Ceza Hukuku

Bilgi Vermeme Suçu ve Cezası Nedir? (TCK m. 166)

Bilgi vermeme suçu Türk Ceza Kanunu’nun 166. maddesinde düzenlenmiştir. TCK m. 166 hükmüne göre: “Bir hukuki ilişkiye dayalı olarak elde ettiği eşyanın, esasında suç işlemek suretiyle veya suç işlemek dolayısıyla elde edildiğini öğrenmesine rağmen, suçu takibe yetkili makamlara vakit geçirmeksizin bildirimde bulunmayan kişi, altı aya kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.”

Maddenin gerekçesi ise şu şekildedir; “Bir hukukî ilişkiye dayalı olarak, örneğin satın alınan veya bağış olarak kabul edilen eşyanın bir suçtan elde edildiğinin daha sonra öğrenilmesi durumunda, suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçu oluşmaz. Zira, kast, fiilin işlendiği sırada mevcut olmalıdır. Ancak, eşyanın, örneğin satın alındıktan veya bağış olarak kabul edildikten sonra, bir suçun işlenmesi suretiyle veya işlenmesi dolayısıyla elde edildiğinin anlaşılması durumunda; satın alan veya örneğin bağış olarak kabul eden kişi açısından bildirim yükümlülüğü mevcuttur. Bu yükümlülüğe aykırı davranış, madde metninde bağımsız bir suç olarak tanımlanmış bulunmaktadır.”

765 sayılı kanun döneminde kabahat olarak düzenlenen bu eylem 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun yürürlüğe girmesiyle suç olarak kabul görmüştür.

Bilgi vermeme suçu hakkında yargılamayı asliye ceza mahkemeleri gerçekleştirmektedir.

Korunan Hukuki Değer

Bilgi vermeme suçu bakımından korunan hukuki değer çift yönlüdür. İlk yön malvarlığına karşı işlenen suçlar bölümünde yer alması sebebiyle malvarlığı değeri iken ikinci yön ise eşyanın suç işlemek dolayısıyla elde edildiğini öğrenmesine rağmen failin durumu yetkili mercilere bildirmemesi sebebiyle kamu düzenidir.

Korunan Hukuki Değerler

Suçun Unsurları

Maddi Unsurlar

Fail

Türk Ceza Kanunu’nun 166. maddesi incelendiğinde fail bakımından herhangi bir özellik bulunmadığı ve herkesin bu suçun faili olabileceği anlaşılmaktadır. Yani bilgi vermeme suçu özgü faillik niteliği taşımaz. Söz konusu suçta fail önceki suçtan habersiz olup malın sonradan suç eşyası olduğunu öğrenen ancak öğrenmesine karşın suçu ve suç konusu eşyayı takibe yetkili makamlara bildirmeyen kişidir.

Mağdur

Kanunda herhangi bir kısıtlama bulunmadığından bilgi vermeme suçunun mağduru herkes olabilir. Suç konusu eşyanın maliki veya zilyedi bu suç bakımından mağdur olacaktır.

Fiil

Bir hukuki ilişkiye dayanılarak elde edilen eşyanın suç işlemek suretiyle veya suç işlemek dolayısıyla elde edildiğinin öğrenilmesine rağmen suçun yetkili makamlara vakit geçirmeksizin bildirimde bulunulmaması, bilgi vermeme suçunun fiil unsurunu oluşturmaktadır. Bu nedenle bilgi vermeme suçu sırf hareket suçudur. Suçun oluşması için ayrıca bir netice aranmamaktadır.

Suçun tanımında tek bir hareket belirlenmiş olması nedeniyle söz konusu suç tek hareketli; hareket herhangi bir şarta bağlanmadığından serbest hareketli bir suçtur.

Failin hukuki bir ilişkiye dayalı olarak elde ettiği eşyanın, esasında suç işlemek suretiyle veya suç işlemek dolayısıyla elde edildiğini öğrenmesine rağmen suçu takibe yetkili makamlara vakit geçirmeksizin bildirimde bulunmaması ihmali bir davranış olduğundan ihmali bir suç olarak nitelendirilmektedir.

Yetkili makamın belirlenmesi hususunda ise CMK m. 158’in incelenmesi gerekmektedir. Söz konusu maddeye göre; “Suça ilişkin ihbar veya şikâyet, Cumhuriyet Başsavcılığına veya kolluk makamlarına yapılabilir. Valilik veya kaymakamlığa ya da mahkemeye yapılan ihbar veya şikâyet, ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilir. Yurt dışında işlenip ülkede takibi gereken suçlar hakkında Türkiye’nin elçilik ve konsolosluklarına da ihbar veya şikâyette bulunulabilir. Bir kamu görevinin yürütülmesiyle bağlantılı olarak işlendiği iddia edilen bir suç nedeniyle, ilgili kurum ve kuruluş idaresine yapılan ihbar veya şikâyet, gecikmeksizin ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilir. İhbar veya şikâyet yazılı veya tutanağa geçirilmek üzere sözlü olarak yapılabilir.”

Konu

Bilgi vermeme suçunun konusu bir hukuki ilişkiye dayalı olarak elde edilen eşyadır.

Manevi Unsur

Bilgi vermeme suçu doğrudan kastla işlenebilen bir suçtur. Failin suç işlemek suretiyle veya dolayısıyla elde edilen eşyayı elde ettiğini öğrenmesine rağmen bu hususu bilerek ve isteyerek yetkili mercilere bildirimde bulunmaması kastın varlığı için yeterli olacaktır. Ayrıca failin taşıdığı sair önem arz etmemektedir.

Bu suçun taksirli hali kanunda düzenlenmediğinden taksirli hali cezalandırılmamaktadır.

Suçun Özel Görünüş Biçimleri

Suçun Özel Görünüş Biçimleri

Teşebbüs

Bilgi vermeme suçunun sırf ihmal suçu olduğu açıktır. Bu suç ile yapılması gereken davranış yapılmamakta ve hareketsiz kalınmaktadır. Bu nedenle bu suç bakımından teşebbüs söz konusu olmamaktadır.

İştirak

Bilgi vermeme suçu bakımından özellik arz eden bir husus bulunmamakla beraber genel hükümler uygulanacaktır.

İçtima

Aynı kişiye ait birden fazla eşyanın değişik zamanlarda elde edilmesi ve eşyaların suça konu olduğunun öğrenilmesine rağmen bildirimlerin yapılmaması durumunda zincirleme suç hükümleri uygulanacaktır.

Birden fazla farklı kişiye ait eşyaların aynı anda elde edilmesi ve bildirimlerin yapılmaması durumunda aynı neviden fikri içtima hükümleri uygulanacaktır.

Ceza, Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması, Şikayet, Zamanaşımı Hususunda Açıklamalar

Bilgi vermeme suçuna ilişkin öngörülen ceza altı aya kadar hapis veya adlî para cezasıdır.

Suça ilişkin ceza miktarı da gözetilerek bilgi vermeme suçuna ilişkin gerçekleştirilen yargılama sonucunda hükmedilen hapis cezası hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilmektedir.

Bilgi vermeme suçu nedeniyle verilen hapis cezası adli para cezasına çevrilemez. Çünkü adli para cezası seçenek yaptırım olarak düzenlenmiştir.

Bilgi vermeme suçu TCK m.167‘de sayılan kişiler aleyhine işlenirse şikayete tabi bir suçtur. Diğer hallerde ise suç re’sen  soruşturulmaktadır.

Bilgi vermeme suçu yargılamalarında olağan dava zamanaşımı süresi ise suça ilişkin ceza miktarı gözetildiğinde 8 yıldır.

Ceza dosyalarınızın takibinde aleyhinize hükmedilecek olumsuz kararlar ile karşılaşmamak için büromuzla iletişime geçebilirsiniz.

Av. Ahmet EKİN & Av. Ezgi YÜCEL

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu