İçtihatlar

Eşinin Dış Görünüşüyle Dalga Geçen Eşin Kusuru

Eşinin dış görünüşü ve kilosuyla dalga geçmek boşanma sebebidir.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi

Esas: 2016/6232, Karar: 2017/11551, K. Tarihi: 24.10.2017

Çekişmeli boşanma davasında boşanma sebepleri arasından en az birine dayanılması gerekmektedir. Boşanma sebepleri; genel boşanma sebepleri ve özel boşanma sebepleri olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.

Özel boşanma sebepleri şu şekilde sıralanabilir:

  • Zina
  • Hayata kast veya pek kötü ya da onur kırıcı davranış
  • Küçük düşürücü suç işleme veya haysiyetsiz hayat sürme
  • Terk
  • Akıl hastalığı

Genel boşanma sebepleri ise Türk Medeni Kanunu’nda üç başlık altında düzenlenmiştir. Buna göre genel boşanma sebepleri; evlilik birliğinin temelinden sarsılması, eşlerin anlaşması ve ortak hayatın yeniden kurulamamasından ibarettir.

Görüleceği üzere genel boşanma sebepleri kanunda tek tek belirtilmemiştir. Genel boşanma sebepleri sayısız olup evlilik birliğinin ortak hayatı sürdüremeyecek kadar temelinden sarsılmasının birbirinden farklı sosyal, ekonomik, kişisel, dini, kültürel vb. gibi nedenleri bulunabilir.  Hakim her somut olayın özelliğine göre dayanılan sebep boşanma sebebi olarak kabul edilip edilemeyeceğini değerlendirmelidir.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 2016/6232 Esas, 2017/11551 Karar sayılı ve 24.10.2017 tarihli ilamında; eşlerden birinin diğer eşin kilosu veya dış görünüşü ile dalga geçmesi boşanma sebebi olarak kabul edildiği ve bu tarz söylemlerde bulunan eşin kusurlu sayılacağı içtihat edilmiştir.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi

Esas: 2016/6232, Karar: 2017/11551, K. Tarihi: 24.10.2017

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından kusur belirlemesi, erkeğin davasının kabulü, velayet, tazminat taleplerinin reddi, nafakaların miktarı yönünden, davalı-karşı davacı erkek tarafından ise; kusur belirlemesi, kadının davasının kabulü, tazminat taleplerinin reddi, çocuk için tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı-karşı davalı kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakalarının “aylık” olarak ödeneceğinin tabi bulunmasına ve erkek hakkında açılan ceza davasında, kadının şikayetinden vazgeçmesinin eşini cezadan kurtarmak amacıyla olduğunun ve bunun başka olgularla desteklenmediği sürece af niteliğinde kabul edilemeyeceğinin anlaşılmasına göre davalı-karşı davacı erkeğin tüm, davacı- karşı davalı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2-Mahkemece, taraflar eşit kusurlu kabul edilerek davacı- karşı davalı kadının tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden tarafların mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışları yanında davacı- karşı davalı erkeğin kadına “oğlum” diye hitap ettiği, eşinin şişmanlığı ile ilgili olarak “popon sepet gibi” şeklinde aşağılayıcı beyanlarda bulunduğu, ters ilişkiye zorladığı anlaşılmaktadır.

Gerçekleşen bu duruma göre boşanmaya sebep olan olaylarda davalı-karşı davacı erkeğin ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden davacı- karşı davalı kadın en azından eşinin maddi desteğini yitirmiş olup, bu vakıalar aynı zamanda kişilik haklarına saldırı niteliğindedir. Davacı- karşı davalı kadın yararına maddi ve manevi tazminat (TMK m.174/1-2) koşulları gerçekleşmiş olup, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK m.4, TBK. 50,51,52,58) dikkate alınarak kadın yararına uygun miktarda maddi ve manevi tazminata hükmedilmcsi gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak bu isteklerin reddi doğru görülmemiştir.

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan diğer bölümlerin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA,aşağıda yazılı harcın …’a yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 143.50 TL temyiz başvuru harcı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran …’e geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 24.10.2017(Salı)

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu