Deniz Ticareti Hukuku

Navlun Sözleşmesinin Sona Ermesi

Navlun sözleşmesi kural olarak eşyanın taşınması ile gönderilene teslimi ve navlunun ödemesi ile sona erer. Ancak Türk Ticaret Kanunu’nda navlun sözleşmesinin sona ermesi hakkında özel düzenlemeler getirilmiştir.

Navlun Sözleşmesinin Hükümden Düşmesi

Navlun Sözleşmesinin hükümden düşmesi gemini zayi olması ve eşyanın zayi olması halinde söz konusu olur.

Navlun Sözleşmesinin Geminin Zayi Olması Nedeniyle Hükümden Düşmesi

Geminin zayi olması seyrüseferde kullanılamayacak hale gelmesi anlamını taşımaktadır.

Denize elverişsiz hale gelmiş gemi ise, mahkeme tespit kararıyla zayi olmuş sayılır. Denize elverişsizlik ile kastedilen geminin tamir kabul etmez veya tamire değmez hale gelmiş olmasıdır.

Eğer geminin zayi olduğu yolculuk başlamadan tespit edilirse, navlun sözleşmesi taraflar birbirine tazminat vermekle yükümlü olmaksızın hükümden düşer. Bu halde sadece geminin zayi olduğu ana kadar doğmuş bulunan borçların ifası gerekir.

Yolculuk başlamadan önce gemi, umulmayan bir hal yüzünden zayi olduğu veya zayi olmuş sayıldığı takdirde, taraflardan biri diğerine tazminat vermekle yükümlü olmaksızın navlun sözleşmesi hükümden düşer.

Navlun Sözleşmesinin Eşyanın Zayi Olması Nedeniyle Hükümden Düşmesi

Navlun sözleşmesinde ferden belirlenen eşyanın tamamının umulmayan bir hal yüzünden zayi olması halinde, taraflardan biri diğerine tazminat ödemekle yükümlü olmaksızın navlun sözleşmesi hükümden düşer. Ancak hükümden düşme anına kadar doğmuş olan alacaklar ifa edilir.

Yolculuk başladıktan sonra taşınan eşyanın umulmayan bir hal yüzünden tamamının zayi olması halinde, taraflardan biri diğerine tazminat ödemek zorunda olmaksızın navlun sözleşmesi hükümden düşer.

Yolculuk başlamadan önce eşyanın bir kısmının zayi olması halinde, taşıtan, kararlaştırılan navlunun yarısını ödeyerek sözleşmeyi feshetmeye veya taşıyanın durumunu güçleştirmemek şartıyla başka eşya yüklemeye yetkilidir. Taşıtan bu seçimlik haklarını gemi limanından ayrılana kadar kullanmadığı takdirde, tam navlunu ödemek zorunda kalabilir.

Sözleşmede ferden belirlenmemiş eşyanın yüklenmek üzere tesliminden önce tamamı zayi olsa bile, taraflar arasındaki sözleşme sona ermez. Taşıtan, kararlaştırılan eşya yerine aynı varma limanı için başka eşya yüklemek isterse taşıyan bu yüzden durumu güçleşmedikçe bunu kabul etmek zorundadır.

Navlun Sözleşmesinin Eşyanın Zayi Olması Nedeniyle Hükümden Düşmesi
Navlun Sözleşmesinin Eşyanın Zayi Olması Nedeniyle Hükümden Düşmesi

Navlun Sözleşmesini Kanuni Sebeplerle Feshi

Türk Ticaret Kanunu’nun 1218. maddesinde navlun sözleşmesinin taşıyan veya taşıtan tarafından kanuni sebeplerle feshedilmesi hüküm altına alınmıştır.

Söz konusu madde gereğince:

  • Bir kamu tasarrufu yüzünden sözleşmenin ifasının engellenmiş olması her iki tarafa herhangi bir tazminat vermekle yükümlü olmaksızın sözleşmeye feshedebilme hakkı verir.
  • Savaş çıktığı için gemi veya navlun sözleşmesi gereğince gemi ile taşınacak eşyanın tamamı ya da her ikisinin artık serbest sayılmaması ve zapt veya müsadere tehlikesinin mevcudiyeti hallerinde taraflar belli bir süre beklemek zorunda olmaksızın fesih hakkını kullanabilirler.

Navlun Sözleşmesini Taşıtan Tarafından Feshedilmesi

Taşıyanın sözleşmeyi feshetmesi yolculuk çarteri sözleşmesi ve kırkambar sözleşmesi bakımından farklılık göstermektedir.

Navlun Sözleşmesini Taşıtanın Yolculuk Çarteri Sözleşmesi ile Feshi

Taşıtan, yolculuk çarteri sözleşmesini, gemi o sözleşme uyarınca yüklemesini tamamlayıp yolculuğa çıkana kadar herhangi bir sebep göstermeksizin feshedebilir.

Taşıtanın, eşya gemiye alındıktan sonra fesih hakkını kullanması halinde, taşıyan, eşyanın boşaltılması için gereken süreyi beklemek zorundadır. Bu süre yükleme veya sürastarya süresinden sayılmaz.

Taşıyan, taşıtanın eşyanın gemiden çıkarılması nedeniyle sebep olduğu bütün giderleri ve zararları talep edebilir.

Navlun Sözleşmesini Taşıtanın Kırkambar Sözleşmesi ile Feshi

Kırkambar sözleşmelerinde taşıtan yüklemeden sonra tam navlunu ve teminat altına alınmış diğer alacakları ödeyerek veya teminat vererek sözleşmeyi feshedebilir. Ancak taşıtan, gemiye alınmış olan eşyanın boşaltılması, yolculuğun gecikmesine veya aktarmaya sebep olabilecek ise, diğer bütün taşıtanların onayı alınmış olmadıkça eşyanın boşaltılmasını isteyemez.

Deniz Ticareti Hukuku, oldukça kapsamlı bir konu olup uzmanlık gerektirmektedir. Deniz Ticareti Hukukuna ilişkin olarak herhangi bir hukuki işlemin avukat desteğiyle gerçekleştirilmesi, hak kayıplarının önüne geçecek olup bu hususta Ekin Hukuk Bürosu ile iletişime geçebilirsiniz.

 

Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Mehmet Can CİVAN

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu