Gemi Kira Sözleşmesi Nedir?
Gemi kira sözleşmesi, kiraya verenin belirli bir süre için geminin kullanılmasını, kira bedeli karşılığında, kiracıya bırakmayı üstlendiği sözleşmedir.
Uygulamada kiraya verenin, geminin kullanımının bırakılması yanında ücret karşılığında kiracıyı temsilen gemiyi donatma, bakımını yaptırma, gemi adamı temin etme gibi yükümlülükleri de üstlenilmektedir.
Kiraya verenin, gemi ile birlikte gemi adamlarını da kiracının emrine vermeyi üstelenmesi, sözleşmenin niteliğini değiştirmemektedir. Nitekim gemi kira sözleşmesinde, kira konusu gemide çalışan gemi adamlarının hizmet sözleşmelerinin kiracıya devredileceği kararlaştırılabilir. Ancak hizmet sözleşmelerinin kiracıya devri için gemi adamların rızası aranmaktadır. Devir sonucunda kiraya verenin işveren sıfatı sonra ererken, kiracı işveren sıfatını kazanır.
Geminin gemi adamlarıyla birlikte kiracının emrine verildiği kira sözleşmelerinde, gemi adamlarının çalıştırılmasından doğan borç ve yükümlülüklerden kiraya veren, kiracı ile birlikte müteselsilen sorumludur.
Gemi Kira Sözleşmesinin Kurulması ve Tarafları
Türk Ticaret Kanunu’nda gemi kira sözleşmesinin kurulmasında herhangi bir şekil şartı öngörülmemiştir.
Tarafların karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanları ile söz konusu sözleşme kurulabilmektedir. Ancak taraflardan her biri giderini vermek koşuluyla, sözleşme şartlarını içeren ve gemi kira çarter partisi olarak adlandırılan bir gemi kira senedi düzenlenmesini ve kendisini verilmesini isteyebilir.
Gemi kira sözleşmesinde, geminin kullanılması karşılığında kira bedeli ödemeyi üstlenen taraf kiracıdır. Kiracı, başkasına ait gemiyi menfaat sağlamak amacıyla işleten olması sebebiyle üçüncü kişilerle olan ilişkilerinde donatan sayılır.
Sözleşmenin diğer tarafını kiraya veren oluşturmaktadır. Geminin belirli bir süre için kullanımını bırakmayı üstlenen taraf olarak kiraya veren olarak adlandırılmaktadır.
Gemi kira sözleşmelerinde kiracıya alt kira hakkı tanınmamıştır.
Gemi Kira Sözleşmesinin Sicile Şerhi
Türk Ticaret Kanunu’nun 1121. maddesine göre, “Sözleşmede aksi kararlaştırılmadıkça, taraflar, gemi kira sözleşmelerinin Türk Gemi Siciline veya 941. maddenin üçüncü fıkrası gereğince Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından tutulan özel sicile şerhini isteyebilirler.”
Taraflar sözleşmenin sicile şerhini istemedikleri takdirde, bu hususu mutlaka gemi kira sözleşmesinde belirtmiş olmaları gerekmektedir. Söz konusu şerh, sonraki maliklere, kiracının gemi kira sözleşmesindeki koşullar çerçevesinde, gemiyi kullanmasına izin vermek zorunluluğunu yüklemektedir.
Gemiyi Kiraya Verenin Hakları ve Borçları Nelerdir?
Sadece geminin kiralanmasında kiraya verenin temel edimi geminin kullanımını kiracıya bırakmak olup gemi ile birlikte gemi adamlarını da kiracı emrine verilmesi halinde geminin teslimi ile birlikte gemi adamlarının hizmet sözleşmelerini de kiracıya devretmekle yükümlüdür.
Gemi, sözleşmede kararlaştırılmış yerde ve tarihte denize elverişli ve kullanmaya hazır olarak kiracıya teslim edilmelidir.
Teslim; gemi üzerindeki zilyetliğin kiracıya devri ile gerçekleşmektedir.
Gemi, teslim anında denize elverişli ve sözleşmede güdülen amaca uygun olmadığı takdirde ayıplı olarak nitelendirilir. Eğer ayıp önemli ve kısa sürede giderilmeyecek nitelikte ise kiracı, gemiyi teslim almayı reddedip borçlu temerrüdü hükümlerine başvurabilir. Ancak söz konusu ayıp önemli olmayıp kısa sürede giderilebilecek nitelikte ise kiraya veren geminin hareketiz kaldığı süre kadar kira bedeli talep edilemez.
Geminin adamları ile birlikte kiralanmasında kiraya veren, gemi adamlarının çalıştırılmasından doğan borç ve yükümlülüklerden gemi adamlarına karşı kiracı ile birlikte ve müteselsilen sorumlu olurlar. Ancak asıl borçlu kiracı olduğundan, kiraya veren borcu ödediği takdirde kiracıya rücu etme hakkı vardır.
Kiraya veren, gemi kira sözleşmesinden doğan bütün alacakları için kiracıya ait taşınır ve kıymetli evrak üzerinde hapis hakkına, kiracıya ödenecek navlun ve diğer alacaklar üzerinde alacak rehini hakkına sahiptir.
Gemi Kira Sözleşmesinde Kiracının Hakları ve Borçları Nelerdir?
Gemi kira sözleşmesinde kiracı, gemiyi tahsis amacına uygun olarak sözleşme hükümleri çerçevesinde dilediği gibi kullanma hakkına sahiptir. Eğer geminin sefer bölgesi sınırlandırılmış ise sözleşmede belirtilmemiş olsa bile gemiyi bu sefer bölgeleri sınırları dâhilinde kullanmak ve denize elverişli halde bulundurmak zorundadır.
Geminin bakım giderleri, gemideki ayıptan kaynaklanmayan tamir ve parçaların değiştirilmesi bedelleri ile geminin işletme giderleri kiracıya aittir.
Kiracı, gemiyi kullanması karşılığında kira bedeli ödemekle yükümlü olup kira süresinin bitiminde gemiyi teslim aldığı haliyle kiraya verene iade etmekle yükümlüdür.
Kiracı, kira süresinin sonunda iade etmekte gecikirse, ilk 15 gün kira bedeli üzerinden, sonraki günler ise kira bedelinin iki katı üzerinden hesaplanacak bir tazminatı ödemekle yükümlüdür. Ancak kiraya veren, geminin iadesindeki gecikme yüzünden daha yüksek bir zarara uğradığını ispat ederse, kiracı bu zararı tazmin eder.
Gemi Kira Sözleşmesinde Zamanaşımı
Türk Ticaret Kanunu’nun 1246. maddesi gereğince, gemi kira sözleşmelerinden doğan bütün alacaklar 1 yılda zamanaşımına uğrar.
Bu süre alacağın muaccel olmasıyla başlar.
Deniz Ticareti Hukuku, oldukça kapsamlı bir konu olup uzmanlık gerektirmektedir. Deniz Ticareti Hukukuna ilişkin olarak herhangi bir hukuki işlemin avukat desteğiyle gerçekleştirilmesi, hak kayıplarının önüne geçecek olup bu hususta Ekin Hukuk Bürosu ile iletişime geçebilirsiniz.
Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Mehmet Can CİVAN