi harca tabi değildir ancak posta gideri tahsil edilir. Cevap dilekçesinin veriliş tarihi, o mahkemeye dilekçeyi verdiğimiz tarihtir. İletilmesini istediğimiz mahkemeye dilekçe gidene kadarki süre önemli değildir.
İtirazlar, cevap dilekçesinde ileri sürülür. Örneğin, böyle bir sözleşme yoktur.
Defi
Açıkça ileri sürülmelidir. Defiler ileri sürülmezse, yalnızca HMK.141 kapsamında, ıslah yoluyla ileri sürülebilir.
Esasa ve Usule İlişkin Cevaplar
Cevap dilekçesinin hazırlanmasındaki en önemli kısım vakıalardır. Cevap dilekçesi, dava dilekçesine göre hazırlanır.
Cevap dilekçesinde, usule ilişkin olarak ileri sürebileceğimiz hususlar varsa, önce bunları yazarız. Dava şartları, ilk itirazlar ve diğer usuli meseleler. 3 tanedir.
İlk İtirazlar
Kesin olmayan yetki ve tahkimdir. Kesin olmayan yetkiye göre dava doğru mahkemede açılmadıysa bunu ileri sürmemiz gerekir; aksi halde, davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir. İlk itirazlar, esasa cevap süresi içerisinde ve en geç esasa cevaplarla ileri sürülür.
Örneğin, 14 günlük sürenin 10. gününde dilekçeyi verdik ama ilk itirazları ileri sürmedik. 4 gün içinde başka hususları belirtebilirken, ilk itirazları ileri süremeyiz. Tahkim de ileri sürülemez.
Tahkim, hasmın muvafakatiyle, yani iki tarafın da anlaşmasıyla mahkemeden davayı geri alıp, hakemler önünde dava açabilirler.
Diğer usuli işlemlere örnek olarak harç meselesini ele alabiliriz. Az harç ödendiyse, mahkemeye bu ileri sürülebilir. Hakimin reddi veya yasaklılık sebepleri varsa, bunlar ileri sürülebilir.
Esasa ilişkin cevapları, dava dilekçesinde; davacının ileri sürdüğü vakıalar şekillendirir. 2 grup içerisinde değerlendirilirler; defiler ve itirazlar.
Defi bir hak, itiraz ise bir vakıadır. Bu ileri sürülmedikçe hakim tarafından değerlendirilmez. Ama itirazlar dilekçeye girdiyse, dikkate alınır.
Takas müessesesi, dava açıldıktan sonra ancak defi yoluyla ileri sürülür. Dava açılmadan önce bu hak kullanılmış ise bu durumda dava bakımından itirazdır.
Yargılama Giderlerini Kim Öder?
Hüküm aşamasında, talebin ne kadarının kabul edildiği ne kadarının reddedildiği yargılama giderleri açısından önemlidir.
Kabul edilen kısımda davacı haklı, reddedilen kısımda davalı haklıdır. Bu sebeple yargılama giderleri bu oranda paylaştırılır. Bu konuda, yargılama giderlerinin karşı tarafa tahviline karar verilmesi talep edilebilir ancak hakim buna resen karar verir.
Ekin Hukuk Bürosu olarak alanında uzman avukat kadromuzla dava ve işlemlerinizi takip edebilmemiz için bizimle iletişim kurabilirsiniz.
Şevval Asude DOĞAN & Av. Ahmet EKİN