Dava Sırasındaki Özel Durumlar
Dava Sırasındaki Özel Durumlar;
DAVANIN ISLAHI
Islah taraflardan birisinin davada yapmış olduğu bir usul işleminin kısmen veya tamamen düzeltmesidir. Davanın ve savunmanın genişletilmesi ve değiştirilmesi yasağın istisnasıdır. Islahın konusu her zaman tarafların yapmış oldukları usul işlemleridir. HMK 176. Maddesinde düzenlenmiştir. Mahkeme usul işlemleri, ıslaha başvurmak suretiyle düzeltilemez. Davanın tarafı, ancak kendi yapmış olduğu usul işlemini ıslah edebilir.
Islah yoluyla yapılabilecek işlemler:
- Dava konusu artırılabilir.
- Dava konusu değiştirilebilir.
- Dava değiştirilebilir.
- Dava nedenleri değiştirilebilir.
- Kanıtlarını sunan taraf yeni kanat gösterebilir. Ancak ikinci tanık listesi verilmez.
Islahla yapılmamış sayılmayacak işlemler:
- İkrar
- Tanık ifadeleri
- Bilirkişi görüşü
- Keşif tutanakları
- İsticvap tutanakları
- Yeminin teklifi, reddi veya iadesi
Islah yoluyla yapılamayacak işlemler:
- Davanın taraflarını değiştirmek mümkün değildir.
- İkinci tanık listesi verilemez.
- Cevap dilekçesinde bildirilmeyen ilk itirazlar ileri sürülemez.
- Karışı dava açılamaz.
- Bir dava, hak düşürücü süreye bağlı başka bir davaya dönüştürülemez.
- Maddi hukuk işlemleri ıslah yoluyla düzeltilebilmesi mümkün değildir.
Bazı durumlarda ıslah yoluna başvurulmasına gerek duyulmaz:
- Mahkemenin re ’sen incelemesi gereken konuların ya da davayı değiştirme veya savunmayı genişletme yasağına tabi olmayan husuların ileri sürülebilmesi için ıslah yoluna başvurulmasına gerek yoktur.
- Davanın açılmasından ya da yanıt dilekçesinin verilmesinden doğan olayların ileri sürülmesi.
- Hukuksal nedenlerin değiştirilmesi veya genişletilmesi
- Tarafların dava dosyasında bulunan belgelerdeki açık yazı ve hesap yanlışlarının düzeltilmesi.
- İstem sonucunun azaltılması.
- Tenkis davalarında istem sonucunun artırılması.
Islahın Koşulları
Islahın yoluna başvurmak için aşağıdaki koşullar bir arada bulunmaları gerekir:
- İrade açıklaması bakımından: Islah, mahkemeye karşı, tek taraflı bir irade açıklaması ile yapılır. Karşı tarafın ve mahkemenin kabulüne bağlı değildir.
- Süre bakımından: Islah yoluna başvurma anının başlangıcı, iddianın ve savunmanın değiştirilmesi yasağın başladığı andır. Tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilir.
- Aynı davada, taraflar ancak bir kez ıslah yoluna başvurabilir. İkinci kez, ıslah yoluna başvurulamaz.
- Islah eden taraf, ıslah nedeniyle geçersiz hale gelen işlemler için yapılan yargılama giderleri ile karşı tarafın uğradığı ve uğrayabileceği zararları karşılamak üzere hâkimin takdir edeceği teminatı, bir hafta içinde, mahkeme veznesine yatırmak zorundadır.
Islahın Türleri
Davanın Tamamen Islahı
Davanın tamamen ıslahı, dava dilekçesinin verilmesi dâhil, tüm usul işlemlerinin yapılmamış sayılması sonucunu doğuran ıslah türüdür. Mutlaka eski davanın niteliği değiştirilmiş olması gerekmektedir. Dava tümüyle değişmektedir. Davanın tamamını ıslah hakkı, sadece davacıya aittir. Davacı, yeni bir dava dilekçesi hazırlayıp mahkemeye sunmak sureti ile ıslah yoluna gidebilir. Islah dilekçesi hazırlamadan mahkemeye davasını tamamen ıslah edeceğini bildirdiği takdirde, bildirimde 1 hafta içinde yeni bir dava dilekçesi vermek zorundadır.
Davacı bu süre içinde yeni dava dilekçesi sunmazsa, ıslah hakkı kullanılmış sayılır ve ıslah hiç yapılmamış gibi davaya devam edilir. Tamamen ıslah edilen dava yeni bir dava sayılmaz, ilk açılan davanın devamı niteliğindedir. Zamanaşımı ilk davanın açıldığı tarihte kesilmiş sayılır. Zamanaşımı hesabında ıslah tarihi değil, ilk davanın açıldığı tarih esas alınır.
Davanın Kısmen Islahı
Davanın kısmen ıslahı ile davada yapılmış olan belli bir usul işlemi düzeltilir ve bundan sonraki usul işlemlerin yapılmamış olması sağlanır. Kısmı ıslah yoluna her iki taraf da başvurabilir. Kısmen ıslah yoluna başvuran taraf, ıslah istemiyle birlikte ıslah etmek istediği işlemi ve ne şekilde ıslah edeceğini de belirtse dava buna göre görülür. Ancak kısmen ıslaha başvurmak isteyen taraf, ıslah istemiyle birlikte ıslah etmek istediği işlemi ve bu işlemi ne şekilde ıslah ettiğini belirtmezse kendisine bir haftalık süre verilir.
Kötü Niyetli Islah
Islahın davayı uzatmak veya karşı tarafı rahatsız etmek gibi kötü niyetli düşüncelerle yapıldığı anlaşılırsa iki farklı yaptırımı vardır. Bunlar aşağıdaki gibidir:
- Mahkeme, ıslahı dikkate almadan karar verir.
- Hâkim, kötü niyetle ıslaha başvuranı, karşı tarafın bu yüzden uğradığı bütün zararlarını ödemeye ve beşyüz Türk Lirasından beşbin Türk Lirasını kadar disiplin para cezasına mahkûm eder.
DAVALARIN BİRLEŞTİRİLMESİ
Ayrı ayrı açılan ve ayrı bir esas üzerinden yürütülen davaların birlikte ve tek bir esas üzerinden yürütülmesine davaların birleştirilmesi denir. Davaların birleştirilebilmesi için aralarında mutlaka bir bağlantı bulunması aranmaktadır. Davaların aynı veya birbirine benzer nedenlerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır.
Aynı Yargı Çevresinde Görülmekte Olan Davalar
Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda birleştirilebilir. Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalarda birleştirme istem üzerine veya kendiliğinden yapılabilir. Birleştirme kararı davanın her aşamasında verilebilir. Birleştirme kararı kinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve dava, ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir.
Farklı Yargı Çevresinde Yer Alan Mahkemelerdeki Davalar
Ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar bağlantı nedeniyle birleştirilebilir. Birleştirme istemi her zaman ileri sürülebilir.
Açılan davalar arasında bağlantı bulunması durumunda mahkemeler faklı ise birleştirme ve davaya bakıp yürütme görevi üst mahkemeye aittir.
Dava Birleştirilmesinin Sonuçları
Birleşen davaların tahkikat aşaması ortaktır. Birleştirilen davalar birlikte incelenip karara bağlanır. Ancak davalar birbirinden bağımsızdır. Dolayısıyla yargılama tek bir dosya üzerinden sürdürülse dahi, asıl ve birleştirilen davaların her biri hakkında ayrı ayrı hüküm kurulmalı.
DAVANIN AYRILMASI
Davaların ayrılması, tahkikat aşamaları tek bir esas üzerinden ortaklaşa yürütülen davaların, yeni bir esas kaydı üzerinden ayrı ayrı görülmesidir. Davaların ayrılması HMK 167. Maddesinde düzenlenmiştir. Mahkeme, yargılamanın iyi bir şekilde yürütülmesini sağlamak için birlikte açılmış veya sonradan birleştirilmiş davaların ayrılmasına, davanın her aşamasında, istem üzerine veya kendiliğinden karar verebilir. Bu durumda mahkeme, ayrılmasına karar verilen davalara bakmaya devam eder. Davaların ayrılması kural olarak mahkemenin takdirindedir. Koşulların oluşması durumunda, mahkemece kendiliğinden ya da talep üzerine davaların ayrılmasına karar verilebilir.
DAVADAKİ ARA SORUNLAR
Ön Sorun
Bir davada, davaya devam edilebilmesi için ve karar verilebilmesi için çözümlenmesi gereken sorunlara ön sorun denir. Yargılama sırasında, davaya ilişkin bir ön sorun ortaya çıkarsa, ilgili taraf, bunu dilekçe vermek suretiyle ya da duruşma sırasında sözlü olarak ileri sürebilir. İlk itirazlar, bilirkişinin reddi, yetki itirazının incelenmesi, kanıtın sahteliğin ileri sürülmesi, hakimin reddi istemi, davaya müdahele istemi birer ön sorun niteliğindedir
Bekletici Sorun
Bir davanın görülmesi sırasında ortaya çıkan ve bu davanın incelenebilmesi veya sonuçlandırılabilmesi için başka bir makamca çözülmesi gereken sorunlara bekletici sorun denir. Bir davanın bekletici sorun yapılabilmesi için, bekletici sorun yapılan davanın başka bir mahkemede derdest olması gerekir. Ayriyeten iki dava arasında bağlantı koşulu aranmaktadır. HMK 165. Maddesinde ön sorun düzenlenmiştir. Madde gereğince:
- İlk olarak bir davada hüküm verilebilmesi, başka bir davaya, idari makamın tespitine ya da dava konusuyla ilgili bir hukuksal ilişkinin mevcut olup olmadığına kısmen veya tamamen bağlı ise mahkemece o davanın sonuçlanmasına veya idari makamın kararına kadar yargılama bekletilebilir
- İkinci olarak bir davanın incelenmesi ve sonuçlandırılması başka bir davanın veya idari makamın çözümüne bağlı, fakat o dava henüz açılmamış ya da idari makama başvurulmamış ise yargıç ilgili tarafa, dava açması ya da idari makama başvurması için süre verir. Bu süre içinde görevli mahkemeye veya idari makama başvurulmadığı takdirde, ilgili taraf bu husustaki iddiasından vazgeçmiş sayılarak esas dava hakkında karar verilir.
Türleri
Kural olarak bekletici sorun yapma zorunluluğu bulunmamaktadır. Bu husus mahkemenin takdirindedir. Bazı durumlarda kanun gereği bekletici sorun yapmak zorunludur.
Zorunlu Bekletici Sorun
Bir sorunun bekletici sorun sayılması yasa tarafından öngörülmüşse mahkeme bu tür sorunu kendisi çözümleyemez; bunun çözümlenmesi için tarafa dava açması için süre verir ya da dava açılmışsa bu davanın sonucunu bekler.
İhtiyari Bekletici Sorun
Bekletici sorun sayma, yasadan doğan bir zorunluluk değilse bu konuda bekletici sorun yapılıp yapılmayacağına mahkeme karar verir.
DAVADA HUKUKSAL YARDIM (İSTİNABE)
Yargı çevresi dışında yapılması gereken belli bir iş veya işlemin davaya bakan mahkemece değil de başka bir mahkeme tarafından yapılmasına istinabe denir. Hukuk mahkemelerinin yargı çevresi, bulundukları il merkezi ve ilçeler ile bunlara adli yönden bağlanan ilçelerin idari sınırlarıdır.
Hukuksal yardım talebinde bulunabilmek için aşağıdaki koşulların bir arada bulunması gerekir:
- İstenilen iş ya da işlemin yardım istenen mahkemenin yargı çevresi içinde yapılabileceği bir işlem olması gerekir.
- Yardım isteminin yazılı olması gerekir
- Hukuksal yardım yoluyla hangi iş ya da işlemin yapılacağının açıkça belirtilmesi gerekir.
DAVA DOSYASININ İŞLEMDEN KALDIRILMASI
Dosyanın işlemden kaldırılması, yasal nedenlerin gerçekleşmesi durumunda, ilgilisi tarafından yenileme isteminde bulunuluncaya kadar hâkimin derdest davaya bakmamasıdır.
Dosyayı işlemden kaldırmaya gerektiren durumlar şunlardır:
- Tarafların duruşmaya gelmemesi.
Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri takdirde soyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir. Duruşmaya gelen taraf, açıkça davayı takip etmeyeceğini bildirir veya açıkça dosyanın işlemden kaldırılmasını isterse mahkeme dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verir. Geçerli bir özrü olmaksızın duruşmaya gelmeyen taraf, yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemez.
- Davayı takip etmeme.
Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir.
- Duruşma gününün belirlenmesi için başvuruda bulunmama
Duruşma gününün belli edilmesi için tarafların başvurması gereken durumlarda gün tespit ettirilmemişse, son işlem tarihinden başlayarak bir ay geçmekle dosya işlemden kaldırılır
- Eksik harç tamamlanmaması
Mahkemece dosyanın işlemden kaldırılması, üç aylık sürenin beklenmesi ve bu süre içerisinde harç tamamlanmadığı takdirde dosyanın ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekir.
Dosyası işlemden kaldırılmış olan dava, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenebilir. Taraflardan biri davanın yenilenmesini isteyebilir. Dosyası işlemden kaldırılmış olan dava, taraflardan birinin dilekçe ile başvurusu üzerine yenilenebilir.
Dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir ay içinde yenileme isteminde bulunulursa yeniden harç yatırılması gerekmez. Bir dava ancak iki kez yenilenebilir. İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılır ve mahkemece re ‘sen karar verilerek kayıt kapanır.
DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASI
Yasal nedenlerin oluşması durumunda bir davanın açılmasıyla doğan hukuksal sonuçların ortadan kaldırılmasına davanın açılmamış sayılması denir. Davanın açılmamış sayılması nedenleri HMK’nın pek çok maddesinde farklı sebepler dâhilinde düzenlenmiştir
Davanın açılmamış sayılmasını gerektiren durumlar aşağıda sayılmıştır:
- Görevsizlik ve yetkisizlik kararının gereğini yapmama
Görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi durumunda taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise tebliğ tarihinden, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesi isteminde bulunması gerekir. Aksı takdirde, dava açılmamış sayılır ve mahkemece bu konuda re ‘sen karar verilir.
- Temsil veya izin belgelerinin süresi içerisinde verilmemesi
Süresi içinde belgelerin ibraz edilmemesi veya mahkemeye başvurulmaması durumunda, dava açılmamış sayılır.
- Vekâletnamenin süresi içinde verilmemesi
Süresi içinde vekâletname verilmez veya asıl taraf yapılan işlemleri kabul ettiğini dilekçeyle mahkemeye bildirmez ise dava açılmamış sayılır veya gerçekleştirilen işlemler yapılmamış sayılır.
- Dava dilekçesindeki eksikliğin giderilmemesi
Hâkim, davacıya eksikliği tamamlaması için bir haftalık kesin süre verir. Süresi içinde eksikliğin tamamlanmaması durumunda dava açılmamış sayılır.
- Davanın süresinde yenilenmemesi veya yenilendikten sonra takipsiz bırakılması
İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, süresi dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilecek kayıt kapatılır.
- Davanın geri alınması
Davacı, davasını geri alır ve davalı buna açıkça rıza gösterirse davanın açılmamış sayılmasına karar verilir.
Sonuç olarak hangi nedenle olursa olsun açılmamış sayılan davadaki talep vaki olmamış sayılır. Davanın açılmamış sayılması kararıyla davanın açılmasıyla birlikte doğan sonuçlar kendiliğinden ortadan kalkar.
Tüm dava, dosya ve sorularınız için bizimle İletişime Geçiniz!