Ceza Hukuku

Suça İştirak

İştirak, tek kişiyle işlenebilecek bir suçun birden fazla kişiyle işlenmesidir. İştirak ceza sorumluluğunu genişleten bir müessesidir. Çünkü kanundaki suç tanımına uyan hareketi işleyen kişi tek değil, bu suçun işlenişine katılan kişiler de cezalandırılır.

Örneğin hırsızlık suçunda hareket, başkasına ait taşınır bir malı bulunduğu yerden almaktır. Eğer iştirak kurumu olmasa yalnızca malı bulunduğu yerden alan kişi cezalandırılacak eve girmek için merdiven tutan, gözcülük yapan ev sahibini oyalayan kişiler cezalandırılmayacaktı.

Suça İştirak Koşulları

Suça iştirakten söz edebilmek aranan birtakım şartlar vardır. Bu şartların gerçekleşmesi halinde iştirak varsayılır.

Faillerin Birden Çok Olması

İştirakten söz edebilmek için tek kişiyle işlenebilecek bir suçun işlenmesine birden fazla failin aynı suç işleme iradesi ile katkıda bulunmasıdır. Burada tek kişiyle işlenebilen bir suçun söz konusu olması gerekir. Bu nedenle rüşvet gibi karşılıklı suçlarda iki taraf olduğu için bu örnekte suçta iştirakten söz edilmez. Çünkü rüşvet suçunu yalnızca bir kişi işleyemez. Bir rüşvet veren bir de alan vardır.

Suçun İcrasına Başlanması Ve Bütün Ortaklar Bakımından Aynı Olması

İkinci olarak iştirakten söz edilebilmesi için suçun icra hareketlerine başlanmış olması gerekir. Bu nedenle yalnızca suç işleme iradesi üzerinde anlaşmış olmak iştirak için yeterli değildir. İcra hareketlerine başlanmış olmasıdır.

Faillerin İşlenen Suça Katkıda Bulunması

Suçun işlenmesine katkıda bulunmayan kimsenin iştirak ettiğinden söz edilemez. Suça katkıda bulunmak suçtan önce olabileceği gibi suç esnasında da olabilir. Örneğin Banka soyma amacı olan A, B ve C’yi arabasıyla bankanın önüne getiren D suça önceden iştirak etmiştir ya da A, B’yi döverken bunu gören C gelip B’nin elini ayağını bağlarsa suç anında iştirak etmiş olur.

Burada iştirak hareketi icra olabileceği gibi ihmali de olabilir. Örneğin bankayı korumakla görevli güvenlik görevlisi, bankayı soymaya gelen ve anlaştığı çeteye müdahale etmezse ihmali olarak iştirak etmiş olur.

Faillerin İşlenen Suça Katkıda Bulunması
Faillerin İşlenen Suça Katkıda Bulunması

İştirak Kastının Bulunması

İştirak kastından söz edebilmek için failin yalnızca suça katıldığını bilmesi yeterli değildir. Ayrıca, suça katılmayı da istemelidir. Suça iştirak için suçun işlenmeye başlamasından önce anlaşmak gerekli değildir. Aynı zamanda suç işlenirken de iştirak iradesi ortaya çıkabilir.

Ancak işlenmiş bir suça iştirak edilemez. Örneğin Çalınmış bir suç eşyasını bile isteye satın almak iştirak hükmünde değildir. Burada ancak hareket başka suç oluşturuyorsa o suç gündeme gelebilir.

Suça İştirak Biçimleri Nelerdir?

5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nda iştirak müessesi faillik ve şeriklik olarak iki ayrı şekilde düzenlenmiştir. Bir suçun işlenmesinde asıl sorumluluk faillere aitken şerikler TCK m. 40’ta düzenlenen bağlılık kuralına göre cezalandırılır.

Faillik

Faillik, suçun yasal tanımında yer alan eylemi gerçekleştiren kişilerden her biri için ve suçun işlenmesinde başkasını araç olarak kullanan kişinin içinde bulunduğu sorumluluk halidir. Faillik Türk Ceza Kanunu m. 37’de şu şekilde düzenlenmiştir:

  • Suçun kanuni tanımında yer alan fiili birlikte gerçekleştiren kişilerden her biri, fail olarak sorumlu olur.
  • Suçun işlenmesinde bir başkasını araç olarak kullanan kişi de fail olarak sorumlu tutulur. Kusur yeteneği olmayanları suçun işlenmesinde araç olarak kullanan kişinin cezası, üçte birden yarısına kadar artırılır.

Müşterek Faillik

Birden çok kişinin, birlikte suç işleme kararıyla ve eylem üzerinde ortak egemenlik kurarak suç işlemesi durumunda müşterek faillik söz konusu olur. Birlikte suç işleme iradesinin yanında fiile ortaklaşa hâkim olma da müşterek faillik bakımından önem taşır. Müşterek faillik için aşağıdaki şartlar gerekir:

  • Birden çok kişi, suçun yasal tanımında öngörülen eylemi birlikte işlemelidir.
  • Failler arasında birlikte suç işleme kararı olmalıdır.
  • Failler eylem üzerinde ortak egemenlik kurmalıdır.
  • Eylem kasten ve hukuka aykırı olarak işlenmelidir. Taksirli suçlarda iştirak söz konusu olmaz.
  • İşlenen suç özgü suç olmamalıdır.

Dolaylı Faillik

Suçun işlenmesinde bir başkasının araç olarak kullanılmasına dolaylı faillik, bir başkasını araç olarak kullanan kişiye ise dolaylı fail denir. Örneğin, suç işlemediğini bildiği halde bir kişiye iftira atıp gözaltına alınmasına sebep olan ya da tutuklanmasına sebep olan kişi devlet erklerini kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak için araç olarak kullanmıştır. Bu neden burada iftira atan kişi dolaylı faildir.

Şeriklik

Şeriklik suçun icrasına katılmakla beraber, kanuni tanımdaki haksızlığı gerçekleştirmeyen diğer suç ortaklarını belirtmek için kullanılan tabirdir. Şeriklerin işlenen suçlardan sorumlu tutulabilmesi bağlılık kuralı ile mümkün olmaktadır.

Bağlılık kuralı Türk Ceza Kanunu m. 40’ta şu şekilde düzenlenmiştir:

  • Suça iştirak için kasten ve hukuka aykırı işlenmiş bir fiilin varlığı yeterlidir. Suçun işlenişine iştirak eden her kişi, diğerinin cezalandırılmasını önleyen kişisel nedenler göz önünde bulundurulmaksızın kendi kusurlu fiiline göre cezalandırılır.
  • Özgü suçlarda, ancak özel faillik niteliğini taşıyan kişi fail olabilir. Bu suçların işlenişine iştirak eden diğer kişiler ise azmettiren veya yardım eden olarak sorumlu tutulur.
  • Suça iştirakten dolayı sorumlu tutulabilmek için ilgili suçun en azından teşebbüs aşamasına varmış olması gerekir.

Azmettirme

Azmettirme, belli bir suçu işleme konusunda henüz bir düşüncesi olmayan bir kişiye, bu suçu işleme kararının verdirilmesidir. Bu husus TCK m. 38/1’de;

  • Başkasını suç işlemeye azmettiren kişi, işlenen suçun cezası ile cezalandırılır.
  • Üstsoy ve altsoy ilişkisinden doğan nüfuz kullanılmak suretiyle suça azmettirme halinde, azmettirenin cezası üçte birden yarısına kadar artırılır. Çocukların suça azmettirilmesi halinde, bu fıkra hükmüne göre cezanın artırılabilmesi için üstsoy ve altsoy ilişkisinin varlığı aranmaz.

Suçu işleyen fail, kendisini azmettiren kişinin istediğinden bambaşka bir suç işlerse burada azmettirenin sorumluluğu olmaz. Failin işlediği suçlarda gerçekleşen sapmalar azmettirenin sorumluluğunu değiştirmez.

Yardım Etme

Yardımda bulunma, bir başkasının kasten işlemekte olduğu bir suçun icrasının maddi veya manevi olarak desteklenmesidir. Suça yardım eden sıfatıyla iştirak TCK m. 39’da şu şekilde düzenlenmiştir;

  • Suçun işlenmesine yardım eden kişiye, işlenen suçun ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektirmesi halinde, onbeş yıldan yirmi yıla; müebbet hapis cezasını gerektirmesi halinde, on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası verilir. Diğer hallerde cezanın yarısı indirilir. Ancak, bu durumda verilecek ceza sekiz yılı geçemez.
  • Aşağıdaki hallerde kişi işlenen suçtan dolayı yardım eden sıfatıyla sorumlu olur:
  • a-Suç işlemeye teşvik etmek veya suç işleme kararını kuvvetlendirmek veya fiilin işlenmesinden sonra yardımda bulunacağını vaat etmek.
  • b-Suçun nasıl işleneceği hususunda yol göstermek veya fiilin işlenmesinde kullanılan araçları sağlamak.
  • c-Suçun işlenmesinden önce veya işlenmesi sırasında yardımda bulunarak icrasını kolaylaştırmak.

Yardım etmede hareket üzerinde hâkimiyet kurulmamakta, yalnızca suçun icrası kolaylaştırılmaktadır. Yardım eden suçun işlenmesine çeşitli şekillerle iştirak edebilir. Örneğin;

  • Araç sağlama,
  • Teşvik,
  • Suç kararını kuvvetlendirmek
  • Yardımda bulunacağını vaat etmek,
  • Yol göstermek.
Yardım Etme
Yardım Etme

Suç Ortaklarının Kararlaştırılandan Farklı Bir Suç İşlemesi

Eğer suç ortaklarından biri veya birkaçı suç anlaşmasının dışına çıkarak başka bir suç işlerse sorumlulukları şu şekilde olur; farklı bir suç işleyen kişiler bu suçtan kendileri sorumlu olur. Suç anlaşmasının dışına çıkmayan kişiler kast edilenden farklı olarak işlenen suçtan sorumlu olmazlar. Örneğin suç ortağı A, B ve C, yalnızca D’yi korkutmak için ahıra kitleyip tehdit etmek isterken D’ye karşı şahsi husumet besleyen C, “bu fırsat bir daha elime geçmez” düşüncesiyle D’yi öldürürse burada A ve B öldürme fiilinden dolayı sorumlu olmaz.

Özgü Suçlara İştirak

Özgü suçlara iştirak mümkündür. Özgü suçlarda, ancak özel faillik niteliğini taşıyan kişi fail olabilir. Bu suçların işlenişine iştirak eden diğer kişiler ise azmettiren veya yardım eden olarak sorumlu tutulur(TCK m. 40/2). Örneğin yalnızca kamu görevlisinin işleyebileceği işkence suçuna iştirak mümkün kılınmıştır. İşkencenin düzenlendiği TCK m. 94/4’e göre; “Bu suçun işlenişine iştirak eden diğer kişiler de kamu görevlisi gibi cezalandırılır.”  Yani karakolda gözaltında olan şüpheli polislerce dövüldüğü esnada karakolun çaycısı da işkenceye dâhil olup polislere yardımcı olursa da tıpkı işkence suçunu işleyen polisler gibi sorumlu olur.

Ceza avukatı, tarafların hak kayıplarının önüne geçilebilmesi amacıyla gerek soruşturma gerekse de kovuşturma aşamasında büyük önem taşımaktadır. Herhangi bir ceza yargılamasının tarafı olmanız halinde Ekin Hukuk Bürosu ile iletişime geçerek ceza hukuku alanında tecrübeli avukatlarımızdan hukuki destek alabilirsiniz.

Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Muzaffer TAŞ

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu